Seyyid Salih By: armi Date: 13 Mayýs 2009, 10:51:30
Osmanlýlar zamânýnda Anadolu'da yetiþen evliyânýn en büyüklerinden. Ýnsanlara Ýslâmiyetin emir ve yasaklarýný anlatarak onlarýn dünyâda ve âhirette saâdete, mutluluða kavuþmalarýna vesîle olan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" adý verilen büyük âlim ve evliyâlarýn otuz ikincisidir. Ýsmi Muhammed Sâlih'tir. Babasýnýn ismi Molla Ahmed'dir. Büyük velî Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin on birinci torunu ve Tâhâ-i Hakkârî hazretlerinin kardeþidir. Seyyiddir. Doðum târihi bilinmemektedir. 1865 (H.1281) senesinde Nehrî'de vefât etti. Kabri, aðabeyi ve hocasý Seyyid Tâhâ-i Hakkârî hazretlerinin ayak ucundadýr.
Seyyid Sâlih, küçük yaþta Kur'ân-ý kerîm okumayý öðrendi. Çok zekîydi. Kýsa zamanda Kur'ân-ý kerîmi ezberledi. Medreseye giderek tefsîr, hadîs, fýkýh gibi zâhirî ilimlerle, zamânýn fen ve edebiyât bilgilerini öðrenerek büyük bir âlim oldu. Tasavvufta da yetiþerek, kalb ilimlerinde mârifet sâhibi olmak için, aðabeyi Seyyid Tâhâ-i Hakkârî'nin sohbetiyle þereflendi. Senelerce ona hizmet etti. Mübârek teveccühlerine kavuþtu. Vilâyet derecelerinde çok yükseldi. Hocasý, ona icâzet vererek, talebe yetiþtirmek üzere Berdersûr'a gönderdi. Seyyid Sâlih hazretleri orada talebe yetiþtirmeye baþladý. Seyyid Tâhâ-i Hakkârî hazretleri vefât edeceði zaman ona kendisinden sonra makamlarýna kimin oturacaðý sorulunca; "Birâderim Sâlih, kâmil ve olgundur. Herkesin baþý onun eteði altýndadýr." buyurarak Seyyid Sâlih'i yerine býraktý. Hasta kalplere þifâ olan sohbetleri ile, âþýklarýnýn kemâle gelmesine, Hakk'a yaklaþarak velî birer zât olmalarýna vesîle oldu.
Seyyid Sâlih hazretleri, muhabbet ve edep sâhibiydi. Verâsý ve takvâsý çoktu. Haramlardan þiddetle kaçar, þüpheli korkusuyla mübâhlarýn fazlasýný terk ederdi. Ekserî günleri oruçlu geçerdi. Gecelerini ibâdetle ihyâ eder, uykusunu öðleye yakýn kaylûle yaparak alýr, hem de sünnet-i þerîfe uyardý. Çok merhâmetli olup, hiç kimseyi incitmezdi. Ýnsanlarýn Cehennem'de yanmamalarý için elinden gelen gayreti gösterir, Allahü teâlânýn emirlerini bildirir, yasaklarýndan kaçýnmalarýný saðlardý. Gayr-i müslimlere dahi iyilik yapardý. Bu sebeple herkes tarafýndan sevilirdi.
Seyyid Sâlih hazretlerinin mübârek alýnlarýnda nûr parlardý. Onu gören, Allahü teâlânýn sevgili bir kulu olduðunu hemen anlar, hürmette kusur etmemeye çalýþýrdý. Bir gece, hýrsýzýn biri Seyyid Sâlih hazretlerinin evini soymaya karar verdi. O gece ay çýkmamýþtý, zifiri karanlýktý. Hýrsýz, bahçe duvarýndan içeri atladý. Fakat o anda bahçenin birdenbire gündüz gibi aydýnlandýðýný gördü. Hayret etti. Görürler korkusuyla hemen dýþarý çýktý. Ortalýk yine karanlýk oldu. "Herhâlde bu defâ aydýnlýk olmaz." düþüncesiyle tekrar bahçeye girdi. Ortalýk bir anda yine aydýnlandý. Yine çýktý, tekrar girdi. Nihâyet evin pençeresine baktýðýnda, Seyyid Sâlih hazretlerini gördü. Seyyid Sâlih, hýrsýza; "Buyurun, her ne isterseniz vereyim. Bir þey almaya geldiyseniz söyleyin." buyurdu. Hýrsýz onun güneþ gibi parlayan mübârek yüzünü görüp, o cömertçe tatlý sözünü iþitince hayran kaldý. Bahçeye girince meydana gelen aydýnlýðýn Seyyid Sâlih hazretlerinin nûru olduðunu anlayýp, yaptýðýna piþmân oldu. Huzûruna varýp tövbe etti. Ondan sonraki günlerde onun derslerine giderek, ilim öðrenmeye baþladý. Talebelerinden oldu.
