46. Meclis By: hafiza aise Date: 30 Ocak 2011, 09:57:26
46. MECLÝS
Bu konuþma pazar sabahý yapýldý.
Konuþma tarihi: Hicrî 18 Recep 545, Milâdî 1150.
Dünya, her gün bir yerde açýlan pazara benzer. O, bir çarþýdýr; satýþ yapýlýr, yakýnda da kapanýr. Ona gönül kaptýrma; kalp gözlerini ondan çevir. Halký varlýk sahibi görme; asýl hak sahibini görmeye gayret sarf et. Kalbin daima temiz kalmalý. Çalýþmak ve kazanmak onun safiyetine halel getirmesin; kötülük geleceðini umduðun kapýyý kapa. Hak yakýnlýðýna ve sýr âleminin kapýlarýna toz atacak yönlerini çevir. Size has olanlara dikkat ediniz, öz varlýðýnýzý ilgilendirene bakýnýz; asýl önem buradadýr. Baþkalarý için elinizde pek bir þey yoktur. Onlarý sahibi korur. Size ait olan iþleri seçiniz. Herkesin iþine karýþacak olursanýz belki kendinizi kaybedersiniz; þayet bu yolda olgun olsaydýnýz bir þey denemezdi. O zaman hep halkýn iyiliði için iþler yaparsýnýz. Olgun hâlinizde çalýþmanýz baþkalarý için faydasý yine baþkalarý için olsun; ama bu arada size düþen, Allah'ýn fazlýný aramak olur. Nefsinizi dünyaya atýnýz. Kalbinizi öbür âleme veriniz ve iç âleminizi de Mevlâ'ya teslim ediniz. Ve orada, hâl dilinizle þöyle deyiniz: “Biz neler istiyoruz, onu muhakkak biliyorsun; buna inanýyoruz.”
Allah yolunda toplu olanlar, peygamberlere bedeldir. Onlar size bir emir verirse tutunuz; çünkü Allah'ýn emri icabý size emir verirler. Peygamber’in emri üzerine yasak eder ve iþe koþarlar. Konuþmalarý Peygamber’in sözleri ile baþlar. Herkese iyilik yapar, kimseden bir þey beklemezler. Nefis ve kötü arzu, onlarý hareket ettiremez. Þahsî görüþleri ile Hakk'a ortak koþmayý akýllarýna getirmezler. “Peygamber’in getirdiðini alýnýz, yasak ettiði þeyleri yapmayýnýz.” (el-Haþr, 59/7) mealine gelen âyet-i kerime, o büyük zatlarýn can kulaðý ile iþittikleri mânalardýr.
Peygamber’e uyunuz. O'na uyarsanýz peygamberlik sýfatýný verene sizi takdim eder. Büyük insanlar, Peygamber’e uyduklarý için Hakk'a yakýn oldular. Lâkap -þöhret ismi- onlar için verildi. Süslü kisveleri takýndýlar. Hak onlarý halka âmir kýldý.
Ey içi bozuklar, dini býrakýlmýþ sanmaktasýnýz. Emirleri de, önemsiz görmektesiniz. Ne sizde bir iyilik var, ne uyduðunuz þeytanlarda, ne de yakýn olduðunuz kötü arkadaþlarýnýzda.
Allah'ým beni ve onlarý zatýna ulaþtýr. Sana dönmeyi nasip eyle. Onlarýn nifak ve þirk baðýndan bizi kurtar.
Aziz ve Celil Hak Teâlâ'ya ibadet ediniz. Helâl kazancý, ibadet için yardýmcý biliniz. Allah Teâlâ, ibadet eden ve hakikat karþýsýnda boyun eðen, helâl kazanç yiyen kullarý sever. Allah, helâl yiyeni ve amel edeni sever. Yiyip içip kulluk etmeyen sevilmez. Allah, kazancýný yiyeni sever. Hileli iþ göreni sevmez. O ki, halkýn sýrtýndan geçinir, onu Allah sevmez. Tevhid ehli, Hak tarafýndan sevilmiþtir, müþrik sevilmez. Allah Teâlâ, emirlerine teslim olaný sever. Baþkalarýna kulluk edeni sevmez. Sevginin baþ þartý uymak, uysal olmaktýr. Dik kafa sevilmez. Düþmanlýðý doðuran baþ âmil, uymaz olmaktýr.
Yaratan'ýnýza teslim olunuz. O'nun tedbirlerine boyun eðiniz, dünya ve âhiret iþlerinde O'na baþ kaldýrmayýnýz.
Ýlk devrelerimde, bazý sýkýntýlara uðradým. Dua ettim, açýlmasýný istedim, daha arttý. Þaþtým; bu arada kalbime bir ses geldi: “Sen ilk zamanda bize, hâlinin teslimden ibaret olduðunu söylemedin mi?”
Bunun üzerine edebimi takýndým, sesimi çýkarmadým.
Yazýk sana, Allah'ýn sevgisini iddia ediyorsun; hâlbuki kalbinde bir sürü yaratýlmýþ sevgisi var. Temizlik, O'nun sevgisi. Keder ise O'ndan baþkasýna baðlý olmakta. Hak sevgisini baþkalarý ile kirletirsen bütün zararý sana olur. Böyle bir iþ yaptýðýn takdirde, Ýbrahim (a.s) Peygamber’in baþýna gelen senin baþýna da gelir. Yakup Peygamber’in çektiði darlýðý benliðinde duyarsýn. Onlar yavrularýný sevdiler; Hak sevgisine halel geldi. Her ikisi de o sevgi yüzünden nelere uðradýlar, bilirsin.
Peygamber (s.a.v) Efendimiz, torunlarý Hasan ile Hüseyin'i severdi. Cibril yetiþti, Peygamber’e (s.a.v) sordu:
“Onlarý seviyor musun?”
“Evet!”
“Onlarýn biri zehirlenecek, öbürü kýtal yolu ile þehit edilecek.”
Onlarýn sevgisini az da olsa bu hadise üzerine kalbinden attý.
Hakk'a ibadete koyuldu; fakat onlarýn hüznünü unutamadý.
Hak Teâlâ, peygamberlerin, sevdiði velîlerin ve sâlih kullarýn kalbine sahiptir. Oraya baþka sevginin girmesini istemez.
Ey dünyayý isteyen, elini aç, hele bir bak. Ýçinde bir þey var mý? Bu nifakçý hâlinde ne elde etmeyi bekliyorsun?
Yazýk sana, çalýþmakta bir yeterlik duyuyorsun. Beri yanda halkýn malýnda gözün var. Dinini satarak, onlardan bir þeyler bekliyorsun. Çalýþ! Çalýþmak bütün nebilerin yaptýðý þeydir. Sanatý olmayan hiçbir nebi bulunmaz. Halktan bir þey alan varsa o da, Allah'ýn izni ile alýr.
Ey dünya þarabýný içerek þehvet bataðýna girenler, sarhoþ olarak kötü heveslere kapýlýp kalmanýn felâketini mezar çukurunda anlarsýnýz.