Kuranda Ýnsan Psikolojisi
Pages: 1
Nesi By: meryem Date: 08 Þubat 2011, 20:36:26
Nesi

        Nesi', n-s-e kökünden mastar olup, vakti tehir etmek, ertele­mek manalarýna gelir. Bu manaya uygun olarak kadýn hayzdan kesildiðinde neseeti'l-mer'etu  denilmesi de buna bir delil teþkil eder. Ayrýca nesil ilâve de bulunmak ve artýrmak manalarýna da gelmektedir. Buna göre mezkûr cümle, kadýnýn hamile oldu­ðunu anlatýr. Dolayýsýyla noksanlýk, bir taraftan da fazlalýðý mey­dana getirmektedir. Bir ayda yapýlan noksanlýk, diðer aylarda faz­lalýðý beraberinde getirmektedir. Nesi', Cahiliye döneminde Arap­larýn tehir ettikleri ay olarak bilinir' [695]. Nitekim Tevbe sûresinin 36. ayeti aylarýn sýrasýnýn deðiþtirilmesine getirilen bir yasak olarak, böyle bir hareketi insanlarýn kendilerine yapmýþ olduklarý zulüm olarak deðerlendirmektedir. Onlarýn ilk zamanlardaki metodu, senenin þemsî deðil kamerî olmasýdýr [696]. Hz. Ýbrâhîm ve Hz. Ýsmail'in kamerî yýlý býrakýp, güneþ yýlýna göre hareket ederek, þubat ayýna bir  gün ilâve ettikleri, hac ibadetini bilinen aylarýn dýþýnda yaptýklarý, Allah'ýn bundan dolayý onlarý uyararak, iþlerin kamerî yýla göre yapýlmasýný emrettiði, daha sonra Araplarýn bir kýsmýnýn Yahudi ve   Hýristiyanlardan kebîse'yi [697] öðrendikleri, böylece kebîse'nin Arap beldesinde de görülmeye baþladýðý [698] nakledil­mektedir.  Zaten öteden  beri Araplarýn  ay yýlýnýn  yapýsýndan kaynaklanan hac mevsiminin, senenin her ayýný dolaþmasýndan ötürü- hac ibadetini, her sene ayný vakitte, herkesin kolayca gelip gideceði mutedil bir mevsime alma planlarýnýn olduðu ile alâkalý bilgiler nakledilmektedir. Zira ay yýlýna göre, hac mevsimi çok sýcak yaz günlerine veya çok soðuk kýþ günlerine rastlamakta idi. Bu ise hacý sayýsýnýn düþmesine, ekonominin gerilemesine sebep gösteriliyordu. Araplarýn nesi' için gösterdikleri sebeplerden bir diðeri ise, geçimlerini savaþ yaparak elde ettikleri için haram aylar sebebi ile peþ peþe üç ay savaþ yapmaksýzýn beklemeye tahammül edememeleridir. Böyle bir engeli aþýp savaþ yapmaya daha çok engeli aþýp savaþ yapmaya daha çok vakit bulabilmenin yollarý araþtýrýlýr, sonuçta kebîse öðrenilince, nesi'e baþ vurulur [699].

Nesi' vasýtasýyla yapýlan bu fazlalýk güneþ yýlý dikkate alýnarak þöyle yapýlýyordu: Güneþ yýlý ay yýlýndan 11 gün fazladýr. Bu ise üç yýlda 33 gün eder. Ýþte her üç senede bir; yýllar 13 ay olunca, ayla­rýn yeri de deðiþmektedir. Muharrem Safer, Safer Rebiu'l-Evvel, Rebiu'l-Evvel Rebiu's-Sânî ilh... þeklinde deðiþip gitmektedir [700]. Nesi' için yapýlan açýklamalardan biri de þöyledir: Araplar 6 ayda bir hafta, 24 ayda da bîr ay artýrmýþlar. Buna göre bir sene, on iki buçuk ay olarak hesaplanmasý gerekirken, aylarý kameri ay olarak hesap edip, haram aylardan üçünü peþ peþe getirmemek için, dört haftayý ikinci senenin sonunda bir ay olarak toplayýp kebs ederek, o yýlý 13 ay yapmýþlardýr. On üçüncü ay, senenin sonu olan Zilhicce'yi takip ettiðinden, aslýnda Muharrem olmasý gerekirken, araya sokulmuþ diðer bir ay sayýlýp; Muharrem, Safer'e tehir edi­lip, gelen sene bir ay geriye atýlarak; bundan dolayý artan aya Sa­fer denilmiþ, tehir olunan Muharrem'e de Nesi' adý verilmiþtir. Do­layýsýyla 13 aylýk sene, Nesi' senesi olmaktadýr .Yani iki yýl bir aylýk bir zaman; biri 12 ay, diðeri 13 aylýk iki sene sayýlmýþtýr. Her iki senede bir aylýk ilâve ile. 25 senenin bir senesi çalýnmýþ olur. Böy­lelikle tam bir kamer yýlýnýn haccý ve haram aylarý ile ilgili hüküm terk edilmiþ olmaktadýr. Ayrýca Ýslâm'ýn beþ þartýndan biri olan hac ibadeti, ancak birinci12 aylýk sene ile, onu takip eden ilk 13 aylýk nesil senesinde, asýl vaktine isabet edebilir. Geriye kalan 23 sene­nin hac ve haram aylarýyla ilgili hüküm, baþka vakitlerde uygu­lanmakta idi. Haliyle 26 senede bir baþlangýca dönülüp; Muharrem, Muharrem'e; Zilhicce de Zilhicce'ye denk gelen tam bir kamerî yýl olmaktadýr. Dolayýsýyla hac ve haram aylara riayet, tam zamanýna isabet ederdi. Aþaðýdaki Arapça-Türkçe cetvel, yapýlan bu açýklamalarýn özetidir.

