17. Lema yedinci nota By: hafiza aise Date: 05 Þubat 2011, 20:12:20
YEDÝNCÝ NOTA
Ey Müslümanlarý dünyaya þiddetle teþvik eden ve san'at ve terakkiyât-ý ecnebiyeye cebirle sevk eden bedbaht hamiyetfuruþ! Dikkat et, bu milletin bazýlarýnýn din ile baðlandýklarý rabýtalarý kopmasýn. Eðer böyle ahmakane, körü körüne topuzlarýn altýnda bazýlarýn dinden rabýtalarý kopsa, o vakit hayat-ý içtimaiyede bir semm-i kàtil hükmünde o dinsizler zarar verecekler. Çünkü mürtedin vicdaný tamam bozulduðundan, hayat-ý içtimaiyeye zehir olur. Ondandýr ki, ilm-i usulde "Mürtedin hakk-ý hayatý yoktur. Kâfir eðer zimmî olsa veya musalâha etse hakk-ý hayatý var" diye usul-i þeriatýn bir düsturudur. Hem mezheb-i Hanefiyede, ehl-i zimmeden olan bir kâfirin þehadeti makbuldür; fakat fâsýk merdûdü'þ-þehadettir. Çünkü haindir.
Ey bedbaht, fâsýk adam! Fâsýklarýn kesretine bakýp aldanma ve "Ekseriyetin efkârý benimle beraberdir" deme. Çünkü fâsýk adam, fýský isteyerek ve bizzat talep edip girmemiþ; belki içine düþmüþ, çýkamýyor. Hiçbir fâsýk yoktur ki, salih olmasýný temenni etmesin ve âmirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin. Ýllâ ki-el-iyâzü billâh!-irtidat ile vicdaný tefessüh edip, yýlan gibi zehirlemekten lezzet alsýn!
Ey divane baþ ve bozuk kalb! Zanneder misin ki Müslümanlar dünyayý sevmiyorlar veyahut düþünmüyorlar ki fakr-ý hale düþmüþler; ve ikaza muhtaçtýrlar, tâ ki dünyadan hissesini unutmasýnlar?
Zannýn yanlýþtýr, tahminin hatadýr. Belki hýrs þiddetlenmiþ; onun için fakr-ý hale düþüyorlar. Çünkü mü'minde hýrs sebeb-i hasârettir ve sefalettir. (1) 
durub-u emsal hükmüne geçmiþtir.
Evet, insaný dünyaya çaðýran ve sevk eden esbab çoktur. Baþta nefis ve hevâsý ve ihtiyaç ve havassý ve duygularý ve þeytaný ve dünyanýn surî tatlýlýðý ve senin gibi kötü arkadaþlarý gibi çok dâileri var. Halbuki bâki olan âhirete ve uzun hayat-ý ebediyeye davet eden azdýr. Eðer sende zerre miktar bu biçare millete karþý hamiyet varsa ve ulüvv-ü himmetten dem vurduðun yalan olmazsa, hayat-ý bâkiyeye davet eden azlara imdat etmek lâzým gelir. Yoksa, o az dâileri susturup çoklara yardým etsen, þeytana arkadaþ olursun.
Âyâ, zanneder misin, bu milletin fakr-ý hali dinden gelen bir zühd ve terk-i dünyadan gelen bir tembellikten neþ'et ediyor? Bu zanda hata ediyorsun. Acaba görmüyor musun ki, Çin ve Hintteki Mecusî ve Berâhime ve Afrika'daki zenciler gibi, Avrupa'nýn tasallutu altýna giren milletler bizden daha fakirdirler? Hem görmüyor musun ki, zarurî kuttan ziyade Müslümanlarýn elinde býrakýlmýyor? Ya Avrupa kâfir zalimleri veya Asya münafýklarý, desiseleriyle ya çalar veya gasp ediyor.
Sizin cebren böyle ehl-i imaný mim'siz medeniyete sevk etmekteki maksadýnýz, eðer memlekette âsâyiþ ve emniyet ve kolayca idare etmek ise, kat'iyen biliniz ki, hata ediyorsunuz, yanlýþ yola sevk ediyorsunuz. Çünkü itikadý sarsýlmýþ, ahlâký bozulmuþ yüz fâsýkýn idaresi ve onlar içinde âsâyiþ temini, binler ehl-i salâhatin idaresinden daha müþküldür.
Ýþte bu esaslara binaen, ehl-i Ýslâm dünyaya ve hýrsa sevk etmeye ve teþvik etmeye muhtaç deðildirler. Terakkiyat ve âsâyiþler bununla temin edilmez. Belki mesailerinin tanzimine ve mâbeynlerindeki emniyetin tesisine ve teavün düsturunun teshiline muhtaçtýrlar. Bu ihtiyaç da, dinin evâmir-i kudsiyesiyle ve takvâ ve salâbet-i diniye ile olur.1 "Hýrs, hasaret ve muvaffakiyetsizliðin sebebidir."