Suat Yýldýrým Meali
Pages: 1
54 – Kamer Suresi By: Gulinur Date: 29 Ocak 2011, 13:56:22
54 – KAMER SÛRESÝ



55 âyet olup Mekke’de inmiþtir. Sûreye, ilk âyetinde geçip “dolunay” anlamýna gelen “Kamer” adý verilmiþtir. Âhireti ve Hz. Peygamber (a.s.)’ýn nübüvvetini inkâr eden Mekke müþrikleri uyarýldýktan sonra, Hz. Peygamberi ve müminleri teselli için, daha önceki peygamberlerin teblið hayatlarý özetlenir ve sonunda, Kur’ân’ýn dâvetinin, putperestleri yeneceði bildirilir. Ay’ýn bölünmesi hem Peygamberimizin mûcizesine, hem onun tebliðinin þirkin hakimiyetine son vereceðine, hem de kýyamet sýrasýnda ayýn bölüneceðine, ayný anda iþaret etmektedir.

Bismillâhirrahmânirrahîm

1 – Kýyamet saati yaklaþtý, ay bölündü.

Ayýn yarýlmasý hicretten 5 yýl önce, Hz. Peygamber Mekke’nin çok yakýnýnda Mina’da olduðu sýrada vâki olmuþtur.

2 – Ama o müþrikler her ne zaman bir mûcize görseler sýrtlarýný döner: “Bu, kuvvetli ve devamlý bir büyüdür” derler.

3 – Onlar hakký yalan saydýlar, heva ve heveslerine uydular. Halbuki her iþ gibi bu nübüvvetin de kararlaþtýrýlmýþ bir sonu elbette vardýr.

Maksat, Peygamberimizin dâvasýný geçici bir hevese, yahut yanýlmaya vermek isteyen, yahut insanlarýn kabûlüne mazhar olmayacaðý için kaybolup gitmeye mahkûm zanneden kâfirlerin temennilerini kursaklarýnda býrakmaktýr.

4 – Oysa onlara kendilerini inkârdan vazgeçirecek ibretler ihtiva eden nice olaylar bildirilmiþti!

5 – Bunlar son derece üstün hikmettir. Ama ne fayda! Uyarmalar kâr etmiyor. [6,149; 10,101]

6 – Sen de þimdi onlarý kendi hallerine terket. Gün gelir bir münâdî, hiç de hoþa gitmeyen, insanýn görür görmez kaçacaðý bir yere çaðýrýr.

7 – Gözleri korkudan önlerine eðildikçe eðilmiþ, dehþet içinde mezarlarýndan çýkar, yayýlmýþ çekirgeler gibi her tarafý dalga dalga kaplarlar.

8 – Boyunlarýný, çaðýran münâdîye doðru uzatmýþ vaziyette, kâfirler: “Bugün çok zorlu bir gün, iþimiz bitik!” derler.

9 – Kendilerinden önce Nûh kavmi de Peygamberi yalancý saydý ve: “Bu delinin teki!” dediler. Onu incittiler, tebliðini engellediler.

10 – O da: “Ya Rabbî, ben maðlubum, artýk Sen bana yardým et!” dedi.

11 – Biz de derhal, boþalan bir su ile göðün kapýlarýný açtýk.

12 – Yeri pýnar pýnar fýþkýrttýk. Öyle ki her iki su kütlesi, takdir edilen o iþin olmasý için birleþti.

13 – Biz Nuh’u, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapýlmýþ gemiye bindirdik. [7,64] {KM, Tekvin 6,14}

14 – O kadri bilinmemiþ deðerli insana, bir mükâfat olarak gemi, Bizim inayetimiz altýnda akýp gidiyordu.

15 – Biz bir ibret olsun diye, o gemiyi geriye býraktýk. Haydi, var mý ibret alan? [36,41-42]

16 – Nasýlmýþ Benim cezalandýrmam ve tehdidim! Görsünler bakalým!

17 – Yemin olsun: Biz, ders alýnsýn diye Kur’ân’ýn anlaþýlmasýný kolaylaþtýrdýk. Haydi var mý düþünen ve ibret alan? [38,29; 19,97]

Bu âyeti yanlýþ anlayanlar, Kur’ân’ýn bütün mânalarýný herkesin kolaylýkla anlayacaðýný iddia ederler. Sathî bir þekilde okumakla anlaþýlýr, diye onu anlamak için öðrenime gerek olmadýðýný ve tefsir, hadis, fýkýh ilimlerini dikkate almaksýzýn açýklanabileceðini ileri sürerler. Halbuki bu âyetin yerleþtiði muhtevaya bakacak olursak þu mâna anlaþýlýr: “Ýnsanlara gerçeði anlatmanýn bir yolu da, inkârda direten geçmiþ ümmetlerin baþlarýna gelen kötü âkýbetleri bildirmektir. Bir diðer vasýta ise Kur’ân’ýn doðru yolu gösteren delilleri, öðüt ve telkinleridir. Biz o kötü âkýbet tehlikesiyle karþý karþýya gelmenizi istemiyoruz. Onun için, size kolay olan tarafý gösteriyoruz. Kur’ân’ýn dâvetine uyar, âyetlerini düþünürseniz kolayca doðru yolu bulursunuz.”

Öte yandan bu âyet, Kur’ân’ýn hafýzlarýnýn çok olacaðýný bildirir. 600 sayfalýk hacimli bir Kitabýn her nesilde milyonlarca hafýzýnýn bulunmasý, bu âyetin müjdelediði mûcizeyi, kýyamete kadar imzalamaya devam etmektedir. Baþka hiçbir kitapta bulunmayan bu özellik þunu ispatlar: Ýnsaný kim yaratmýþsa Kur’ân’ý gönderen de O’dur. O da kitabýný korumak için, insanlarýn onu ezberlemesini kolaylaþtýrmýþtýr.

18 – Âd halký da Peygamberlerini yalancý saydý. Nasýlmýþ Benim cezalandýrmam ve tehdidim! Görsünler bakalým!

19 – Biz onlarýn üstüne o pek talihsiz günde, her þeyi söküp atan bir kasýrga gönderdik.

20 – Öyle ki insanlarý, kökü sökülmüþ, içi boþ hurma kütükleri gibi fýrlatýp atýyordu.

21 – Nasýlmýþ Benim cezalandýrmam ve tehdidim, görsünler bakalým!

22 – Yemin olsun: Biz ders alýnsýn diye Kur’ân’ýn anlaþýlmasýný kolaylaþtýrdýk. Haydi var mý düþünen ve ibret alan?

23-25 – Semûd halký da Peygamberlerini yalancý saydýlar ve: “Yani biz,” dediler, “içimizden bir adamýn peþinden mi gideceðiz? Böyle yaparsak doðrusu sapýtmýþ ve çýldýrmýþ oluruz! Ne o, yani bu kitap, içimizden bula bula onu mu buldu, o mu buna lâyýk görülmüþ? Hiç de öyle deðil, bilakis o, yalancýnýn, küstahýn tekidir!”

26 – Biz de Peygamberleri Salih’e dedik ki: “Sen hiç üzülme! Asýl kimin yalancý ve küstah olduðunu yarýn öðrenirler!”

27 – “Biz imtihan etmek için onlara bir deve göndereceðiz. Þimdi sen onlarýn ne yapacaðýný bekle ve eziyetlerine sabret.”

28 – “Hem onlara bildir ki su, aralarýnda nöbetleþe olacak, her su nöbetinde, sahibi hazýr bulunacaktýr.” [26,155]

29 – Onlar en yakýn arkadaþlarýný çaðýrdýlar, o da býçaðý çýkarýp deveyi kesti.

30 – Nasýlmýþ Benim cezalandýrmam ve tehdidim! Görsünler bakalým!

31 – Biz onlara bir sayha, müthiþ bir ses gönderdik, davar aðýlýndaki kuru ot ve çýrpý gibi oldular.

32 – Yemin olsun, Biz, ders alýnsýn diye Kur’ân’ýn anlaþýlmasýný kolaylaþtýrdýk. Haydi var mý düþünen ve ibret alan?

33 – Lût halký da peygamberlerini yalancý saydýlar.

34-35 – Biz de Lût’un ailesi dýþýnda, hepsinin üzerine taþ savuran bir fýrtýna gönderdik. Onlarý ise, tarafýmýzdan bir nimet olarak seher vakti kurtardýk. Ýþte þükredenleri Biz böyle ödüllendiririz.

36 – Lût onlarý Bizim yakalarýndan tutup azaba çarptýracaðýmýzý söyleyerek tehdit etmiþti. Ama onlar uyarmalara karþý þüpheye düþtüler.

37 – Onlar Lût’un misafirlerine karþý niyetlerini bozdular, onlarla yalnýz kalmak için gidip gidip geldiler. Biz de gözlerini silme kör ettik. Haydi tadýn Benim cezalandýrmamý ve tehditlerimi!

Bu kýssa Tevrat’ýn Tekvin babýnda, (19,1-22) Kur’ân’dakinden biraz daha ayrýntýlý anlatýlýr. Kur’ân’da nisbeten uzun anlatýldýðý yer þu bölümlerdir. [11,77-83; 15,61-74]

38 – Bir sabah kendilerini, sürüp gidecek bir azap bastýrýverdi.

39 – Haydi tadýn Benim cezalandýrmamý ve tehditlerimi!

40 – Yemin olsun: Biz, ders alýnsýn diye Kur’ân’ýn anlaþýlmasýný kolaylaþtýrdýk. Haydi, var mý düþünen ve ibret alan?

41 – Firavun hanedanýna da uyaran peygamberler geldi.

42 – Onlar âyet ve delillerimizin hepsini yalan saydýlar. Biz de onlarý mutlak galip, tam muktedir olan Allah’ýn þanýna yaraþýr tarzda cezalandýrdýk.

43 – Þimdi söyleyin (ey Mekkeliler!) Sizin kâfirleriniz onlardan daha mý güçlüdür! Yoksa ilahî kitaplarda sizin ebedî olan âhirette kurtulacaðýnýza dair berat senedi mi var?

44 – Ne o, “Biz tam dayanýþma halinde olan, muzaffer bir topluluðuz” mu diyorlar?

45 – Ýyi bilsinler: Onlarýn toplu kuvvetleri bozguna uðrayacak ve arkalarýný dönüp kaçacaklardýr.

Bu âyet hicretten 5 yýl önce Kureyþ’in ve diðer Ýslâm düþmanlarýnýn hezimete uðrayacaklarýný mûcizevî olarak bildiriyor. O dönemde müslümanlar o kadar güçsüz idiler ki bir kýsmý Habeþistan’a hicret etmiþlerdi. Mekke’de kalanlar ise Þi’b-i Ebî Talib’de kuþatma altýnda idiler. Üç yýl sürecek olan bu kuþatma sýrasýnda açlýktan nerdeyse kýrýlacaklardý.

46 – Daha doðrusu, onlarýn asýl buluþma zamanlarý, kýyamet saatidir.

Kýyamet saatinin dehþeti ise tarif edilemeyecek kadar müthiþ ve acýdýr!

47 – Mücrimler tam bir þaþkýnlýk ve çýlgýnlýk içindedirler.

48 – O gün cehennemde yüzleri üstü süründürülürler ve kendilerine: “Tadýn cehennemin dokunmasýný!” denilir.

49 – Muhakkak ki Biz her þeyi bir kaderle, bir ölçü ile yarattýk. [25,2; 87,1-3]

50 – Bizim emrimiz sadece bir kere, hem de göz açýp kapama gibi pek hýzlýdýr.

51 – Gerçekten Biz sizin nice benzerlerinizi imha ettik! Haydi var mý düþünen ve ibret alan?

52-53 – Onlarýn yaptýklarý her þey, defterlerde kayýtlýdýr.

Küçük, büyük her þey, satýr satýr yazýlýdýr. [82,10-11]

Her þahsýn yanýnda bulunan kayýt melekleri (Kiramen Kâtibin) amel, yani hesap defterine, yaptýðý her iþi kaydetmektedirler.

54 – Ama müttakiler ise cennetlerde, bahçelerde ve ýrmak kenarýndadýrlar.

55 – Son derece kuvvetli o Hükümdarýn, hak ve dürüstlük meclisinde yerlerini alýrlar.

 

Ynt: 54 – Kamer Suresi By: ceren Date: 08 Mart 2018, 16:53:01
Esselamu aleykum.rabbim razý olsun paylasimdan. Bizleri kur anýn rehberliðinde bu ayetler isiginda yaþayan  hayatýný ýslam üzerine geçiren ve kýyamet günü azabdan cehennem atesinden kurtulan kullardan olalim inþallah. ..
Ynt: 54 – Kamer Suresi By: Bilal2009 Date: 08 Mart 2018, 19:18:19
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Kur an yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan