65 – Talak Suresi By: Gulinur Date: 17 Ocak 2011, 13:13:55
65 – TALÂK SÛRESÝ
Medine’de inmiþ olup 12 âyettir. Adýný, sûrenin ilk bölümüne konu teþkil eden talak (boþama) hükmünden almýþtýr. Esas itibariyle Bakara sûresinde bildirilen aile hukukunun bazý konularýna burada tamamlayýcý hüküm getirilmektedir. Boþanma, iddet, nafaka, süknâ, çocuða nezaret gibi konulara yer verilmektedir.
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1 – Ey Peygamber! Eþlerinizi boþayacaðýnýz vakit onlarýn iddetlerini dikkate alarak boþayýn ve iddeti dikkatle sayýn! Rabbiniz olan Allah’a karþý gelmekten, özellikle eþlerinizin hukukuna zarar vermekten sakýnýn! Onlar zina gibi açýk bir hayasýzlýk irtikâb etmedikçe siz onlarý evlerinizden çýkarmayýn! Kendileri de çýkýp gitmesinler. Ýþte Allah’ýn hudutlarý! Kim Allah’ýn hudutlarýný çiðnerse hakikaten kendine zulmetmiþ olur. Nereden bileceksin, bakarsýn Allah bundan sonra yeni bir durum meydana getirir. [2,228-233; 4,19]
Yüce Allah öbür peygamberlere (a.s.) hep özel isimleriyle “Ya Ýbrâhim!” “Ya Mûsâ!” diyerek hitap ederken Hz. Peygambere her seferinde, nübüvvet yani peygamberlik ulvî makamýný anarak hitap buyurmuþtur. Böylece Allah onun yüce mevkiine dikkat çekmektedir. Ýlk hitap Hz. Peygamber (a.s.)’a ise de âyetin devamýnýn cemi sîgasýyla ümmete olduðu aþikârdýr. Þartlar gerektirdiðinde boþama sorumluluðunu üstüne alacak koca, mübahlar içinde en çok istenmeyen bu iþlemi yapacaksa âyet ona meþrû olan þekli bildiriyor. Þöyle ki: Evvela bunu yeterli bir düþünce sürecinden sonra kararlaþtýrmalý ve muayyen bir zamaný beklemelidir. O da karýsýnýn ay halini tamamladýðý zaman, temizlik halinin baþlangýcýný kollamaktýr. Temizlenme baþlayýp hiç temas kurmadýklarý bir dönemde bir talakla boþar. Böylece bir süreden beri hanýmýyla yatmayan koca, bir de boþayýnca kýsa bir müddet sonra karýsýný özleyebilir. Ýddet bitmeden kocasýnýn, rücu hakký vardýr. Evlilik böylece devam ettirilebilir. Eðer böyle olmazsa, boþanan kadýnýn bir baþka kocaya varabilmesi için üç âdet görmesi gerekir. Bu, yaklaþýk üç ay kadar bir süredir. Bu süre dolmadan koca karýsýný, evden çýkaramaz, kadýn kendisi de çýkamaz. Âyetin sonu, bu boþanmadan sonra, Allah Teâlanýn yeni bir durum ortaya çýkarabileceðini bildiriyor: O da piþmanlýðýn belirmesi, akl-ý selimin hakim olmasý, yuva yýkmanýn acý sonuçlarýnýn hatýrlanarak nefret yerine sevginin gelmesi neticesinde evliliðin daha saðlamlaþmýþ bir þekilde yeniden kurulmasýdýr.
2-3 – Bekleme sürelerinin (üç âdet süresinin) sonuna yaklaþtýklarý zaman, onlarý ya güzelce evinizde alýkoyun, evliliði devam ettirin, yahut güzellikle ayrýlýn ve bu boþanmaya sizden iki âdil kimseyi þahit tutun ve þahitliði de Allah için dürüst yapýn! Ýþte sizden Allah’a ve âhirete iman edenlere verilen talimat, yapýlan tavsiye budur. Kim Allah’a karþý gelmekten sakýnýrsa, Allah ona sýkýntýdan çýkýþ kapýlarý açar. Onu hiç ummadýðý yerlerden rýzýklandýrýr. Allah’a dayanýp güvenene Allah kâfidir. Allah buyruðunu elbette yerine getirir. Gerçekten Allah herþey için bir ölçü, her iþ için bir vâde belirlemiþtir. [2,240; 33,49]
Ýbn Abbas (r.a)’a göre bu âyette hem boþarken, hem de bir talaktan sonra evliliði devam ettirmek üzere rücû ederken þahit tutmak emredilmektedir. Bir þahýs: “Eþimi boþarken de, ona dönerken de þahit tutmadým” deyince onu iþiten sahabî Ýmran b. Husayn (r.a.): “Sen hanýmýný boþarken de, ona dönerken de sünnete aykýrý davrandýn” demiþtir. Dört mezhep imamý boþama ve rücû etmenin geçerliliði için þahit tutmanýn þart olmadýðýnda ittifak etmiþlerdir. Ancak sünnete uyup þahit tutmanýn ihtilaflarý önleyen hikmetli bir tavsiye olduðunu kabul ederler. Bu muhtevadan anlaþýldýðý üzere: Allah’a hesap vereceðinden korkarak O’na karþý gelmekten sakýnma, burada; sünnete uygun boþamak, iddet süresini düzgün hesaplamak, hanýmýný evden atmamak, ona zulmetmek için rücû etmeyi geciktirmemek, ayrýlmaya karar verdiklerinde güzellikle ayrýlmak, talak, rücû ve ayrýlma sýrasýnda iki adil þahit tutmak hükümlerini içermektedir.
Allah böyle yapanlara kolaylýk verir. Böyle yapmayanlara ise zorluklar yaratacaðý anlaþýlýr. Öte yandan erkeðin boþadýðý eþini iddet süresince evinde tutmasý, onun nafakasýný vermesi, ayrýlýrken kalan mehrini vermesi, ayrýca gücü yetiyorsa ona baþka bir þeyler (müt’a) vermesi elbette ona külfet getirecektir. Üstelik buna, hoþlanmadýðý biri için katlanacaktýr. Allah rýzasý için bu yükümlülüklerini yerine getirene Allah Teâla ihsanlarda bulunacaðýný vâd ediyor.
4 – Kadýnlarýnýzdan âdetten kesilenlerin iddetinde tereddüt ederseniz, onlarýn iddet süreleri üç aydýr.
Henüz âdet görmeyenlerin de süreleri böyledir. Hamile olan kadýnlarýn iddetleri, çocuklarýný doðurduklarý vakit biter. Kim Allah’a karþý gelmekten korunursa, Allah onun iþinde bir kolaylýk verir.
5 – Ýþte bu, Allah’ýn size indirdiði bir emirdir. Kim Allah’a karþý gelmekten korunursa Allah onun günahlarýný örter, onun mükâfatýný artýrýr, ecrini bol bol verir.
6 – Boþadýðýnýz eþlerinizi, imkânlarýnýz nisbetinde oturduðunuz meskenlerin bir bölümünde iddetlerini tamamlayýncaya kadar oturtun. Onlar üzerinde çýkýp gitmelerini saðlamak için bir baský kurmak niyetiyle onlara zarar vermeye kalkýþmayýn!
Eðer onlar hamile iseler, çocuklarýný doðuruncaya kadar nafakalarýný verin! Sonra boþadýðýnýz eþlerle ilginiz kesilince sizin hesabýnýza çocuklarýnýzý emzirirlerse, ücretlerini verin!
Aranýzda ücret iþini meþrû çerçevede, örfe uygun olarak güzellikle görüþüp sonuçlandýrýn. Eðer annesinin çocuðu emzirmemesi sebebiyle sýkýntýya düþerseniz, bu takdirde baba, ücret vererek bir baþka emziren kadýn bulacaktýr. [2,233]
7 – Ýmkâný geniþ olan, imkânýna göre nafakayý bol versin. Nasibi sýnýrlý olan ise Allah’ýn kendisine verdiði imkân ölçüsünde nafaka versin.
Allah, herkesi sadece ona verdiði imkân nisbetinde yükümlü tutar. Allah, sýkýntýnýn ardýndan kolaylýk ihsan eder.
8 – Rab’lerinin emrinden ve O’nun resullerinin talimatlarýndan taþkýnlýk ederek azan nice ülkelerin halklarý var ki, Biz onlarý þiddetli bir þekilde hesaba çektik ve eþi benzeri görülmemiþ þekilde cezalandýrdýk.
9 – Böylece kötü iþlerinin sorumluluðunu tattýlar, iþlerinin sonu tam bir hüsran oldu.
10-11 – Allah onlar için âhirette de pek çetin bir azap hazýrladý. Artýk siz ey akýl sahipleri, ey iman etmiþ kullarým! Allah’a karþý gelmekten, ileride de hep sakýnýn ki böyle bir azaptan korunasýnýz.
Ýþte Allah size gerçekleri hatýrlatan bir kitap indirdi, bir elçi gönderdi. Allahýn nurlar saçan, yollar açan âyetlerini sizlere okuyor ki iman edip makbul ve güzel iþler yapanlarý karanlýklardan aydýnlýða çýkarsýn.
Kim Allah’a iman eder, makbul ve güzel iþler yaparsa, Allah onlarý, hem de devamlý kalmak üzere, içinden ýrmaklar akan cennetlere yerleþtirir. Allah böyle kuluna gerçekten pek güzel nasip ihsan eder. [15,9; 14,1; 2,257; 42,52]
12 – Allah O yüce Yaratýcýdýr ki yedi kat göðü ve yerden de onlarýn benzerini yaratmýþtýr. Allah’ýn emri ve hükmü bunlar arasýnda inip durur ki, Allah’ýn her þeye kadir olduðunu ve Allah’ýn her þeyi ilmiyle ihata ettiðini, O’nun ilmi dýþýnda hiçbir þey olmayacaðýný siz de bilesiniz.
Bazý müfessirler yedi gök gibi, “yedi yer” olarak anlamýþlardýr. Bazýlarý ise: “yedi yer” tarzýnda deðil, sadece nasýl birçok sema yaratýlmýþsa, birçok arz da yaratýlmýþtýr þeklinde anlamýþlardýr. Bazý âyetlerde canlýlarýn bizim dünyamýza münhasýr olmayýp baþka âlemlerde de canlýlarýn bulunabileceðine (42,29) iþaret edilmiþtir.
Ynt: 65 – Talak Suresi By: ceren Date: 13 Ocak 2018, 15:08:23
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri bu ayetler ýþýðýnda yaþayan kullardan olalým inþallah...
radyobeyan