Hud suresi By: hafiza aise Date: 27 Ocak 2011, 15:19:38
HUD SURESÝ (11)
Bismillahirrahmanirrahim
11/1-2-3. Elif, Lam, Ra. Bu Kitap, hakim ve haberdar olan Allah tarafýndan, Allah'tan baþkasýna kulluk etmeyesiniz diye ayetleri kesin kýlýnmýþ, sonra da uzun uzadýya açýklanmýþ bir Kitap'dýr. Ben size, O'nun tarafýndan gönderilmiþ bir uyarýcý ve müjdeciyim. Rabbinizden maðfiret dileyin ve O'na tevbe edin ki, belli bir süreye kadar sizi güzelce geçindirsin ve her fazilet sahibine faziletinin karþýlýðýný versin. Eðer yüz çevirirseniz o zaman ben doðrusu hakkýnýzda büyük günün azabýndan korkarým.
11/4. Dönüþünüz ancak Allah'adýr. O her þeye Kadir'dir.
11/5. Bilin ki, onlar Kuran okunurken gizlenmek için iki büklüm olurlar. Bilin ki, elbiselerine büründüklerinde bile Allah onlarýn gizlediklerini ve açýða vurduklarýný bilir. Çünkü O, kalblerde olaný bilendir.
11/6. Yeryüzünde yaþayan bütün canlýlarýn rýzký ancak Allah'a aittir. O, canlýlarý babalarýn sulbünde kararlaþmýþ ve analarýn rahminde kararlaþmakta iken de bilir. Her þey apaçýk bir Kitaptadýr.
11/7. Arþ'ý su üzerinde iken, hanginizin daha güzel iþi iþleyeceðini ortaya koymak için, gökleri ve yeri altý günde yaratan O'dur. And olsun ki, "Siz gerçekten, ölümden sonra dirileceksiniz" desen, inkar edenler: "Bu, apaçýk bir sihirden baþka bir þey deðildir" derler.
11/8. And olsun ki, onlarýn azabýný sayýlý bir süreye kadar ertelesek, "Onu alýkoyan nedir?" derler. Bilin ki, onlara azab geldiði gün, artýk geri çevrilmez; alaya aldýklarý þey onlarý mahvedecektir.*
11/9. And olsun ki, insana nimetimizi tattýrýr sonra onu ondan çekip alýrsak, o þüphesiz umutsuz bir nanköre döner.
11/10. Baþýna gelen sýkýntýdan sonra, ona bir nimet tattýrýrsak, "Musibetler baþýmdan gitti" der; doðrusu o, þýmarýp böbürlenen biridir.
11/11. Bunlarýn dýþýnda, sabredip iyi iþler iþleyen kimseler, iþte onlara maðfiret ve büyük ecir vardýr.
11/12. Putperestlerin: "Ona bir hazine indirilmeli veya yanýnda bir melek gelmeli deðil miydi?" demelerinden senin kalbin daralýr ve belki de sana vahyolunanýn bir kýsmýný terkedecek olursun. Sen ancak bir uyarýcýsýn, Allah her þeye vekildir.
11/13. Senin için: "Onu uydurdu" diyorlar, öyle mi? De ki: "Öyleyse onun surelerine benzer uydurma on sure meydana getirin, iddianýzda samimi iseniz, Allah'tan baþka çaðýrabileceklerinizi de çaðýrýn."
11/14. Söylediðinizi yapamazlarsa, bilin ki o, ancak Allah'ýn ilmiyle indirilmiþtir. O'ndan baþka tanrý yoktur, artýk müslümansýnýz deðil mi?
11/15. Dünya hayatýný ve güzelliklerini isteyenlere, orada iþlediklerinin karþýlýðýný tastamam veririz; onlar orada bir eksikliðe de uðratýlmazlar.
11/16.Ýþte ahirette onlara ateþten baþka bir þey yoktur. Ýþledikleri þeyler orada boþa gitmiþtir. Zaten yapmakta olduklarý da batýldýr.
11/17. Rabbinin katýndan bir belgesi ve onun arkasýndan da bir þahidi olanlar, önlerinde de Musa'nýn Kitap'ý önder ve rahmet olarak bulunanlardýr ki, iþte onlar Kuran'a inanýrlar. Hangi topluluk onu inkar ederse yeri ateþtir; senin de bundan þüphen olmasýn. Doðrusu o, Rabbinden bir gerçektir, fakat insanlarýn çoðu inanmazlar.
11/18. Yalan söyleyerek Allah'a iftira edenden daha zalim kim vardýr? Ýþte bunlar Rablerine götürülürler ve þahidler: "Rablerine yalan söyleyenler bunlardýr" derler. Bilin ki Allah'ýn laneti haksýzlýk yapanlaradýr.
11/19. Bunlar Allah'ýn yolundan alýkorlar ve o yolu eðriltmeðe çalýþýrlar; iþte onlar ahireti inkar edenlerdir.
11/20. Bunlar yeryüzünde Allah'ý aciz býrakamazlar. Allah'dan baþka kendilerini kurtaracak dostlarý da yoktur. Azab onlara kat kat verilir; iþitemezler ve göremezlerdi.
11/21. Ýþte bunlar kendilerine yazýk edenlerdir. Uydurduklarý putlar da onlardan uzaklaþýp kaybolmuþtur.
11/22. Ahirette en çok kayba uðrayacaklar þüphesiz bunlardýr.
11/23. Doðrusu inanan ve yararlý iþ yapanlar ve Rablerine boyun eðenler, iþte onlar cennetliklerdir; orada temellidirler.
11/24. Bu iki zümrenin durumu, kör ve saðýr kimse ile gören ve iþiten kimsenin durumuna benzer. Durumlarý hiç eþit olabilir mi? Ýbret almýyor musunuz?*
11/25-26. And olsun ki biz Nuh'u kendi milletine gönderdik; "Ben sizin için apaçýk bir uyarýcýyým; Allah'tan baþkasýna kulluk etmeyin; doðrusu ben hakkýnýzda can yakýcý bir günün azabýndan korkuyorum" dedi.
11/27. Milletinin inkarcý ileri gelenleri: "Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduðunu görüyoruz. Daha baþlangýçta, sana bizim ayak takýmý dýþýnda kimsenin uyduðunu görmüyoruz. Sizin bizden bir üstünlüðünüz yoktur; biz sizi yalancý sanýyoruz" dediler.
11/28. Nuh: "Ey milletim! Rabbimin katýndan bir delilim bulunsa ve bana yine katýndan bir rahmet vermiþ de bunlar sizden gizlenmiþ olsa, söyleyin bana, hoþlanmadýðýnýz halde zorla sizi bunlara mecbur mu ederiz?" dedi.
11/29. "Ey milletim! Buna karþýlýk ben sizden bir mal da istemiyorum. Benim ücretim Allah'a aittir; inananlarý da kovacak deðilim; çünkü onlar Rableriyle karþýlaþacaklar; fakat ben sizi cahil bir millet olarak görüyorum."
11/30. "Ey milletim! Onlarý kovarsam, Allah'a karþý beni kim savunur? Düþünmez misiniz?"
11/31. "Size, Allah'ýn hazineleri yanýmdadýr demiyorum; gaybý da bilmem; doðrusu melek olduðumu da söylemiyorum; küçük gördüklerinize Allah iyilik vermeyecektir diyemem; içlerinde olaný Allah daha iyi bilir. Yoksa þüphesiz haksýzlýk edenlerden olurum."
11/32. "Ey Nuh! Bizimle cidden tartýþtýn; hem de çok tartýþtýn. Doðru sözlülerden isen tehdit ettiðin azabý baþýmýza getir" dediler.
