Yasak evlenmeler By: sidretül münteha Date: 25 Ocak 2011, 16:46:39
78. Yasak Evlenmeler
1- Deðiþ-Tokuþ yolu ile evlenme,
2- Geçici evlenme,
3- Baþkasý tarafýndan önce istenmiþ olan kýzý isteyip evlenme,
4- Üç talak ile boþanan kadýný kocasýna tekrar helâl kýlmak için yapýlan evlenme, olmak üzere dört çeþit evlenme açýkça yasak edilmiþtir ki birincisine Þiðar Nikâhý, ikincisine Mut'a Nikâhý, dördüncüsüne de Hülle Nikâhý denilir.
Ulema, Þiðar Nikâhý'nýn «Ýki kiþiden her birinin, velayeti altýnda bulunan bir kadýný -mehirsiz olarak ve her bir kadýn diðerinin mehri olsun kaydýyla- diðeriyle evlendirmesi» demek olup caiz olmadýðýnda müttefik iseler de, bu nikâh vaki olduðu zaman sahih midir, deðil midir diye ihtilâf etmiþlerdir.
Ýmam Mâlik «Sahih deðildir ve -gerdeðe girilmiþ olsa bile- feshedilir» demiþtir ki, Ýmam Þafii de bu görüþtedir. Ancak îmam Þâfýi «Eðer nikâh kýyý-lýrken yalnýz birine veyahut her ikisine ayrýca bir miktar mehir de biçilmiþse, akid sahihtir. Fakat mehr-i misil lâzým gelir, biçilen mehir fasiddir» demiþtir. Ýmam Ebû Hanife ise «Akid mutlaka sahihtir ve her birine mehr-i misil lâzým gelir» demiþtir. Leys b. Sa'd, îmam Ahmed, îshak ve Taberî de bu görüþtedirler.
Bu ihtilâfýn sebebi, bu evlenme hakkýnda varid olan yasak sebebsiz, yani taabbüd müdür, yoksa bu evlenmede bedel bulunmadýðý için midir diye ihtilâf etmeleridir. Eðer «Sebebsizdir» diyecek olursak, akdin mutlaka batýl olmasý lâzým gelir. «Sebeb akdin bedelsiz oluþudur» dersek þarap veyahut domuz üzerine nikâh kýyýldýðý zaman nasýl akid sahih olup mehr-i misil lâzým geliyorsa- burda da akdin sýhhati ve mehr-i mislin düþmesi lâzým gelir. Herhalde îmam Mâlik -her ne kadar mehir evlenme akdinin sýhhati için þart deðilse de- burada, ya «Mehir fasid olduðu için akid de fasiddir. Çünkü bu mehir yasak edilmiþtir» demiþtir ya da «Yasak edilen, bizzat akiddir, Yasak ise, yasak edilen þeyin fesadýný gerektirir» demiþtir,
Mut'a Nikâhý'nýn da caiz olmadýðý hakkýnda Peygamber (s.a.s) Efendimiz'den tevatür derecesinde hadisler gelmiþtir. Ancak ne zaman haram kýlýn-
dýðý hususunda rivayetler deðiþiktir. Bazý rivayetlere göre Hayber savaþýnda, bazýlarýna göre Mekke Fethi'nde, bazýlanna göre Tebük savaþýnda, bazýlarýna göre Veda Haccý'nda, bazýlarýna göre kaza umresinde, bazýlanna göre de Evtas Günü haram kýlýnmýþtýr. Ashab-ý Kiram'ýn çoðu ve fukahanýn tümü Mut'a Nikâhý'nin haram olduðu görüþünde müttefiktirler. Haram olmadýðý, yalnýz Ýbn Abbas'tân rivayet olunmuþtur. Ýbn Abbas'ýn Yemenli ve Mekkeli olan bütün talebeleri de bu görüþte ona tabi olmuþlardýr. Rivayet ederler ki Ýbn Abbas bu görüþünde, "Kadýnlardan faydalanmanýza mukabil, kararlaþtýrýlmýþ olan mehirlerini veriniz" [168]âyet-i kelimesiyle ihticac etmiþtir. Zira rivayete göre îbn Abbas, «Bu âyette belli bir süre kaydý vardýr» demiþtir ki, bu kayda göre âyetin meali þöyle olur: "Kadýnlardan belli bir müddet için faydalandýðýnýza mukabil, mehirlerini veriniz". Ýbn Abbas'tân «Mut'a Nikâhý, Allah'ýn Ümmet-i Muhammed'e bir lütfundan baþka bir þey deðildi. Eðer Ömer onu yasak etmeseydi -bahtsýz insanlardan baþka- kimse zinaya sürüklenmezdi» dediði de rivayet olunmuþtur. Bunu da Ýbn Güreye ile Amr b. Dinar kendisinden rivayet etmiþlerdir.
Rivayet olunduðuna göre Ata da: «Cabir b. Abdullah'tan 'Peygamber (s.a.s) Efendimizle Hz. Ebû Bekr'in devirlerinde ve Hz. Ömer'in de devrinin yarýsýna kadar, biz geçici olarak evlenirdik. Sonra Hz. Ömer, bunu yasakladý» dediðinijþittim» demiþtir [169].
Baþkasý tarafýndan istenmiþ olan kýzla evlenmeye gelince: -yukarýda geçtiði üzere- bunun hakkýnda -«Batýldýr», «batýl deðildir» ve «Eðer birinci isteklinin iþi tamamlanmak üzereyken istenmiþ ise batýldýr, yoksa deðildir» diye- üç görüþ vardýr ki bu son görüþ Ýmam Mâlik'indir.
«Üç talak ile boþanan kadýný eski kocasýna tekrar helal kýlmak için kýyýlan nikâh» demek olan Hülle Nikâhý'na gelince: Ýmam Mâlik «Batýldýr», Ýmam Ebû Hanife ile Ýmam Þafii ise: «Batýl deðildir» demiþlerdir.
Bu ihtilâfýn sebebi,Peygamber(s.a.s)Efendimizin,«Allah, herhangi bir kadýný, onu üç talak ile bosayan kocasýna tekrar helâl kýlmak için nikahlayan kimseye la'net eylesin» [170] hadisinin mefhumunda ihtilâf etmeleridir. Bu hadisten, bu iþi yapan kimsenin yalnýz günah iþlemiþ olduðu mânâsýný çýkaranlar, «Batýl deðildir» demiþlerdir. Hadisten yasak mânâsýný anlayan ve «Yasak, yasak edilen þeyin fasid olduðunu gerektirir» diyenler ise «Batýldýr» demiþlerdir.
Yasak sebebiyle fasid olan evlenmeler, iþte bunlardýr. Haklarýnda yasak bulunmayýp sadece þeriatten fasid olduklarý anlaþýlan evlenmelere gelince: Bunlar da ya evlenmenin sýhhati için koþulan þartlardan birinin yerine geti-rilmemesiyle ya Allah tarafýndan vaz'edilen bir þer'i hükmün deðiþtirilmesiyle ya da evlenmenin sýhhati için þart olan þeylerden birinin eksik kalmasýna yol açan bir þartýn koþulmasýyla fasid olan evlenmelerdir. «Kýzýmý -bir baþkasýyla evlenmemek ya da cariye satýn almamak veyahut kýzýmý buradan baþka yere götürmemek þartýyla- seninle evlendirdim» gibi, bu nitelikte olmayan þartlarla ise, evlenmenin fasid olmadýðýnda ulema müttefiktirler. Ancak bu gibi þartlar koþulduðu zaman, yerine getirilmesi gerekir mi, gerekmez mi diye ihtilâf etmiþlerdir.
imam Mâlik «Gerekmez. Ancak eðer þart kabul edilirken 'Þartý yerine getirmezsem, benim kölelerim azad veyahut karým boþ olsun' gibi bir yemin ile pekiþtirilirse, o zaman eðer þart yerine getirilmezse, üzerine yemin edilen þey lâzým gelir» demiþtir. Ýmam Ebû Hanife ile Ýmam Þafii de böyle demiþlerdir. Evzâî ile Ýbn Þibrime ise, «Koþulan þartýn yerine getirilmesi gerekir» demiþlerdir. Ýbn Þihâb, «Kendilerine yetiþtiðim ulemanýn hepsi bununla hükmederlerdi» demiþtir. Ýmamlarýn görüþü Hz. Ali'den, Evzâî'nin görüþü de Hz. Ömer'den rivayet olunmuþtur.
Bu ihtilâfýn sebebi, âmmin hâss ile çeliþmesidir. Amm, Hz. Aiþe'nin «Peygamber (s,a,s) Efendimiz, halka bir hutbede bulunarak hutbesinde,
'Allah'ýn kitabýnda bulunmayan hiçbir þart -yüz tane de olsa- sahih deðildir' buyurdu» [171] hadisidir. Hâs da Ukbe b. Âmir'in Peygamber (s.a.s) Efendimiz'den iþittiðini söylediði, [172]»
«Ey mü'minler! Þartlar içinde en çok yerine getirilmesi gerekli olanlar, kendileriyle kadýnlarý kendinize helâl kýldýðýnýz þartlardýr» hadisidir. Bu iki hadis de sahih olup Buhârî ile Müslim'in ikisinde de yer almýþlardýr. Ancak þu var ki Usûl-ü Fýkh ulemasýnca meþhur olan, âmm ile hâss'ýn çeliþmesi halinde hâss ile hükmetmektedir. Buna göre ise, koþulan þartlarýn yerine getirilmesinin vücubu lâzým gelir. Her ne kadar meþhur olan, bunun aksi ise de Utbiye'nin zahirinden de, bu anlaþýlýr.
Mehirden bir miktar indirilmesine dair þartlarýn yerine getirilmesinin gerekip gerekmediði hususunda ise, Ýmam Mâlik'in mezhebinde bir hayli ihtilâf vardýr. Bizim bu kitabýmýz, teferruatýn yeri olmadýðý için bu ihtilâflarý almayacaðýz.
Vaki olan fasid evlenmelerin hükmüne gelince: Ulema bunlardan bir kýsmýnýn -gerdeðe girildikten önce de sonra da- feshinde ittifak etmiþlerdir. Bunlar da -kiþinin bir mahremiyle evlenmesi gibi- nikâhýn sýhhati için þart
olduðunda ittifak edilen bir þartý eksik olan evlenmelerdir. Bir kýsmýnýn da feshinde -fesad sebebini kuvvetli veya zayýf görmelerindeki ihtilâfa göre-ihtilâf etmiþlerdir. Ýmam Mâlik bu tip evlenmelerde çoðunlukla, gerdeðe girilmeden önce fesheder, girildikten sonra etmez. Ýmam Mâlik'e göre asýl, feshetmemek olduðu için feshettiði zaman titizlik göstererek fesheder. Nasýl ki birçok fasid satýþlarda da el deðiþtikten sonra feshetmemeyi uygun görmüþtür, îmaný Mâlik'in bu görüþü herhalde mekruh olan evlenmeler hakkýndadýr. Yoksa batýl evlenmelerde gerdeðe girmekten öncesi ile sonrasý arasýnda ne fark vardýr? Mâlikîlerin bu babta deðiþik birçok görüþleri vardýr. Tahmin ederim ki bu da, Ýmam Mâlik'in feshi gerektiren delili kuvvetli veyahut zayýf gördüðüyle ilgilidir. Feshin delilini kuvvetli gördüðü zaman -delilde ister ittifak, ister ihtilâf edilmiþ olsun- gerdeðe girilmezden önce de, sonra da fesheder. Feshin delilini zayýf gördüðü zaman ise, gerdeðe girmeden önce fesheder, sonra feshetmez. Ýmam Mâlik'in mezhebinde fasid olan evlenmelerde, evlenme feshedilmeden Ölüm vaki olduðu zaman miras hakkýndaki ihtilâf da ayný açýdandýr. Ýmam Mâlik, fasid olan bir evlilikte vaki olan boþanmada da, kâh delildeki ittifak ve ihtilâfý, kâh delilin kuvvet ve zayýflýðýna itibar etrniþ-tir.
Evlenme bahsine dair sözlerimize burada son veriyoruz. Zira buraya kadar anlattýklarýmýz, bizim maksadýmýz için yeterlidir. [173] [168] Nisa, 4/24.
[169] Müslim, Nikâh, 16/3, no: 1405.
[170] Ebû Dâvûd, Nikâh, 6/16, no: 2076.
[171] Buhârî, Buyu', 34/73, no: 2168.
[172] Buhârî, Þürût, 54/6, no: 2721; Müslim, Nikâh, 16/8, no: 1418.
[173] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/487-490.
Ynt: Yasak evlenmeler By: ceren Date: 30 Ocak 2020, 16:36:34
Esselamu aleykum.helal dairede helal evlilik yapan ve Allah'ýn rahmetine kavuþan kullardan olalým inþallah...
Ynt: Yasak evlenmeler By: Sevgi. Date: 31 Ocak 2020, 06:02:23
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman rýzasýna uygun þekilde yaþýyan ve rýzasýna eriþenlerden eylesin inþaAllah Bilgiler için Allah razý olsun
Ynt: Yasak evlenmeler By: Bilal2009 Date: 01 Þubat 2020, 15:32:10
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri doðru iþler yapan kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun