Diyanet Ýþleri Meali
Pages: 1
Kasas suresi By: hafiza aise Date: 25 Ocak 2011, 23:20:54
KASAS SURESÝ (28)

Bismillahirrahmanirrahim

28/1. Ta, Sin, Mim.

28/2. Bunlar apaçýk Kitap'ýn ayetleridir.

28/3. Ýnanan bir millet için, sana Musa ve Firavun olayýný olduðu gibi anlatacaðýz.

28/4. Firavun memleketin baþýna geçti ve halkýný fýrkalara ayýrdý. Ýçlerinden bir topluluðu güçsüz bularak onlarýn oðullarýný boðazlýyor, kadýnlarý sað býrakýyordu; çünkü o, bozguncunun biriydi.

28/5-6. Biz, memlekette güçsüz sayýlanlara iyilikte bulunmak, onlarý önderler kýlmak, onlarý varis yapmak, memlekete yerleþtirmek; Firavun, Haman ve her ikisinin askerlerine, çekinmekte olduklarý þeyleri göstermek istiyorduk.

28/7. Musa'nýn annesine: "Çocuðu emzir, baþýna gelecekten korktuðun zaman onu suya býrak; korkma, üzülme; Biz þüphesiz onu sana döndüreceðiz ve peygamber yapacaðýz" diye bildirmiþtik.

28/8. Firavun'un adamlarý onu almýþlardý. Firavun, Haman ve askerleri, suçlu olduklarýndan, o onlara düþman ve baþlarýna da dert olacaktý.

28/9. Firavun'un karýsý: "Benim de senin de gözün aydýn olsun! Onu öldürmeyiniz, belki bize faydalý olur yahut onu oðul ediniriz" dedi. Aslýnda iþin farkýnda deðillerdi.

28/10. Musa'nýn annesi, gönlü bomboþ sabahý etti, oðlundan baþka bir þey düþünemiyordu. Allah'ýn vaadine iyice inanmasý için kalbini pekiþtirmeseydik, neredeyse saraya alýnan çocuðun kendi oðlu olduðunu açýða vuracaktý.

28/11. Musa'nýn ablasýna: "Onu izle" dedi. O da, kimse farkýna varmadan, Musa'yý uzaktan gözetledi.

28/12. Önceden, süt annelerin memesini kabul etmemesini saðladýk. Musa'nýn ablasý: "Size, sizin adýnýza ona bakacak, iyi davranacak bir ev halkýný tavsiye edeyim mi?" dedi.

28/13. Böylece onu, annesinin gözü aydýn olsun, üzülmesin, Allah'ýn verdiði sözün gerçek olduðunu bilsin diye, ona geri çevirdik. Fakat çoðu bilmezler.*

28/14. Musa erginlik çaðýna gelip olgunlaþýnca, ona hikmet ve ilim verdik. Ýyi davrananlarý böyle mükafatlandýrýrýz.

28/15. Musa, halkýnýn haberi olmadýðý bir zamanda, þehre girdi. Biri kendi adamlarýndan, diðeri de düþmaný olan iki adamý döðüþür buldu. Kendi tarafýndan olan kimse, düþmanýna karþý ondan yardým istedi. Musa, onun düþmanýna bir yumruk vurdu; ölümüne sebep oldu. "Bu þeytanin iþidir; çünkü o apaçýk, saptýran bir düþmandýr" dedi.

28/16. Musa: "Rabbim! Doðrusu kendime yazýk ettim, beni baðýþla" dedi. Allah da onu baðýþladý. O, þüphesiz baðýþlayandýr, merhamet edendir.

28/17. Musa: "Rabbim! Bana verdiðin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardýmcý olmayacaðým" dedi.

28/18. Þehirde, korku içinde etrafý gözetip dolaþarak sabahladý. Dün kendisinden yardým isteyen kimse baðýrarak ondan yine yardým istiyordu. Musa ona: "Doðrusu sen besbelli bir azgýnsýn" dedi.

