29. Meclis By: hafiza aise Date: 30 Ocak 2011, 19:51:51
29. MECLÝS
Bu konuþma medresede yapýldý.
Konuþma tarihi: Hicrî 11 Cemâziyelâhir 545, Milâdî 1150.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz þöyle buyurur: “Ýslâm dinini kabul etmiþ biri, herhangi bir þahsa zenginliði için saygý gösterirse dininin üçte ikisi gider.”
Ey münafýklar, bu yüce kelamý iþitiniz. Bu hadîs-i þerifte belirtilen saygý, sadece önünden kalkmak mânasýný taþýr. Ya orucunu, namazýný ve haccýný zengin kiþiler için yaparsa ne olur? Ya akþam sabah o zenginlerin eteðini öpen dindarlara (!) ne buyrulur?
Ey müþrikler, sizin ne Peygamber’den haberiniz var, ne de onun kelamýndan. Ýslâm olunuz ve günahlarýnýza tevbe ediniz. Ancak imanýnýzý hâlis tevbe kurtarýr. Ýkan duygunuz, o zaman büyür. Tevhid haliniz geliþir; bütün varlýðý ile sizi Arþ'a çýkarýr.
* * *
Ey evlat! Ýman bahçene bakar, aðaçlarýný büyütürsen, Hak seni maddî varlýðýndan alýr. Artýk ne kendi dýþ varlýðýna, ne de baþkalarýna ihtiyaç arz edersin. Ve çalýþmanýn, kazanmanýn hakikî yollarýný öðrenirsin; hiç birinde hakikî tesir görmezsin.
Seni Hak doyurur. Kalbini ve sýrrýný da nurla doldurur. Kapýsý önünde oturtur, zikir, ülfet hâlleri ile zengin kýlar. Yakýnlýðý sayesinde kimseden bir þey talep etmez olursun.
Dünyadan bol nasip alýp onunla meþgul olana bakma. Elinde maddî varlýk taþýyana göz atma. Senin bakýþlarýn onun içine aðýrlýk verir. Her bakýþýnda elimde olaný alacak diye çekinir, ruh sýkýntýsýna düþer, ayrýca onu üzüntüye soktuðun için hata etmiþ olursun.
Ey bilgi iddiasýnda olan, dünya ehlinden mal talep eden ve bilgisini paraya çeviren! Allah, seni bildiklerinle batýrýyor, ilmin bereketi senden gitti. Özün çürüdü, kabuðu kaldý.
Ve sen ey Hakk'a kulluk eden, halbuki kalbin kullara baðlý. Onlardan bir þeyler bekliyor, herhangi bir isteðini vermezler diye korkuyorsun. Dýþtan Allah içinmiþ gibi görülen kulluðun, içten halk için oluyor. Her arzun ve çaban, kullarýn elindekine göre. Onlarýn elinde bulunan saman çöpü kadar kýymetsiz þeylere tenezzül ediyorsun. Onlarýn övmesini, yüceltmesini bekliyorsun. Onlarýn kötülemesinden ve seni býrakýp gitmesinden çekiniyorsun. Elindekini alýrlar diye titriyorsun. Onlardan alacaðýn bir þey için, sabahlara kadar uykunu kaçýrýyorsun. Ümitlerini o kadar uzatýyorsun ki, hile yapmaya mecbur kalýyorsun. Kapýlarýna gittiðin zaman, içinden gelmediði hâlde ince ve yumuþak konuþuyorsun. Sebebi; sana bir þeyler versinler.
Yazýk sana, için bozuk olmuþ. Hep gösteriþ peþindesin; din yoluna giriþin babadan kalma gibi. Kendini Ýslâm'ýn emirlerine veremiyorsun.
Kalplerde dönüp dolaþaný bilene karþý büyüklük satana yazýklar olsun. Hain göz taþýyana yazýklar olsun. Dilinde; “Allah, en büyüktür.”, kalbinde; “Hayýr, yaratýlmýþlar daha büyüktür.” diyene yazýklar olsun.
