Taha suresi By: hafiza aise Date: 26 Ocak 2011, 16:33:28
TAHA SURESÝ (20)
Bismillahirrahmanirrahim
20/1. Ta, Ha.
20/2-4. Kuran'ý sana, sýkýntýya düþeþin diye deðil, ancak Allah'tan korkanlara bir öðüt ve yeri ve yüce gökleri
yaratanýn katýndan bir Kitap olarak indirdik.
20/5. Rahman arþa hükmetmektedir.
20/6. Göklerde ve yerde, her ikisi arasýnda ve topraðýn altýnda bulunanlar O'nundur.
20/7. Sen sözü istersen açýða vur, þüphesiz O gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir.
20/8. Allah'tan baþka tanrý yoktur, en güzel isimler O'nundur.
20/9. Musa'nýn baþýndan geçen olay sana geldi mi?
20/10. O, bir ateþ görmüþtü de, ailesine: "Durun, ben bir ateþ gördüm, ya ondan size bir kor getirir, ya da ateþin yanýnda bir yol gösteren bulurum" demiþti.
20/11. Musa ateþin yanýna gelince: "Ey Musa!" diye seslenildi:
20/12. "Ben þüphesiz senin Rabbinim; ayaðýndakileri çýkar; çünkü sen, kutsal bir vadi olan Tuva'dasýn."
20/13. "Ben seni seçtim; artýk vahyolunanlarý dinle."
20/14. "Þüphesiz Ben Allah'ým, Benden baþka tanrý yoktur; Bana kulluk et; Beni anmak için namaz kýl."
20/15. Herkes iþlediðinin karþýlýðýný görsün diye, zamanýný gizli tuttuðum kýyamet mutlaka gelecektir.
20/16. "Buna inanmayan ve hevesine uyan kimse seni ondan alýkoymasýn, yoksa helak olursun."
20/17. "Ey Musa! Sað elindeki nedir?"
20/18. Musa: "O benim deðneðimdir, ona dayanýrým, onunla davarýma yaprak silkerim, ondan daha birçok iþlerde faydalanýrým" dedi.
20/19. Allah: "Ey Musa! Býrak onu" dedi.
20/20. Býrakýnca, deðnek hemen, koþan bir yýlan oluverdi.
20/21-23. Allah: "Onu al, korkma; biz onu yine eski durumuna çevireceðiz. Daha büyük mucizelerimizi sana göstermemiz için elini koltuðunun altýna koy da, diðer bir mucize olarak, kusursuz, bembeyaz çýksýn" dedi.*
20/24. "Firavun'a git, doðrusu o azmýþtýr."
20/25-35. Musa: "Rabbim! Göðsümü geniþlet, iþimi kolaylaþtýr, dilimin düðümünü çöz ki sözümü iyi anlasýnlar. Ailemden kardeþim Harun'u bana vezir yap, beni onunla destekle, onu görevimde ortak kýl ki Seni daha çok tesbih edelim ve çokça analým. Þüphesiz Sen bizi görmektesin" dedi.
20/36-39. Allah: "Ey Musa! Ýstediðin sana verildi" dedi, "Zaten sana baþka bir defa da iyilikte bulunmuþ ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmiþtik: Musa'yý bir sandýða koy da suya býrak; su onu kýyýya atar, Bana da, ona da düþman olan biri onu alýr. Ey Musa! Gözümün önünde yetiþesin diye seni sevimli kýldým."
20/40. Kýzkardeþin Firavun'un sarayýna giderek: "Ona bakacak birini size göstereyim mi?" diyordu. Böylece, annen
üzülmesin, sevinsin diye, seni ona iade etmiþtik. Sen bir cana kýymýþtýn, seni üzüntüden kurtarmýþ ve seni birçok musibetlerle denemiþtik. Bunun için, Medyen halký arasýnda yýllarca kalmýþtýn. Sonra, ey Musa, peygamberlik görevini yüklenecek bir yaþa gelince dönüp geldin.
20/41. Seni kendim için ayýrdým.
