Vakti By: sidretül münteha Date: 27 Ocak 2011, 18:51:55
C-Vakti:
Tilâvet secdesinin vakti hakkýnda da ihtilâf etmiþlerdir. Kimisi, yasaklanan vakitlerde namaz kýlmanýn caiz olmadýðý aslýna dayanarak «Bu vakitlerde tilâvet secdesini yapmak caiz deðildir» demiþtir ki bu, Ýmam Ebû Hanifi'nin görüþüdür. Ýmam Mâlik de Muvatta"da bunu söylemektedir. Çünkü ona göre tilâvet secdesi nafiledir. Nafile ise bu vakitlerde kýlýnamaz.
Ýbnü'l-Kasým, Ýmam Mâlik'ten «Sabah namazýndan ve -güneþ sararma-dýkça veyahut güneþin rengi bozulmadýkça- ikindi namazýndan sonra tilâvet secdesi yapmak caizdir» diye söylediðini rivayet etmiþtir. Ýmam Þafiî de bunu benimser. Zira Ýmam Þafii'ye göre tilâvet secdesi sünnettir. Sünnet kýlmak da, güneþ, doðuþ veya batýþa yaklaþmadýkça caizdir. [579]
D- Tilâvet Secdesi Mükellefi:
Ulema, secde âyetini -namaz içinde olsun, dýþinda olsun- okuyan kimseye vacib olduðunda müttefiktirler. Fakat secde âyeti okunurken duyan kimseye vacib olduðunda ihtilâf etmiþlerdir.
Ýmam Ebû Hanife: «Ona da vacibtir ve erkek ile kadýnýn okumalarý arasýnda fark yoktur» demiþtir.
îmarri Mâlik ise: «Duyan kimsenin secde etmesi üç þarta baðlýdýr:
1- Kur'an'ý dinlemek için oturmuþ olmasý;
2- Kur'an'ý okuyanýn secde etmesi;
3- Okuyanýn duyana namaz kýldýrabilmesi.
Þu halde «Eðer kiþi Kur'an'ý dinlemek için oturmamýþsa, yahut Kur'an'ý okuyan, secde etmezse, ya da kendisi erkek, Kur'an'ý okuyan, kadýn olursa secde etmez» demiþtir.
Îbnü'l-Kasim, Ýmam Mâlik'in «eðer duyan Kur'an'ý dinlemek için otur-muþsa- okuyan ona namaz kýldýramazsada- secde eder» diye söylediðini de rivayet etmektedir.
Tilâvet secdesinin þekli hakkýnda fukaha «Kiþi secdeye inerken de, secdeden kalkarken de tekbir alýr» demiþlerdir. Fakat Ýmam Mâlik: «Eðer namaz içinde secde ederse bîr kere tekbir alýr» demiþtir. [580]
[579] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 1/431.
[580] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 1/431-432.