Kalbinde böyle þeyler varsa dön. Tevbe et. Ýyi iþleri sadece dünya için yapma. Halka gösteriþe kalkma. Yalnýz Allah'ýn pâk vechini dileyenlerden ol.
Yaratýcýlýðýn hakkýný öde. Övülmek için iþ yapma. Vermek, almak ümidini gönlünden at.
Rýzkýn azalmaz ve çoðalmaz. Hakkýnda hükmedilen, hayýr ve þer gelecekse gelir. Bunlarý düþünüyorsan, yazýk.
Hýrsýný azalt. Ümitlerini kýs. Ölümü göz önüne al. Bunlarý yaparsan ýslâh olursun. Bütün hâlinle dinî emirleri yerine getirmeye çabala.
Ey cemaat! Yanýmýzda Ýslâm dinine uyan bir hâliniz kalmadý ki. Onu, zahirde elinizden býraktýnýz. Ýç âleminize zaten geçemediniz. Nefsin hilesine kandýnýz. Allah'ýn hilmine aldandýnýz. Her gün biraz daha dinden uzaklaþtýnýz. Allah Teâlâ Hazretleri'nin hilmi sayesinde bu âlemde gazaba da uðramadýnýz. Bir gün burayý býrakýr, öbür âleme göçerseniz. O gün Mevlâ her yanýnýzdan tutar, azaba atar.
Ölüm gelir, kabre inersin. Oranýn sýkýcý darlýðýna uðrarsýn; belâný bulursun. Oradan kolay kurtulmak yoktur. Kýyamet kopmayýnca oradan çýkarýlmazsýn. Kýyamet oldukta sana haber gelir; kalkar, kör piþman gidersin. Ýðneden ipliðe hesaba çekilirsin. Saati ve dakikasý ile her yaptýðýn iþin hesabýný verirsin.
Sen, boþ bir put gibisin; kuru deriden ibaretsin. Ne mânan var ki? Kuvvetin de yok. Yalnýz ateþe yararsýn. Kulluðuna bakýlsa ihlâs yok. Halbuki ihlâs ibadetin ruhudur. Ruhsuz olan þey Hakk'a yaramaz. Yaptýðýn kullukla birlikte ateþte yanacaksýn. Yalnýz yanmakla olsa neyse; ayrýca yapýlan sitemli çýkýþlarýn verdiði sýkýntý da caba. Ýhlâsla yapýlmayan hiç bir þeyin faydasý olmaz; bunu iyice bil.
Sen çalýþan ve istediðine erensin; ama neye? Dünyada bol bol çalýþýp yorulan, boþ yere kendini yorduðu için de öbür âlemde ateþe atýlan. Ancak tevbe seni kurtarabilir, ölüm gelmeden, tevbe et, kurtul.
Tevbeni iyi yap. Ýhlâsa sarýl. Ýmanýný tazele, Allah'a dön. Ölümün gelmesini bekleme, ölüm anýnda bütün kapýlar yüzüne kapanýr; tevbe etmeye gücün yetmez olur.
Allah'ýn ihsan kapýsý kapanmadan önce, kalp adýmlarýnla Allah'a açýl. Allah'ýn ihsan kapýsý kapanýrsa, nefsin sana yük olur. Malýn aðýrlýk verir. Kuvvet iþe yaramaz bir yük olur. Elinde bulunan hiç bir þeyin yararýný göremezsin.
Altýnlarýn sana put oldu. Bütün düþüncen paralarýn. Bunlara dalýp Hakk'ý unuttuðun için yakýnda fermanýn verilir. Bu hâlinden utanmaz mýsýn, yazýk sana?
Dükkanýný ve malýný, çocuklarýn rýzký için çalýþma vesilesi yap. Çalýþýrken din emirlerini unutma. Sakýn, malýn ve dükkânýn tesirini görme. Kalbini Allah'a baðla. Tevekkül sahibi ol.
Senin ve çocuklarýn rýzkýný Allah'tan dile. Çalýþmanda da fazla bir tesir görme. Sen bir vesilesin. Kalbini Allah'a verirsen, yakýnlýk bulursun,; Hak'la ülfet edersin. Kalbin zengin olur. Yavrularýn gözü tok olur. Her ümit kalbine verilir. Ve denir; “Þu sana, þu da çocuklarýna.”
Bugün þirk içindesin. Anlattýðýmýz makama bu hâlinle eremezsin. Dünyanýn topunu verseler gene doymuyorsun.
Kalbini kilitle. Yabancý her þeyin ona girmesi ümidini kes. Oraya yalnýz Hak Teâlâ'nýn zikrini koy, yeter.
Yaptýðýn hatalar için tevbe üstüne tevbe et. Kötü iþlere cesaret ettiðin ve kötü edebin için piþmanlýk üstüne piþmanlýk duy. Kötü iþlerine aðlamayý arttýr. Elinde mal varsa, biraz fakirlere daðýt. Yakýnda onlarý býrakýp gideceksin. Dünyadan göçeceðine inanan iman sahibi cimri olmaz.
Ýsa (a.s) Peygamber ve þeytan arasýnda geçen þöyle bir konuþma anlatýrlar. Ýsa:
“Halktan en çok kimi seversin?” diye sorunca þeytandan þu cevabý almýþtý:
“Ýmanlý olmakla beraber cimri olaný.” Bundan sonra sevmediði kimseyi sordu:
“Cömert olan fâsýk kiþiyi sevmem.” cevabýný aldý. Bunun sebebini sordu. Þeytan onu da þöyle anlattý:
“Ýmanlý cimri, bir gün cimriliði sonunda imanýný kaybedebilir; fâsýk kiþi ise, cömertliði yüzünden iyilere katýlabilir.”
Dünya ile yalnýz dünya için meþgul ol. Çalýþmak, kazanmak iyidir. Çünkü Hakk'a kulluk için yardýmcý olur. Ama sen, bu iyiliði unuttun. Bütün servetini günah iþlemekte harcadýn. Çalýþmak için namazý ve diðer hayýrlý iþleri býraktýn. Malýn zekâtýný vermedin. Daima isyan bayraðý çektin. Kulluk yolunu tutmadýn. Çalýþman, yol kesicillk gibi bir þey. Yakýnda ölüm gelir. Onun geliþi iman sahibini sevindirir, küfür ehlini ürkütür, münafýklarý korkutur.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz þöyle buyurur: “Ýman sahibi öldüðü zaman, Mevlâ’sýnýn iyiliklerini görür; yaptýðý iyi iþlerin karþýlýðýný seyre dalar. ‘Ah, dünyada biraz daha kalsaydým; hayýr iþlerimi artýrsaydým’ der.”
Tevbe edip sebat eden nerede? Yaptýðý hatalar yüzünden Yaratan'dan utanan nerede? Her hâlinde onu gözeten ne oldu? Yalnýz kaldýðý zaman ve herkesin yanýnda olduðu zaman, harama bakmayan nerede? Kalp ve kalýp gözünü günahtan ayýran nerede kaldý?
* * *
Peygamber (s.a.v) Efendimiz; “Bu iki göz zina eder.” buyurur.
Gözün zinasý harama bakmaktýr. Gözlerin günde kaç defa zina ediyor, biliyor musun? Kadýnlara ve çocuklara kötülükle bakýyorsun. Allah Teâlâ'nýn þu kelâmýný iþitmedin mi: “Ýman sahiplerine söyle; gözlerini çevirsinler.” (en-Nûr, 24/30)
* * *
Ey çaresiz, sabýrlý ol. Dünyanýn çaresizliði çabuk geçer. Büyük Peygamberimiz (s.a.v), Hz. Âiþe'ye þöyle buyurdu: “Yâ Âiþe, dünyanýn acýlýðýný, âhiretin iyiliði için iç.”
