Nisa suresi By: hafiza aise Date: 28 Ocak 2011, 17:13:56
NÝSA SURESÝ (4)
Bismillahirrahmanirrahim
4/1. Ey Ýnsanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eþini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadýn meydana getiren Rabb'inize hürmetsizlikten sakýnýn. Kendisi adýna birbirinizden dilekte bulunduðunuz Allah'ýn ve akrabanýn haklarýna riayetsizlikten de sakýnýn. Allah þüphesiz hepinizi görüp gözetmektedir.
4/2. Yetimlere mallarýný verin. Temizi murdara deðiþmeyin, onlarýn mallariyle kendi mallarýnýzý karýþtýrarak yemeyin, çünkü bu büyük bir suçtur.
4/3. Eðer, velisi olduðunuz mal sahibi yetim kýzlarla evlenmekle onlara haksýzlýk yapmaktan korkarsanýz onlarla deðil, hoþunuza giden baþka kadýnlarla iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz; þayet, aralarýnda adaletsizlik yapmaktan korkarsanýz bir tane almalýsýnýz veya sahip olduðunuz ile yetinmelisiniz. Doðru yoldan sapmamanýz için en uygunu budur.
4/4. Kadýnlara mehirlerini cömertçe verin, eðer ondan gönül hoþluðu ile size bir þey baðýþlarlarsa onu afiyetle yiyin.
4/5. Allah'ýn sizi koruyucu kýlmýþ olduðu mallarýnýzý, beyinsizlere vermeyin, kendilerini bunlarýn geliriyle rýzýklandýrýp giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.
4/6. Yetimleri, evlenme çaðýna gelene kadar deneyin; onlarda olgunlaþma görürseniz mallarýný kendilerine verin; büyüyecekler de geri alacaklar diye onlarý israf ederek ve tez elden yemeyin. Zengin olan, iffetli olmaða çalýþsýn, yoksul olan uygun bir þekilde yesin. Mallarýný kendilerine verdiðiniz zaman, yanlarýnda þahid bulundurun. Hesap sormak için Allah yeter.
4/7. Ana babanýn ve yakýnlarýn býraktýklarýndan, erkeklere hisse vardýr. Ana babanýn ve yakýnlarýn býraktýklarýndan
kadýnlara da hisse vardýr. Bunlar, az veya çok, belirli bir hissedir.
4/8. Taksimde, yakýnlar, yetimler ve düþkünler bulunursa, ondan onlara da verin, güzel sözler söyleyin.
4/9. Arkalarýnda cýlýz çocuklar býraktýklarý takdirde, bundan endiþe edecek olanlar, haksýzlýk yapmaktan korksunlar; dürüst söz söylesinler.
4/10. Yetimlerin mallarýný haksýz yere yiyenler, karýnlarýna ancak ateþ týkýnmýþ olurlar, zaten onlar çýlgýn aleve atýlacaklardýr.*
4/11. Allah çocuklarýnýz hakkýnda, erkeðe iki diþinin hissesi kadar tavsiye eder. Eðer kadýnlar ikinin üstünde ise, býrakýlanýn üçte ikisi onlarýndýr; þayet bir ise yarýsý onundur. Ana babadan her birine, ölenin çocuðu varsa yaptýðý vasiyetten veya borcundan arta kalanýn altýda biri, çocuðu yoksa, anasý babasý ona varis olur, anasýna üçte bir düþer. Kardeþleri varsa, altýda biri annesinindir; babalarýnýz ve oðullarýnýzdan menfaatçe hangisinin size daha yakýn olduðunu siz bilmezsiniz. Bunlar Allah tarafýndan tesbit edilmiþtir. Doðrusu Allah bilendir, Hakim olandýr.
4/12. Kadýnlarýnýzýn çocuklarý yoksa býraktýklarýnýn yarýsý sizindir, çocuklarý varsa, býraktýklarýnýn ettikleri vasiyetten veya borçtan arta kalanýn dörtte biri sizindir. Sizin çocuðunuz yoksa ettiðiniz vasiyet veya borç çýktýktan sonra býraktýklarýnýzýn dörtte biri karýlarýnýzýndýr; çocuðunuz varsa, býraktýklarýnýzýn sekizde biri onlarýndýr. Eðer bir erkek veya kadýna kelale yollu (çocuðu ve babasý olmadýðý halde) varis olunuyor ve bunlarýn ana-bir erkek veya bir kýz kardeþi bulunuyorsa, her birine edilen vasiyetten veya borçtan arta kalanýn altýda biri düþer; ikiden çoksalar, üçte birine, zarara uðratýlmaksýzýn ortak olurlar. Bunlar Allah tarafýndan tavsiye edilmiþtir. Allah bilendir. Halim'dir.
4/13. Bunlar Allah'ýn yasalarýdýr. Allah'a ve Peygamberine kim itaat ederse onu içlerinden ýrmaklar akan cennetlere koyacaktýr, orada temellidirler, büyük kurtuluþ budur.
4/14. Kim Allah'a ve Peygamberine baþ kaldýrýr ve yasalarýný aþarsa, onu, temelli kalacaðý cehenneme sokar. Alçaltýcý azab onadýr.*
4/15. Kadýnlarýnýzdan zina edenlere, bunu isbat edecek aranýzdan dört þahid getirin, þehadet ederlerse, ölünceye veya Allah onlara bir yol açana kadar evlerde tutun.
4/16. Ýçinizden zina eden iki kimseye eziyet edin, tevbe edip düzeltirlerse onlarý býrakýn. Doðrusu Allah tevbeleri daima kabul ve merhamet eder.
4/17. Allah kötülüðü bilmeyerek yapýp da, hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul etmeyi üzerine almýþtýr. Allah iþte onlarýn tevbesini kabul eder. Allah Bilen'dir, Hakim olandýr.
4/18. Kötülükleri iþleyip dururken, ölüm kendisine geldiði zaman; "þimdi tevbe ettim" diyenler ile kafir olarak ölenlerin tevbesi makbul deðildir. Ýþte onlara elem verici azab hazýrlamýþýzdýr.
