Ruhun Mahiyeti By: Gulinur Date: 28 Ocak 2011, 22:26:40
RUHUN MAHÝYETÝ
*�Ruh nedir? Ruhun mahiyeti hakkýnda bilgi verebilir misiniz? Kur�ân, Cebrail için genelde �Ruh, Rûh�ul-Kudüs, Rûh�ul-Emin� isimlerini kullanýyor. Cebrail sanki melekten farklý bir varlýkmýþ gibi bir izlenim doðuyor. Cebrail melek midir, deðil midir?�
Ýnsanoðlunun asýrlardýr çözemediði problemlerden birisi de, ruhun varlýðý ve mahiyetinin ne olduðu meselesidir. Hakikaten ruh nedir? Nasýl oluyor ki, ruh çýkýnca insan ölmüþ oluyor; ruh çýkmayýnca hayat devam ediyor. Nasýl oluyor ki, ruhlar, insan öldükten sonra da yaþýyor; beden toprak olmaya yüz tuttuðunda, ruh iyi veya kötü, acý veya tatlý kendi serüvenini tatmaya devam ediyor. Nasýl oluyor ki, bedenimizde ruh varken acý, tatlý, lezzet, gam, keder, hüzün, sevinç, gurur, sevgi, öfke, riyâ envâ-i çeþit duygularla örülmüþ olan varlýðýmýz; ruh çýktýðýnda câmid, hissiz, duygusuz, tepkisiz ve sessiz oluveriyor? Gören gözlerimiz neden donup kalýyor? Ýþiten kulaklarýmýza ne oluyor ki, algýlamýyor? Koku alan burnumuz neden hissizleþiyor? Duygu dolu bedenimiz dokununca neden cevap vermiyor? Konuþan dilimiz niçin susuyor? Bize ne oluyor ki, az önce acý tatlý birlikte olduðumuz hane halký ile artýk irtibatýmýz kesilmiþ?
Ruhun ne olduðu Resûlullah Efendimiz�e de (asm) sorulmuþ; Allah Resulü (asm) soruyu vahye havale etmiþ ve Cenâb-ý Hak�tan þu vahiy gelmiþtir: �Sana ruhtan sorarlar. De ki: �Ruh Rabb�imin emrindendir. Size o ilimden ancak az bir þey verilmiþtir.��1
Bu âyeti tefsîr eden Bedîüzzaman Hazretleri (ra) ruhu þöyle tanýmlýyor: �Rûh; zîhayat, zîþuur, nûrânî, vücûd-u haricî giydirilmiþ, câmî, hakîkattar, külliyet kesb etmeye müstaid bir kânun-u emrîdir�2 der.
Tanýmdan yürümeye çalýþalým: Rûh hayat sahibidir. Rûh þuur sahibidir. Rûh nûrânîdir. Rûha vücûd-u haricî giydirilmiþtir. Yani, bu Ýlâhî emre, hâricî bir hüviyet ve mahiyet kazandýrýlmýþtýr, husûsî bir câmiiyet ve bütünlük verilmiþtir. Burada, �haricî vücud� kavramý içinde meleklerin her birinin ayrý husûsiyeti hâiz olduðunu, cinlerin her birinin müstakil mahiyetinin bulunduðunu ve insanlarýn her birinin husûsî bir hüviyete sahip olduðunu anlamak mümkün. Ayrýca her bir insana dünyaya geliþinde giydirilen, dünyadan gidiþinde soyulan ve Kýyâmet Günü tekrar giydirileceði vaad olunan vücut gömleðini bu �haricî vücud� kavramý içinde düþünmemelidir. Çünkü bu cismânî vücut ayrý bir lütuftur; dünyaya ve kýyâmete mahsus bir gömlektir; ölümle soyulduðunda rûh yine gýlâf-ý lâtîf ve beden-i misâlîsi içinde dünyâdan