17. Lema on ikinci nota By: hafiza aise Date: 05 Þubat 2011, 19:49:58
ON ÝKÝNCÝ NOTA
Ey bu notalarý dinleyen dostlarým! Biliniz ki, ben hilâf-ý âdet olarak, gizlemesi lâzým gelen, Rabbime karþý kalbimin tazarru ve niyaz ve münâcâtýný bazan yazdýðýmýn sebebi; ölüm, dilimi susturduðu zamanlarda, dilime bedel kitabýmýn söylemesinin kabulünü rahmet-i Ýlâhiyeden rica etmektir. Evet, kýsa bir ömürde, hadsiz günahlarýma kefaret olacak, muvakkat lisanýmýn tevbe ve nedametleri kâfi gelmiyor. Sabit ve bir derece daim olan kitabýn lisaný daha ziyade o iþe yarar. Ýþte, on üç sene evvel, daðdaðalý bir fýrtýna-i ruhiye neticesinde, Eski Said'in gülmeleri Yeni Said'in aðlamalarýna inkýlâp edeceði hengâmda, gençliðin gaflet uykusundan ihtiyarlýk sabahýyla uyandýðým bir anda, þu münâcat ve niyaz, Arabî yazýlmýþtýr. Bir kýsmýnýn Türkçe meâli þudur ki:
Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlýk-ý Kerîmim! Benim sû-i ihtiyarýmla ömrüm ve gençliðim zayi olup gitti. Ve o ömür ve gençliðin meyvelerinden elimde kalan, elem verici günahlar, zillet verici elemler, dalâlet verici vesveseler kalmýþtýr. Ve bu aðýr yük ve hastalýklý kalb ve hacâletli yüzümle kabre yakýnlaþýyorum. Bilmüþahede, göre göre, gayet sür'atle, saða ve sola inhiraf etmeyerek, ihtiyarsýz bir tarzda, vefat eden ahbap ve akran ve akaribim gibi, kabir kapýsýna yanaþýyorum.
O kabir, bu dâr-i fâniden firâk-ý ebedî ile ebedü'l-âbâd yolunda kurulmuþ, açýlmýþ evvelki menzil ve birinci kapýdýr. Ve bu baðlandýðým ve meftun olduðum þu dâr-ý dünya da, kat'î bir yakîn ile anladým ki, hâliktir gider ve fânidir ölür. Ve bilmüþahede, içindeki mevcudat dahi, birbiri arkasýndan kafile kafile göçüp gider, kaybolur. Hususan benim gibi nefs-i emmâreyi taþýyanlara þu dünya çok gaddardýr, mekkârdýr. Bir lezzet verse, bin elem takar, çektirir. Bir üzüm yedirse, yüz tokat vurur.
Ey Rabb-i Rahîmim ve ey Hâlýk-ý Kerîmim!(1)
sýrrýyla ben þimdiden görüyorum ki, yakýn bir zamanda, ben kefenimi giydim, tabutuma bindim, dostlarýmla veda eyledim. Kabrime teveccüh edip giderken, Senin dergâh-ý rahmetinde, cenazemin lisan-ý haliyle, ruhumun lisan-ý kàliyle baðýrarak derim: "El-aman, el-aman! Ya Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarýmýn hacâletinden kurtar!"
Ýþte kabrimin baþýna ulaþtým, boynuma kefenimi takýp kabrimin baþýnda uzanan cismimin üzerine durdum. Baþýmý dergâh-ý rahmetine kaldýrýp bütün kuvvetimle feryad edip nidâ ediyorum: "El-aman, el-aman! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Beni günahlarýmýn aðýr yüklerinden halâs eyle!"
Ýþte, kabrime girdim, kefenime sarýldým. Teþyîciler beni býrakýp gittiler. Senin af ve rahmetini intizar ediyorum. Ve bilmüþahede gördüm ki, Senden baþka melce ve mence yok. Günahlarýn çirkin yüzünden ve mâsiyetin vahþî þeklinden ve o mekânýn darlýðýndan, bütün kuvvetimle nidâ edip diyorum:
"El-aman, el-aman! Ya Rahmân! Yâ Hannân! Yâ Mennân! Yâ Deyyân! Beni çirkin günahlarýmýn arkadaþlýklarýndan kurtar! Yerimi geniþlettir! Ýlâhî, Senin rahmetin melceimdir ve Rahmeten li'l-Âlemîn olan Habibin, Senin rahmetine yetiþmek için vesilemdir. Senden þekvâ deðil, belki nefsimi ve halimi Sana þekvâ ediyorum.
"Ey Hâlýk-ý Kerîmim ve ey Rabb-i Rahîmim! Senin Said ismindeki mahlûkun ve masnuun ve abdin, hem âsi, hem âciz, hem gafil, hem cahil, hem alîl, hem zelîl, hem müsi', hem müsin, hem þakî, hem seyyidinden kaçmýþ bir köle olduðu halde, kýrk sene sonra nedamet edip Senin dergâhýna avdet etmek istiyor. Senin rahmetine iltica ediyor. Hadsiz günah ve hatîatlarýný itiraf ediyor. Evham ve türlü türlü illetlerle müptelâ olmuþ,
Sana tazarru ve niyaz eder. Eðer kemâl-i rahmetinle onu kabul etsen, maðfiret edip rahmet etsen, zaten o Senin þânýndýr. Çünkü Erhamürrâhimînsin. Eðer kabul etmezsen, Senin kapýndan baþka hangi kapýya gideyim? Hangi kapý var? Senden baþka Rab yok ki dergâhýna gidilsin. Senden baþka hak mâbud yoktur ki ona iltica edilsin."
(2)
1"Her gelecek þey yakýndýr." Ýbn-i Mâce, Mukaddime:7.
2 Senden baþka ilâh yoktur. Sen birsin. Senin hiçbir þerikin yoktur. Dünyada son, âhirette ve kabirde ilk söz: Þehadet ederim ki Allah'tan baþka ilâh yoktur; yine þehadet ederim ki Muhammed (s.a.v.) Allah'ýn Resulüdür.