4/19. Ey Ýnananlar! Kadýnlara zorla mirasçý olmaya kalkmanýz size helal deðildir. Apaçýk hayasýzlýk etmedikçe onlara verdiðinizin bir kýsmýný alýp götürmeniz için onlarý sýkýþtýrmayýn. Onlarla güzellikle geçinin. Eðer onlardan hoþlanmýyorsanýz, sabredin, hoþlanmadýðýnýz bir þeyi Allah çok hayýrlý kýlmýþ olabilir.
4/20. Bir eþin yerine baþka bir eþi almak isterseniz, birincisine bir yük altýn vermiþ olsanýz bile ondan bir þey almayýn. Ýftira ederek ve apaçýk günaha girerek ona verdiðinizi geri alýr mýsýnýz?
4/21. Nasýl alýrsýnýz ki siz birbirinize katýlmýþtýnýz ve onlar sizden saðlam teminat almýþlardý.
4/22. Babalarýnýzýn evlendikleri kadýnlarla evlenmeyin, geçmiþte olanlar artýk geçmiþtir çünkü bu bir fuhuþ ve igrenç bir þeydi, ne kötü yoldu!*
4/23. Sizlere, analarýnýz, kýzlarýnýz, kýzkardeþleriniz, halalarýnýz, teyzeleriniz, kardeþlerinizin kýzlarý, kýzkardeþlerinizin kýzlarý, sizi emziren süt anneleriniz, süt kardeþleriniz, karýlarýnýzýn anneleri, kendileriyle gerdeðe girdiðiniz kadýnlarýnýzin yanýnýzda kalan üvey kýzlarýnýz ki onlarla gerdeðe girmemiþseniz size bir engel yoktur, öz oðullarýnýzýn eþleri ve iki kýz kardeþi bir arada almak suretiyle evlenmek, -geçmiþte olanlar artýk geçmiþtir- size haram kýlýndý. Doðrusu Allah baðýþlar ve merhamet eder.
4/24. Evli kadýnlarla evlenmeniz de haram kýlýndý. Maliki bulunduðunuz cariyeler müstesna, bunlar, Allah'ýn üzerinize farz kýldýðý hükümlerdir. Bunlardan baþkasýný, zinadan kaçýnýp, iffetli olarak, mallarýnýzla istemeniz size helal kýlýndý. Onlardan faydalandýðýnýza mukabil, kararlaþtýrýlmýþ olan mehirlerini verin; kararlaþtýrýlandan baþka, karþýlýklý hoþnud olduðunuz hususda size bir sorumluluk yoktur. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
4/25. Sizden, hür mümin kadýnlarla evlenmeye güç yetiremiyen kimse, ellerinizdeki mümin cariyelerinizden alsýn. Allah sizin imanýnýzý çok iyi bilir. Birbirinizdensiniz, ayný soydansýnýz. Onlarla, zinadan kaçýnmalarý, iffetli olmalarý ve gizli dost tutmamýþ olmalarý halinde, velilerinin izniyle evlenin ve örfe uygun bir þekilde mehirlerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hür kadýnlara edilen azabýn yarýsý edilir. Cariye ile evlenmedeki bu izin içinizden, günaha girme korkusu olanlaradýr. Sabretmeniz sizin için daha hayýrlýdýr. Allah baðýþlar ve merhamet eder.*
4/26. Allah size açýklamak ve sizden öncekilerin yollarýný göstermek ve tevbenizi kabul etmek ister. Allah Bilen'dir, Hakim'dir.
4/27. Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister, þehvetlerine uyanlar ise sizin büyük bir sapýklýða girmenizi isterler.
4/28. Ýnsan zayýf yaratýlmýþ olduðundan Allah sizden yükü hafifletmek ister.
4/29. Ey Ýnananlar! Mallarýnýzý aranýzda haksýzlýkla deðil, karþýlýklý rýza ile yapýlan ticaretle yeyin, haram ile nefsinizi mahvetmeyin. Allah þüphesiz ki size merhamet eder.
4/30. Bunu kim aþýrý giderek haksýzlýkla yaparsa, onu ateþe sokacaðýz. Bu, Allah'a kolaydýr.
4/31. Size yasak edilen büyük günahlardan kaçýnýrsanýz, kusurlarýnýzý örter ve sizi þerefli bir yere yerleþtiririz.
4/32. Allah'ýn sizi birbirinizden üstün kýldýðý þeyleri özlemeyin. Erkeklere, kazandýklarýndan bir pay, kadýnlara da kazandýklarýndan bir pay vardýr. Allah'tan bol nimet isteyin. Doðrusu Allah her þeyi bilir.
4/33. Ana babanýn ve yakýnlarýn býraktýklarýndan her birine varisler kýldýk. Kendileriyle yeminleþtiðiniz kimselere hisselerini veriniz. Doðrusu Allah her þeye þahiddir.*
4/34. Allah'ýn kimini kimine üstün kýlmasýndan ötürü ve erkeklerin, mallarýndan sarfetmelerinden dolayý erkekler kadýnlar üzerine hakimdirler. Ýyi kadýnlar, gönülden boyun eðenler ve Allah'ýn korunmasýný emrettiðini, kocasýnýn bulunmadýðý zaman da koruyanlardýr. Serkeþlik etmelerinden endiþelendiðiniz kadýnlara öðüt verin, yataklarýnda onlarý yalnýz býrakýn, nihayet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayýn. Doðrusu Allah Yüce'dir, Büyük'tür.
4/35. Karý kocanýn arasýnýn açýlmasýndan endiþelenirseniz, erkeðin ailesinden bir hakem ve kadýnýn ailesinden bir hakem gönderin; bunlar düzeltmek isterlerse, Allah onlarýn aralarýný buldurur. Doðrusu Allah her þeyi Bilen ve haberdar olandýr.
4/36. Allah'a kulluk edin, O'na bir þeyi ortak koþmayýn. Ana babaya, yakýnlara, yetimlere, düþkünlere, yakýn komþuya, uzak komþuya, yanýnýzdaki arkadaþa, yolcuya ve elinizin altýnda bulunan kimselere iyilik edin. Allah, kendini beðenip öðünenleri elbette sevmez.
4/37. Onlar cimrilik ederler, insanlara cimrilik tavsiyesinde bulunurlar, Allah'ýn bol nimetinden kendilerine verdiðini gizlerler. Kafirlere aþaðýlýk bir azab hazýrlamýþýzdýr.
4/38. Mallarýný insanlara gösteriþ için sarfedip, Allah'a ve ahiret gününe inanmayanlarý da Allah sevmez. Þeytanýn arkadaþ olduðu kimsenin ne fena arkadaþý vardýr!
4/39. Bunlar Allah'a, ahiret gününe inanmýþ, Allah'ýn verdiði rýzýklardan sarfetmiþ olsalardý ne zararý olurdu? Oysa Allah onlarý bilir.
4/40. Allah þüphesiz zerre kadar haksýzlýk yapmaz, zerre kadar iyilik olsa onu kat kat arttýrýr ve yapana büyük ecir verir.*
4/41. Her ümmete bir þahid getirdiðimiz ve seni de bunlara þahid getirdiðimiz vakit durumlarý nasýl olacak?
4/42. O gün, inkar edip Peygambere baþ kaldýrmýþ olanlar, yerle bir olmayý ne kadar isterler ve Allah'tan bir söz gizleyemezler.*
4/43. Ey Ýnananlar! Sarhoþken, ne dediðinizi bilene kadar, cünübken, yolcu olan müstesna gusledene kadar namaza yaklaþmayýn. Eðer hasta veya yolculukta iseniz yahut biriniz ayak yolundan gelmiþseniz veya kadýnlara yaklaþmýþsanýz ve bu durumlarda su bulamamýþsanýz tertemiz bir topraða teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Allah affeder ve baðýþlar.
4/44. Kendilerine Kitap'dan bir pay verilenlerin sapýklýðý satýn aldýklarýný ve sizin yolu sapýtmanýzý istediklerini görmüyor musun?
4/45. Allah, düþmanlarýnýzý çok iyi bilir. Allah size dost olarak da yeter, yardýmcý olarak da yeter.
4/46. Yahudilerden, sözleri yerlerinden deðiþtirip: "Ýþittik ve karþý geldik, kulak vermeyerek dinle" ve dillerini eðip bükerek ve dini yererek: "Bizi de dinle" diyenler vardýr. Þayet: "Ýþittik ve itaat ettik, dinle ve bizi gözet" demiþ
olsalardý, onlar için daha iyi daha doðru olurdu. Ýþte Allah inkarlarý yüzünden onlara lanet etmiþtir. Onlarýn ancak pek azý inanýr.
4/47. Ey Kitap verilenler! Yüzleri silip arkaya çevirerek enseler gibi dümdüz yapmadan, yahut cumartesi güncüleri lanetlediðimiz gibi lanetlemeden önce, yanýnýzdakini tasdik ederek indirdiðimiz Kuran'a inanýn; Allah'ýn emri daima yapýlagelmiþtir.
4/48. Allah kendisine ortak koþmayý elbette baðýþlamaz, bundan baþkasýný dilediðine baðýþlar. Allah'a ortak koþan kimse, þüphesiz büyük bir günahla iftira etmiþ olur.
4/49. Kendilerini temize çýkaranlarý görmedin mi? Allah dilediðini temize çýkarýr ve kendilerine kýl kadar haksýzlýk yapmaz.
4/50. Allah'a nasýl yalan yere iftira ettiklerine bir bak. Bu, apaçýk bir günah olarak yeter.*
4/51. Kendilerine kitap verilmiþ olanlarýn, puta ve þeytana kanýp, inkar edenlere: "Bunlar, inananlardan daha doðru yoldadýrlar" dediklerini görmedin mi?
4/52. Ýþte, Allah'ýn lanetledikleri onlardýr. Allah'ýn lanetlediði kiþiye asla yardýmcý bulamayacaksýn.
4/53. Yoksa onlarýn hükümranlýktan bir payý mý var? O zaman insanlara bir çekirdek parçasý bile vermezler.
4/54. Yoksa Allah'ýn bol nimetinden verdiði kimseleri mi çekemiyorlar? Oysa Ýbrahim ailesine kitap ve hikmet verdik, onlara büyük hükümranlýk bahþettik.
4/55-56. Onlardan ona inananlar ve yüz çevirenler vardý. Çýlgýn bir alev olarak cehennem yeter. Doðrusu, ayetlerimizi inkar edenleri ateþe sokacaðýz; derilerinin her yanýþýnda, azabý tatmalarý için onlarý baþka derilerle deðiþtireceðiz. Allah güçlüdür, Hakim'dir.
4/57. Ýnanýp yararlý iþ iþleyenleri içinde temelli ve ebedi kalacaklarý, içlerinden ýrmaklar akan cennetlere koyacaðýz. Onlara orada tertemiz eþler vardýr. Onlarý en koyu gölgeliklere yerleþtireceðiz.
4/58. Hiç þüphesiz Allah size, emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasýnda hükmettiðiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne güzel öðüt veriyor. Þüphesiz Allah iþitir ve görür.
4/59. Ey Ýnananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eðer bir þeyde çekiþirseniz, Allah'a ve ahiret gününe inanmýþsanýz onun halini Allah'a ve Peygambere býrakýn. Bu, hayýrlý ve netice itibariyle en güzeldir.*
4/60. Sana indirilen Kuran'a ve senden önce indirilenlere inandýklarýný iddia edenleri görmüyor musun? Putlarýnýn önünde muhakeme olunmalarýný isterler. Oysa, onlarý tanýmamakla emr olunmuþlardý. Þeytan onlarý derin bir sapýklýða saptýrmak ister.
4/61. Onlara: "Allah'ýn indirdiðine ve Peygambere gelin" dendiði zaman, münafýklarýn senden büsbütün uzaklaþtýklarýný görürsün.