11/33-34. "Ancak Allah dilerse onu baþýnýza getirir, siz O'nu aciz býrakamazsýnýz. Allah sizi azdýrmak isterse, ben size öðüt vermek istesem de faydasý olmaz. O, sizin Rabbinizdir, O'na döndürüleceksiniz" dedi.
11/35. Sana "Kuran'ý kendiliðinden uydurdu" derler, de ki: "Uydurdumsa suçu bana aittir; oysa ben sizin iþlediðiniz günahlardan uzaðým."*
11/36-37. Nuh'a, "Senin milletinden, inanmýþ olanlardan baþkasý inanmayacaktýr; onlarýn yapageldiklerine üzülme; nezaretimiz altýnda, sana bildirdiðimiz gibi gemiyi yap. Haksýzlýk yapanlar için Bana baþ vurma, çünkü onlar suda boðulacaklardýr" diye Allah tarafýndan vahyolundu.
11/38-39. Gemiyi yaparken, milletinin inkarcý ileri gelenleri yanýna uðradýkça onunla alay ederlerdi. O da: "Bizimle alay ediyorsunuz ama, alay ettiðiniz gibi biz de sizinle alay edeceðiz; rezil edecek olan azabýn kime geleceðini ve kime sürekli azabýn ineceðini göreceksiniz" dedi.
11/40. Buyruðumuz gelip tandýrdan sular kaynamaða baþlayýnca, "Her cinsten birer çifti ve aleyhine hüküm verilmiþ olanýn dýþýnda kalan çoluk çocuðunu ve inananlarý gemiye bindir" dedik. Pek az kimse onunla beraber inanmýþtý.
11/41. Allah "Oraya binin; yürümesi ve durmasý Allah'ýn ismiyledir, Rabbin baðýþlar ve merhamet eder" dedi.
11/42. Gemi, daðlar gibi dalgalar içinde onlarý götürürken, Nuh, bir kenarda ayrý kalmýþ olan oðluna "Ey oðulcuðum! Bizimle beraber gel, kafirlerle birlik olma" diye seslendi.
11/43. Oðlu: "Daða sýðýnýrým, beni sudan kurtarýr" deyince, Nuh: "Bugün Allah'ýn buyruðundan O'nun acýdýklarý dýþýnda kurtulacak yoktur" dedi. Aralarýna dalga girdi, oðlu da boðulanlara karýþtý.
11/44. Yere, "Suyunu çek!", göðe, "Ey gök sen de tut!" denildi. Su çekildi, iþ de bitti; gemi Cudi'ye oturdu. "Haksýzlýk yapan millet Allah'ýn rahmetinden uzak olsun" denildi.
11/45. Nuh Rabbine seslendi: "Rabbim! Oðlum benim ailemdendi. Doðrusu Senin vadin haktýr. Sen hükmedenlerin en iyi hükmedenisin" dedi.
11/46. Allah: "Ey Nuh! O senin ailenden sayýlmaz; çünkü kötü bir iþ iþlemiþtir; öyleyse bilmediðin þeyi Benden isteme. Ýþte sana öðüt, bilgisizlerden olma" dedi.
11/47. "Rabbim! Bilmediðim þeyi Senden istemekten Sana sýðýnýrým. Beni baðýþlamaz ve bana merhamet etmezsen kaybedenlerden olurum" dedi.
11/48. "Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan topluluklara bizden bir selamet ve bereketle gemiden in. Ama birçok topluluklarý da geçindireceðiz, sonra onlara can yakýcý bir azab vereceðiz" denildi.
11/49. Bunlar sana vahyettiðimiz bilinmeyen olaylardýr. Sen de, milletin de daha önce bunlarý bilmezdiniz. Sabret, sonuç, Allah'tan sakýnanlarýndýr.*
11/50. Ad milletine kardeþleri Hud'u gönderdik. Þöyle dedi: "Ey milletim! Allah'a kulluk edin. O'ndan baþka tanrýnýz yoktur; yoksa sadece yalan uyduran kimseler olursunuz."
11/51. "Ey milletim! Buna karþýlýk sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak beni yaratana aittir. Akletmez misiniz?"
11/52. "Ey milletim! Rabbinizden maðfiret dileyin, sonra O'na tevbe edin ki size gökten bol bol yaðmur göndersin, kuvvetinize kuvvet katsýn; suçlular olarak yüz çevirmeyin."
11/53. "Ey Hud! Sen bize bir belge getirmeden, senin sözünden ötürü tanrýlarýmýzý terketmeyiz ve sana inanmayýz.
11/54-57. Bir kýsým tanrýlarýmýz seni çarpmýþtýr, demekten baþka birþey demeyiz" dediler. Hud: "Doðrusu ben Allah'ý þahit tutuyorum; siz de þahit olun ki ben O'nu býrakýp koþtuðunuz ortaklardan uzaðým. Hepiniz bana tuzak kurun sonra da ertelemeyin. Ben, ancak benim de sizin de Rabbiniz olan Allah'a güvenirim. Hiçbir canlý yoktur ki Allah ona el koymamýþ bulunsun. Rabbim elbette doðru yoldadýr. Eðer yüz çevirirseniz, þüphesiz ben size benimle gönderileni bildirdim. Rabbim sizden baþka bir milleti yerinize getirebilir, O'na bir þey de yapamazsýnýz. Doðrusu Rabbim herþeyi koruyandýr" dedi.
11/58. Buyruðumuz gelince, Hud'u ve beraberindeki inananlarý, rahmetimizle kurtardýk. Onlarý çetin bir azabdan koruduk.
11/59. Ýþte bu, Rablerinin ayetlerini bile bile inkar eden, peygamberlerine kafa tutan ve her inatçý zorbanýn emrine uyan Ad milletidir.
11/60. Bu dünyada da, kýyamet gününde de lanete uðradýlar. Bilin ki Ad milleti Rablerini inkar etti ve yine bilin ki Hud'un milleti Ad Allah'ýn rahmetinden uzaklaþtý.*
11/61. Semud milletine kardeþleri Salih'i gönderdik. "Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan baþka tanrýnýz yoktur; sizi yeryüzünde yaratýp orayý imar etmenizi dileyen O'dur. Öyleyse O'ndan maðfiret dileyin, sonra da O'na tevbe edin. Doðrusu Rabbim size yakýn ve dualarý kabul edendir" dedi.
11/62. "Ey Salih! Sen bundan önce, aramýzda kendisinden iyilik beklenir bir kimseydin; þimdi babalarýmýzýn taptýklarýna bizi tapmaktan men mi ediyorsun? Doðrusu bizi çaðýrdýðýn þeyden þüphe ve endiþedeyiz" dediler.
11/63. "Ey milletim! Eðer Rabbimden bir belgem olur ve bana rahmet eder de ben O'na baþ kaldýrýrsam, söyleyin, Allah'a karþý beni kim savunur? Bana zararýmý artýrmaktan baþka birþey yapamazsýnýz" dedi.
11/64. "Ey milletim! Bu, size bir ayet olarak, Allah'ýn devesidir. Býrakýn onu, Allah'ýn topraðýnda otlasýn; ona fenalýk etmeyin, yoksa siz hemen azaba uðrarsýnýz"
11/65. Buna raðmen onu kesip devirdiler. O zaman Salih: "Yurdunuzda üç gün daha kalýn. Bu, yalanlanmayacak bir sözdür" dedi.
11/66. Buyruðumuz gelince, Salih'i ve beraberindeki inananlarý katýmýzdan bir rahmet olarak o günün rezilliðinden kurtardýk. Doðrusu Rabbin pek kuvvetli ve güçlüdür.
11/67. Haksýzlýk yapanlarý bir çýðlýk tuttu, olduklarý yerde diz üstü çöküverdiler.
11/68. Sanki orada hiç yaþamamýþlardý. Bilin ki, Semud milleti Rabbini inkar etmiþti. Bilin ki, Semud milleti Allah'ýn rahmetinden uzaklaþtý.*
11/69. And olsun ki, elçilerimiz müjde ile Ýbrahim'e geldiler. "Selam sana" dediler, "Size de selam" dedi, hemen kýzartýlmýþ bir buzaðý getirdi.
11/70. Ellerini ona uzatmadýklarýný görünce, durumlarýný beðenmedi ve içine korku düþtü. Onlar, "Korkma, biz Lut milletine gönderildik" dediler.
11/71. Bu arada, Ýbrahim'in ayakta duran karýsý gülünce, "Ona Ýshak'ý ardýndan Yakub'u müjdeleriz" dediler.
11/72. "Vay baþýma gelenler! Ben bir kocakarý, kocam da ihtiyar olmuþken nasýl doðurabilirim? Doðrusu bu þaþýlacak bir þey" dedi.
11/73. "Ey evin hanýmý! Allah'ýn rahmeti ve bereketleri üzerinize olmuþken, nasýl Allah'ýn iþine þaþarsýn? O, övülmeye layýktýr, yücelerin yücesidir" dediler.
11/74. Ýbrahim'in korkusu gidip de müjde kendisine ulaþýnca, Lut milleti hakkýnda elçilerimizle tartýþmaya giriþti.
11/75. Doðrusu Ýbrahim çok içli, yumuþak huylu ve kendini Allah'a vermiþ bir kimse idi.
11/76. Elçilerimiz, "Ey Ýbrahim! Bundan vazgeç, doðrusu Rabbinin emri gelmiþtir. Onlara, þüphesiz, geri çevrilemeyecek bir azab gelmektedir" dediler.
11/77. Elçilerimiz Lut'a gelince, onun fenasýna gitti; çok sýkýldý, "Bu çetin bir gündür" dedi.
11/78. Milleti ona koþarak geldiler. Daha önce kötü iþler iþliyorlardý. "Ey milletim! Ýþte bunlar benim kýzlarým, onlar sizin için daha temizdir. (size nikahlýyabilirim!) Allah'tan sakýnýn, konuklarýmýn önünde beni rezil etmeyin. Ýçinizde aklý baþýnda kimse yok mudur?" dedi.
11/79. "And olsun ki, senin kýzlarýnla bir iþimiz olmadýðýný biliyorsun; doðrusu, ne istediðimizin farkýndasýn" dediler.
11/80. "Keþke size yetecek bir kuvvetim olsa veya saðlam bir yere sýðýnsam" dedi.
11/81. "Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz, onlar sana iliþemiyecekler; geceleyin bir ara, ailenle beraber yola çýk; karýnýn dýþýnda kimse geri kalmasýn. Doðrusu onlarýn baþýna gelen onun baþýna da gelecektir. Vadeleri gün doðana kadardýr. Gün doðmasý yakýn deðil mi?" dediler.
11/82-83. Buyruðumuz gelince oralarýn altýný üstüne getirdik; üzerine Rabbinin katýndan, iþaretli olarak yýðýn yýðýn sert taþ yaðdýrdýk. Bunlar zalimlerden hiçbir zaman uzak olmayacaktýr.*
11/84. Medyen halkýna kardeþleri Þuayb'ý gönderdik. Þöyle dedi: "Ey milletim! Allah'a kulluk edin; O'ndan baþka tanrýnýz yoktur. Ölçüyü tartýyý eksik tutmayýn. Doðrusu ben sizi bolluk içinde görüyorum ve hakkýnýzda kuþatýcý bir günün azabýndan korkuyorum."
11/85. "Ey milletim! Ölçüyü ve tartýyý tamamý tamamýna yapýn; insanlara eþyalarýný eksik vermeyin; yeryüzünde bozgunculuk yaparak karýþýklýk çýkarmayýn."
11/86. "Ýnanýyorsanýz, Allah'ýn geri býraktýðý helal kar sizin için daha hayýrlýdýr. Ben size bekçi deðilim."
