4. Meclis By: hafiza aise Date: 31 Ocak 2011, 17:16:12
4. MECLÝS
Bu konuþma, pazar sabahý Ribât’ta yapýldý.
Konuþma tarihi: Hicrî, 10 Þevval 545, Milâdî 1150.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz þöyle buyurdu:
“Hayra dair herhangi bir þeye kavuþan kimse, onu mutlu bilsin ve faydalanmaya baksýn; çünkü onun ne zamana kadar açýk kalacaðýný bilemez.”
* * *
Ey cemaat! Fýrsatý kaçýrmayýn. Hayatý ganimet bilin ve ondan faydalanmaya bakýn. Mademki bu hayat kapýsý açýk, bir þeyler elde etmeye koyulun. Yakýnda o kapý kapanýr. Hayýr iþleri yapmaya güçlü olduðunuz müddetçe hayýr yapýn. Tevbe kapýsý kapanmadan o kapýdan girin. Sonra kapanýr, tevbeniz de makbul olmaz. Hâlen dua kapýlarý açýktýr; dua edin, makbul olur. Aranýzda iyiliði ile tanýnan kimselere koþun. Onlarýn hayýr dualarýný ve öðütlerini dinleyin; sonra kapýlar kapanýr, mahrum olursunuz.
* * *
Ey cemaat! Yýktýðýnýzý yapýn. Pislettiðinizi temizleyin. Kötülüðünüzü iyiliðe çevirin. Günahla kararan varlýðýnýzý parlatýn. Aldýðýnýzý sahibine verin. Efendi’nizden kaçtýnýz, O’nun kulluðundan uzak düþtünüz. Hemen O’na dönün ve tevbe edin.
* * *
Ey evlat! Þu varlýk âleminde ve þurada, Hâlýk Teâlâ'dan baþka kimse yoktur; varlýðýný O'na baðlarsan kulu olursun. O'nu býrakýr, halka koþarsan, onlarýn kölesi olursun.
Sana söz hakký yok; ta boþluk beyabanlarýný ve otsuz tarlalarý geçinceye kadar. Bunlarý geç. Ýç âleminde Hak'tan gayrý her ne ki var, onu kopar at. Ancak o zaman dilin açýlýr ve söz hakkýn tanýnýr.
Bilmez misin, Hak arayýcýsý her þeyden ayrýdýr. Hak'tan baþkasýna yan çýktýðý yoktur. O bilir ki, Hak’tan gayrý her ne ki var, Allah'la kendi arasýnda perde olur. Bu durumda neye baðlansýn? Kime güvensin? Çünkü baðlandýðý þeylerin kendisine zulmet getirdiðini tecrübe ile bilir.
* * *
Ey evlat! Ýnsanlarýn önünde gezen birçok felaketler vardýr. Her felaketin de kendine göre hayli dallarý vardýr. En büyük felaket, sonsuz saadetten mahrum olmaktýr. En büyük saadet, ruh zenginliðine ermektir. Bunun için çok çalýþmak ve tembel olmamak lazýmdýr. Tembellik insaný korkunç uçurumlara atar. Telafisi kabil olmayan kin ve düþmanlýk tohumlarý saçar. Tembel olma. Ýþlerini saðlam yap ve çalýþkan ol. Dünyayý çalýþanlar kazanýr. Âhireti çalýþanlar kazanýr.
Birçok büyükler, çalýþkan ve dinç olmak için, Allah'a yalvardýlar. Ebû Muhammed Acemî þu duayý yapardý:
“Allah’ým, bizi dinç ve çalýþkan kýl!”
Bununla, “Bizi tembel etme!” demek isterdi. Bunun mânasý yücedir. Dil, bunun mânasýný tam ifade edemez. Kim ki tadar, hakikati ancak o anlar. Ýslâm dininin emri dâhilinde halkla iyi geçin. Ýslâm dini neye iyi derse o iyidir, mübarektir. Ýslâm dininin yüce emirleri zedelenmediði takdirde halkla geçimin tadý alýnýr ve hoþluk olur. Aksi olunca iyilik olmaz. Bilakis felâket gelir.
Ýyiler yapacaklarý iþi bilirler, iþlerini yerine ve zamanýna göre düzenli tutarlar. Yapacaðýn iþi onlara sor ve onlara danýþ.
* * *
Ey evlat! Dua baðýna yapýþ. Rýzaya yönel. Razý ol. Dilini kalbinden ayrý etme, kalbinle birleþtir. Aðzýndan çýkan, kalbinde bulunan olmalý. Her ikisini de iyiye yönelt ki, hoþ olasýn.