4/62. Baþlarýna kendi iþlediklerinden ötürü bir musibet çattýðýnda sana gelip: "Biz, iyilik etmek ve uzlaþtýrmaktan baþka bir þey istemedik" diye de nasýl Allah'a yemin ederler?
4/63. Ýþte bunlarin kalblerinde olaný Allah bilir. Onlardan yüz çevir, onlara öðüt ver, kendilerine tesirli sözler söyle.
4/64. Biz her peygamberi ancak, Allah'ýn izniyle, itaat olunmasý için gönderdik. Onlar, kendilerine yazýk ettiklerinde, sana gelip Allah'tan maðfiret dileseler ve Peygamber de onlara maðfiret dileseydi, Allah'ýn tevbeleri daima kabul ve merhamet eden olduðunu görürlerdi.
4/65. Hayýr; Rabb'ine and olsun ki, aralarýnda çekiþtikleri þeylerde seni hakem tayin edip, sonra senin verdiðin hükmü içlerinde bir sýkýntý duymadan tamamen kabul etmedikçe inanmýþ olmazlar.
4/66. Þayet onlara "Kendinizi öldürün" yahut "Memleketinizden çýkýn" diye emretmiþ olsaydýk, pek azýndan baþkalarý bunu yapmazlardý. Kendilerine verilen öðüdü yerine getirmiþ olsalardý onlar için daha iyi ve daha saðlam olurdu.
4/67-68. O zaman onlara kendi katýmýzdan büyük bir ecir verir ve onlarý doðru yola eriþtirirdik.
4/69. Kim Allah'a ve Peygambere itaat ederse, iþte onlar Allah'ýn nimetine eriþtirdiði peygamberlerle, dosdoðru olanlar, þehidler ve iyilerle beraberdirler. Onlar ne iyi arkadaþtýrlar!
4/70. Bu nimet, Allah'tandýr. Bilen olarak Allah yeter.*
4/71. Ey Ýnananlar! Ýhtiyatlý davranýn, bölük bölük veya hep birden savaþa gidin.
4/72. Þüphesiz aranýzda pek aðýr davrananlar vardýr; size bir musibet gelirse: "Allah bana iyilikte bulundu, çünkü onlarla beraber bulunmadim" der.
4/73. Allah'tan size bir nimet eriþse, and olsun ki, sizinle kendi arasýnda bir dostluk yokmuþ gibi: "Keþki onlarla beraber olsaydým da ben de büyük bir baþarý kazansaydým" der.
4/74. O halde, dünya hayatý yerine ahireti alanlar, Allah yolunda savaþsýnlar. Kim Allah yolunda savaþýr, öldürülür veya galib gelirse, Biz ona büyük bir ecir vereceðiz.
4/75. Size ne oluyor da: "Rabbimiz! Bizi halký zalim olan bu þehirden çýkar, katýndan bize bir sahip çýkan gönder, katýndan bize bir yardýmcý lutfet" diyen zavallý çocuklar, erkekler ve kadýnlar uðrunda ve Allah yolunda savaþmýyorsunuz?
4/76. Ýnananlar Allah yolunda savaþýrlar, inkar edenler ise taðut yolunda harbederler. Þeytanýn dostlarýyla savaþýn, esasen þeytanýn hilesi zayýftýr.*
4/77. Kendilerine: "Elinizi savaþtan çekin, namaz kýlýn, zekat verin" denenleri görmedin mi? Onlara savaþ farz kýlýndýðýnda, içlerinden bir takýmý hemen, insanlardan, Allah'tan korkar gibi, hatta daha çok korkarlar ve "Rabbimiz! Bize savaþý niçin farz kýldýn, bizi yakýn bir zamana kadar tehir edemez miydin?" derler. De ki: "Dünya geçimliði azdýr, ahiret, Allah'a karþý gelmekten sakýnan için hayýrlýdýr, size zerre kadar zulmedilmez".
4/78. Nerede olursaniz olun, saðlam kaleler içinde bulunsanýz bile, ölüm size yetiþecektir. Onlara bir iyilik gelirse: "Bu Allah'tandýr" derler, bir kötülüðe uðrarlarsa "Bu, senin tarafýndandýr" derler. De ki: "Hepsi Allah'tandýr". Bunlara ne oluyor ki, hiçbir sözü anlamaya yanaþmýyorlar?
4/79. Sana ne iyilik gelirse Allah'tandýr, sana ne kötülük dokunursa kendindendir. Seni insanlara peygamber gönderdik, þahid olarak Allah yeter.
4/80. Peygamber'e itaat eden, Allah'a itaat etmiþ olur. Kim yüz çevirirse bilsin ki, Biz seni onlara bekçi göndermedik.
4/81. "Peki" derler, fakat senin yanýndan çýktýklarýnda, içlerinden bir takýmý, geceleyin senin dediklerinden baþka bir þey kurarlar. Allah gece tasarladýklarýný yazýyor, onlara aldýrýþ etme. Allah'a güven, vekil olarak Allah yeter.
4/82. Kuran'ý durup düþünmüyorlar mý? Eðer o Allah'tan baþkasýndan gelseydi, onda çok aykýrýlýklar bulurlardý.
4/83. Kendilerine güven veya korku hususunda bir haber geldiðinde onu yayarlar; halbuki o haberi Peygamber'e veya kendilerinden buyruk sahibi olanlara götürselerdi, onlardan sonuç çýkarmaya kadir olanlar onu bilirdi. Allah'ýn size bol nimeti ve rahmeti olmasaydý, pek azýnýz bir yana, þeytana uyardýnýz.
4/84. Allah yolunda savaþ; sen ancak kendinden sorumlusun, inananlarý teþvik et; umulur ki Allah, inkar edenlerin baskýnýný önler. Allah'ýn kahrý da, ibret alýnacak cezasý da pek þiddetlidir.
4/85. Kim iyi bir iþte aracýlýk ederse, ona onun sevabýndan bir pay vardýr; kim de kötü bir þeyde aracýlýk yaparsa, ona o kötülükten bir hisse vardýr. Allah, her þeyin karþýlýðýný verir.
4/86. Size bir selam verildiði zaman, ondan daha iyisiyle selam verin veya ayniyle mukabele edin. Allah her þeyin hesabýný gereði gibi yapandýr.
4/87. Allah'tan baþka tanrý yoktur, geleceðinde þüphe olmayan kýyamet günü, sizi mutlaka toplayacaktýr. Allah'tan daha doðru sözlü kim olabilir?*
4/88. Ey müslümanlar! Münafýklar hakkýnda iki fýrka olmanýz da niye? Allah onlarý, yaptýklarýndan dolayý baþaþaðý etmiþtir. Allah'ýn saptýrdýðýný siz mi yola getirmek istiyorsunuz? Allah'ýn saptýrdýðý kimseye sen hiç yol bulamayacaksýn.
4/89. Onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keþki siz de inkar etseniz de eþit olsanýz isterler. Allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin. Eðer yüz çevirirlerse onlarý tutun, bulduðunuz yerde öldürün. Onlardan dost ve yardýmcý edinmeyin.
4/90. Ancak, sizinle kendileri arasýnda anlaþma olan bir millete sýðýnanlar yahut sizinle savaþtan veya kendi milletleriyle savaþmaktan býkarak size baþvuranlar müstesnadýr. Allah dileseydi onlarý üzerinize çullandýrýrdý da sizinle savaþýrlardý. Eðer sizden uzak durur, sizinle savaþmaz, size barýþ teklif ederlerse Allah onlara dokunmanýza izin vermez.
4/91. Diðerlerinin de sizden ve kendi milletlerinden güvende olmayý istediklerini göreceksiniz. Ne var ki fitneciliðe her çaðýrýldýklarýnda ona can atarlar; eðer sizden uzak durmazlar, barýþ teklif etmezler ve sizden el çekmezlerse onlarý yakalayýn, bulduðunuz yerde öldürün. Ýþte onlarýn aleyhlerine size apaçýk ferman verdik.*
4/92. Bir müminin diðer mümini yanlýþlýk dýþýnda öldürmesi asla caiz deðildir. Bir mümini yanlýþlýkla öldürenin, bir mümin köleyi azad etmesi ve öldürülenin ailesi baðýþlamadýkça, ona diyet ödemesi gerekir. Eðer o mümin, size düþman bir topluluktan ise mümin bir köleyi azad etmek gerekir. Þayet aranýzda anlaþma olan bir millettense, ailesine diyet ödemek ve mümin bir köleyi azat etmek gerekir. Bulamayana, Allah tarafýndan tevbesinin kabulü için, ard arda iki ay oruç tutmak gerekir. Allah bilendir. Hakim'dir.
4/93. Kim bir mümini kasden öldürürse cezasý, içinde temelli kalacaðý cehennemdir. Allah ona gazabetmiþ, lanetlemiþ ve büyük azab hazýrlamýþtýr.
4/94. Ey Ýnananlar! Allah yolunda yürüdüðünüz vakit, her þeyi iyice anlayýn. Size, müslüman olduðunu bildirene, dünya hayatýnýn geçici menfaatine göz dikerek: "Sen mümin deðilsin" demeyin. Allah katýnda birçok ganimetler vardýr. Evvelce siz de öyleydiniz. Allah size iyilikte bulundu, iyice araþtýrýp anlayýn, Allah iþlediklerinizden þüphesiz haberdardýr.
4/95-96. Ýnananlardan, özürsüz olarak yerlerinde oturanlar ile, mal ve canlariyle cihad edenleri, mertebece, oturanlardan üstün kýlmýþtýr. Allah hepsine de cenneti vadetmiþtir, ama Allah, cihad edenleri oturanlara, büyük ecirler, dereceler, maðfiret ve rahmetle üstün kýlmýþtýr. Allah baðýþlar ve merhamet eder.*
4/97. Kendilerine yazýk edenlerin melekler canlarýný aldýklarý zaman onlara: "Ne yaptýnýz bakalým?" deyince, "Biz yeryüzünde zavallý kimselerdik" diyecekler, melekler de: "Allah'ýn arzý geniþ deðil miydi? Hicret etseydiniz ya!" cevabýný verecekler. Onlarýn varacaklarý yer cehennemdir. Orasý ne kötü dönülecek yerdir!
4/98. Çaresiz kalan, yol bulamayan zavallý erkek, kadýn ve çocuklar müstesnadýrlar.
4/99. Ýþte Allah'ýn bunlarý affetmesi umulur. Allah Affedendir, Baðýþlayan'dýr.
4/100. Allah yolunda hicret eden kiþi, yeryüzünde çok bereketli yer ve geniþlik bulur. Evinden, Allah'a ve Peygamberine hicret ederek çýkan kimseye ölüm gelirse, onun ecrini vermek Allah'a düþer. Allah baðýþlar ve merhamet eder.*
4/101. Yolculuk ettiðinizde, kafirlerin size bir fenalýk yapmasýndan korkarsanýz, namazý kýsaltmanýzda size bir sorumluluk yoktur. Zira kafirler, size apaçýk düþmandýrlar.
4/102. Sen içlerinde olup da namazlarýný kýldýrdýðýn zaman, bir kýsmý seninle beraber namaza dursun ve silahlarýný da yanlarýna alsýnlar; secdeyi yaptýktan sonra onlar arkanýza geçsinler; kýlmayan öbür kýsým gelsin, seninle beraber kýlsýnlar, tedbirli olsunlar, silahlarýný alsýnlar. Kafirler, size ansýzýn bir baskýn vermek için, silah ve eþyanýzdan ayrýlmýþ bulunmanýzý dilerler. Yaðmurdan zarar görecekseniz veya hasta olursanýz, silahlarýnýzý býrakmanýza engel yoktur, fakat dikkatli olun. Allah kafirlere þüphesiz aðýr bir azab hazýrlamýþtýr.