11/87. "Ey Þuayb! Babalarýmýzýn taptýðýný býrakmamýzý emreden veya mallarýmýzý istediðimiz gibi kullanmamýzý meneden senin namazýn mýdýr? Sen doðrusu aklý baþýnda, yumuþak huylu birisin" dediler.
11/88. "Ey Milletim! Rabbimden benim bir belgem olduðu ve bana güzel bir rýzýk da verdiði halde, O'na karþý gelebilir miyim? Söylesenize! Size yasak ettiðim þeylerde, aykýrý hareket etmek istemem; gücümün yettiði kadar ýslah etmekten baþka bir dileðim yoktur. Baþarým ancak Allah'tandýr, O'na güvendim; O'na yöneliyorum" dedi.
11/89. "Ey Milletim! Bana karþý gelmeniz, Nuh milletine veya Hud milletine yahut da Salih milletine gelen felaketin bir benzerini, sakýn baþýnýza getirmesin. Lut milleti sizden uzak deðildir."
11/90. "Rabbinizden maðfiret dileyin; O'na tevbe edin; doðrusu Rabbim merhamet eder ve çok sever."
11/91. "Ey Þuayb! Söylediklerinin çoðunu anlamýyor ve doðrusu seni aramýzda güçsüz görüyoruz. Eðer taraftarlarýn olmasaydý seni taþlardýk. Esasen bizim gözümüzde pek itibarýn da yoktur" dediler.
11/92. "Ey Milletim! Benim taraftarlarým size göre Allah'tan daha mý deðerlidir ki Allah'a sýrt çevirdiniz? Doðrusu Rabbim yaptýklarýnýzý bilgisiyle kuþatmýþtýr" dedi.
11/93. "Ey Milletim! Durumunuzun gerektirdiðini yapýn, doðrusu ben de yapacaðým. Kime rezil edici bir azabýn geleceðini, kimin yalancý olduðunu bileceksiniz. Gözleyin, doðrusu ben de sizinle beraber gözlüyorum."
11/94. Buyruðumuz gelince, Þuayb'ý ve beraberindeki inananlarý katýmýzdan bir rahmet olarak kurtardýk. Haksýzlýk yapanlarý bir çýðlýk yakaladý, olduklarý yerde diz üstü çöküverdiler.
11/95. Sanki orada hiç yaþamamýþlardý. Bilin ki Semud milleti Allah'ýn rahmetinden uzaklaþtýðý gibi Medyen halký da uzaklaþtý.*
11/96-97. And olsun ki Musa'yý Firavun ve erkanýna mucizelerimizle, apaçýk bir delil ile gönderdik. Firavun'un buyruðuna uydular, oysa Firavun'un buyurduðu saðduyuya uygun deðildi.
11/98. Firavun, kýyamet gününde milletine öncülük eder, onlarý cehenneme götürür. Gittikleri yer ne kötü yerdir!
11/99. Hem burada ve hem kýyamet gününde lanete uðratýlýrlar. Bu ne kötü bir baðýþtýr!
11/100. Bu sana anlattýklarýmýz, kasabalarýn baþýndan geçenlerdir. Onlarýn bir kýsmý hala duruyor, bir kýsmý ise silinip gitmiþtir.
11/101. Onlara Biz zulmetmedik, fakat onlar kendilerine yazýk ettiler. Rabbinin buyruðu gelince, Allah'ý býrakýp taptýklarý tanrýlar kendilerine bir fayda vermedi, kayýplarýný artýrmaktan baþka bir þeye yaramadý.
11/102. Allah, kasabalarýn zalim halkýný yakalayýnca, böyle yakalar; yakalamasý da þiddetli ve elimdir.
11/103. Ahiretin azabýndan korkanlara, bunda, hiç þüphesiz ibret vardýr. Bu, insanlarýn toplanacaðý gündür; bu, görülecek bir gündür.
