Suat Yýldýrým Meali
Pages: 1
50 – Kaf Suresi By: Gulinur Date: 04 Þubat 2011, 03:52:37
50 – KÂF SÛRESÝ


Mekkî olup, 45 âyettir. Ýsmini, birinci âyette geçen ve huruf-i mukattaa kabilinden olan Kâf harfinden almýþtýr. Bu sûre, kâinatta bulunan ve Allah Teâlanýn üstün kudret ve hikmetine delâlet eden bazý varlýklardan bahseder, bunlarý yapanýn, mahþerde insanlarý diriltmeye de kadir olduðunu bildirir. Dini yalan sayan bazý eski kavimlerin âkýbetlerini hatýrlatýr. Cuma, bayram ve bazan sabah namazlarýnda bu sûrenin Hz. Peygamber (a.s.) tarafýndan okunduðu nakledilmektedir.

Bismillâhirrahmânirrahîm.

1 – Kâf. Þanlý þerefli Kur’ân hakký için.

2-3 – Doðrusu, onlar, kendilerinden birinin, uyarýp irþad etmek için gelmesine þaþýrdýlar da kâfirler: “Bu, ne tuhaf þey!” dediler, “Biz ölüp de toprak olduktan sonra mý dirileceðiz? Bu, aklýn alamayacaðý kadar uzak bir ihtimal!” [10,2]

4 – Biz topraðýn, onlarýn bedenlerini hücre hücre nasýl çürüttüðünü tafsilatýyla biliriz. Zaten yanýmýzda herþeyin kayýtlý olduðu þaþmaz bir sicil vardýr.

5 – Bilakis onlar, kendi önlerine kadar gelen gerçeði yalan saydýlar.

Artýk onlar kararsýzlýk ve periþanlýk içindedirler.

6 – Hiç üzerlerindeki göðe bakmazlar mý?

Bakýp da Bizim onu nasýl saðlamca bina ettiðimizi, onda en ufak bir çatlaklýk, dengesizlik olmadýðýný düþünmezler mi? [67,3-4]

Gökyüzü âlemi akýllara durgunluk verecek derecede geniþ ve muazzamdýr. Dünyamýzdan yüzbinlerce defa daha büyük gezegenler uzayda top gibi, saniyede birkaç kilometre hýzla yüzerler. Güneþ sistemi samanyolu galaksisinin bir köþesine sýkýþmýþ küçük bir yer iþgal eder. Oysa daha baþka bir milyon kadar galaksi mevcuttur. Bunlarý yaratýp varlýkta tutan muazzam kudretin ilkin yoktan yarattýðý hayatý, ölüm uykusundan sonra diriltmeye gücü yetmez olur mu?

7 – Yeri de döþedik, oraya dengeyi saðlayacak saðlam ulu daðlar yerleþtirdik. Orada, gönüller, gözler açan her çeþit bitkiden çiftler bitirdik. [51,49; 36,36]

8 – Bütün bunlarý, Allah’a yönelecek her kula Yaradan’ýn kudretini hatýrlatmasý, dersler veren birer basiret niþanesi ve ibret numunesi olmasý için yaptýk.

9-10 – Gökten bereketli bir su indirdik. Onunla bahçeler ve biçilen ekinler, salkým salkým meyveleriyle ulu hurma aðaçlarý yetiþtirdik.

11 – Bütün bunlar kullarýmýza rýzýk vermek içindir.

Hem o su ile ölü topraða hayat verdik.

Ýþte ölmüþ insanlarýn mezarlarýndan çýkýþý da böyle olacaktýr. [40,57; 46,33; 41,39]

12-14 – Onlardan önce Nûh halký, Ashab-ý Ress, Semûd, Âd, Firavun halklarý.

Lût’un hemþehrileri, Ashab-ý Eyke ve Tübba’ halký da hakký yalanladýlar.

Evet onlarýn hepsi peygamberleri yalancý saydýlar da tehdidime müstehak oldular, azaba çarptýrýldýlar.

Arap kaynaklarýnda Ress adýnda iki yer bilinmektedir. Biri Necid, diðeri Hicaz’ýn kuzeyinde olup birincisi daha meþhurdur.