4/103. Namazý kýldýktan baþka, Allah'ý ayakta iken, otururken, yan yatarken de anýn. Emniyete kavuþtuðunuzda, namazý gereðince kýlýn. Namaz þüphesiz, inananlara belirli vakitlerde farz kýlýnmýþtýr.
4/104. Düþman milleti kovalamakta gevþeklik göstermeyin. Eðer siz acý çekiyorsanýz, þüphesiz onlar da sizin çektiðiniz gibi acý çekiyorlar; oysa siz Allah'tan onlarýn beklemedikleri þeyleri bekliyorsunuz. Allah Bilendir, Hakim olandýr.*
4/105. Doðrusu, insanlar arasýnda Allah'ýn sana gösterdiði gibi hükmedesin diye Kitap'ý sana hak olarak indirdik; hakký gözet, hainlerden taraf olma.
4/106. Allah'tan maðfiret dile. Allah baðýþlar ve merhamet eder.
4/107. Kendilerine hainlik edenlerden yana uðraþmaya kalkma. Allah, hainlikte direnen suçluyu sevmez.
4/108. Allah'ýn razý olmadýðý sözü gece kurarlarken, onu, insanlardan gizliyorlar da kendileriyle beraber olan Allah'dan gizlemiyorlar. Allah iþlediklerinin hepsini bilmektedir.
4/109. Ýþte siz dünya hayatýnda onlarý savunuyorsunuz ama, kýyamet günü onlarý Allah'a karþý kim savunacak? Veya onlarýn vekaletini kim üzerine alacaktýr?
4/110. Kim kötülük iþler veya kendine yazýk eder de sonra Allah'tan baðýþlanma dilerse, Allah'ý maðfiret ve merhamet sahibi olarak bulur.
4/111. Kim günah iþlerse bunu ancak kendi aleyhine yapmýþ olur. Allah bilendir, Hakim'dir.
4/112. Kim yanýlýr veya suç iþler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, þüphesiz iftira etmiþ, apaçýk bir günah yüklenmiþ olur.*
4/113. Eðer sana Allah'ýn bol nimeti ve rahmeti olmasaydý, onlardan bir takýmý seni sapýtmaya çalýþýrdý. Halbuki onlar
kendilerinden baþkasýný saptýramazlar, sana da bir zarar vermezler. Allah sana Kitap ve hikmet indirmiþ, sana bilmediðini öðretmiþtir. Allah'ýn sana olan nimeti ne büyüktür.
4/114. Ancak sadaka vermeyi yahut iyilik yapmayý ve insanlarýn arasýný düzeltmeyi gözeten kimseler müstesna, onlarýn gizli toplantýlarýnýn çoðunda hayýr yoktur. Bunlarý, Allah'ýn rýzasýný kazanmak için yapana büyük ecir vereceðiz.
4/115. Doðru yol kendisine apaçýk belli olduktan sonra, Peygamberden ayrýlýp, inananlarýn yolundan baþkasýna uyan kimseyi, döndüðü yöne döndürür ve onu cehenneme sokarýz. Orasý ne kötü bir dönüþ yeridir!*
4/116. Allah, kendisine ortak koþulmasýný elbette baðýþlamaz, bundan baþkasýný dilediðine baðýþlar. Allah'a ortak koþan kimse derin bir sapýklýða sapmýþ olur.
4/117-119. Onlar Allah'ý býrakýp tanrýçalara taparlar ve: "Elbette senin kullarýndan belli bir takýmý alýp onlarý saptýracaðým, onlara kuruntu kurduracaðým, develerin kulaklarýný yarmalarýný emredeceðim, Allah'ýn yarattýðýný deðiþtirmelerini emredeceðim" diyen, Allah'ýn lanet ettiði azgýn þeytana taparlar. Allah'ý býrakýp þeytaný dost edinen þüphesiz açýktan açýða kayba uðramýþtýr.
4/120. Þeytan onlara vadediyor, onlarý kuruntulara düþürüyor, ancak aldatmak için vaadde bulunuyor.
4/121. Ýþte onlarýn varacaðý yer cehennemdir. Oradan kaçacak yer de bulamýyacaklardýr.
4/122. inanýp yararlý iþler yapanlarý, Allah'ýn gerçek bir sözü olarak, içinde temelli ve ebedi kalacaklarý, içinden ýrmaklar akan cennetlere koyacaðýz. Allah'tan daha doðru sözlü kim vardýr?
4/123. Bu, sizin kuruntularýnýza ve Kitap ehlinin kuruntularýna göre deðildir. Kim fenalýk yaparsa cezasýný görür, kendisine Allah'tan baþka ne dost ve ne de yardýmcý bulur.
4/124. Erkek veya kadýn, mümin olarak, kim yararlý iþler iþlerse, iþte onlar cennete girerler, kendilerine zerre kadar zulmedilmez.
4/125. Ýyilik yaparak kendisini Allah'a teslim edip, hakka yönelen Ýbrahim'in dinine uyandan, din bakýmýndan daha iyi kim olabilir? Allah Ýbrahim'i dost edinmiþti.
4/126. Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ýndýr. Allah her þeyi kuþatýr.*
4/127. Kadýnlar hakkýnda senden fetva isterler, de ki: "Onlar hakkýnda fetvayý size Allah veriyor: "Bu fetva, kendilerine yazýlan þeyi vermeyip kendileriyle evlenmeyi arzuladýðýnýz yetim kadýnlara ve bir de zavallý çocuklara ve yetimlere doðrulukla bakmanýz hususunda Kitap'da size okunandýr". Ne iyilik yaparsaniz Allah onu þüphesiz bilir.
4/128. Eðer kadýn, kocasýnýn serkeþliðinden veya aldýrýþsýzlýðýndan endiþe ederse, aralarýnda anlaþmaya çalýþmalarýnda kendilerine bir engel yoktur. Anlaþmak daha hayýrlýdýr. Nefisler kýskançlýða meyyaldir. Eðer iyi davranýr ve haksýzlýktan sakýnýrsaniz bilin ki, Allah iþlediklerinizden þüphesiz haberdardýr.