Çalýþ, geçmiþte verilen hükme güvenme; orada isminin hangi defterde yazýldýðýný bilemezsin. Þaki veya said olduðunu göremezsin. Bu sýr, ilâhî bilgi hazinesinde saklýdýr; karýþma, karýþacak olursan dinden çýkarsýn.
Çalýþ, yapacaðýn iþler acý gelse de yap. Geçmiþte verilen hüküm, seni ilgilendirmesin. Yapacaðýn iþlere bak. O derin bilgiyi ne sen, ne de baþkasý bilir. Buna kader bahsi denir. Kader ilmini ne sen tam bilirsin; ne de baþkalarý.
Allah yoluna baþ koyanlar, dünya yataðýný dürdüler ve Mevlâ'nýn huzurunda durdular. Hep günlerini O’nun uðruna harcadýlar. Dünyadan ancak geçim miktarý aldýlar. Onlar, keyif için yemek yemezler. Zarurî ihtiyaçlarýný alýrlar. Ýbadetlerine iyi niyetle kuvvet verirler. Þeytan mekrinden, þehevî duygularýný esirgerler. Her hususta olduðu gibi, þehvet duygularýnda da, Yaratan'ýn emrini gözetirler. Peygamber’e uymaktan geri durmazlar. Bütün meþgaleleri, emri tutmak, sünneti yerine getirmek. Onlar, gayretli kiþilerin baþýnda gelir, feragatleri tamdýr.
Allah'ým, bizi onlardan eyle, onlarýn bereketini bizden uzak kýlma. Âmin!
* * *
Ey evlat! Dünya sevgisi içini sardýkça, sâlih kullarýn hâlini göremezsin. Halktan bir þey umdukça kalp gözlerin açýlmaz olur. Dünya ve âhireti kalbinden atmadýkça, manevî hâllerden sana söz düþmez.
Hak yolunda cihad ehli ol. Böylelikle baþkalarýnýn görmesine imkân olmayan þeyi görürsün. Âdet harici kerametler senden zuhur eder.
Küçük hesaplan býrak, büyükleri kendiliðinden gelmeye baþlar. Her hâlinde Allah'a dayanýrsan, açýk ve kapalý yerlerde O'na isyan etmekten çekinirsen, tahmin edemediðin yerden rýzkýn gelir.
Sen elindekini býrak, daha iyisini alýrsýn. Henüz olgun olmadýðýn için istiyorsun, sonra bunu da býrakýrsýn.
Dünyada býrakýlanlarý öbür âlemde alýrsýn. Bu yola ilk girenler, þehvet duygularýný ve diðer dünyalýk iþlerini zorla býrakýrlar. Gayret sarf eder, kalplerini esirgerler. Sonra korkmadan nasiplerini alýr yerler. Çekinmek, ittika sahiplerinin vasfýdýr. Korkmadan ölmek ise Allah yolunda varlýklarýný harcamýþ olanlara haktýr.
* * *
Ey gösteriþçi, ey içi dýþýna uymayan, ey þirkçi, büyüklere zahmet verme. Elden kaçýrdýðýnýzý bulmak için onlara yanaþmayýnýz. Onlarýn hâline ermeyi aklýnýza getirmeyiniz. Elinizde bulunan yaramaz þeyler, sizi onlarla olmaktan uzak kýlar. Onlar âdetleri ve resmî hâlleri býraktýlar. Sen onlarýn býraktýðýný kaptýn. Þüphesiz onlar tarafýndan býrakýldýðý hissini duyan þeyler, kendiliðinden ayrýlýp gitmiþtir. Çünkü onlarda, yoktan gayri þey kalmayacaktýr.