15 – Biz ilkin yoktan yaratmadan bir âcizlik, becerisizlik mi gösterdik ki bu tekrar yaratmada acze düþelim?

Hayýr! Öyle deðil, onlar da böyle olmadýðýný bilirler. Ama yine de onlar bu yeniden yaratýlýþtan (dirilmeden) þüphe içindedirler. [30,27]

16 – Ýnsaný Biz yarattýk. Onun için, nefsinin kendisine neler fýsýldadýðýný, neler telkin ettiðini de Biz pek iyi biliriz.

Çünkü Biz ona þahdamarýndan daha yakýnýz.

17-18 – Zaten onun saðýnda ve solunda yerleþmiþ iki kayýtçý vardýr.

Aðzýndan çýkan bir tek söz olmaz ki yanýnda, bu iþ için hazýrlanmýþ gözcü olmasýn, onun söylediðini ve yaptýðýný kaydetmiþ olmasýn. [82,10-12]

Ýnsanlar yirminci asýrda sesleri ve görüntüleri kaydeden nice aletler geliþtirdiler. Bu aletler Allah’ýn kâinatta zerrelere yaptýrdýðý kayýt iþlemini tesbit etmeye çalýþmaktadýrlar. Allah’ýn melekleri bu aletlere muhtaç deðildirler. Ýnsanýn kendi vücudu ve çevresindeki þeyler, onun bütün yaptýklarýný ve konuþtuklarýný en ince ayrýntýlarý ile kaydeden bir kamera veya teyp gibidir. Kýyamet günü, kendi kulaðý ile dünyada söylediklerini iþitecek ve yaptýklarýný gözleriyle görecektir. Demek Allah kullarýna sýrf kendi ilmine göre muamele etmeyecek, bilakis adâletin; iddia, delil, inkâr, þahit, savunma gibi bütün þartlarýný yerine getirecektir.

19 – Vakti geldiðinde ölüm sekeratý baþlayýnca, can çekiþtiði sýrada insana “Ýþte” denir, “senin en çok nefret edip kaçtýðýn þey!”

20 – Sûra üfürülür kalk borusu çalar. Ýþte bu da tehdit edilen azabýn günüdür.

21 – O gün herkes beraberinde bir muhafýz, bir de þahit olarak Yüce Divana gelir.

22 – Allah ona buyurur: “Sen bundan gaflet içindeydin. Ýþte gözünün önünden perdeyi kaldýrdýk, þimdi artýk gözün pek keskindir!” [19,38; 32,12]

23 – Yanýndaki arkadaþý “Ýþte!” der, “onun defteri! Her ne yapmýþsa, burada yazýlý!”

Yanýndaki arkadaþý, bazý müfessirlere göre þahit melektir.

24-26 – Allah muhafýzla þahide veya cehennem görevlisi iki meleðe: “Atýn!” buyuracak, “atýn cehenneme, her nankör, inatçý kâfiri: Hayra mani olan, haddi aþýp azan, þüpheye dalaný!

Allah’ýn yanýsýra baþka bir tanrý benimseyeni! Atýn onu o çetin azaba!”

Hayýr; bazan mal, bazan iyilik mânasýna kullanýlýr. Burada her ikisi de mümkündür. O þahsýn, malýndan Allah’ýn ve kullarýnýn haklarýný vermediðini ifade eder. Yahut hayýr ve iyilikten, hem kendisini hem de baþkalarýný engellediði mânasýna gelir.

27 – Yanýndaki arkadaþ: “Ya Rabbî,” der, “onu ben saptýrmadým, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapýklýk içinde idi.” [14,22]

Yanýndaki arkadaþý, þeytan onun cehenneme atýlacaðýný anlayýnca böyle diyecektir. Burada siyaktan, Allah’ýn mahkemesinde bu iki yoldaþýn birbirini suçladýklarý anlaþýlmaktadýr. Anlaþýlan kâfir insan, þeytan arkadaþýnýn kendisini saptýrdýðýný ileri sürünce o, bu cevabý vermektedir.