4/129. Adil hareket etmeye ne kadar uðraþsanýz, kadýnlar arasýnda eþitlik yapamayacaksýnýz, bari bir tarafa kalben tamamen meyletmeyin ki diðerini askýdaymýþ gibi býrakmýþ olmayasýnýz. Ýþleri düzeltir ve haksýzlýktan sakýnýrsanýz bilin ki Allah þüphesiz baðýþlar ve merhamet eder.
4/130. Ayrýlýrlarsa, Allah her birini nimetinin geniþliðiyle yoksulluktan kurtarýr, Allah her þeyi kaplayandýr. Hakim'dir.
4/131. Göklerde olanlar da, yerde olanlar da Allah'ýndýr. And olsun ki, sizden önce Kitap verilenlere ve size, Allah'tan sakýnmanýzý tavsiye ettik. Ýnkar ederseniz bilin ki, göklerde olanlar da yerde olanlar da Allah'ýndýr. Vekil olarak Allah yeter.
4/133. Ey Ýnsanlar! Allah dilerse sizi yok eder, baþkalarýný getirir, O, buna Kadir'dir.
4/134. Dünya nimetini kim isterse, bilsin ki, dünyanýn ve ahiretin nimeti Allah'ýn katýndadýr. Allah iþitir ve görür.*
4/135. Ey Ýnananlar! Kendiniz, ana babanýz ve yakýnlarýnýz aleyhlerine de olsa, Allah için þahit olarak adaleti gözetin; ister zengin, ister fakir olsun, Allah onlara daha yakýndýr. Adaletinizde heveslere uymayýn. Eðer eðriltirseniz veya yüz çevirirseniz bilin ki, Allah iþlediklerinizden þüphesiz haberdardýr.
4/136. Ey Ýnananlar! Allah'a, Peygamberine, Peygamberine indirdiði Kitap'a ve daha önce indirdiði Kitap'a inanmakta sebat gösterin. Kim Allah'ý, meleklerini, kitaplarýný, peygamberlerini ve ahiret gününu inkar ederse, þüphesiz derin bir sapýklýða sapmýþtýr.
4/137. Doðrusu inanýp sonra inkar edenleri, sonra inanýp tekrar inkar edenleri, sonra da inkarlarý artmýþ olanlarý Allah baðýþlamaz; onlarý doðru yola eriþtirmez.
4/138. Münafýklara, kendilerine elem verici bir azab olduðunu müjdele.
4/139. Onlar, inananlarý býrakýp da kafirleri dost edinirler; onlarýn tarafýnda bir þeref ve kudret mi arýyorlar? Doðrusu kudret bütün olarak Allah'ýndýr.
4/140. O, size Kitap'da "Allah'ýn ayetlerinin inkar edildiðini ve alaya alýndýðýný iþittiðinizde, baþka bir söze geçmedikçe, onlarla bir arada oturmayýn, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doðrusu Allah münafýklarý ve kafirlerin hepsini cehennemde toplayacaktýr.
4/141.Sizi gözleyenler, Allah'tan size bir zafer gelirse, "Sizinle beraber deðil miydik?" derler; eðer kafirlere bir pay çýkarsa, onlara: "Size üstünlük saðlayarak sizi müminlerden korumadýk mý?" derler. Allah kýyamet günü aranýzda hüküm verir. Allah inkarcýlara, inananlar aleyhinde asla fýrsat vermeyecektir.*
4/142-143. Doðrusu münafýklar Allah'ý aldatmaða çalýþýrlar, oysa O, onlara aldatmanýn ne olduðunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriþ yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasýnda bocalayarak Allah'ý pek az anarlar. Allah'ýn saptýrdýðý kimseye yol bulamayacaksýn.
4/144. Ey Ýnananlar! Müminleri býrakýp kafirleri dost edinmeyin. Allah'ýn aleyhinize apaçýk bir ferman vermesini mi istersiniz?
4/145. Doðrusu münafýklar cehennemin en alt tabakasýndadýrlar. Onlara yardýmcý bulamayacaksýn.
4/146. Ancak tevbe edenler, nefislerini ýslah edenler, Allah'ýn Kitap'ýna sarýlanlar ve dinlerine Allah için candan baðlananlar müstesnadýr. Onlar inananlarla beraberdirler. Allah müminlere büyük ecir verecektir.
4/147. Þükreder ve inanýrsanz, Allah size niçin azabetsin? Allah þükrün karþýlýðýný verir ve bilir.
4/148. Allah, zulme uðrayan kimseden baþkasýnýn, kötülüðü sözle bile açýklamasýný sevmez. Allah iþitir ve bilir.
4/149. Bir iyiliði açýða vurur veya gizler yahut bir kötülüðü affederseniz, bilin ki Allah da Affeden'dir, Güçlü Olan'dýr.
4/150-151. Allah'ý ve peygamberlerini inkar eden, Allah'la peygamberleri arasýný ayýrmak isteyen, "Bir kýsmýna inanýr bir kýsmýný inkar ederiz" diyerek ikisi arasýnda bir yol tutmak isteyenler, iþte onlar gerçekten kafir olanlardýr. Kafirlere aðýr bir azab hazýrlamýþýzdýr.
4/152. Allah'a ve peygamberlerine inanýp, onlardan hiçbirini ayýrmayanlara, iþte onlara Allah ecirlerini verecektir. O, baðýþlar ve merhamet eder.*
4/153-154. Kitap ehli, senin kendilerine gökten bir kitap indirmeni isterler. Musa'dan bundan daha büyüðünü istemiþlerdi ve "Bize Allah'ý apaçýk göster" demiþlerdi. Zulümlerinden ötürü onlarý yýldýrým çarpmýþtý. Belgeler kendilerine geldikten sonra da, buzaðýyý tanrý olarak benimsediler, fakat bunlarý affettik ve Musa'ya apaçýk bir hüccet verdik, söz vermelerine karþýlýk Tur daðýný üzerlerine kaldýrdýk ve onlara: "Kapýdan secde ederek girin" dedik, "Cumartesileri aþýrý gitmeyin" dedik, onlardan saðlam bir söz aldýk.
4/155. Sözleþmelerini bozmalarý, Allah'ýn ayetlerini inkar etmeleri, peygamberleri haksýz yere öldürmeleri, "Kalblerimiz perdelidir" demelerinden ötürü Allah, evet, inkarlarýna karþýlýk onlarýn kalblerini mühürledi, onun için bunlarýn ancak pek azý inanýr.
4/156-158. Bu, bir de inkarlarýndan, Meryem'e büyük bir iftirada bulunmalarýndan ve: "Meryem oðlu Ýsa Mesih'i, Allah'ýn elçisini öldürdük" demelerinden ötürüdür. Oysa onu öldürmediler ve asmadýlar, fakat onlara öyle göründü. Ayrýlýða düþtükleri þeyde doðrusu þüphededirler, bu husustaki bilgileri ancak sanýya uymaktan ibarettir, kesin olarak onu öldürmediler, bilakis Allah onu kendi katýna yükseltti. Allah Güçlü'dür, Hakim'dir.
4/159. Kitap ehlinden, ölmeden önce, Ýsa'ya inanmayacak yoktur. O, gerektiði gibi inanmadýklarýndan, kýyamet günü onlarýn aleyhine þahit olur.
4/160-161. Yahudilerin haksýzlýklarýndan, çoklarýný Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmiþken faiz almalarý ve insanlarýn mallarýný haksýzlýkla yemelerinden ötürü kendilerine helal kýlýnan temiz þeyleri onlara haram kýldýk. Onlardan inkar edenlere, elem verici azab hazýrladýk.
4/162. Fakat onlardan ilimde derinleþmiþ olanlara, sana indirilen Kitap'a ve senden önce indirilen Kitap'a inanan müminlere, namaz kýlanlara, zekat verenlere, Allah'a ve ahiret gününe inananlara, elbette büyük ecir vereceðiz.*
4/163. Nuh'a, ondan sonra gelen peygamberlere vahyettiðimiz, Ýbrahim'e, Ýsmail'e, Ýshak'a, Yakub'a, torunlarýna, Ýsa'ya, Eyyub'a, Yunus'a, Harun'a ve Süleyman'a vahyettiðimiz gibi þüphesiz sana da vahyettik. Davud'a da Zebur verdik.
4/164-165. Peygamberlerden sonra, insanlarýn Allah'a karþý bir hüccetleri olmamasý için, gönderilen müjdeci ve uyarýcý peygamberlerden bir kýsmýný daha önce sana anlatmýþ, bir kýsmýný da anlatmamýþtýk. Allah, Musa'ya hitabetmiþti. Allah güçlüdür, Hakim'dir.
4/166. Fakat Allah sana indirdiðine þahidlik eder, onu bilerek indirmiþtir, melekler de þahidlik ederler. Þahid olarak Allah yeter.
4/167. Ýnkar edenler, Allah yolundan alýkoyanlar, þüphesiz derin bir sapýklýða sapmýþlardýr.
4/168-169. Ýnkar edenleri ve zalimleri Allah þüphesiz baðýþlamaz, onlarý içinde temelli ve ebediyyen kalacaklarý cehennem yolundan baþka bir yola eriþtirmez. Bu, Allah'a kolaydýr.
4/170. Ey Ýnsanlar! Peygamber Rabbiniz'den size gerçekle geldi, inanýn, bu sizin hayrýnýzadýr. Ýnkar ederseniz, bilin ki, göklerde ve yerde olanlar Allah'ýndýr. Allah bilendir. Hakim'dir.
4/171. Ey Kitap ehli! Dininizde taþkýnlýk etmeyin. Allah hakkýnda ancak gerçeði söyleyin. Meryem oðlu Ýsa Mesih, Allah'ýn peygamberi, Meryem'e ulaþtýrdýðý kelimesi ve kendinden bir ruhtur. Allah'a ve peygamberlerine inanýn, "üçtür" demeyin, vazgeçin, bu hayrýnýzadýr. Allah ancak bir tek Tanrý'dýr, çocuðu olmaktan münezzehtir, göklerde olanlar da yerde olanlar da O'nundur. Vekil olarak Allah yeter.*
4/172. Mesih de, gözde melekler de Allah'a kul olmaktan asla çekinmezler. Kim O'na kulluktan çekinir ve büyüklük taslarsa, bilsin ki, O, hepsini huzuruna toplayacaktýr.
4/173. Ýnananlara ve yararlý iþ iþleyenlere, ecirlerini ödeyecek, onlara olan bol nimetini daha da artýracaktýr. Kulluk etmekten çekinenleri ve büyüklük taslayanlarý elem verici bir azaba uðratacaktýr. Onlar kendilerine Allah'tan baþka bir dost ve yardýmcý bulamazlar.
4/174. Ey Ýnsanlar! Rabbiniz'den size açýk bir delil geldi, size apaçýk bir nur, Kuran indirdik.
4/175. Allah kendisine inananlarý ve Kitabýna sarýlanlarý rahmetine ve bol nimetine kavuþturacak, onlarý Kendisine götüren doðru yola eriþtirecektir.
4/176. Senden fetva isterler, de ki: "Allah size ikinci dereceden mirasçýlar hakkýnda fetva veriyor: "Þayet çocuðu olmayýp bir kýzkardeþi bulunan kimse ölürse, býraktýðýnýn yarýsý kýzkardeþe kalýr. Fakat kýzkardeþinin çocuðu yoksa kendisi, ona tamamen varis olur. Eðer iki kýzkardeþ kalmýþsa, býraktýðýnýn üçte ikisi onlaradýr. Eðer mirasçýlar erkek ve kadýn kardeþlerse, erkeðe, iki diþinin hissesi kadar vardýr. Doðru yoldan saparsýnýz diye Allah size açýklýyor." Allah her þeyi bilir.*
Ynt: Nisa suresi By: ceren Date: 23 Haziran 2018, 16:00:49
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim.
radyobeyan