Seyyid Tâhâ hazretlerinin oðlu Ubeydullah, babasýnýn yerine geçen amcasý Seyyid Sâlih hazretlerine talebe olmayýp diðer halîfesi Seyyid Fehîm hazretlerine tâbi olmak istedi. Fehîm-i Arvâsî ise ona; "Muhterem babanýz, yerine Seyyid Sâlih hazretlerini tâyin ettiler. Bu sebeple siz de, biz de onun sohbetine gidip, ona tâbi olmamýz lâzýmdýr." buyurdu. Buna raðmen Ubeydullah, buna îtirâz eyledi. Bunun üzerine Fehîm-i Arvâsî; "Mübârek hocamýzýn kabr-i þerîfine gidelim ve soralým. Ne buyururlarsa yapacak mýsýn?" buyurdu. O da; "Yaparým." dedi. Gittiler. Kabristana giriþte ayakkabýlarýný çýkarýp, kabrin yanýna vardýlar. Daha hiçbir þey söylemeden Tâhâ-i Hakkârî hazretlerinin; "Fehîm! Ubeydullah'ý, kardeþim Sâlih'e götür." buyurduðunu iþittiler. Ubeydullah, babasýnýn bu emrine uyarak, süratle amcasýnýn huzûruna koþtu. Amcasý kendisine sarýldý ve sýktý. O anda Ubeydullah'a o kadar muhabbet geçti ki, Ubeydullah'da meydâna gelen bu muhabbet ateþinden, amcasý; "Ubeydullah bu sarýlma ile kemiklerimi eritti." buyurdu.
Seyyid Sâlih, 1865 (H.1281) senesinde hastalandý. Talebelerini toplayarak herbiriyle vedâlaþtý, helâllaþtý. Vasiyetini bildirdi. Kabriyle ilgili olarak da; "Kabrimi aðabeyim Seyyid Tâhâ hazretlerinin kabr-i þerîfinin ayak ucuna kazýnýz. Edebi gözetip kabirde de mübârek ayaklarý baþamýn üstüne gelecek þekilde olmasýný saðlayýn. Bizden sonra Seyyid Fehîm'e tâbi olun." buyurdu. Sonra talebelerinin Kur'ân-ý kerîm tilâvetleri arasýnda vefât edip, sevdiklerine kavuþtu. Vasiyetini aynen yaptýlar. Kabrini hocasýnýn ayak ucuna kazdýlar. Þimdi bu iki kabrin üç taþý vardýr. Yâni Seyyid Tâhâ hazretlerinin kabrinin ayak ucundaki taþ, Seyyid Sâlih hazretlerinin baþ taþýdýr.
Seyyid Muhammed Sâlih hazretlerinin nesli, Seyyid Nûreddîn ve Seyyid Muhammed Emin isminde iki oðlu vâsýtasýyla devâm etmiþtir.
Seyyid Muhammed Sâlih hazretlerinin vefâtýndan sonra yerine Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretleri geçip vazîfesini devâm ettirdi. Ýnsanlara Ýslâmiyetin emir ve yasaklarýný anlatýp onlarýn kurtuluþlarýna vesîle oldu. Seyyid Muhammed Sâlih hazretlerinin halîfelerinden Þeyh Azrâil, Girit'e oradan da Brezilya'ya hicret edip orada Ýslâmiyetin yayýlmasý için çalýþtý. Þeyh Azrâil'in kýzý, Seyyid Fehîm-i Arvâsî hazretlerinin zevcesi ve Seyyid Reþîd Efendinin annesiydi.
1) Tam Ýlmihâl Seâdet-i Ebediyye; (49. Baský) s.1143
2) Eshâb-ý Kirâm; (8. Baský) s.401
3) Rehber Ansiklopedisi; c.15, s.186
4) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.18, s.209
5) Ýslâm Meþhûrlarý Ansiklopedisi; c.3, s.1806
Ynt: Seyyid Salih By: Bilal2009 Date: 14 Aðustos 2015, 23:56:55
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,
Haya yani utanma duygusu edebi doðurur. Çünkü utanan kimse ilk baþta Allah'a (celle celalühü) sonra Peygamber'e (sallallahu aleyhi ve sellem) ve sonra da Allah ýn (celle celaluhu) dostlarýna edepli olur. Efendimiz (sallallahu alehi ve sellem) , "Haya imandandýr." 1) buyuruyor. Rabbim (celle celaluhu) bizleri haya ve edep sahibi kimselerden eylesin.
1) Buhari, Müslim,Tirmizi.
Ynt: Seyyid Salih By: ceren Date: 04 Ekim 2016, 18:12:19
Aleykumselam.allahin emir ve yasaklarina uyan ve islam yolunda ilim alip hizmet eden ve teblig yapan kullardan olalim inþallah...
Ynt: Seyyid Salih By: gulsahkilicaslan Date: 06 Kasým 2019, 17:30:16
Allah razý olsun hocam selam ve dua ile
Ynt: Seyyid Salih By: Sevgi. Date: 07 Kasým 2019, 03:20:08
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman rýzasýna uygun þekilde yaþýyan ve rýzasýna eriþenlerden eylesin inþaAllah
Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim