Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Cafer Mekki By: armi Date: 18 Mayýs 2009, 21:25:37

Büyük velîlerden. Ýsmi, Seyyid Câfer Mekkî'dir. Mekke-i mükerremede doðdu. Doðum târihi bilinmemektedir. 1721 (H.1134) senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti.

Câfer Mekkî, evliyâdan Þeyh Muhammed Velîdî ile ayný zamanda yaþadý. Her ikisi de âlim, kâmil, sâlih ve velî kiþilerdi. Talebelerinden Abdülkerîm Þirâbâtî yazdýðý eserinde önce Muhammed Velîdî'nin sonra da Câfer Mekkî'nin üstünlüklerini ve kerâmetlerini bildirmiþtir.

Þirâbâtî þöyle anlatýr: "Câfer Mekkî'nin sayýlamayacak kadar çok kerâmetleri vardýr. Câfer Mekkî, Mekke-i mükerremede iken yanýna bir kervancýbaþý gelip, Medîne-i münevvereye gitmek için izin ve duâ istedi. O da; "Þimdi gitmeyiniz." buyurdu. Birkaç gün sonra tekrar gelip izin istedi. Câfer Mekkî izin vermedi. Kervancýbaþý söz dinlemeyip yola çýktý. Yolda eþkýyâlar yollarýný kesip birkaç kiþiyi öldürdüler. Mallarýný da aldýlar. Kervancýbaþý o zaman Câfer Mekkî'yi hatýrlayýp ondan yardým istedi. Eþkýyâlar da ona dokunmadýlar. O da Mekke'ye döndü ve Câfer Mekkî'nin huzûruna gitti. O zaman ona; "Medîne'ye gitmeyiniz dedim söz dinlemedin ve gittin. Birkaç kiþinin katline ve mallarýnýn telef olmasýna sebeb oldun. Hem bizden izinsiz gidersin hem de bizden yardým istersin. Mâdem ki kendi fikrine göre hareket ettin. Niçin bizden yardým istedin?" buyurdu. Bunun üzerine o þahýs tövbe etti ve bir daha evliyânýn sözünden dýþarý çýkmadý."

Yine Þirâbâtî anlatýr: "Bir zaman bâzý hasetçiler, Câfer Mekkî'yi katletmek istediler. Gizlice Harem-i þerîfe gittiler. Câfer Mekkî, her gün talebeleri ile gelip, minbere yakýn bir yerde namazýný kýlardý. Onlar da oraya gittiler. Lâkin o gün Câfer Mekkî gelmeyip, sâdece talebelerini gönderdi. Bir Cumâ günü o hasetçiler, onun evi civârýna gidip saklandýlar. Cumâ namazýna çýkmasýný beklediler. Çok sonra, talebeleri ile Cumâ namazýný kýlmýþ olduðu hâlde geri döndüðünü gördüler. Evinden çýkarken kimse görmemiþti. Bunun üzerine tövbe edip, dâvâlarýndan vaz geçtiler."

Þirâbâtî anlatýr: "Câfer Mekkî, hârikulâde hâller sâhibi idi. Ona çok kerre gaybdan rýzk gelirdi. Yanýndakiler bunu açýkça görürlerdi. Onun bir seccâdesi vardý. Her zaman üzerine oturur, sohbet ederdi. Hizmetçileri ihtiyaç için para istediklerinde, alacaklarý þeyleri sorar, o kadar parayý seccâde altýndan alýr onlara verirdi. Baþka zaman hizmetçiler seccâdenin altýna baktýklarýnda bir þey bulamazlardý."

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.381
2) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.16, s.300


radyobeyan