Bir gün kýyamet kopacak. Ýnsana yaptýklarý hatýrlatýlacak. Dünyada yaptýðý hayýr ve þer önüne mendil gibi serilecek. Kötülüðü gören piþman olur. Ama fayda vermez. Hatayý anmak burada olmalý. Orada anýþ hayýr getirmez. Temel olan iþ, bu acý günü, ölmeden önce hatýrlamak ve ona göre hazýr olmaktýr. Harman zamaný ekmeyi, tarlaya tohum saçmayý düþünmek neye yarar? Sonbaharda ekin iþine yönelmeyene yaz günü ne hayýr verir? Peygamber (s.a.v) Efendimiz þöyle buyurdu:
“Dünya, öbür âlemin ekim yeridir. Hayýr eken sevinç biçer. Þer eken ise piþmanlýk devþirir.”
Bir gün ölüm gelir, seni uyandýrýr. Bu uyanýþýn sana ne yararý olur? Uyan, uyan! Çabuk uyan!
Allah’ým, bizi gafil kiþiler gibi uyumaktan koru. Seni bilmeyenlerin gafleti gibi senden ayrý kýlma Allah’ým! Âmin!
* * *
Þerli adamlarla konuþma. Onlarla oturan bir gün gelir kötü olur. Önceleri iyiliðin devam etse de, sonunda onlar gibi olabilirsin. Ama yazýk olur. Hayýrlý olanlar, iyiliði arzu edenler bu hâlinde senden uzak dururlar. Seni kurtarmak isterler; ama onlarýn iyi düþüncesini zedelemiþ olursun.
Kitâbullah’ýn -Kur'ân-ý Kerîm'in- gölgesinde yürü, Sünnet-i Rasûlullah'a -Peygamber'in sünnetlerine- uy, felah bulur ve iflah olursun. Aksi hâlde kötü çukurlarý boylarsýn.
* * *
Ey cemaat! Doðru olarak Allah'tan utanýn. Gaflete düþmeyin. Allah'tan gafil olmayýn. Ömrünüz geçmekte ve zamanýnýz tükenmekte. Hâlbuki bütün çabanýz; yemeniz imkânsýz olan malý toplamakta. Kavuþmanýz ihtimali dahi olmayan nesneler düþünüyorsunuz. Yaptýðýnýz binalara saðlýðýnýzda oturmak belki size nasip olmayacak. Yapýn, edin, eyleyin; ama, kalbinize sahip olun. Dýþýnýz dünyayý yapsýn, kalbiniz Allah ve âhiretle olsun. Kalbinizi dünyaya kaptýrýrsanýz, Rabb’inizin yüce makamý perdeler arkasýna girer, ruhanî hava tarafýnýza esmez. Allah hem Azîz, hem de Celil'dir.
Allah'ý anma hâli, irfan sahiplerinin kalbinde hayme (çadýr) kurar. Her yanýný kaplar. Hak'tan gayri bütün düþünce izlerini siler, götürür. Bu ki tamam oldu, iþte cennet orasý olur. Peþin cennet bu olur, vaat olan cennet ise öbür âlemdedir. Peþin cennete razý olmak, kalbin Allah'a yakýn olmasý demektir. Hak’la kul arasýndaki perdelerin kalkmasýna gelince, buna ruh âlemine geçiþ manasýný vermek yerinde olur.
Dünya cennetine kavuþan kula, perdeler açýlýr; Hak’la kendi arasýnda perde kalmaz. Kul, yalnýz olduðu zaman ve her hâlinde O'nunla olur. Bu hâlin þekli yoktur; misal getirilemez. Çünkü “O'na benzeyen yoktur. Bizzat gören, iþiten O'dur.” (eþ-Þûrâ, 42/11)
Öbür âlemde vaat olan cennet vardýr. Allah Teâlâ, onu inanmýþlara hazýrlamýþtýr; inanmýþlar cennete girer, O’nun kerim yüzüne nazar ederler; bu nazarda perde yoktur.
Her þer, Allah'ý býrakmýþlaradýr; tersini ispat etmeye gücü yeten olmaz. Her kim ki Hakk'a yönelir, iyilik bulur. Her kim ki O'ndan döner, þerre düþer.
Ýnsanlar, istek ve arzularý kadar yücelirler. Yücelik, þahsî yararý bir yana atmaktýr. Daima üstün ve iyi düþünmek hoþ olur. Ýnsan, düþüncesine ve tuttuðu iþe göre kýymet bulur. Buna göre, tuttuðun iþte bir fayda umuyorsan o fayda kadar büyük olursun. Herkes himmetiyle ölçülür. Dünyalýk isteyen dünyalýk bulur ve deðeri o kadar olur. Allah'ý isteyen Allah'ý bulur, kýymeti de o kadar büyük olur.