Konunun daha iyi anlaþýlmasý için cetvelle ilgili açýklamayý ay­nen veriyoruz.

"Büyük daire oniki nesi'de yirmi beþ senenin bir senesini ne­si', eden yirmi dört senede ikiþer sene sýrasiyle muharrem yapýlýp, sene baþý sayýlan aylarý esami'i asliyyeleriyle gösterir ki on üç ra­kamlýlar on üç aylýk nesi' seneleri, on iki rakamlýlar da on iki aylýk kaza seneleridir. Ýçindeki dairede 6 ikiþer senede zilhicce yapýlýp haccedilen ve hac vakti farzeyledikleri mevsime tesadüf eden ay­larý gösterir" [701]. Böyle bir uygulama Tevbe sûresinin 37. ayetine göre "Allah'ýn haram kýldýðýnýn sayýsýný bozmak ve onun haram kýldýðýný helâl kýlmak için, (haram ayýný) bir yýl helâl sayarlar, bir yýlda haram sayarlar" þeklinde müþriklerin gayesi ortaya koyul­maktadýr. Bu þema ve açýklamalar ýþýðýnda oluþturduðumuz aþaðý­daki þema ile, nesi'in daha kolay anlaþýlacaðý ümit edilmektedir.

Çizelgede görüldüðü üzere l'den 25'e kadar olan rakamlar, yýl sayýlarýný; harfler, aylarýn isimlerini temsil eden rumuzlarý ifade etmektedir. Birinci ve ikinci yýlda 15'er günlük artýþla 3. yýlýn Mu­harrem ayý nesi' olmakta; bu þekilde aylarýn sýrasý bozulup, Mu­harrem, Safere; Safer de bîr sonraki aya kayarak, aylarýn yeri de­ðiþmekte, birer yýl ara ile bir nesi' ayý oluþmaktadýr. Buna göre; 3, 5, 7, 9, 11, 13, 15,17, 19, 21, 23, 25. yýllarda, birer ay nesi' mey­dana getirmek suretiyle 25 yýlýn bir yýlý nesi' yýlý olmaktadýr.

Ýlk bakýþta Tevbe sûresinin 37. ayetinin, daha önceki ayetlerle ilgisi olmadýðý anlaþýlabilir. Gerçekte ise bu ayet, önceki ayetlerin devamýdýr. Hz. Peygamber hicretin dokuzuncu yýlý Recep ayýnda, Tebük seferine çýkmýþtý. Recep ayý, haram aylardan olduðu için, o ayda savaþmak yasaktý. Bu olay, bazý çevrelerce dedikoduya uðramýþtý. Halbuki gerçekte Hz. Peygamber'in sefere çýktýðý ay, Re­cep ayý deðil, Cumâdâ es-sâni ayý olup, nesi' sebebi ile Recep sa­yýlmýþtý. Yine Hz. Ebûbekr'in hac emiri olarak Mekke'ye gittiði yýl, Zu'l-ka'de ayý Zi'1-hicce yerine, Zi'l-hicce de Muharrem yerine geçmiþti. Ýþte bu itirazlara cevap olarak inen Mâide sûresinin 37. ayeti, Araplarýn nesi' adetini kaldýrmaktadýr [702]. Hz. Peygamber, veda hutbesinde nesi' adetinin kalktýðýný, zaman hesabýnýn Allah'ýn belirlediði þekilde yapýlmasý gerektiðini, aylarýn sayýsýnýn, yer ve göklerin yaratýlýþýndan beri 12 olup, dört ayýn haram ay oldu­ðunu [703] bir kez daha vurgulayarak, ilâhî emir ve yasaklar konu­sunda zaman hesabý ile oynamaya karþý çýkmýþtýr. Zira böyle bir hareket, hukuka zarar vermektedir. Halbuki zaman kavramýnýn en mühim ve en önde gelen amacý, hukukun korunmasý ve geliþtiril­mesidir. Buradan hareketle zamaný güzel kullanmakla hukukî ge­liþmenin paralellik arz ettiði söylenebilir.

