Ehli kitaptan rivayette bulunmak By: sumeyye Date: 03 Þubat 2011, 22:58:31
Ehl-i Kitaptan Rivayette Bulunmak:
Hadiste þöyle gelmiþtir:
“Ýsrail oðullarýndan rivayette bulunun, bunda bir sakýnca yoktur.” [937]
“Onlarý ne tasdik edin ne de yalanlayýn!” [938]
Derim ki: Ehl-i kitaptan nakilde bulunmak, eðer kýssadan hisse kabilinden ise ve dini hükümlerde herhangi bir karýþýklýða sebep olmayacak konularda oluyorsa caizdir. Bunun dýþýnda kalan konularda ise caiz deðildir. Burada bilinmesinde yarar olan bir nokta vardýr. O da þudur: Tefsir kitaplarýnda yer alan israilî haberlerin, ehl-i kitap âlimlerinden nakledilen sözlerin büyük çoðunluðu üzerine herhangi bir hüküm ya da inanç bina edilmesi uygun deðildir. Bu konuda dikkatli olunmalýdýr.
Din ilimlerinin dünyalýk için öðrenilmesi haramdýr:
Rasûlullah (s.a.) þöyle buyurmuþtur:
“Allah rýzasý için öðrenilmesi gereken bir ilmi, kim sadece dünya menfaati elde etmek için öðrenirse, o kýyamet gününde cennetin kokusunu bile duyamaz.” [939]
Dinî Ýlimlerin, Dünyalýk Ýçin Öðrenilmesi Haramdýr.
Dinî ilimlerin kötü niyetli kimselere öðretilmesi de ayný þekilde haramdýr. Bunun bazý sebepleri vardýr:
i. Böyle biri, dünyevî çýkarlar yüzünden, zayýf tevillerle dini tahrif edebilir. Dolayýsýyla bu yolun kapanmasý için önlem alýnmasý gerekir.
ii. Böyleleri Kur’ân ve sünnete hürmet etmez, onlara karþý kayýtsýz kalýr. Oysaki bunlar hürmeti gerektiren þeylerdir.
Ýlmin Saklanmasý Haramdýr:
Rasûlullah (s,a.) þöyle buyurur:
“Bir kimseye bildiði bir konu sorulur, sonra onu saklarsa, kýyamet gününde onun aðzýna ateþten gem vurulur.” [940] Ýhtiyaç anýnda bilginin gizlenmesi haram olur. Çünkü bilginin esirgenmesi, ilme karþý ilgisizliðin en temel belirtisidir ve bu tutum þer’î hükümlerin unutulmasýna sebep olur. Ahirette cezalar, amelin cinsinden olur. Ýlmin saklanmasýnda günaha sebep olan, dilin tutulmasý olduðundan, kýyamet gününde de ceza, dili tutmanýn simgesi olan aðza ateþten gem vurma þeklinde belirlenmiþtir.
[937] Buhârî, Enbiyâ, 50.
[938] Ahmed, 4/136,
[939] Ebû Dâvûd, Ýlim, 12.
[940] Ebû Dâvûd, Ýlim, 9; Tirmizî, Ýlim, 3.