Peygamberimizin Hayatý
Pages: 1
Putlar By: hafiza aise Date: 15 Ocak 2011, 11:39:19
Putlar

Mekke'ye ilk defa put getirmenin de bir hikâyesi var:

Amr b. Luhay, þehire ilk defa putu getirip, halký putlara tapmaya teþvik eden adamdýr.167

Amr, Þam'a gittiði bir sýrada, Maab denilen yere de uðrar ve burada Hz. Nuh'un sülâlesinden bir kabîlenin putlara taptýðýný görür. Bunlarýn ne iþe yaradýðýný, niçin kendilerine taptýklarýný sorunca da, "Bunlardan yardým isteriz, yardým ediliriz; yaðmur isteriz, yaðmura kavuþuruz." cevabýný alýr.

Bunun üzerine Amr, Mekke'ye götürmek için bir put ister. Ýsteðini kabul ederler ve kendisine Hübel adýný taþýyan putu verirler.168

Amr, Hübel'i Mekke'ye getirir ve diker; halký, bu puta tapmaya teþvik eder. Câhil halk, bu teþvike kapýlarak, Hübel'e tapmaya baþlar.

Ýþte, Mekke'ye ilk defa put getirme ve burada puta tapma hikâyesi böylece baþlamýþ oldu.

Her Kabilenin Ayrý Putu Vardý

Bundan sonra putperestlik Mekke'de yayýlmaya baþladý. Her kabilenin de kendisine âit putlarý vardý.

Kureyþ, en büyük put olarak Uzza'yý kabul eder ve ona hürmet ederdi.

Evs ve Hazreç Kabilelerinin taptýðý put, Menat adýný taþýyordu. Bu put, Mekke ile Medine arasýnda Müþellel denilen yerde bulunuyordu. Sonralarý bu iki kabîle Menat'tan baþka, Lat ve Uzza putlarýna da tapmaya baþlamýþlardý.

Kelb Kabilesinin putu Ved idi ve Dûmetû'lCendel denilen mevkide bulunuyordu.

Huzeyl Kabilesi, Suva putuna tapar ve bu put Gatafan mevkiinde idi.

Hemdan Kabilesinin bir kolu olan Hayvan boyu, Yauk putuna tazim ederdi. Bu put, Hemdan civarýnda bulunuyordu.

Tayy ve Mezhiç Kabilelerinin putu, Yaðus idi; Himyerîlerinki ise, Nesr...

Bekr Oðullarý ve Kinane Kabilelerinin putu ise, Sa'd idi.169

Ýþte, yukarýda saydýðýmýz kabileler, adlarýný verdiðimiz bu putlara tapar, onlardan yardým diler, yaðmur ister, zafer taleb ederlerdi. Ýtikadlarýnca, cansýz, ruhsuz, taþtan veya aðaçtan olan bu cisimler, isteklerini yerine getirme güç ve kuvvetinin sahibi bulunuyorlardý.

Hâlbuki, her aklý baþýnda insan bilir ve kabul eder ki, cansýz, ruhsuz cisimlerden insana ne zarar gelir, ne de fayda... Onlarda insana yardým edecek ne güç vardýr, ne de kuvvet...

Ne var ki, o zamanýn Araplarý bu gerçeði düþünemeyecek kadar muhakemeden mahrum bulunuyorlardý.

Ýþte, Allah Resulü Hz. Muhammed (s.a.v.), inanç yönünden böylesine cehalet ve dalâlet içinde kývranan bu insanlarý ilim ve hidâyet nuru ile kurtarmaya geliyordu. Onlara nur ve huzur vermek vazifesini yüklenecekti.


167 Ibni Hiþam, Sîre, c. 1, s. 79.ibni Hiþam, A.g.e., c. 1, s. 79.

169 Ýbni Hiþam, A.g.e., c. 1, s. 8084.




radyobeyan