Bidayetül Müctehid
Pages: 1
Niyet By: sidretül münteha Date: 25 Ocak 2011, 16:27:51
3.  Niyet:


a-  Þart Olusu:
 

Bu bahis, "Niyet orucun sýhhati için þart mýdýr, deðil midir? Þayet þart ise niyet getirirken Ramazan orucunu tayin etmek lâzým mýdýr, deðil midir ve her gün için niyet getirmek gerekli midir, yoksa Ramazan'ýn ilk günü getiri­len niyet bütün Ramazan ayý için kâfi midir ve hangi vakitte getirilen niyet yerindedir, hangi vakitte yerinde deðildir?" diye ulemanýn ihtilâf ettikleri birkaç mevzuya dairdir.

Cumhur orucun sýhhati için niyet getirmenin þart olduðu görüþündedir. Ancak Züfer «Hasta ve yolcu olmayan kimselerin Ramazan orucunun sýhha­ti)ti için niyet getirmeleri þart deðildir. Fakat eðer hasta veya yolcu Ramazan'da oruç tutmak isterlerse niyet getirmelidirler» demiþtir.

Bu ihtilâfýn sebebi, oruç sebep ve faidesi düþünülebilen bir ibâdet midir, yoksa sebebi sorulmayan bir taabbüdmüdür diye tereddüt edilmesi­dir.

Orucun sebebi sorulmayan bir taabbüd olduðunu söyleyenler, «Orucun sýhhati için niyet getirmek þarttýr» demiþlerdir. Sebebi bilinen bir ibâdet ol­duðunu söyleyenler ise, «Kiþi niyet getirmese bile,'oruç tutmakla düþünülen faydayý elde ettiði için niyet getirmek þart deðildir» demiþlerdir.

Züfer'in oruçlar içinde yalnýz Ramazan orucu için niyet getirmeði þart görmeyiþi ise, zayýf bir görüþtür. Herhalde Züfer, «Ramazan'da oruç tutmak bizatihi farzdýr. Bunun için Ramazan'da tutulan herhangi bir oruç niyetsiz de olsa serî oruç olur» diye düþünmüþ olacak ki, «Niyet Ramazan orucu için ge­reksizdir, fakat sair günlerde oruç tutmanýn sýhhati niyete baðlýdýr» demiþ­tir. [36]

 

b- Ramazan Orucuna Niyet:
 

Niyette Ramazan orucunu tayine dair ihtilâfa gelince, imam Mâlik: «Mutlak orucu kasdetmek kâfi gelmez, Ramazan orucunu niyet etmek lâzýmdýr» demiþtir. îmam Ebû Hanife ise «Mutlak orucun kasdi de kâfidir. Hatta eðer kiþi yolcu deðilse, bir baþka orucu bile kasdetse, yine Ramazan orucu olur. Ancak eðer yolcu ise -kendisine Ramazan'da oruç tutmak vacib olmadýðý için- niyet ettiði oruç ne ise o olur» demiþtir.

Ýmam Ebû Yûsuf ile îmam Muhammed yolcuyu da istisna etmeyip «Ra­mazan'da tutulan oruç, hangi niyetle olursa olsun Ramazan orucu olur» de­miþlerdir.

Bu ihtilâfýn sebebi, bu ibâdetin niyeti için þart olan tayinde ibade­tin nevini mi, yoksa kendini mi tayin etmek lâzýmdýr diye ihtilâf etmeleridir. Çünkü þeriatte bu her iki çeþidinde örnekleri vardýr.

Meselâ, abdestli olmak bazý ibadetlerin sýhhati için þarttýr. Bu ibadetler­den hangisi için olursa olsun abdest alýnýrken, falanca ibadeti ifa etmek için abdest alýyorum diye niyet getirmek þart olmayýp sadece abdestsizlik hük­münü kaldýrmak için niyet getirmek kâfidir. Fakat namazýn niyetinde, hangi namaz kýlmýyorsa o namazý, yani ikindi ise ikindiyi, öðle ise öðleyi kasdet­mek gerekir. Bunun içindir ki ulema, orucun bu iki çeþit ibadetten hangisi ol­duðunda ihtilâf etmiþlerdir. Orucu birinci çeþide sokanlar mutlak orucun ni­yetini kâfi görmüþlerdir. Ýkinci çeþide sokanlar ise, orucun þahsýný yani hangi oruç tutuluyorsa niyette onu tayin etmeyi þart görmüþlerdir. Ramazan günle­rinde bir baþka niyetle tutulan orucun Ramazan orucuna dönüþüp dönüþme-

eliði hususundaki ihtilâfýn sebebi de, yine ibadetlerin çoðu, vacib olduðu va­kitte ifa edildiði zaman ayný vakte mahsus olan ibadete dönüþmemekle bera­ber bir kýsmýnýn dönüþmesidir. Ýttifak ile dönüþen ibadet haccdýr.

Zira «Kendisine hac lâzým gelen bir kimse nafile niyeti ile hacca baþlar­sa haccý farza dönüþür» dedikleri halde bunu namaz hakkýnda söylememiþ­lerdir. Bunun için, orucu hacca kýyas edenler, «Oruç da dönüþür» demiþler­dir. Orucu diðer ibadetlere kýyas edenler ise, «Dönüþmez» demiþlerdir. [37]

 
c- Vakti:
 

Oruç niyetinin vakti hakkýndaki ihtilâflarýna gelince:

îmam Mâlik «Orucun bütün çeþitlerinde fecirden Önce niyet getirmek gereklidir» demiþtir.

îmam Þafii «Farz olan oruçta fecirden önce niyet getirmek gereklidir. Fakat nafile oruçlarda fecirden sonra da caizdir» demiþtir.

îmam Ebû Hanife ise «Ramazan orucu ve belli günlerde tutulmasý nez-redilen oruçlar gibi muayyen bir vakte mahsus olan oruçlarla, nafile oruçlar­da fecirden sonra da niyet getirmek caizdir. Fakat, belli bir vakte mahsus olmayýp vacib fi'z-zimme (serbest zamanlý) olan oruçlarda fecirden Önce ni­yet getirmek þarttýr» demiþtir.

Bu ihtilâfýn sebebi, bu husustaki rivayetlerin birbirleriyle çeliþme-sidir. Zira Buhârî, validemiz Hz. Hafsa'dan «Peygamber (s.a.s):

«Kim geceden niyet getirmezse orucu yoktur» buyurdu» diye rivayet etmektedir[38], îmam Mâlik'in de mevkuf olarak rivayet ettiði bu hadis hakkýnda Ebû Ömer: «Se­netleri birbirini tutmaz» demiþtir.

Müslim ise Hz. Âiþe'den «Rasûlullah (s.a.s) bir gün eve gelip,

«Sizde yiyecekbir þey var mý?»diye sordu. 'Hiçbir þey yoktur' dedim. Bunun üzerine

«Öyle ise, ben oruçluyum» dedi» diye rivayet etmektedir [39].         

Ayrýca rivayet olunduðuna göre bir gün Hz. Muaviye minber üzerinde, "Ey þehir halký, sizin âlimleriniz nerede? Rasûlullah (s.a.)'dan,

«Bugün aþure günüdür. Oruç tutulmasý bize farz kýlýnmamýþtýr. Fakat ben tutuyorum. Tutmak isteyenler tutsun, istemeyenler tutmasýn» diye bu­yurduðunu iþittim demiþtir [40]. Bunun için, tercih yoluna gidenler Hz. Haf-sa'nýn hadisini tercih etmiþlerdir. Telif yoluna gidenler de, Hz. Hafsa'mn ha­disini farza ve Hz. Aiþe ile Muaviye'nin hadislerini de sünnete hamletmek sureti ile farz ile sünnet oruçlarý ayýrmýþlardýr.

imam Ebû Hanife de, vacib-i muayyenin (belli zamanlý vacib)- niyet yerine geçen belli bir vakti olduðu için- niyete muhtaç olmadýðýný ve fakat vacib fý'z-zimme'nin (serbest zamanlý vacib) -belli bir vakti olmadýðý için-niyete muhtaç olduðunu düþünerek bu iki vacib arasýnda hüküm ayýrýmý yap­mýþtýr. [41]

 

d-Cünüb Olarak Oruç Tutma:
 

Fýkýh ulemasýnýn cumhuru cünüblükten temiz olmanýn orucun sýhhati için þart olmadýðý görüþündedirler. Zira Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in eþ­lerinden olan Hz. Aiþe ile Ümmü Seleme'den «Peygamber (s.a.s) Rama-zan'da cimadan cünüb olur ve cünüb olarak sabahlardý» [42] diye rivayet olunmuþtur. Ramazan'ýn gündüzlerinde ihtilâm olmakla orucun bozulmadý­ðýna dair icma' da cumhur için bir hüccettir. Ýbrahim Nehâî, Urve b. Zübeyr ve Tâvus'tan «Kasden ihtilâm-olan kimsenin orucu bozulur» diye söyledik­leri rivâyetolunmuþtur.

Bu ihtilâfýn sebebi, Ebû Hüreyre'den rivayet olunan «Kim Rama­zanca cünüb olarak sabahlarsa orucu bozulur» hadisidir. Ebû Hüreyre'den «Bunu söyleyen ben deðilim, bunu söyleyen -Kâ'be'nin Rabbi'ne yemin ede­rim- Muhammed (s.a.s)'dir» diye söylediði de rivayet olunmuþtur. îmam Mâlik'in tabilerinden Ýbnü'l-Mâciþûn «Eðer kadýn, aybaþý hali zail olup da fecirden önce gusletmezse o gün oruç tutamaz» demiþtir. Fakat bu görüþ þâzz olup sabit hadislerle merduttur. [43]


[36] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/35-36.

[37] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/36-37.

[38] Buhârî, et-Tarihu's-Saðîr, 1/132; Mâlik, Sýyâm, 18/2, no: 5.

[39] Müslim, Sýyâm, 13/32, no: 1154.

[40] Buhârî, Savm, 30/69, no: 2003.

[41] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/37-38.

[42] Buhârî, Sýyâm, 30/22, no: 1925, 1926.

[43] Ýbn Rüþd Kadý Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüþd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayýnlarý: 2/38.



radyobeyan