âlem-i berzâha ayrýlýr.3 Rûh câmîdir; yâni, derinlik ve bütünlük sahibidir; geniþtir, kapsamlýdýr, Cenâb-ý Hakkýn ekser isimlerine mazhardýr, hadsiz lâtîfeleri ve duygularý bünyesinde barýndýrýr, bir küçük âlem gibidir, cismâniyetle birleþtiðinde kâinatýn bir fihristesi mahiyetindedir.4 Rûh hakîkattardýr; yani varlýðý doðrudan Allah�ýn emrine dayanýr; esbab-müsebbeb iliþkisi olmadan her rûh doðrudan doðruya kendi Hâlýk-ý Kerîm�inin, kendi Sâni-i Hakîm�inin emir ve irâdesinden gelmiþtir. Hayal deðildir. Rü�yâ deðildir. Efsâne deðildir. Mitolojik bir unsur deðildir. Allah�ýn emrine istinad eden hakîkî bir vücuda ve varlýða sahiptir. Rûh, külliyet kesb etmeye müstaiddir; yani, dar kafesine sýðmaz o, kabýna sýðmaz, gömleðini yýrtar, topraðýný yarar, bütün kâinâtý ardýna alýr, kâinâtýn Sahibine muhatap ve müteveccih olur; Allah�ýn mülkünde sýnýr tanýmaz, hudud tanýmaz; bir inkiþâf etti mi, bir açýldý mý, bir uçtu mu yýldýzlar, güneþler, ulvî âlemler ona dar gelir.5
Rûh, kânûn-u emrîdir; yani âyette belirtildiði üzere Cenâb-ý Hakkýn emrinden gelmiþ bir kânûndur, bir nâmustur, bir hususî tabiâttýr; bir büyük hakîkatýn çekirdeði ve nüvesidir.
Melekler de rûhânî varlýklardýr. Kur�ân�ýn, Hazret-i Cebrâil (as) için �Rûh�6, �Rûh�ul-Emîn�7, �Rûh�ul-Kudüs�8 gibi saygý ve ihtiram ifâdeleri kullanmýþ olmasý Hazret-i Cebrâil�in (as) vazife ve makamýnýn üstünlüðünü gösterir; melek olmadýðýný göstermez. Nitekim Hazret-i Üstad�ýn (ra); �Hazret-i Cebrail, Mikail, Azrail gibi melâike-i izâm�9 ifâdesinden de anlaþýlacaðý üzere, Hazret-i Cebrâil büyük meleklerdendir.
Ruh, Allah�tan bir emirdir. Allah�ýn �Âmir�, �Mürîd�,�Muhyî�, �Alîm�, �Kadîr�, �Hakîm�, �Semî��, �Basîr� gibi isimlerinin ve bilemediðimiz ekser Esmâ�nýn mazharýdýr. Allah�ý isimleriyle, sýfatlarýyla, fiilleriyle ve þuûnâtý ile tanýyabiliriz. Gerçek mâhiyetini ve Zâtýný ise bilemeyiz. Ancak Allah�ýn Zât�ý ile berâber baþka bir þeyinin de varlýðýný kabul etmek, meselâ ruhunun varlýðýný kabul etmek veya varsaymak Tevhid inancýna uygun düþmez. Rûh haricî bir vücud ve bir kanûn-u emrî olduðuna göre, mâsivânýn muhtaç olduðu bir haricî vücudu Allah�a da izâfe etmek câiz deðildir. Allah (cc) Samed�dir; hiçbir þeye muhtaç deðildir. Allah�ýn Zât�ýnýn mahiyeti ise, bizce meçhuldür.
Dipnot: 1- Ýsrâ Sûresi, 17/85; 2- Sözler, s. 478; 3- A.g.e. s. 478; 4- Sünûhât, s. 15; 5- Lem�alar, s. 238; 6- Kadir Sûresi, 97/4; 7- Þuarâ Sûresi, 26/193; 8- Bakara Sûresi, 2/87, 253; Mâide Sûresi, 5/110; Nahl Sûresi, 16/102; 9- Mektûbât, s. 336
radyobeyan