28/19. Musa, ikisinin de düþmaný olan kimseyi yakalamak isteyince: "Ey Musa! Dün bir cana kýydýðýn gibi bana da mý kýymak istiyorsun? Sen ýslah edenlerden olmak deðil, ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun" dedi.

28/20. Þehrin öbür ucundan koþarak bir adam geldi: "Ey Musa! Ýleri gelenler, seni öldürmek için aralarýnda görüþüyorlar. Hemen uzaklaþ. Doðrusu ben sana öðüt veriyorum" dedi.

28/21. Musa, korku içinde çevresini gözetleyerek oradan çýktý. "Rabbim! Beni zalim milletten kurtar" dedi.*

28/22. Medyen'e doðru yöneldiðinde: "Rabbimin bana doðru yolu göstereceðini umarým" dedi.

28/23. Medyen suyuna geldiðinde, davarlarýný sulayan bir insan topluluðu buldu. Onlardan baþka, hayvanlarýný sudan alýkoyan iki kadýn gördü. Onlara: "Derdiniz nedir?" dedi. "Çobanlar ayrýlana kadar biz sulamayýz. Babamýz çok yaþlýdýr, onun için bu iþi biz yapýyoruz" dediler.

28/24. Musa onlarýn davarlarýný suladý. Sonra gölgeye çekildi: "Rabbim! Doðrusu bana indireceðin hayra muhtacým" dedi.

28/25. O sýrada, kadýnlardan biri utana utana yürüyüp ona geldi: "Babam sana sulama ücretini ödemek için seni çaðýrýyor" dedi. Musa ona gelince, baþýndan geçeni anlattý. O: "Korkma, artýk zalim milletten kurtuldun" dedi.

28/26. Ýki kadýndan biri: "Babacýðým! Onu ücretli olarak tut; ücretle tuttuklarýnýn en iyisi bu güçlü ve güvenilir adamdýr" dedi.

28/27. Kadýnlarýn babasý: "Bana sekiz yýl çalýþmana karþýlýk bu iki kýzýmdan birini sana nikahlamak istiyorum. Eðer on yýla tamamlarsan o senden bir lütuf olur. Ama sana aðýrlýk vermek istemem. Ýnþallah beni iyi kimselerden bulacaksýn" dedi.

28/28. Musa: "Bu seninle benim aramdadýr. Bu iki süreden hangisini doldurursam doldurayým bir kötülüðe uðramayacaðým. Söylediklerimize Allah vekildir" dedi.*

28/29. Musa süreyi doldurunca, ailesiyle birlikte yola çýktý. Tur tarafýndan bir ateþ gördü. Ailesine: "Durunuz, ben bir ateþ gördüm; belki oradan size bir haber yahut tutuþmuþ bir odun getiririm de ýsýnabilirsiniz" dedi.

28/30. Oraya gelince, kutlu yerdeki vadinin sað yanýndaki aðaç cihetinden: "Ey Musa! Þüphesiz Ben, Alemlerin Rabbi olan Allah'ým" diye seslenildi.

28/31. "Deðneðini at." Musa, deðneðin yýlan gibi hareketler yaptýðýný görünce, dönüp arkasýna bakmadan kaçtý. "Ey Musa! Dön gel; korkma; þüphesiz güvende olanlardansýn" denildi.

28/32. "Elini koynuna koy, lekesiz, bembeyaz çýksýn. Korkudan açýlan kollarýný kendine çek! Bu ikisi Firavun ve erkanýna karþý Rabbinin iki delilidir. Doðrusu onlar yoldan çýkmýþ bir millettir" denildi.

28/33-34. Musa: "Rabbim! Doðrusu ben onlardan bir cana kýydým. Beni öldürmelerinden korkarým. Kardeþim Harun'un dili benimkinden daha düzgündür. Onu, beni destekleyen bir yardýmcý olarak benimle gönder, çünkü beni yalanlamalarýndan korkarým" dedi.

28/35. Allah: "Seni kardeþinle destekleyeceðiz; ikinize bir kudret vereceðiz ki, onlar size el uzatamayacaklardýr. Ayetlerimizle ikiniz ve ikinize uyanlar üstün geleceklerdir" dedi.

28/36. Musa onlara, apaçýk olarak, mucizelerimizle gelince: "Bu sadece uydurma bir sihirdir. Önceki atalarýmýzdan böylesini iþitmemiþtik" dediler.

28/37. Musa: "Rabbim, katýndan bir doðruluk rehberini kimin getirdiðini, dünyanýn sonunun kimin olacaðýný daha iyi bilir. Doðrusu zalimler baþarýya eriþemezler" dedi.

28/38. Firavun: "Ey ileri gelenler! Sizin benden baþka bir tanrýnýz olduðunu bilmiyorum. Ey Haman! Benim için, toprak üzerine bir ateþ yak, tuðla hazýrlayýp bana bir kule yap; çýkar belki Musa'nýn tanrýsýný görürüm. Doðrusu onu yalancýlardan sanýyorum" dedi.

28/39. O ve askerleri, memlekette, haksýz yere büyüklük tasladýlar. Gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandýlar.

28/40. Biz de, onu ve askerlerini yakalayýp suya attýk. Zalimlerin sonunun nasýl olduðuna bir bak.

28/41. Onlarý, ateþe çaðýran önderler kýldýk; kýyamet günü yardým görmezler.

28/42. Bu dünyada laneti ardlarýna taktýk; onlar kýyamet gününde de iðrenç kimselerden olacaklardýr.*

28/43. And olsun ki, Musa'ya, ilk nesilleri yok ettikten sonra, insanlar düþünsünler diye Kitap'ý, açýk belgeler, doðruluk rehberi ve rahmet olarak verdik.

28/44. Musa'ya hükmümüzü bildirdiðimiz zaman, sen batý yönünde, (Musa'yý bekleyenler arasýnda) deðildin, onu görenler arasýnda da yoktun.

28/45. Ama biz nice nesiller var etmiþtik. Sen, Medyen halký arasýnda bulunup, onlara ayetlerimizi okumuyordun, fakat o haberleri sana gönderen Biziz.

28/46. Sen, Musa'ya hitap ettiðimiz zaman Tur'un yanýnda da deðildin. Senden önce kendilerine uyarýcý gelmeyen bir toplumu uyarman için, Rabbinden bir rahmet olarak gönderildin; belki düþünürler.

28/47. Yaptýklarýndan dolayý, baþlarýna bir musibet geldiðinde: "Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin de, ayetlerine uysak ve müminlerden olsaydýk olmaz mýydý?" derler.

28/48. Ama onlara katýmýzdan gerçek gelince: "Musa'ya verildiði gibi buna da mucize verilmesi gerekmez mi?" dediler. Daha önce Musa'ya verileni de inkar etmemiþler miydi? "Yardýmlaþan iki sihir (Tevrat ve Kuran); hepsini inkar edenleriz" dediler.

28/49. De ki "Eðer doðru sözlü iseniz, Allah katýndan, bu ikisinden daha doðru bir Kitap getirin de ona uyayým."

28/50. Eðer, sana cevap veremezlerse, onlarýn sadece heveslerine uyduklarýný bil. Allah'tan bir yol gösterici olmadan hevesine uyandan daha sapýk kim vardýr? Allah zalim milleti þüphesiz ki doðru yola eriþtirmez.*

28/51. And olsun ki, Biz vahyi onlara ard arda yetiþtirdik; belki düþünürler.

28/52. Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanýrlar.

28/53. Kuran onlara okunduðu zaman: "Ona inandýk, doðrusu o Rabbimizden gelen gerçektir; biz þüphesiz daha önceden müslüman olmuþ kimseleriz" derler.

28/54. Ýþte onlara, sabýrlarýndan dolayý, ecirleri iki defa verilir; onlar kötülüðü iyilikle savarlar, kendilerine verdiðimiz rýzýktan da sarfederler.

28/55. Onlar, boþ söz iþittikleri vakit ondan yüz çevirirler. "Bizim iþlediðimiz bize, sizin iþlediðiniz sizedir. Size selam olsun, cahillerle ilgilenmeyiz" derler.

28/56. Sen, sevdiðini doðru yola eriþtiremezsin, ama Allah, dilediðini doðru yola eriþtirir. Doðru yola girecekleri en iyi O bilir.

28/57. "Seninle beraber doðru yolda gidersek, yurdumuzdan ediliriz" dediler. Onlarý katýmýzdan bir rýzýk olarak her þeyin ürününün toplandýðý güvenli ve kutlu bir yere yerleþtirmedik mi? Ama çoðu bilmezler.

28/58. Nimet ve refaha karþý nankörlük eden nice þehri yok etmiþizdir. Ýþte yerleri! Kendilerinden sonra pek az kimseler oturabilmiþtir. Oralara Biz varis olmuþuzdur.

28/59. Rabbin þehirlerin anasýna, onlara ayetlerimizi okuyacak bir peygamber göndermedikçe onlarý yok etmiþ deðildir. Zaten Biz yalnýz, halký zalim olan þehirleri yok etmiþizdir.

28/60. Size verilen herhangi bir þey, dünya hayatýnýn bir geçimliði ve süsüdür. Allah katýnda olan daha iyi ve devamlýdýr. Akletmez misiniz?*

28/61. Vadettiðimiz güzel bir nimete kavuþan kimse; dünya hayatýnda kendisine bir geçimlik verdiðimiz, sonra kýyamet günü azap için getirilen kimse gibi midir?

28/62. Allah, o gün onlara seslenir: "Benim ortaðým olduklarýný iddia ettikleriniz nerededirler?" der.

28/63. Hükmün aleyhlerine gerçekleþtiði kimseler: "Rabbimiz! Ýþte bunlar bizim azdýrdýðýmýz kimselerdir. Kendimiz azdýðýmýz gibi onlarý da azdýrdýk. Onlardan uzaklaþýp Sana geldik, zaten aslýnda bize tapmýyorlardý" derler.

28/64. "Koþtuðunuz ortaklarýnýzý çaðýrýn" denir; onlar da çaðýrýrlar ama, kendilerine cevap veremezler; cehennem azabýný görünce doðru yolda olmadýklarýna yanarlar.

28/65. O gün Allah onlara seslenir: "Peygamberlere ne cevap verdiniz?" der.

28/66. O gün, haberlere karþý körleþirler, verilecek cevaplarý kalmaz; birbirlerine de soramazlar.

28/67. Fakat, tevbe eden, inanýp yararlý iþ iþleyen kimsenin, kurtuluþa erenler arasýnda bulunmasý umulur.

28/68. Rabbin dilediðini yaratýr ve seçer; onlar için seçim hakký
yoktur. Allah onlarýn koþtuklarý ortaklardan münezzehtir, yücedir.

28/69. Rabbin gönüllerinin gizlediklerini ve açýða vurduklarýný bilir.

28/70. Allah O'dur; O'ndan baþka tanrý yoktur. Hamd, dünyada da ahirette de O'nun içindir; hüküm de O'nundur. Yalnýz O'na döndürüleceksiniz.

28/71. De ki: "Söyler misiniz? Eðer Allah geceyi üzerinize kýyamete kadar uzatsaydý, Allah'tan baþka hangi tanrý size bir ýþýk getirebilir? Dinlemez misiniz?"

28/72. De ki: "Söyleyin: Eðer Allah gündüzü üzerinize kýyamete kadar uzatsaydý, Allah'tan baþka hangi tanrý, içinde istirahat edeceðiniz geceyi size getirebilir? Görmez misiniz?"

28/73. Allah dinlenmeniz için geceyi ve lütfedip verdiði rýzký aramanýz için gündüzü meydana getirmiþtir. Bunlar, O'nun rahmetinden ötürüdür. Belki artýk þükredersiniz.

28/74. O gün Allah onlara seslenir: "Benim ortaðým olduklarýný iddia ettikleriniz nerededir?" der.

28/75. Her ümmetten bir þahit çýkarýr ve "kesin delilinizi ortaya koyun" deriz. O zaman, gerçeðin Allah'a ait olduðunu, uydurduklarýnýn kendilerini býrakýp kaçtýðýný anlarlar.*

28/76-77. Karun, Musa'nýn milletindendi; ama onlara karþý azdý. Biz ona, anahtarlarýný güçlü bir topluluðun zor taþýdýðý hazineler vermiþtik. Milleti ona: "Böbürlenme, Allah þüphesiz ki böbürlenenleri sevmez. Allah'ýn sana verdiði þeylerde, ahiret yurdunu gözet, dünyadaki payýný da unutma; Allah'ýn sana yaptýðý iyilik gibi, sen de iyilik yap; yeryüzünde bozgunculuk isteme; doðrusu Allah bozguncularý sevmez" demiþlerdi.

28/78. Karun: "Bu servet ancak, bende mevcut bir ilimden ötürü bana verilmiþtir" demiþti. Allah'ýn, önceleri, ondan daha güçlü ve topladýðý þey daha fazla olan nice nesilleri yok ettiðini bilmez mi? Suçlularýn suçlarý kendilerinden sorulmaz.

28/79. Karun, ihtiþam içinde milletinin karþýsýna çýktý. Dünya hayatýný isteyenler: "Karun'a verildiði gibi bizim de olsa; doðrusu o büyük bir varlýk sahibidir" demiþlerdi.

28/80. Kendilerine ilim verilmiþ olanlar ise: "Size yazýklar olsun; Allah'ýn mükafatý, inanýp yararlý iþ iþleyenler için daha iyidir. Ona da ancak sabredenler kavuþabilir" demiþlerdi.

28/81. Sonunda, onu da, sarayýný da yerin dibine geçirdik. Allah'a karþý ona yardým edebilecek kimsesi de yoktu; kendini kurtarabilecek kimselerden de deðildi.

28/82. Daha dün onun yerinde olmayý dileyenler: "Demek Allah kullarýndan dilediðinin rýzkýný geniþletip bir ölçüye göre veriyor. Eðer Allah bize lütfetmiþ olmasaydý, bizi de yerin dibine geçirirdi. Demek ki inkarcýlar baþarýya eremezler" demeye baþladýlar.*

28/83. Bu ahiret yurdunu, yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuðu istemeyen kimselere veririz. Sonuç Allah'a karþý gelmekten sakýnanlarýndýr.

28/84. Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Kim bir kötülük getirirse, o kötülükleri iþleyenler, ancak yaptýklarý kadar ceza görürler.

28/85. Kuran'a uymayý sana farz kýlan Allah, seni döneceðin yere döndürecektir. De ki: "Rabbim kimin doðrulukla geldiðini, kimin apaçýk sapýklýkta bulunduðunu en iyi bilendir."

28/86. Sen, sana bu Kitap'ýn verileceðini ummazdýn. O ancak Rabbinin bir rahmetidir. Öyleyse sakýn inkarcýlara yardýmcý olma.

28/87. Allah'ýn ayetleri sana indirildiðinde sakýn seni onlardan alýkoymasýnlar. Rabbine çaðýr, sakýn müþriklerden olma.

28/88. Allah'la beraber baþka tanrý tutup tapma. O'ndan baþka tanrý yoktur. O'ndan baþka her þey yok olacaktýr. Hüküm O'nundur, O'na döndürüleceksiniz.*

Ynt: Kasas suresi By: ceren Date: 26 Haziran 2018, 04:20:47
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..

radyobeyan