Mehir ve miras By: sidretül münteha Date: 26 Ocak 2011, 16:51:37
b- Mehir ve Miras:
Evzâî, Ýmam Mâlik ve tabileri, «karýsýna el sürmeden ve ona mehir biçmeden ölen kimseye mehir lâzým gelmez. Ancak kadýna mut'a ile kocasýndan miras düþer» demiþlerdir. Ýmam Ebû Hanife de «Kadýna emsalinin mehri ile miras düþer» demiþtir ki, Ýmam Ahmed ile Ýmam Dâvûd da buna katýlýr. Ýmam Þafii'den ise, her iki kavil de rivayet olunmuþtur. Ancak onun tabileri, Ýmam Mâlik'in görüþüne uyan kavlini daha kuvvetli bulmuþlardýr.
Bu ihtilâfýn sebebi, kýyasýn hadis ile geliþmesidir. Ebû Dâvûd, Nesâî ve Tirmizî'nin -sahihtir diyerek- rivayetlerine göre bu mes'ele Abdullah b. Mes'ud (r.a.)'a sorulmuþ, o da «Ben kendi görüþümü söyleyeceðim. Eðer doðru ise Allah'tandýr, yanlýþ ise bendendir. Kanaatimce bu kadýna, yakýn olan kadýnlarýn mehri ne ise, o düþer. Ona ne eksik ne de fazla bir þey verilmez. Ayrýca ona hem iddet lâzým gelir, hem de miras düþer» demiþtir. Bunun üzerine Ma'kil b. Yesâr el-Eþcâî (r.a.) kalkýp, «Allah için þahidlik ederim ki Peygamber (s.a.s) Efendimiz de Vaþýk kýzý Bervâ hakkýnda böyle hükmetti» demiþtir [74].
Bu hadis ile çeliþen kýyas da þudur: «Mehir de bir bedeldir. Saün alman bir malý teslim almadan o malýn bedelini ödemek mecburiyeti nasýl yoksa, kadýndan da yararlanýlmadýðý zaman mehrini ödemenin gerekmemesi lâzým gelir».
Müzeni de Ýmam Þafii'den, «Eðer bu mes'elede Vaþýk kýzý Bervâ'mn hadisi sabit ise, sabit hadis dururken kýyasa yol yoktun diye söylediðini rivayet etmiþtir ki, en doðrusu da budur. [75]
5. Fâsid Mehirler:
Mehir, ya lizatihi (doðrudan) fasiddir ya da onda mechullük veya özür gibi bir vasýf bulunduðu için fasiddir. Lizatihi fasid olan mehirler; þarap domuz ve temellük edilmesi caiz olmayan þeylerdir. Özür yüzünden mehrin fasid olmasý da, mehrin satýþ bedeline benzediði içindir. Bu konuda da beþ mes'ele vardýr. [76]
a- Mehir Olmayan Þeyler:
Þarap, domuz, henüz olgunlaþmaya yüz tutmayan meyvalar ve baþýboþ dolaþýp ele geçirile^ýeyen deve mehir olduðu zaman, Ýmam Ebû Hanife, «Akid sahihtir ve mehr-i misil lâzým gelir» demiþtir. Ýmam Mâlik'ten de iki
kavil rivayet olunmuþtur. Birinde «Kadýna el sürülsün, sürülmesin akid f siddir» demiþtir ki, Ebû Ubeyd de buna katýlýr. Birinde de «Eðer kadýna el sürülmüþse akid yerinde olup mehr-i misil lâzým gelir» demiþtir.
Bu ihtilâfýn sebebi, evlenme akdinin de bu hususta satýþ akdi gi olup olmadýðýnda ihtilâf etmeleridir. «Evlenme akdi de satýþ akdi gibidir» c yenler, «Satýþ bedeli fasid olduðu zaman nasýl satýþ akdi fasid ise, brrada mehir fasid olduðu için nikâh fasid olur» demiþtir. «Nikâhýn sýhhati iç mehrin sýhhati þart deðildir» diyenler ise, «Akid geçerlidir. Fakat mehr-i rr sil lâzým gelir» demiþlerdir.
Kadýna el sürmeden önceki ve sonraki haller arasýnda ayýrým yapým ise, zayýf bir görüþtür. Ýmam Mâlik'in usulü, lizatihi haram olan mehirlerl kendisinde bir vasýf bulunduðu için haram olan mehirler arasýnda ayýn; yapmasýný gerektirir. Fakat ben, bu hususta þimdilik herhangi bir nass hatý layamýyorum. [77] [74] Ebû Dâvûd, Nikâh, 6/32, no: 2116; Ncsâî, 6/121; Tumizý, Nikâh, 9/44, no: 1145.
[75] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/446.
[76] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/446.
[77] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/446-447.