Sen uyuduðunda onlar uyanýktý. Sen bol dünyalýk içinde iken onlar oruçlu gezdiler. Sen emniyet içinde iken onlar korkarak aðladýlar. Her þeyini saklarken onlar varlarýný daðýttýlar. Onlar iþlerini Hak uðruna yaptýlar, sen kullara gösteriþ yaptýn. Onlar Hakk'ý aradýlar, sen baþkasýný. Onlar iþlerini Allah'a ýsmarlarken sen tek baþýna yapmaya kalktýn. Hakk'a cephe aldýn. Onlar dillerine sahip oldular; Hakk'ý kullara kesmediler. Sen onlarýn yapmadýðýný neden yaptýn? Acýlara sabýrla karþý koydular, tatlý oldu. Kudret býçaðý onlarý kesti, ama aldýrmadýlar. Etleri doðranýrken hiç bir üzüntü duymadýlar. Çünkü yapaný biliyorlardý. O'nun uðruna varlýðýný harcayan, yaptýðý ufak darlýða dayanamaz mý? Halk, o büyüklerin dilinden emindir. Onlardan hiç bir kula eziyet gelmez.
Büyük insanlar, karýncayý dahi incitmezler. Bu sözü o büyüklerden biri demiþtir. Çünkü o karýnca ufacýk hâli ile çalýþmaya bakar. Büyük insan, o karýncanýn halkla iyi geçim ettiðini görür. Kendi aralarýnda yine hoþ geçim üzere olduklarýný görür. Hâli böyle büyük olan küçük mahlûka eziyet edilebilir mi hiç?
Büyük insanlar her þeyle iyi geçinirler. Bu yüzden Hak yakýnlýðýna ererler, hoþ olurlar. Öbür âleme göçünce, cennetin güzel nimetlerini görürler. Allah Teâlâ'nýn kelâm sýfatýnýn tecellisini orada seyrederler. O'nun zâtýna varýr, verdiði armaðaný kabul ederler.
Ey zavallý, anlattýðýmýz büyüklerden sana bu hâlinde nasip gelmez. Tevbe ile uðraþ. Günah kirlerini yýka. Rabb’ine karþý seni rüsva edecek þeyi býrak. O’nun yasak ettiði þeyleri yapma. Kötülük etme, cüretini bir yana at.
Allah'tan utanýlýr; kullardan O’nun kadar utanýlmaz. Her þeyden önce O'nun varlýðý vardýr. Bütün varlýðýn sahibi olandan utanmalýsýn. Varlýðý sonsuz olan zâttan utanarak hatalarýný býrakmalýsýn. O Kerimdir; zulmü sevmez. Zalimlik sýfatý baþkalarýna yüklenir. O'nun zenginliði sonsuzdur. Kâinatta olan her þey O'na muhtaçtýr. O'nun âdeti vermek; baþkalarýnýnki ise almak. Bütün ihtiyaçlarýný O'na arz et. Baþkasýndan istemek iyi olmaz. O, hepsinden yücedir. Yaptýðý iþler delilin olsun. Çizdiði yollarý aþma. O'nun takva yoluna koþ. Takva üzere olursan O'na varýrsýn. Yapýlmýþ þeylere gönül kaptýrma. O'na varmak için delil ara. Yalnýz O'nu an; âhireti de býrak. Dünya ve âhiret metaýndan sana meyilli olan gelir; seni kaybetmez. Hakk'ýn zâtýndan gayri þeyleri bir yana at. O'na güven; kalbini üzüntülerden temizle.
Kalbin, Yaratan'a götürecek delili sana göstermiyorsa akýlsýz bir yaratýksýn. Bulunduðun karanlýk âlemi býrak; akýllý olan kiþileri ara. Onlarý, akýllarý Mevlâ'ya götürmüþtür. Aklýn ne olduðunu onlardan öðren. Onlarýn gösterdiði akýlla nefsini taný.