Ýþini karþýlýksýz tut. Yaptýðýn iþten bir þey bekleme. Allah'ýn rýzasýný gözet; baþýný o yola koy. Göreceksin ki mükâfatýn büyük olmuþtur. O'na bakmak, O'na yakýn olmak ve O'nunla var olmaktan daha yüce ne olabilir? Artýk bir garaza mebni iþ tutma, tüm iþlerini O'na býrak ve O'nunla yap. O'nun önünde, dünyalýk nedir? Öbür âlemin iþleri neye yarar? Aslýnda Allah'sýz olmayan, fakat zatýna varmaya birer perde olan ne iþ görebilir; hepsini bir yana at. Ýyilik edeni gör. Nimeti, sahibinden önce görme. Bir yere taþýnacaðýn zaman, oranýn yerlisi senin için daha önemlidir; onlar kötü olunca neylersin? Her þeyden evvel, varlýkta yer tutan O'dur. Herkesten önce ve sonra yapan, yaptýran O'dur.
Ölümü düþün, afetlere sabýrla karþý koy, Allah'a tevekkül et. Bütün hâlinde bu üç þeyi yap. Bunlarý yaparsan sana güzel huylar gelir; onlara sahip olur, iyilere katýlýrsýn.
Ölümü düþünürsen hýrsýn yok olur. Sabýrlý olursan her murada erersin. Rabb’in sana istediðini verir. Tevekkül yolunu tutar, Allah'a baðlanýrsan fani þeyler kalbinden çýkar, dünya ve âhiretin derdi senden uzak olur. Siva -Mevlâ'nýn zatýndan gayrisi- denen nesneler senden boþanýr, rahata erersin. Her yan sana rahatlýk olur. Herkes seni saklar ve esirger. Felâket sana yanaþamaz. Altý yönden Mevlâ sana bekçi olur. O, Aziz ve Celil’dir. Halk sana yol bulamaz. Halk kötülükle sana varamaz. Kötülerin sana yolu kapalý, þerrin kolu senin için baðlýdýr. Þeytan, sana varamaz. Çünkü Allah Tealâ, þeytana buyurdu:
“Sen, benim kullarýma sultan olamazsýn!” (el-Hicr, 15/42)
Halka gösteriþ yapmayanlara þeytan gelebilir mi? Ýþi tevhid, gücü Allah olana kim yakýn olabilir? Þeytan onlardan uzaktýr. Çünkü Allah esirger.
Bu yol sükûtla baþlar; ilki budur. Konuþmak sonradan gelir. Sus, taþma, içini doldur; sonra izni al, konuþmaya koyul. Hak yola girince bu hâl kendiliðinden olur.
Ýhlâs yolunu tut. En büyük þey odur. Ýhlâs sahibinin þahý ruhunda yaþar. Sultan sinesinde saklýdýr. Dýþa itibar edilmez. Geçici þeylere nazar neye yarar? Var mý aradýðýnýz adam? Ýçini dýþýný bir eden? Dýþtaki sultanla ruhtaki sultaný birleþtiren zat görülür mü?
Hâlinde kal. Gizli dur. Sineni kimseye açma. Ta iþin bitinceye kadar devam et. Kalbini efendisine teslim edinceye dek özüne varlýk tanýma. Hakk’a ki vardýn, iþin tamamdýr, üzülme. Olduðu gibi býrak; artýk olacak olur.
Artýk sen padiþahsýn, makama yerleþtin. Mevlâ dilini çözdü.
Halk karþýsýnda bir süvari bölüðü olsun. Saf saf dizili ve emrine hazýr gör. Onlarýn kötülemesi ve övmesi bir olsun. Ne kötüleyene darýl, ne de övünce sevinç duy. Onlar sana darýlsa ne var? Yüz çevirip gitseler ne çýkar? Onlarý yapan, yýkan sensin. Onlarý yaratan sana el vermiþtir. Yarattýklarý üzerinde keyfine göre hüküm sürebilirsin. Ne var darýlacak? Allah’ýn izniyle onlarý baðlar, sonra çözersin. Hadiselerin oluþu, kalp eliyle olur. Ýþaretler sýr dilinden çýkar. Bunlar olabilir; ama lâfla deðil. Doðru olmaya bak. Doðru olanda her iyi þey kendiliðinden baþlar. Akýllý ol!