28-29 – “Çekiþmeyin huzurumda!” buyurur Allah, “Çünkü Ben daha önce gelecek tehlikeyi size bildirmiþtim. Benim verdiðim kararlar deðiþtirilmez. Ben, kullarýma asla zulmetmem!”

30 – O gün cehenneme Biz: “Doldun mu,?” dedikçe O: “Daha yok mu?” diye iþtahýný dile getirir. {KM, Süleymanýn Meseleleri 30,15-16}

31 – Cennet de takvâ sahiplerine yaklaþtýrýlýr.

32-33 – Onlara: “Ýþte, denir, buydu size vâd edilen mükâfat. Hakka yönelen, korumasý gereken her þeyi koruyan, insanlarýn görmediði yerlerde bile Rahman’a hep saygýlý olan ve daima Rabbine dönen bir gönül ile gelen herkese bu mükâfat vardýr.

“Rahman’ý görmediði halde O’na saygý duyan” mânasý da mümkündür. “O’nun Rahman olduðunu bilmesine raðmen, rahmetine güvenerek günah iþlemedi, O’na saygýsýzlýk etmedi” inceliðini düþündürmesi de mümkündür.

34 – “Haydi selametle girin oraya, bugün artýk ebediyet günüdür.”

35 – Orada onlara istedikleri her þey verilir. Nezdimizde bundan da fazlasý vardýr. [10,26]

36 – Kendilerinden önce Biz öyle nesiller helâk ettik ki onlar, bunlardan daha güçlü kuvvetli idiler. Hakimiyetlerini yaymýþ, þehir þehir dolaþmýþ, “ölümden kaçýp kurtulacak bir yer yok mu?” diye her tarafý delik deþik etmiþlerdi, ama hep eli boþ dönmüþlerdi.

37 – Elbette bunda, içinde bir kalb taþýyan veya zihnini derleyip toplayarak can kulaðýyla dinleyen kimseler için alacak bir ders vardýr.

38 – Biz gökleri, yeri, ikisinin arasýndaki bütün varlýklarý altý günde yarattýk da Bize en ufak bir yorgunluk dokunmadý. [46,33; 40,57]

39 – O halde sen onlarýn söylediklerine karþý sabret! Gerek güneþin doðuþundan, gerek batýþýndan önce Rabbine hamd ederek ibadet et.

40 – Geceleyin de, secdelerin peþinden de Ona ibadet et. [17,79]

Secdelerin peþinden yapýlan tesbihattan maksat, namazdan sonra yapýlan zikir ve tesbihat olabilir. Farzdan sonra kýlýnan nafile namazlar da olabilir. Hz. Peygamber (a.s.) her namazdan sonra fakirlerin 33’er kere sübhanallah, el-hamdülillah ve Allahu ekber zikrine devam etmekle zenginlerin Allah yolunda harcamalarla elde ettikleri yüksek dereceleri kazanacaklarýný bildirmiþtir.

41 – Münâdînin yakýn bir yerden sesleneceði güne kulak ver.

42 – Bütün insanlarýn o sayhayý kesin ve gerçek olarak iþitecekleri güne kulak ver. Ýþte o gün mezarlarýndan kalkýþ günüdür.

43 – Muhakkak ki hayatý veren de, hayatý alýp öldüren de Biziz.

Evet, herkes Bizim huzurumuza dönecektir.

44 – Yerin yarýlýp kendilerinin büyük bir hýzla mahþer meydanýna koþacaklarý gün, mutlaka gelecektir. Bu diriltip mahþerde toplama Bize göre çok kolaydýr. [54,50; 31,28]

45 – Biz onlarýn aykýrý iddialarýný pek iyi biliyoruz, ama sen onlarý kuvvet kullanarak imana getirecek bir zorba deðilsin. Sen sadece uyaran bir elçisin.

Senin yapacaðýn iþ, sadece tehdidimden endiþe edecek kimseleri Kur’ân ile irþad etmektir. [13,40; 88,21-22; 2,272]

 

Ynt: 50 – Kaf Suresi By: ceren Date: 15 Mayýs 2018, 13:28:03
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ...
Ynt: 50 – Kaf Suresi By: sedanurr Date: 15 Mayýs 2018, 17:24:11
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Kur'an okuyan ve anlayanlardan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan