Nurdan Damlalar
Pages: 1
Yaz mevsimi gafletine dikkat! By: selsebil Date: 15 Mayýs 2009, 03:24:09


Aziz sýddýk kardeþlerim,

Bu yaz mevsimi, gaflet zamaný ve derd-i maîþet meþgalesi hengâmý ve þuhûr-u selâsenin çok sevaplý ibâdet vakti ve zemin yüzündeki fýrtýnalarýn silahla deðil, diplomatlýkla çarpýþmalarý zamaný olduðu cihetle, gayet kuvvetli bir metânet ve vazife-i nûriye-i kudsiyede bir sebat olmazsa,
Risâle-i Nûr'un hizmeti zararýna bir atâlet, bir fütur ve tevakkuf baþlar.

Aziz kardeþlerim, siz kat'î biliniz ki, Risâle-i Nur ve þâkirtlerinin meþgul olduklarý vazife, rû-yi zemindeki bütün muazzam mesâilden daha büyüktür. Onun için, dünyevî merakâver meselelere bakýp, vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz. Meyvenin Dördüncü Meselesini çok defa okuyunuz; kuvve-i mâneviyeniz kýrýlmasýn.

Evet, ehl-i dünyanýn bütün muazzam meseleleri, fânî hayatta zâlimâne olan düstûr-u cidal dâiresinde, gaddarane, merhametsiz ve mukaddesât-ý diniyeyi dünyaya fedâ etmek cihetiyle, kader-i Ýlâhi, onlarýn o cinayetleri içinde, onlara bir mânevî cehennem veriyor. Risâle-i Nur ve þâkirtlerinin çalýþtýklarý ve vazifedâr olduklarý fânî hayâta bedel, bâkî hayata perde olan ölümü ve hayat-ý dünyeviyenin perestiþkârlarýna gayet dehþetli ecel celladýnýn, hayat-ý ebediyeye birer perde ve ehl-i imânýn saâdet-i ebediyelerine birer vesile olduðunu, iki kere iki dört eder derecesinde katî ispat etmektedir. Þimdiye kadar o hakikati göstermiþiz.

Elhasýl: Ehl-i dalâlet, muvakkat hayata karþý mücâdele ediyorlar. Bizler, ölüme karþý nûr-u Kur'ân ile cidaldeyiz. Onlarýn en büyük meselesi--muvakkat olduðu için--bizim meselemizin en küçüðüne--bekaya baktýðý için--mukabil gelmiyor. Madem onlar divânelikleriyle bizim muazzam meselelerimize tenezzül edip karýþmýyorlar; biz, neden kudsî vazifemizin zararýna onlarýn küçük meselelerini merakla takip ediyoruz?

Bu âyet "Siz doðru yolda oldukça, sapýtmýþ olanlar size zarar veremez. (Mâide Sûresi: 105.)" ve usûl-ü Ýslâmiyetin ehemmiyetli bir düsturu olan "Er-râzî bi'z-zarari lâ yunzeru lehû" yani, "Baþkasýnýn dalâleti sizin hidâyetinize zarar etmez; sizler, lüzumsuz onlarýn dalâletleriyle meþgul olmayasýnýz"; düstûrun manasý: "Zarara kendi râzý olanýn lehinde bakýlmaz, ona þefkat edip acýnmaz."

Madem bu âyet ve bu düstur, bizi, zarara bilerek râzý olanlara acýmaktan men ediyor; biz de bütün kuvvetimiz ve merakýmýzla, vaktimizi kudsî vazifeye hasretmeliyiz. Onun hâricindekileri mâlâyânî bilip, vaktimizi zâyi etmemeliyiz. Çünkü elimizde nur var, topuz yoktur. Biz tecâvüz edemeyiz. Bize tecâvüz edilse, nur gösteririz. Vaziyetimiz bir nevî nûrânî müdafaadýr.

Bu tetimmenin yazýlmasýnýn sebeplerinden birisi:

Risâle-i Nur'un bir talebesini tecrübe ettim. "Acaba bu heyecan, þimdiki siyasete karþý ne fikirdedir?" diye, Boðazlar hakkýnda "boþboðazlýðý" münâsebetiyle bir iki þey sordum. Baktým, alâkadarâne ve bilerek cevap verdi. Kalben, "Yazýk!" dedim. "Bu vazife-i nûriyede zararý olacak." Sonra þiddetle ikaz ettim.

"Eûzübillâhi mineþþeytâni ve's-siyâseti (Þeytandan ve siyasetten ALLAH'a sýðýnýrým.) bir düsturumuz vardýr. Eðer insanlara acýyorsan, geçmiþ düstur onlara merhamete liyakatini selb ediyor. Cennet adamlar istediði gibi, Cehennem de adam ister.

(Beþinci Þuânýn yine kýsmen verdiði haberler tezahür ediyor.)
Bediüzzaman Said Nursî, Emirdað Lâhikasý, s. 41

Lügatçe:
derd-i maîþet: Geçim derdi.
þuhûr-u selâse: Üç aylar.
vazife-i nûriye-i kudsiye: Kudsî Nur vazifesi, Ýman-Kur'an hizmeti.
sebat: Dayanmak, kararlý olmak.
fütur: Ara, usanç, gevþeklik.
tevakkuf: Durma, duraklama.
rû-yi zemin: Yeryüzü.
mesâil: Meseleler.
vazife-i bâkiye: Daimî vazifeler.
düstûr-u cidal: Çarpýþma kaidesi.
perestiþkâr: Ýbadet edercesine seven.
ehl-i dalâlet: Doðru ve hak yoldan sapanlar.
muvakkat: Geçici.
mâlâyânî: Manasýz, faydasýz, boþ þey.
selb: Zorla alma, ortadan kaldýrma.



Ynt: Yaz mevsimi gafletine dikkat! By: sümeyra Date: 25 Mart 2012, 15:55:46

    Cennet adamlar istediði gibi, Cehennem de adam ister.


      Gönül istiyor ki,herkes cennet ve cemalullah ile þereflensin..Amma böyle birþey galiba mümkün deðil..Küfründe inat edene,zulmüyle iftihar edene,mahkeme-i kübradan bir ceza kesiliyor..Rabbim hidayetten bizleri ayýrmasýn..Akýbetimizi hayýr eylesin..
Ynt: Yaz mevsimi gafletine dikkat! By: Hadice Date: 26 Mart 2012, 13:14:17


Bu âyet "Siz doðru yolda oldukça, sapýtmýþ olanlar size zarar veremez. (Mâide Sûresi: 105.)" ve usûl-ü Ýslâmiyetin ehemmiyetli bir düsturu olan "Er-râzî bi'z-zarari lâ yunzeru lehû" yani,
 "Baþkasýnýn dalâleti sizin hidâyetinize zarar etmez; sizler, lüzumsuz onlarýn dalâletleriyle meþgul olmayasýnýz"; düstûrun manasý: "Zarara kendi râzý olanýn lehinde bakýlmaz, ona þefkat edip acýnmaz." sizler, lüzumsuz onlarýn dalâletleriyle meþgul olmayasýnýz"; düstûrun manasý: "Zarara kendi râzý olanýn lehinde bakýlmaz, ona þefkat edip acýnmaz."

Rabbim sana sonsuz þükürler olsun..Bizlere hidayet nasip ettin doðru yolu gösterdin...
Cümle Muhammed ümmetinede hidayet nasip et ALLAHIM

radyobeyan