Ömrün sona eriyor, bundan haberin yok; yazýk sana. Öbür âlemden ne zamana kadar yüz çevireceksin? Dünyaya daha ne kadar sarýlacaksýn? Sana yalnýz acýnýr. Yiyeceðini baþkasý almaz. Yerin cennet ise ne âlâ, gidersin; cehennem ise ona da gidecek yine sensin. Gaflet seni tapuladý. Hevâya esir düþtün. Bütün derdin yemek, içmek, evlenmek, uyumak ve kötü arzularýna kavuþmak.
Çalýþman, münafýk ve müþriklerinkine benziyor. Tek karnýn doysun; ister helâl, ister haram olsun; düþünmezsin. Sanki kalbini diriltecek bir dine sahip deðilsin.
Zavallý, nefsinin periþanlýðýna aðla. Bir çocuðun ölse, kýyamet kopmuþ gibi göz yaþý akýtýrsýn. Kalbindeki inancýn ölürse hiç düþünmezsin; ne aðlar, ne de aldýrýþ edersin. Aklýn yok; olsaydý dinsizliðe aðlardýn.
Sermayen var; fakat hiçbir zaman onunla iþ tutmak aklýna gelmedi. Kalbindeki haya duygusu ve baþýndaki akýl birer sermayedir. Sen, onlarý iyilik için kullanmaya hiç bir zaman kalkmadýn.
Bilgi ile amel etmedin. Aklýndan fayda almadýn. Yaþaman boþ. O hâlde hikmet-i vücudun nedir? Ýçinde durulmayan eve benzersin. Yeri bilinmeyen hazine gibisin. Yenilmeyen iyi yemek neye yarar?
Sen kendi deðerini bilmezsin; fakat ben bilirim. Din aynasý bende vardýr. O ayna ile zahire bakýlýr; hüküm verilir, ilim aynasý da bende var. Onunla da iç âlemin hükmü verilir.
Gaflet uykusundan uyan. Ayýklýk suyu ile yüzünü yýka. Hâline bak. Ýslâm mýsýn, yoksa, kâfir mi? Ýman sahibi misin, yoksa münafýk mý? Allah'ý biliyor musun, yoksa O'na þirk mi koþuyorsun? Ýçinde gösteriþ arzusu var mý? Yoksa ihlâsa sarýlmýþ mýsýn?
Allah'ýn emirlerine uyuyor musun, yoksa muhalefet mi ediyorsun? Mevlâ'dan razý mýsýn, yoksa O'na darýlýyor musun?
Aziz ve Celil olan Hak, senin razý olmana ve darýlmana bakmaz. Ýkisinin de faydasý sana aittir.
Allah, Sübhan, Kerim ve Halîm'dir; her þeyi lütfü ve rahmeti deryasýna almýþtýr. Eðer bize O'nun lütfü ve keremi olmasaydý helak olurduk. Bizim yapmakta olduðumuz hatalara karþý tam mukabele etseydi, topumuz birden yýkýlýrdýk.
* * *
Ey evlat! Nifak, gösteriþ ve unutkanlýkla ibadet edersin, bu ibadetinde iyilik umarsýn. Hata ile iþlediðin þeylere lütuf beklersin. O uygunsuz hâllerinle iyi kullarýn yanýnda kalmak dilersin. Sen nerede, onlarý anmak nerede? Onlar gibi marifet dâvasýna girmek sana çok ýrak.
Ey sahibinden kaçan, daðýnýk ve periþan adam, hâlin nice olur? Þu büyük ümmetin ihlâs sahiplerinden de ayrýldýn.
Sana aðlanmasý için aðla. Musibet iþlerine otur aðla. Onlarý gidermek için üzüntü duymazsan, yazýk olur. Kötü iþlerini öldür, sonra taziyeye otur. Baþkalarý da sana taziyeye gelir. Senin gözlerinde perde var; bundan haberin var mý? Bazý büyükler þöyle buyurmuþlar: “Hak nurundan perdelenmiþ olduklarý hâlde hâlini bilmeyenlere yazýklar olsun.”
Kalbin nerede? Aklýn kime takýldý? Kime hâlini þekva ediyorsun? Kimden yardým istiyorsun? Kiminle bu kadar uyuyacaksýn? Herhangi bir darlýða düþtüðün zaman, kime dayanacaksýn? Bu hâlinle hep yalnýz kalacaksýn. O büyükler, gafletin için, sana yardýmcý olmayacaklar.
Ne dilersen söyle. Her sözünü bilirim. Onlarýn yalanýný, doðrusunu çýkarýrým. Sen ve bütün yaratýlmýþlar, bana göre bir kurbaða kadar küçüktür.
Sizden doðru olanýn, hizmetçisi ve kölesi olurum. O isterse, beni alýr, çarþýda köle gibi satabilir. Beni kendine mal etmek isterse, çalýþýr kýymetini öderim. O doðru insan üzerimden elbisemi alsa, sesimi çýkarmam. Dilendirmek isterse yaparým. Tecrübesi kolay, arzu ediyorsa hemen yapsýn.
Seni neylerim; doðruluðun yok. Sözünü tutman kabil deðildir.
Tevhid ve imana yanaþtýðýn yok. Oluk kapatan ot kadar kýymetsizsin. Ayrýk otuna benzersin. Kurumuþsun, yalnýz yanmaya yararsýn.
* * *
Ey cemaat! Dünya biter, ömür tükenir. Âhiret yakýnda gelir; ona karþý düþünceniz nedir? Ne gibi hazýrlýk yapmaktasýnýz? Onu düþünmediðinizi görüyorum; bütün gayretiniz dünyada.
Siz Allah'ýn nimetine düþmansýnýz. O'ndan iþinize gelmeyen bir iþ gelirse, her tarafa yayarsýnýz. Ýyiliði gelecek olsa saklar kimseye göstermezsiniz. Allah'ýn nimetini saklar kimseye vermez, þükrünü de edâ etmezseniz yakýnda elinizden alýr. Peygamber (s.a.v) Efendimiz þöyle buyurur: “Allah, kullarýna verdiði nimeti açýktan görmek diler.”
Allah yolcularý, bir gaye beslerler, kalplerine bir þey saklarlar, birçok þey deðil. Onlar, ibadetlerini görsünler, iþitsinler þüphesinden beri kýlarlar. Siz nifakýn kulu ve desinlerin kölesisiniz.
Onlar, yaptýðý bütün kulluðu Rab’lerine verdiler. Kullara kulluk etmektesiniz, övülmek için iyilik yapmaktasýnýz. Tam kulluk yapacak kimse, içinizden çýkamaz. Ancak kul, Allah'ýn dilediðini yapandýr.
Ýnsanlara bakýyorum; sanki bana þöyle bir þeyler deniliyor: “Þuna bak: Dünyaya ibadet ediyor; dünyada kalmak istiyor. Kýyamet kopmasýndan ödü kopuyor. Þuna bak: Kullara kulluk ediyor, onlardan yardým diliyor. Bir de dön þuna bak: Ateþe tapýyor, cehennemden korkuyor. Þu da cennet için kulluk peþinde. O, ateþe taparken Yaratan'ý düþünmüyor. Bu da cenneti isterken sahibini aklýna getirmiyor.”
Halk nedir ki? Cehennemin ne önemi var? Hakk'ýn gayri neye yarar? Allah Teâlâ þöyle buyurur: “Onlar, yalnýz Hakk'a kulluk ve O'nun uðrunda pâk, temiz ve ihlâsla ibadet yoluna girmeye emrolunmuþlardýr.” (el-Beyyine, 98/5)
Ýrfan sahibi bilgin kiþiler, yalnýz Hakk'a kulluk ederler. Baþkasýný bilmezler. Yaratan'ýn hakkýný verirler. Hakk'a yaptýklarý kulluk, O'nu sevdikleri ve emrine uyduklarý içindir. Baþka mânaya gelmez. Ýbadet eder, O'ndan yardým isterler.
Siz suretten ibaretsiniz. Yalnýz dýþ görünüþte varlýk sahibisiniz. Ýç âleminiz boþ; ama o büyüklerin iç zenginliði vardýr. Siz binanýn dýþý olabilirsiniz, onlar içi. Ýç yönü onlar istilâ etmiþlerdir. Siz sadece baðýrýp þamata edersiniz, onlar iç âlemlerine çekilir, dururlar. O yolcular, peygamberlerin saðýnda ve solunda yürürler. Peygamberlerin çevresini onlar sarmýþtýr. Peygamberlerin tattýðý taamý onlar da tadar. Ýçtiði þarabý onlar da içer. Peygamberlerden öðrendikleri bilgi ile amel ederler; bu yüzden onlara vâris olurlar. Peygamber (s.a.v) Efendimiz bu mânaya iþaret olarak þöyle buyurur: “Âlimler, peygamberlerin vârisleridir.”
Bu veraset peygamberlerin yoluna giden ve ilmi ile âmil olan her iman sahibine nasib olur. Bu nasip sayesinde peygamberlerin vârisleri olabilirler. Bu hâle ermek yalnýz dýþ ilimle olmaz. Ona bir iç eklemek lazým olur. Senetsiz dâva ispat edilemez. Amelsiz ilmin yararý olmaz.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz þöyle buyurur: “Ýlim ameli çaðýrýr; icabet ederse pekâlâ; aksi halde gider. Geriye yalnýz ders zahmeti kalýr.”
Yalnýz kabuðu kalýr, içi bozulur.
Ey ameli býrakanlar, hâlinize belið þairin süslü sözü ne fayda verebilir? Onun derin mânasýna nüfuz etmedikten sonra neye yarar?
Kalbini temizlersen, bütün duygularýn pâk olur. Kalp bütün duygularýn þahýdýr. Padiþah iyi olursa, iyilik bütün halka geçer, ilim kabuk, amel onun özüdür. Kabuk özün saklanmasý için durur, iç de yaðý alýnmasý için saklanýr, iç olmazsa kabuk neye yarar? Özün yaðý olmayýnca onu saklamak neden gerekli olsun ki?
Ýlim gitmiþ sayýlýr. Amel olmadýktan sonra ilim de yok sayýlýr.
Bir þeyin varlýðý ondan faydalanmaya baðlýdýr. Faydasý olmayan var, yok gibidir.
Ey bilgin kiþi, bildiklerini iyiye kullan. Dünya ve âhirette hayýr bekliyorsan, bilginin gereðini yapmaya bak. Bildiklerini insanlara belletmekten sakýnma.
Ey zengin, dünya ve âhirette iyilik bekliyorsan, malýndan fakirlere daðýt. Peygamber (s.a.v) Efendimiz þöyle buyurur: “Hak katýnda insanlar bir aileden ibarettir; içlerinde hangisi fazla iyilik yapýyorsa o daha sevgilidir.”
Ýnsanlarýn ihtiyacýný insanlarla gören ve bu hususta hüküm veren Allah Sübhan’dýr.
Ey zengin, benden kaçma, senden bir þey alýyorsam senin içindir. Ondan gelecek büyük hayýr sanadýr. Bana senin malýndan bir þey gelmez: Allah beni varlýðý ile zengin kýldý ve sizin derdinizi görmek için gönderdi.
Ýbrahim Ethem, fakirlik hâli için nefsinde sabýrsýzlýk sezer ve þöyle derdi: “Yâ Rabbi, bize bol dünyalýk ver; ama kalbimizi koru. Bizi öte atýp dünyalýða raðbetimizi arttýrma, onu ararken yýkýlýrýz.”
* * *
Allah'ým, verdiðin hüküm ve kader iþlerinde bize lütfünü bol eyle!