Çocuklar gibi heves atýna binme. Gözün görmüyor, seni yola iletecek birini ara. Görmeden yola çýkan, çukura yuvarlanabilir. Bilgin de yetersiz; öðren, cahil olma. Sana bilmediðini öðretecek birini bul. Bulunca yapýþ, býrakma. Ne derse kabul et. Görüþlerini müspet karþýla. Onun sözü ve hareketi senin delilin olmalý. Büyük insana kavuþunca, yanýna otur. Bilgiyi alýncaya kadar orada dur. Ýrfanýn tam oluncaya kadar onu býrakma.
Bunlarýn sonunda, her yolunu þaþýran sana sýðýnýr. Kimsesizlerin kabý olursun. Zavallýlar himayene girer. Fakirler, derdine sende çareler bulur.
Kerem sahibi olmak için ilâhî ve kudsî sýrlarý saklamak þarttýr. Efendiliðin en güzel örneði, insanlarla iyi geçimdir. Allah'ýn insana tevdi ettiði sýrrý saklamasýný bilmeyen, insanlarla iyi geçinmeyen efendi, çelebi deðildir.
* * *
Neredesin? Hak böyle mi aranýr? Baþka þeyleri gönlünde taþý, sonra Hakk’ý bulacaðým, diye uðraþ. Hâlin nerede, Hakk'ý aramak nerede?
Allah Teâlâ þöyle buyurdu:
“Sizden bir kýsým, dünyayý; diðer bir kýsým da âhireti ister.” (Âl-i Ýmrân, 3/152)
Diðer âyet-i kerimede ise þöyle anlatýldý:
“Yalnýz O'nun vechini dilerler.” (el-Kehf, 18/28)
Bahtiyar olana kudret eli gelir; Hak’tan gayri bilinen bütün varlýktan onu kurtarýr.
Ruhunu temiz tutmaya gayret et. O el, bir gün sana da gelir; kolundan tutar, velayet makamýna yerleþtirir. Yolculuðun biter, sülûkün sona erer. Bulacaðýný bulursun. Dünya sana koþar. Âhiret de onun peþinden... Her ikisi de sana hizmetçi olur. Hiç bir darlýk bilmeden makamýnda kalýrsýn.
Ýnsan, biraz saflýk bulunca bazý hatýralar duyar. Kalbine bazý þeyler gelir. Bunlarýn doðruluðu kolay bilinmez. Bir defa o hatýralara kapýlýrsan sürüklenir gidersin. Bu sebeple Hakk'ýn kapýsýnda dur. Kapýya elinle vur. Himmet iste. Vermezlerse bekle. Hemen kaçýp gitme. Çünkü bilemezsin, her yer O'nun kapýsýdýr. Kaçarsan kötüye düþersin, çünkü O'nun kapýsýndan kaçmýþ olursun. Oradan alacaðýn himmetle iyiyi, kötüyü bilirsin. Bir hatýra varit olunca, nefsin mi, þeytanýn mý olduðunu bilebilirsin. Hakk'ýn verdiði gayret duygusu sayesinde þeytanýn, hevânýn ve nefsin belasýndan azat olursun.
O kadar iyi bir hâle gelirsin ki; “Þu iyidir, þu da kötü. Þunu al, þunu býrak!” denir.
Açýk açýk duyar, yolunu düzeltir, Hak kapýsýnda beklersin. Seni Hakk terbiye eder. Varlýðýna can katar. O oturtur ve kaldýrýr, emrini O'nun kitabýndan alýr, yasaklarý yine O'nun emriyle öðrenirsin.
Ey cemaat! Fazla istemeyin. Azý da, “az” diye bir yana itmeyin. Önü, sonu býrakýn. Çünkü kader, her birinizi tek tek kuþatmýþtýr. Ne lazýmsa O bilir. Kabiliyetinize göre verir. Her biriniz için bir zaman ve her biriniz için geçmiþe ait bir sayfa açýlmýþtýr.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz’in þu derin manalý hadîs-i þerifi hâlimizi ne iyi anlatýr:
“Rabbimiz, yaratma ve rýzka dair iþleri bitirdi. Her þey tamam oldu. Ölüm günleri bellidir. Kalem kurudu. Olacak þeyler sýra ile olur.”
Allah Teâlâ, geçmiþte her þeyi yerli yerinde yaptý. Lâkin hüküm verilmedi. Bu yüzden hüküm ilân edilinceye kadar hepsinin üstüne bir perde çekti. Emri koydu. Yasaklarý getirdi. Bunlarla, her cins kader faslý kapalý kaldý. Hiç kimsenin kadere yüklenerek hak talep etmeye yetkisi yoktur. “Allah, istediðini yapar. Yaptýðýndan sorumlu deðildir. Ýnsanlar, hep yaptýklarý iþin hesabýný vermeye mecburdurlar.” (el-Enbiyâ, 21/23)
* * *
Ey cemaat! Zahire göre iþlerinizi yürütünüz. Sizin için en iyisi budur. Rahat bundadýr. Ýç âleme aklýnýz ermez. Ýþte beyaz ve iþte siyah! Hangisini seçersiniz, siz bilirsiniz. Ýç âleminiz geliþinceye dek devam edin. Dýþ hükümlere uyun. Bir zaman sonra ruhunuzdan perdeler açýlýr. Ýyiyi görürsünüz. Dýþ hükümleri bir yana atarsanýz iç âleme geçmeniz kolay olmaz.
Dýþ hâlin iyileþince için nur dolar. Sýrrýna geçer, sonra kalbine akar. Sonra nefsine gider, sonra da diline gelir. Ýlk iþ, dýþ cepheden baþlar. Ýç âlemdeki duygulara gider. Tekrar dýþa vurur. Hisler böylece süzülür; varlýðýn erir; halkýn iyiliðini gözeten iþler yapar, onlara önder olursun. Sen bir þey demeden, onlar koþarak sana gelirler.
Bunlara ermek ne kadar mübarektir. Hak yola girer, Hakk'ý sever ve sevdirirsen ne mutlu sana! Ýddiaya kapýlýrsan yazýk olur. Periþan olursun. Allah sevgisinin birçok þartlarý vardýr. Onlarýn yerine gelmesi gerekir. Yalnýz O'na uyman, sevginin gereklerindendir. Baþka þeye baðlý olmamak ve yalnýz O'nunla ünsiyet etmek de sevginin gereðidir. Hiç bir iþe itiraz etme! O, sende istediði gibi tasarruf eder. Baþkasýnda da ayný tasarrufu görürsün. Ses etme! Hakk'ýn fiilleri seni korkutmasýn. Her iþte binlerce hikmet gizlidir.
Bir kulun kalbinde Allah sevgisi yer ederse, yalnýz O'nu sever; baþka uðraþtýrýcý iþleri bir yana atar. Bunu yapamayan sevgi iddiasýnda bulunamaz.
Yalancý ve uydurma davadan dön. Bu yolda yapmacýk hareket fayda getirmez. Bu yol, yersiz arzu ve boþ temenni ile elde edilemez. Hele içi baþka, dýþý baþka olan bir kimse bu yola hiç yaramaz. Bir de yalancýlýk peyda olursa, felâket o zaman baþlar. Eðer sende bu hareketlerin az buçuðu varsa, hemen tevbe et. Tevbeni bozma. Tevbe etmek iþ deðil; asýl iþ onu bozmamaktadýr. Bir aðacý sadece dikmek marifet sayýlmaz. Asýl marifet onu yetiþtirip meyvesini almaktýr. Bunu yapmaya çalýþ.
* * *
Hakk'a yapýþýn. Darlýkta O'na yalvarýn. Geniþliðe çýktýðýnýz zaman da, O'nu hatýrlayýn. Hasta olduðunuzda Allah deyin. Ýyiliðe erdiðinizde O'nun yoluna koþun. Hayýr-þer hep O'nun elindedir. Veren, alan O'dur. Sizin için kurtuluþ, ancak Allah'a candan teslim olmaktadýr. Ruh ilâcýnýz ancak bu olabilir. O'nun verdiði hüküm sizi titretmesin. O hüküm üzerine de münazaa etmeyin. O'nun verdiði hüküm için kullarýna þikâyet etmeyin. Þikâyet ancak bela getirir; bunu bilin, sabýrla bekleyin.
O'nun kudret eli altýnda bekleyin. Sessiz durun. Hele bir bakýn; neler yapýyor, seyre dalýn. O'nun, içinizde ve sizinle ne derin iþleri oluyor. Ýþte bunu anlamaya bakýn. O'nun yaptýðý iþlerde geniþ olun. Yazar, bozar, hepsine uyun. Yapacaðý iþi siz deðil, O bilir.
Allah’ým, bizi yüce varlýðýnda Zat’ýnla eyle. “Dünyada iyilik ver! Öbür âlemde de iyi kýl ve bizi ateþten koru.” (el-Bakara, 2/201) Âmin!
Ynt: 4. Meclis By: MELÝKE 7D Date: 05 Mayýs 2015, 18:39:58
ilahi dinlemeliyiz çok güzel ilahiler.
Ynt: 4. Meclis By: Zehra.hunerli Date: 14 Ekim 2018, 12:58:08
Allah razi olsun emeklerinizi bereketli eylesin ins ...
Ynt: 4. Meclis By: ceren Date: 14 Ekim 2018, 17:30:26
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..