Diðer aylarda, saldýrýlarla birbirini öldüren Araplar, haram ay­larýn girmesi ile bu davranýþlarýný kontrol altýna alýyorlardý. Korku, yerini güvenli bir ortama terk ediyordu. Bu sebeple yolculuk ve ti­caret rahatça yapýlabiliyordu. Mal ve can güvenliði saðlanmýþ oluyordu. Bütün bir yýl boyunca gerekli erzak ve ihtiyaçlar, haram aylarda temin edilmiþ oluyordu. Bunun aksine davranmak, berabe­rinde kýtlýk, açlýk, anarþi, terör ve hýrsýzlýðý getireceðinden, haram aylara riayet etmek, dünyevî yaþantý ve huzurun olmazsa olmaz bir þartý demektir.

Manen elde edilen kazanç ise hac ibadetinin icrasý ile elde edilmektedir [704]. Bu ibadetin dünya hayatý açýsýndan psikolojik, sosyolojik, ekonomik, siyasî bir çok faydayý beraberinde getirdiði, inkâr edilemeyen bir hakikattir.

Kebs'in Araplardakinden farklý þekillerde olmasý da mümkün­dür. Her kebs, bir nesi' ile alakalýdýr, fakat her nesi', bir kebs ol­mak zorunda deðildir. Çünkü Nesi', aylarýn sayýsýnda ve senenin miktarýnda hiçbir artýþ yapýlmadan, Muharrem'i Safer, Safer'i Mu­harrem, Ramazan'i Þevval yapmak gibi mücerred takdîm te'hir ile de mümkündür[705].

Zamanýn tanzimiyle oynamada tek amaç, ranttýr. Böyle bir davranýþta hareket noktasý þükürsüzlük ve emre uymamadýr. Bu nedenle nesi', küfür çemberinde önemli bir adýmdýr. Ancak her zaman yapýlmasý helâl ve mubah olan þeyler cihetinden nesi' dü­þünülemez. Herhangi bir haram, zarurî bir durum olmadýkça ha­ram kýlýndýðý vakitte helâl sayýlamaz [706]. Zaman ayarlamalarýnda böyle bir durum söz konusu olmadýkça nesi' meydana gelmiþ ol­maz. [707]



[695] er-Râgýb el-Isfahânî, s. 492; er-Râzî, Tefsir, XVI, 45-47; ez-Zebîdî, I, 124-125; Yazýr, IV, 2524, 2528.

[696] Yazýr, IV, 2524, 2529.

[697] Milâdî takvimde þubat ayýna bir gün ilâve edilen ve dört yýlda bir tekerrür eden sene, demektir. Geniþ bilgi için bkz, Ýbn Manzûr, Vl, 191; Ayrýca kebîse için ar­týk, ilaveli, fazlasý bulunan, artýk yýl, gün fazlasý bulunan yýl, þubat ayý 29 gün olan yýl þeklindeki açýklamalarý zikretmek faydalý olacaktýr. Doðan, s. 618.

[698] er-Râzî, Tefsir, XVI, 41-47; Ateþ, Süleyman, Yüce Kur'ân'ýn Çaðdaþ Tefsiri, Yeni Ufuklar Neþriyat, Ýstanbul, 1990, IV, 77.

[699] er-Râzî, Tefsir, XVI, 45-47; Ýbn Kesîr, II, 357; Yazýr, IV, 2529-2541.

[700] er-Râzî, Tefsir, XVI, 45-47; ez-Zebîdî, I, 124-125; Ateþ, Tefsir, IV, 77.

[701] Yazýr, IV, 2541.

[702] Ateþ, Tefsir, IV, 76.

[703] el-Buhârî, Tefsîm'î-Kur'ân, 8; Bedu’l-halk, 2; Meðâzî, 77; Tevhîd, 24; Müslim,e, 29; 679

[704] er-Râzî, Tefsir, XII, 84.

[705] Ýbn Kesîr, II, 357; Yazýr, IV, 2531.

[706] er-Râzî, Tefsir, IV, 25, 40.

[707] Dr. Faiz Kalýn, Kur’an’da Zaman Kavramý, Raðbet Yayýnlarý: 173-179.


Ynt: Nesi By: Bilal2009 Date: 22 Ocak 2019, 15:27:26
Esselamü aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Nesi By: ceren Date: 22 Ocak 2019, 15:30:46
Esselamu aleyküm. RABBÝM razi olsun bilgilerden kardeþim. ..

radyobeyan