20/42. Sen ve kardeþin, ayetlerimle gidin; beni anmakta gevþek davranmayýn.
20/43. Firavun'a gidin, doðrusu o azmýþtýr.
20/44. Ona yumuþak söz söyleyin, belki öðüt dinler veya korkar.
20/45. Musa ve kardeþi: "Rabbimiz! Onun bize kötülük etmesinden veya azgýnlýðýnýn artmasýndan korkarýz" dediler.
20/46-48. Allah: Korkmayýn, dedi; Ben sizinle beraberim; görür ve iþitirim. Ona gidin þöyle söyleyin: "Doðrusu biz
senin Rabbinin elçileriyiz. Ýsrailoðullarýný bizimle beraber gönder, onlara azabetme; Rabbinden sana bir mucize getirdik; selam, doðru yolda gidene olsun! Doðrusu bize, yalanlayýp sýrt çevirene azap edileceði vahyolundu."
20/49. Firavun: "Musa! Rabbiniz kimdir?" dedi.
20/50. Musa: "Rabbimiz, her þeye ayrý bir özellik veren, sonra doðru yola eriþtirendir" dedi.
20/51. Firavun: "Öyleyse önceki nesillerin durumu ne oluyor?" dedi.
20/52. Musa: "Onlarýn bilgisi Rabbimin katýnda yazýlýdýr. Rabbim þaþýrmaz ve unutmaz." dedi.
20/53. Sizin için yeryüzünü döþeyen, yollar açan, gökten su indiren O'dur. Biz o su ile türlü türlü, çift çift bitkiler yetiþtirdik.
20/54. Ýster yiyin, ister hayvanlarýnýzý otlatýn, onlarda akýl sahipleri için þüphesiz dersler vardýr.*
20/55. Sizi yerden yarattýk, oraya döndüreceðiz, sizi tekrar oradan çýkaracaðýz.
20/56-58. And olsun ki Firavun'a bütün delillerimizi gösterdik de yalan sayýp kabulden çekindi ve: "Ey Musa! Sihirbazlýðýnla bizi yurdumuzdan çýkarmaya mý geldin? Þimdi biz de seninkinin benzeri bir sihri sana göstereceðiz. Bizimle senin aranda bir vakit tayin et ki sen de biz de düz bir yerde bulunalým da caymayalým" dedi.
20/59. Musa: "Buluþma zamanýmýz sizin bayram gününüzde, insanlarýn toplandýðý kuþluk vaktidir" dedi.
20/60. Firavun döndü, tuzaklarýný toplayýp o gün geldi.
20/61. Musa onlara: "Size yazýklar olsun! Allah'a karþý yalan uydurmayýn, yoksa sizi azabla yok eder. Allah'a iftira eden hüsrana uðrar" dedi.
20/62. Sihirbazlar iþi aralarýnda tartýþtýlar ve konuþmalarýný gizli tuttular.
20/63-64. Musa ile Harun'u göstererek: "Bu iki sihirbaz, sihirleriyle sizi yurdunuzdan çýkarmak, sizin en üstün dininizi ortadan kaldýrmak istiyorlar; onun için tuzaklarýnýzý bir araya getirin, sonra sýrayla gelin. Bugün üstün gelen baþarýya erecektir" dediler.
20/65. "Ey Musa! Marifetini ya sen ortaya koy, ya da önce biz koyalým" dediler.
20/66. Musa: "Siz koyun" dedi. Hemen, deðnekleri ve ipleri, sihirleri yüzünden, Musa'ya sanki yürüyorlarmýþ gibi geldi.
20/67. Bu yüzden Musa içinde bir korku hissetti.
20/68. "Korkma, sen muhakkak daha üstünsün" dedik.
20/69. "Sað elindekini at da onlarýn yaptýklarýný yutsun, yaptýklarý sadece sihirbaz düzenidir. Sihirbaz nereden gelirse gelsin baþarý kazanamaz."
20/70. Sonunda sihirbazlar: "Biz Musa ve Harun'un Rabbine inandýk" deyip secdeye kapandýlar.
20/71. Firavun "Ben size izin vermeden mi O'na inandýnýz? Doðrusu size sihri öðreten, büyüðünüz odur. And olsun ki, ellerinizi ve ayaklarýnýzý çaprazlama keseceðim, sizi hurma kütüklerine asacaðým. Hangimizin azabýnýn daha çetin ve daha devamlý olduðunu bileceksiniz" dedi.
20/72-73. Ýman eden sihirbazlar: "Seni, gelen apaçýk mucizelere ve bizi yaratana üstün tutmayacaðýz. Ne hüküm vereceksen ver. Sen, ancak bu dünya hayatýna hükmedebilirsin. Doðrusu biz, yanýlmalarýmýzý ve bize zorla yaptýrdýðýn sihri baðýþlamasý için Rabbimize iman ettik. Allah'ýn vereceði mükafat daha iyi ve daha devamlýdýr" dediler.
20/74. Rabbine suçlu olarak gelen bilsin ki, cehennem onun içindir. Orada ne ölür, ne yaþar.
20/75-76. Rabbine inanmýþ ve yararlý iþ yaparak gelenlere, iþte onlara, en üstün dereceler, içlerinden ýrmaklar akan, içinde temelli kalacaklarý Adn cennetleri vardýr. Bu, arýnanlarýn mükafatýdýr.*
20/77. And olsun ki Musa'ya: "Kullarýmý geceleyin yürüt, denizde onlara kuru bir yol aç, batmaktan ve düþmanlarýn yetiþmesinden korkma, endiþe etme" diye vahyettik.
20/78. Firavun, ordusuyla onlarý takip etti, deniz de onlarý içine alýverdi, hem de ne alýþ!
20/79. Firavun, milletini saptýrdý, onlara doðru yolu göstermedi.
20/80. Ey Ýsrailoðullarý! Sizleri düþmanýnýzdan kurtardýk, Tur'un sað yanýný size vadettik ve üzerinize kudret helvasýyla býldýrcýn indirdik.
20/81. Size verdiðimiz rýzýklarýn temizlerinden yiyin, bunda aþýrý gitmeyin ki gazabýmý haketmeyesiniz. Gazabýmý hakeden kimse muhakkak mahvolur.
20/82. Doðrusu Ben, tevbe edeni, inanýp yararlý iþ iþleyerek doðru yola gireni baðýþlarým.
20/83. "Musa! Seni milletinden daha çabuk gelmeye sevkeden nedir?" dedik.
20/84. Musa: "Onlar ardýmdadýr, Rabbim! Hoþnut olman için Sana acele geldim" dedi.
20/85. Allah: "Doðrusu Biz, senden sonra milletini sýnadýk; Samiri onlarý saptýrdý" dedi.
20/86. Musa, milletine kýzgýn ve üzgün olarak döndü. "Ey milletim! Rabbiniz size güzel bir vaadde bulunmadý mý? Uzun bir zaman mý geçti, yoksa Rabbinizin gazabýna mý uðramak istediniz de bana verdiðiniz sözden caydýnýz?" dedi.
20/87. Onlar: "Sana verdiðimiz sözden kendi baþýmýza caymadýk. O milletin ziynet eþyasýndan bize yükler dolusu taþýtýldý. Biz onlarý ateþe attýk, ayný þekilde Samiri de attý" dediler.
20/88. Bunun üzerine Samiri onlara böðüren bir buzaðý heykeli ortaya koydu. O ve adamlarý: "Bu sizin de Musa'nýn da tanrýsýdýr, ama o unuttu" dediler.
20/89. Görmüyorlar mýydý ki, o heykel onlara ne söz söyleyebilir, ne zarar ve ne de fayda verebilirdi?*
20/90. And olsun ki, Harun da onlara önceden: "Ey milletim! Siz bu buzaðý ile sýnanýyorsunuz. Sizin gerçek Rabbiniz Rahman'dýr. Bana uyun, emrime itaat edin" demiþti.
20/91. "Musa bize dönene kadar buna sarýlmaktan vazgeçmeyeceðiz" demiþlerdi.
20/92-93. Musa gelince: "Harun! Onlarýn sapýttýðýný görünce seni benim yolumdan gitmekten alýkoyan nedir? Benim emrime karþý mý geldin?" dedi.
20/94. Harun: "Ey Annemoðlu! Saçýmdan sakalýmdan tutma; doðrusu Ýsrailoðullarý arasýna ayrýlýk koydun, sözüme bakmadýn demenden korktum" dedi.
20/95. Musa: "Ey Samiri! Ya senin yaptýðýn nedir?" dedi.
20/96. Samiri: "Onlarýn görmedikleri bir þey gördüm ve o sana gelen elçinin bastýðý yerden bir avuç avuçladým. Bunu ziynet eþyasýnýn eritildiði potaya attým. Nefsim böyle yaptýrdý" dedi.
20/97. Musa: "Defol! Doðrusu artýk hayatta, "Bana dokunmayýn!" demenden baþka yapacaðýn yoktur. Senin için asla kaçamayacaðýn bir ceza daha vardýr. Durup üzerinde titrediðin tanrýna bak, onu yakacaðýz, sonra denize dökeceðiz" dedi.
20/98. Sizin Tanrýnýz, ancak, O'ndan baþka tanrý olmayan Allah'týr. Ýlmi her þeyi içine almýþtýr.
20/99-100. Geçmiþ olaylarý sana böyle anlatýrýz. Katýmýzdan sana da bir Kitap verdik; kim ondan yüz çevirirse bilsin ki kýyamet günü bir günah yükü yüklenecektir.
20/101. Devamlý bu günahýn azabýnda kalacaklar. Kýyamet günü onlar için ne kötüdür bu yük!
20/102. Sura üflendiði gün, iþte o gün, suçlularý gözleri korkudan göðermiþ olarak toplarýz.
20/103. "Siz dünyada sadece on gün eðleþtiniz" diye, aralarýnda saklý saklý konuþurlar.
20/104. Aralarýnda konuþtuklarýný Biz daha iyi biliriz. En akýllýlarý: "Sadece bir gün eðleþtiniz" der.*
20/105-108. Sana daðlarý sorarlar; de ki: "Rabbim onlarý ufalayýp savuracak, yerlerini düz, kuru bir toprak haline getirecek; orada ne çukur, ne tümsek göreceksin. O gün, hiçbir tarafa sapmadan bir davetçiye uyarlar. Sesler Rahman'ýn heybetinden kýsýlmýþtýr; ancak bir fýsýltý iþitirsin."
20/109. O gün Rahman'ýn izin verdiði ve sözünden hoþnut olduðu kimseden baþkasýnýn þefaati fayda vermez.
20/110. Allah onlarýn geçmiþlerini de, geleceklerini de bilir. Onlarýn hiçbirinin ilmi ise O'nu kuþatamaz.
20/111. Ýnsanlar, diri ve her an yaratýklarýný gözetip duran Allah'a boyun eðmiþtir. Yükü zulüm olan kimse ise hüsrana uðramýþtýr.
20/112. Ýnanmýþ olarak, yararlý iþler iþleyen kimse, haksýzlýktan ve hakkýnýn yeneceðinden korkmaz.
20/113. Ýþte Kuran'ý, Arapça okunmak üzere indirdik, onda tehditleri türlü türlü açýkladýk ki belki sakýnýrlar yahut onlara ibret verir.
20/114. Gerçek hükümdar olan Allah Yüce'dir. Kuran sana vahyedilirken, vahy bitmezden önce, unutmamak için, tekrarda acele edip durma, "Rabbim! ilmimi artýr" de.
20/115. And olsun ki daha önce "Adem'e secde edin" demiþtik; Ýblis'ten baþka hepsi secde etmiþ, o çekinmiþti.*
20/117-119. "Ey Adem! Doðrusu bu, senin ve eþinin düþmanýdýr. Sakýn sizi cennetten çýkarmasýn, yoksa bedbaht
olursun. Doðrusu cennette ne acýkýrsýn, ne de çýplak kalýrsýn; orada ne susarsýn ne de güneþin sýcaðýnda kalýrsýn" dedik.
20/120. Ama þeytan ona vesvese verip: "Ey Adem! Sana sonsuzluk aðacýný ve çökmesi olmayan bir saltanatý göstereyim mi?" dedi.
20/121. Bunun üzerine ikisi de o aðacýn meyvesinden yedi, ayýp yerleri görünüverdi. Cennet yapraklarýyla örtünmeye koyuldular. Adem, Rabbine baþ kaldýrdý ve yolunu þaþýrdý.
20/122. Rabbi yine de onu seçip tevbesini kabul etti, ona doðru yolu gösterdi.
20/123. Onlara þöyle dedi: "Birbirinize düþman olarak hepiniz oradan inin. Elbet size Benden bir yol gösteren gelir; Benim yoluma uyan ne sapar ve ne de bedbaht olur."
20/124. Benim Kitap'ýmdan yüz çeviren bilsin ki onun dar bir geçimi olur ve kýyamet günü de onu kör olarak haþrederiz.
20/125. O zaman: "Rabbim! Beni niçin kör olarak haþrettin, oysa ben gören bir kimseydim" der.
20/126. Allah: "Böyledir, ayetlerimiz sana gelmiþti de sen onlarý unutmuþtun, bugün de öylece unutulursun" der.
20/127. Ýþte haddi aþanlarý, Rabbinin ayetlerine inanmayanlarý böylece cezalandýracaðýz. Hem, ahiretin azabý bu dünya azabýndan daha þiddetli ve daha devamlýdýr.
20/128. Onlarý yerlerinde gezdikleri, kendilerinden önce yok etmiþ olduðumuz bunca nesiller doðru yola sevketmedi mi? Doðrusu bunlarda akýl sahipleri için ibretler vardýr.*
20/129. Eðer Rabbinin verilmiþ bir sözü ve tayin ettiði bir süre olmasaydý, hemen azaba uðrarlardý.
20/130. Onlarýn dediklerine sabret; güneþin doðmasýndan ve batmasýndan önce Rabbini hamd ile tesbih et; gece saatlerinde ve gündüzleri de tesbih et ki Rabbinin rýzasýna eresin.
20/131. Kendilerini sýnamak için, dünya hayatýnýn süsü olarak bol bol geçimlik verdiðimiz kimselere sakýn göz dikme, Rabbinin rýzký daha iyi ve daha devamlýdýr.
20/132. Ehline namaz kýlmalarýný emret, kendin de onda devamlý ol. Biz senden rýzýk istemiyoruz, sana rýzýk veren Biziz. Sonuç Allah'a karþý gelmekten sakýnanýndýr.
20/133. "Rabbinden bize bir mucize getirseydi ya" derler. Onlara, önceki Kitablarda bulunan belgeler gelmedi mi?
20/134. Eðer onlarý ondan önce bir azaba uðratarak yok etseydik: "Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, alçak ve rezil olmazdan önce ayetlerine uysaydýk, olmaz mýydý?" diyeceklerdi.
20/135. De ki: "Herkes gözlemektedir, siz de gözleyin. Þüphesiz düz yolun sahiplerinin kimler olduðunu ve kimlerin doðru yolda bulunduðunu bileceksiniz."*
Ynt: Taha suresi By: ceren Date: 24 Haziran 2018, 15:19:21
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun paylasimdan kardeþim. Bizleriz kur anýn rehberliðinde yaþayan kullardan eylesin inþallah. ..
Ynt: Taha suresi By: Sevgi. Date: 25 Haziran 2018, 00:39:42
Aleyküm selam Hz Musa ile firavunun mücadelesi anlatýlmýþtýr sonuçta firavun helak olup gitmiþtir
Ynt: Taha suresi By: Bilal2009 Date: 25 Haziran 2018, 00:40:50
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Kur an yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
radyobeyan