Kadir gecesi By: sumeyye Date: 27 Ocak 2011, 17:07:36
Kadir Gecesi:
Bil ki: Kadir gecesi, iki gecedir:
i. "O gecede her hikmetli buyruk ayrýlýr ve katýmýzdan bir emirle ilgilisine yollanýr. [601]âyetinde sözü edilen gecedir.
Kur'ân, bu gecede topluca (dünya semasýna) indirilmiþ; sonra parça parça (yirmi üç senelik bir süre içerisinde yeryüzüne) inmiþtir. Bu, senede bir gecedir ve Ramazan içerisinde olma zorunluluðu yoktur. Evet, bu gece büyük bir ihtimalle Ramazan ayýndadýr; ama bu kesin deðildir. Kur'ân'ýn indiði anda da, Ramazan'a tesadüf ettiði bilinmektedir.
ii. Ýkincisi, ruhaniyetin yayýldýðý, meleklerin yeryüzüne indiði gecedir. Bu gecede müslümanlar kendilerini ibadete verirler, nurlarý kendi aralarýnda birbirine yansýr, melekler onlara yaklaþýr, þeytanlar onlardan uzaklaþýr, dualarý ve tâatleri kabul edilir. Bu, Ramazan ayý içinde ve son on günün tekleri arasýnda bir gecedir; bazen öne bazen de arkaya kayar, ama hiçbir zaman son on günün içinden çýkmaz.
Bu iki geceden birincisini kasteden kimse, bütün sene içinde bir; ikincisini kasteden de, sadece Ramazan ayýnýn son on günü içinde olduðunu söyler.
Rasûlullah (s.a.), (kadir gecesinin Ramazan'ýn son yedi gününde olduðunu rüyalarýnda gördüklerini söyleyen bir gruba) þöyle buyurmuþtur:
"Görüyorum ki, rüyalarýnýz Ramazan'ýn son yedi gecesi hakkýnda bir birini tutmaktadýr. Artýk kim kadir gecesini arayacaksa, onu Ramazan'ýn son yedisinde arasýn.[602]
"Ben bu geceyi hakikaten rüyamda gördüm, ama o bana unutturuldu. Ben kendimi su ve çamur içinde secde ederken gördum. [603]
Bu, yirmi birinci günün sabahýnda olmuþtur. [604]
Bu konudaki sahabenin kendi aralarýndaki ihtilâfý, onu bulmalarýndaki ihtilâflarýna baðlýdýr.
Bu geceye yetiþen kiþinin yapacaðý dualardan biri þudur:
"Allahümme inneke afuvvun, tuhibbu'l-avf fa'fu annî."
Manasý: Allahým, sen affedicisin, affý seversin, beni affet! [605]
Mescidde Ýtikâfa Çekilmek:
Mescidde itikâfa çekilmek, zihnin toplanmasý, kalbin meþgalelerden uzak kalmasý, kiþinin kendisini tâate vermesi, meleklere benzemesi, kadir gecesini bulma imkânýna ulaþmasý gibi meziyetlere sebep olur. Bu yüzden Rasûlullah (s.a.), Ramazan'ýn son on gününde itikâfa çekilirdi. Ümmetinden ihsan derecesine ulaþmýþ kimseler hakkýnda da bunu sünnet kýlmýþtýr. Hz. Aiþe (r.a.) þöyle demiþtir:
"Ýtikâfa giren kimse için sünnet olan þeyler þunlardýr: Hiçbir hasta ziyaretine gitmeyecek, hiçbir cenazeye katýlmayacak, kadýna el sürmeyecek, onu kucaklamayacak, zarurî bir ihtiyacý olmadan mescidden çýkmayacak."
Oruçsuz itikâf olmaz, itikâfa mutlaka büyük mescidlerde girilmesi gerekir.
Bence bu þartlar, itikâfýn manasýnýn gerçekleþebilmesi, yapýlan tâatin bir önemi olmasý, nefse meþakkat vermesi, günlük âdetlerin terkedilmesi içindir.
Allah'u alem! [606]
[601] Duhân44/4.
[602] Müslim, Sýyâm, 205.
[603] Müslim, Sýyâm, 213.
[604] Yani bu günün sabahýnda yaðmura tutulmuþlar ve su, onun secde ettiði yere akmýþ, yüzünde su ve çamur izi görülmüþtü.
[605] Þah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliða Ýslâm Düþüncesinin Ýlkeleri, Ýz Yayýnlarý: 2/172-173.
[606] Þah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliða Ýslâm Düþüncesinin Ýlkeleri, Ýz Yayýnlarý: 2/173.