11/104. Biz, o günü, ancak belli bir süreye kadar geciktiririz.
11/105. O gün gelince, Allah'ýn izni olmaksýzýn hiç kimse konuþamaz: Ýçlerinde bedbaht olanlar da, mesut olanlar da vardýr.
11/106. Bedbaht olanlar cehennemdedirler. Onlar orada ah edip inlerler.
11/107. Rabbinin dilemesi bir yana, gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardýr. Rabbin, þüphesiz, her istediðini yapar.
11/108. Mesud olanlar ise cennettedirler. Rabbinin dilemesi bir yana, sonsuz bir lütuf olarak, gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardýr.
11/109. Bu putperestlerin taptýklarýnýn batýl olduðunda þüphen olmasýn; daha önce babalarýnýn tapmýþ olduklarý gibi onlar da taparlar. Onlara paylarýný þüphesiz eksiksiz olarak ödeyeceðiz.*
11/110. And olsun ki, Musa'ya Kitap verdik; onda ayrýlýða düþtüler. Eðer Rabbinin verilmiþ bir sözü olmasaydý, aralarýnda çoktan hükmedilmiþ olurdu. Doðrusu onlar, Kitap'ýn Allah katýndan olduðunda þüphe ve endiþe içindedirler.
11/111. Rabbin, onlarýn iþlerinin karþýlýðýný elbette tamamen verecektir. O, þüphesiz, onlarýn yaptýklarýný bilir.
11/112. Sen, beraberindeki tevbe edenlerle birlikte emrolunduðun gibi dosdoðru ol. Aþýrý gitmeyin, doðrusu Allah yaptýklarýnýzý görür.
11/113. Haksýzlýk yapanlara yönelmeyin, yoksa ateþ size de dokunur. Sizin Allah'tan baþka dostunuz yoktur; sonra, yardým da göremezsiniz.
11/114. gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakýn zamanlarýnda namaz kýl. Doðrusu iyilikler kötülükleri giderir. Bu, öðüt kabul edenlere bir öðüttür.
11/115. Sabret, Allah iyi davrananlarýn ecrini elbette zayi etmez.
11/116. Sizden önceki nesillerin ileri gelenleri, yeryüzünde bozgunculuða engel olmalý deðil miydiler? Onlardan kurtardýklarýmýz pek azdýr. Kendilerine verilen nimete karþý haksýzlýk edenlere uyanlar ise suçlu oldular.
11/117. Rabbin, kasabalarýn halký ýslah olmuþken, haksýz yere onlarý yok etmez.
11/118-119. Eðer Rabbin dileseydi insanlarý tek bir ümmet kýlardý. Fakat, Rabbinin merhamet ettikleri bir yana, hala ayrýlýktadýrlar, esasen onlarý bunun için yaratmýþtýr. Rabbinin "And olsun ki cehennemi hep insan ve cin ile dolduracaðým" sözü yerine gelmiþtir.
11/120. Peygamberlerin baþlarýndan geçenlerden, sana anlattýðýmýz her þey, senin gönlünü pekiþtirmemizi saðlar; sana bu belgelerle gerçek; inananlara da öðüt ve hatýrlatma gelmiþtir.
11/121-122. Ýnanmayanlara: "Durumunuzun gerektirdiðini yapýn, doðrusu biz de yapýyoruz; bekleyin, biz de bekliyoruz" de.
11/123. Göklerin ve yerin gaybý Allah'a aittir. Bütün iþler O'na döndürülür. Öyleyse O'na kulluk et, O'na güven. Rabbin, yaptýklarýnýzdan habersiz deðildir.*
Ynt: Hud suresi By: ceren Date: 24 Haziran 2018, 15:11:50
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..
Ynt: Hud suresi By: Bilal2009 Date: 24 Haziran 2018, 15:17:03
Ve aleykümüsselam Kur an bizim yolumuzdur Rabbim bizleri o yolda yürüyen kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
radyobeyan