Mucemüs Saðir
Pages: 1
Haya By: sumeyye Date: 13 Ocak 2011, 18:29:52
Haya     
     
               
 

158. Ýmran bin Husayn rivayet ediyor:

"Haya bütünüyle hayýrlýdýr."               

(7 numaralý hadisin izahýna bakýnýz.)  [576]



Peygamberimizin Baðýþlanma Dilemesi

 

159. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

"Muhakkak ki, ben her gün yüz defa Allah'tan baðýþlan­ma diler ve Ona tevbe ederim."[577]

 

Ýzah

 

Baþka bir rivayet "yetmiþ defa" þeklinde gelmiþtir. Zikret­tiðimiz kaynaklarýn bâzýlarýnda hadisin baþýnda, "Bazan kalbimi bir bulut kaplar" ilâvesi vardýr.

Abdullah bin Ömer de (r.a.) Peygamberimizin nasýl istiðfar ettiðini þöyle rivayet eder: "Biz Resûlullahýn bir oturuþta yüz defa 'Rabbiðfirlî ve tüb aleyye. Ýnneke ente't-tevvâbü'r-Rahîm (Rabbim beni baðýþla. Tevbemi kabul et. Þüphesiz Sen tevbeleri kabul edensin, merhametlisin)' dediðini saydýk.[578]

Bilindiði gibi, peygamberler büyük veya küçük günah iþle­mezler. Böyle olunca Peygamberimizin tevbe etmesinin baþka sebepleri vardýr. Bunlarý þöyle sayabiliriz:

1. Peygamberimiz Allah'ýn,

"Ona istiðfar et. Çünkü O tevbe­leri kabul edendir"[579]

"Þüphesiz Allah çok tevbe edenleri sever"[580] gibi emrine tâbi olarak tevbe etmiþtir.

2. Ümmetini tevbe ve istiðfara teþvik ve onlara bunu öðretmek için   tevbe etmiþtir.

3. Peygamberimiz sürekli olarak bir halden bir hale yükselir, devamlý olarak derece elde ederdi. Evvelki hali sonraki haline nisbetle bir günah gibi olurdu. Resûlullah tevbe ederek, önceki hali­ni sanki yaþamamýþ duruma getirirdi.

4. Ýstiðfar ve tevbe bir ibâdettir. Peygamberimiz de ibâdet düþüncesiyle Allah'a tevbe ve istiðfar etmiþtir.

5. Peygamberimiz Yüce Allah'a þanýna uygun kullukta bulu­namadýðý için çok çok tevbe istiðfar etmiþtir.

6. Peygamberimizin tevbe ve istiðfarýnýn bir sebebi de üm­metinin baðýþlanmasý içindir.

Hadisin baþ tarafýnda yer alan "Bazan kalbimi bir bulut kap­lar" ifâdesine gelince:

Peygamberimiz bu sözüyle, kalbine insan olarak kaçýnmanýn mümkün olmadýðý dalgýnlýk, yeme içme ve diðer beþerî düþünce­lerin geldiðini ifâde etmektedir. Bu, kalbi kaplayan örtü gibidir. Ýþte Peygamberimiz bu örtüyü kaldýrmak için istiðfar etmiþ, ba­ðýþlanma dilemiþtir.

Günahsýz olan Resûlullah gibi bir peygamber günde yüz defa tevbe istiðfar ederse, günahkar olan bizlerin tevbe istiðfara ne ka­dar sarýlmamýz gerektiði düþünülsün.[581]



Resûlullaha Nasýl Salât Getirilir?

 

160. Ka'b bin Ucre (r.a.) rivayet ediyor:

Bir adam: "Yâ Resûlallah! Sana nasýl selâm vereceðimi­zi biliyoruz. Fakat nasýl salat getireceðimizi bize bildir" de­di.

Resûlullah þöyle buyurdu:

"Þöyle deyiniz. 'Allahümme salli ala... (Allah'ým, Ýbrahim'e salât ettiðin gibi, Muhammed'e ve Muhammed'in âline de salât et. Þüphesiz Sen kul­larýnýn hamdlerine bol sevapla karþýlýk veren, dilleriyle övülen Hamîd ve sonsuz þeref ve büyüklük sahibi Mecîdsin.

"Allah'ým, Ýbrahim'e bereketini indirdiðin gibi, Muhammed'e ve Muhammed'in âline de bereketini indir. Þüphesiz Sen kullarýnýn hamdlerine bol sevapla karþýlýk veren, dille­riyle övülen Hamîd ve sonsuz þeref ve büyüklük sahibi Mecîdsin."[582]


Ýzah

 

Yukarýdaki suâli Resûlullaha Beþir bin Sa'd (r.a.) sormuþtu. Buna sebep de Resûlullaha (s.a.v.) nazil olan þu âyetti:

"Peygambere Allah rahmet eder, melekler de duâ eder. Ey iman edenler, siz de ona teslimiyetle salât ve selâm getirin."[583]

Beþir bin Sa'd (r.a.) bu âyette Allah'ýn emrini iþitince, emredi­len salâtýn nasýl getirileceðini sormuþtu. Peygamberimiz bir müddet susmuþ, sonra da yukarýdaki cevabý vermiþti.

Peygamberimiz daha birçok hadislerinde ümmetini kendisine salat getirmeye teþvik etmiþtir. Bunlardan birisi þu mealdedir:

"Bir topluluk Allah'ý zikretmeden ve resulüne salavat getirm­eden daðýlýrsa, muhakkak o toplantý onlar için hasarettir."[584]

Resûlullah bir hadislerinde de yanýnda ismi anýldýðý halde ken­disine salavat getirmeyenleri insanlarýn en cimrisi olarak vasýflandýrmýþtýr.[585]

466 ve 617 numaralý hadis ve izahýna da bakýnýz.[586]

 

Ýmanla Kabre Girmek

 

161. Ebû Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

"Kim ölüm ânýnda "Allah'tan baþka ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak Allah'tandýr" derse, ebedî olarak Cehennem ateþinde kalmaz.[587]

 

Ýzah


 

Zikrettiðimiz kaynaklardaki ölmeden önce son sözü "Lâilâhe ilallallah" olanýn Cennete gireceði þeklindedir.

Bediüzzaman, Asây-ý Mûsâ isimli eserinde þöyle der:

"Herkesin iman mukabilinde bu zemin yüzü kadar baðlar ve kasýrlar [saraylar] ile müzeyyen [süslenmiþ] ve bakî ve daimî bir tarla ve mülkü kazanmak veya kaybetmek dâvasý baþýna açýlmýþ. Eðer iman vesikasýný saðlam elde etmezse kaybedecek. Ve bu asýrda maddiyyunluk taunuyla çoklar o dâvasýný kaybediyor. Hattâ bir ehl-i keþif ve tahkik bir yerde kýrk vefiyattan [ölümden] yalnýz bir kaç tanesinin kazandýðýný sekeratta [Ölüm ânýnda] mü­þahede etmiþ; ötekiler kaybetmiþler. Acaba bu kaybettiði dâvanýn yerini bütün dünya saltanatý o adama verilse doldurabilir mi?"[588]

Evet bir insanýn dünyada en büyük sermayesi ve en tükenmez hazinesi imanýdýr. En mühim meselesi de onu kazanýp kaybetme düþüncesidir. Bunun için imanýn elde edilmesi ne kadar mühimse, muhafazasý da o derece ehemmiyet taþýmaktadýr. Çünkü ebe­dî saadetin kazanýlmasý, son nefesin imanlý olarak verilmesine baðlýdýr. Bir mü'min hayatý boyunca ibâdet etse de, ömrünün so­nuna doðru veya ölüm ânýnda—Allah korusun—imanýný kaybe­decek olsa ne kadar büyük bir felâkete düþtüðü tasavvur edile­mez. Bazan de bunun tersi olur. Ömrünün çoðu imansýz olarak geçtiði halde, hayatýnýn sonuna doðru hidâyet nasip olup kurtulan insan da az deðildir, peygamberimiz bir hadislerinde bu gerçeði þöyle ifâde eder:

"Biriniz Cennet ehlinin amelini iþler, nihayet Cennet ile kendi­si arasýnda bir arþýnlýk veya iki arþýnlýk mesafe kalýnca Cehennem ehlinin iþini yapmaya baþlar, Cehenneme girer.

"Biriniz de Cehennem ehlinin amelini iþler, nihayet kendisi ile Cehennem arasýnda bir arþýnlýk veya iki arþýnlýk mesafe kalýnca Cennet ehlinin iþini yapar, Cennete girer."[589]

Hadiste geçen "arþýn" ifâdesi, insanýn ölüm anýn yaklaþtýðýn­dan kinayedir.

Ýþte Peygamberimiz izahýný yaptýðýmýz hadislerinde de ölüm ânýnda "Allah'tan baþka ilâh yoktur. Allah en büyüktür. Güç ve kuvvet ancak Allah'tandýr" derse, ebedî olarak Cehennem atesinde kalmayacaðýný bildirmiþtir. Çünkü bu söz onun imanla kabre girdiðine iþarettir.

Dolayýsýyla günahkar da olsa Cehennemde kâfirler gibi ebedî olarak orada kalmayacak, cezasýný çektikten sonra cennete gire­cektir. Yüce Allah, bu bu cümleyi ihlasla söyleyen kullarýnýn gü­nahlarýný baðýþlayýp onlarý Cehenneme hiç uðratmadan, direk Cennete de koyabilir.

Ýmanla kabre giren birinin eðer sevabý günahýndan fazla veya eþit ise, Cehenneme hiç girmeden doðrudan Cennete girecektir.[590]

 

 Ammar'ýn Fazileti


 

162. Ali (r.a.) rivayet ediyor:

Ammar Resûlullahýn yanýna girmek için izin istedi. Resûlullah ona,

"Temiz ve temizlenmiþ Ammar'a merhaba" buyurdu.[591]

 

Ýzah

 

Tirmizi'de bu hadis þöyledir:

"Ammar Resûlullahýn yanýna girmek için izin istedi. Resûlullah,

'Ona müsaade edin, girsin' buyurdu.

O girince de,

"Temiz ve temizlenmiþ Ammar'a merhaba" buyurdu.

Ammar bin Yâsir (r.a.) Ýslâmýn ilk kadýn þehidi Sümeyye (r.a.) ile yine Ýslâmýn ilk erkek þehidi Yasir'in (r.a.) oðlu idi.

Annesi ve babasýyla beraber kendisi de müþriklerin çok aðýr iþkencelerine maruz kalmýþtý. Sonunda dayanamamýþ, aðýr iþken­celerden kurtulabilmek için dili ile Lat ve Uzza putlarýnýn "Muhammed'in dininden" iyi olduðunu söylemiþti. Müþriklerin elin­den kurtulur kurtulmaz doðruca Peygamberimizin (s.a.v.) huzuruna çýktý ve "Helak oldum, imanýmý inkar ettim, yâ Resûlallah" dedi.

Resûlullah,

"Kalbin nasýl?" diye sorarak kalbinin dilini tasdik edip etmediðini sordu.

Ammar (r.a.) "Kalbim imanla doludur" cevabýný verdi. Bunun üzerine Resûlullah (s.a.v.),

"Ammar tepeden týrnaða imanla dolu­dur" diyerek onun endiþesinin yersiz olduðunu ifâde buyurdu. Bir müddet sonra da kalbi imanla dolu olduðu halde inkara zorla­nan kimselere bir mes'uliyet olmadýðýnýn açýklandýðý Nahl Sûre­sinin 106. âyeti nazil oldu. Hadiste geçen "temiz ve temizlenmiþ" ifâdesi bu hadiseye iþaret etmektedir.

Ammar (r.a.) Allah ve Resulü uðrunda Mekke'den Medine'­ye hicret etmiþ, Peygamberimiz ile birlikte Bedir ve Hendek sa­vaþlarýna katýldý.

Peygamberimiz Hz. Ammar'i çok severdi.

"Ammar'a düþman olan Allah'a düþmana olur. Ona kin besleyen ve onu kýzdýran Allah'ý kýzdýrmýþ olur," "Cennet Ali, Ammar, Selman ve Bilal'i þiddetle arzu etmektedir" gibi sözleriyle bu sevgisini açýða vur­muþtur.

Ammar (r.a.) Peygamberimizden sonra yalancý peygamber Müselylimetü'l-Kezzab ile yapýlan Yemâme Savaþýna katýldý. Bu savaþta büyük kahramanlýklar gösterdi. Hicretin 37. yýlýnda yapý­lan Sýffîn Savaþýnda Hz. Ali'nin (r.a.) safýnda yerini aldý ve bu savaþta þehid oldu.

367 numaralý hadise de bakýnýz.[592]



[576] Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/242-243.

[577] Ýbni Mâce, Edeb: 57; Müslim, Zikir: 41; Ebû Dâvud, Vitr: 62; Buhari, Daavât: 3. Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/243.

[578] Tirmizî, Daavât: 38.

[579] Nasr: 110/3.

[580] Bakara: 2/222.

[581] Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/243-244.

[582] Müslim, Salât: 65; Mu'cemü'l-Evsat, 3:457, (2979.) Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/244-245.

[583] Ahzâb: 33/56.

[584] Suyutî, Câmiü'l-Kebîr, 6:254, (18557.)

[585] Tirmizî, Daavât: 100.

[586] Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/245-246.

[587] Tirmizî, Cenâiz: 7; Ebû Dâvud, Cenâiz: 16; Mu'cemü'l-Evsat,                                                                                 3:458, (2982.)

[588] Asây-ý Musa, s. 20.

[589] Buhari, Kader: 1.

[590] Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/246-248.

[591] Tirmizî, Menâkýb: Hadis No:3799. Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/248.

[592] Ýmam Taberâni, Mu’cemu’s-Saðir Tercüme ve Þerhi, (Ýsmail Mutlu), Mutlu Yayýnlarý: 1/248-249.



Ynt: Haya By: ceren Date: 31 Mayýs 2016, 22:55:57
Esselamu aleykum.Peygamber efendimizin ahlakiyla kur an ahlaki ile ahlaklanan ve hayali edebli imanli kullardan olup o hal üzerine allahin rahmetine sefaatine nail olan kullardan olalim inþallah....
Ynt: Haya By: Bilal2009 Date: 31 Mayýs 2016, 22:59:54
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah. Haya olmazsa insan her günahý iþler. Rabbim bizleri haya sahibi kullarýndan eylesin. Rabbim paylaþým için razý olsun.
Ynt: Haya By: HALACAHAN Date: 01 Haziran 2016, 01:42:16
Aleykum selam.. Rabbim sen bizlere hayamizi iffetimizi  korumamýz için yardým eyle.. Þeytanýn ve nefsin oyunlarýna kanmaktan koru bizleri.. Efendimizin ahlaki ile ahlaklanmamizi nasip eyle.. Amin..
Ynt: Haya By: Sevgi. Date: 01 Haziran 2016, 05:20:19
  Aleyna Ve Aleykümüsselăm. Mevlam bizleri nefsin tüm kötü oyunlarýndan muhafaza eylesin inþaAllah. Amin ecmain
Ynt: Haya By: Medine16 Date: 01 Haziran 2016, 07:03:22
Ahmet Rýfat Tasvir-i Ahlâk adlý sözlüðünde: "Bu güzel duygu, biri fýtrî, diðeri dinî olmâk üzere iki türü kapsamaktadýr. Fýtri olan, halk yanýnda açýlmasý haram olan yerleri açmamak gibi þeyler olup, dinîsi, halk ve Halýk huzurunda edeb ve hürmet müntehi olur. Fahri âlemefendimiz, "Haya imandan bir þubedir" buyurdular."Utanmýyorsan dilediðini yap" nebevi hadisi de varid olmuþtur ki, hikmetle damgalanmýþ bu hadis dünya ve içindekileri deðer icazla düzenlenmiþ bir kelâmdýr. Hz. Ali "Bir kimse haya elbisesini giyinse, yani hayayý kendisine prensip edinse halk onun ayýbýný görmez."
Ynt: Haya By: ceren Date: 15 Haziran 2019, 15:44:37
Esselamu aleyküm. Rabbým bizleri hayalý edebli imanlý kullardan eylesin inþallah. Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim...

radyobeyan