Cem ul Fevaid
Pages: 1
Cenazeler bahsi By: sidretül münteha Date: 11 Ocak 2011, 17:48:35
CENAZELER BAHSÝ


HASTALIKLAR, BELÂLAR, ÇOCUK ÖLÜMLERÝ, VEBA VE DÝÐER MESELELER

2301-Ebû Saîd ve Ebû Hureyre radiyalla-hu anhumâ'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Müslümanýn baþýna gelen bir aðrý, her türlü sýkýntý, dert, hastalýk, üzüntü, hatta ufak bir kaygýnýn karþýlýðýnda mutlaka Allah, onun günahlarýndan bir kýsmým baðýþlar." [Buhârî, Müslim ve Tirmizî]
2302-Ýbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e vardým, baktým ki hummanýn etkisiyle ateþler içinde titriyor. Elimle tuttum ve dedim ki:
"Þiddetli bir humma yüzünden titriyor sun." Bunun üzerine:
"Evet, sizden iki kiþinin yanmasý kadar (ateþ nöbetiyle) yanýyorum" buyurdu.
"Öyleyse karþýlýðýnda iki ecir alacaksýn" dedim.
"Evet; çünkü herhangi bir müslümana, has talýk veya baþka bir sýkýntý isabet ederse, Allah onunla aðacýn yapraklarý dökmesi gibi, kötülük lerini ve günahlarýný döker." [Buhârî ve Müslim]
2303-Câbir radiyallahu anh'dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, Ümmü's-Sâib ya da Ümmü'l-Müseyyeb'in yanma girdi, kadýn titriyordu.
"Neyin var, neden titriyorsun?" diye sordu.
"Hummaya yakalandým, Allah bu hum maya bereket vermesin!"
"Hummaya sövme! Çünkü humma. Ademe-ðullarýnýn günahlarýný, týpký körüðün demir pa sýný giderdiði gibi giderip temizler." [Müslim]
2304-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem hummaya yakalanmýþ bir adamý ziyaret edip þöy le buyurdu: "Sevin! Çünkü Allah diyor ki: «Hum ma, mümin kuluma cehennem ateþindeki nasi binden musallat ettiðim ateþimdir»." [Rezîn]
2305-Yahya b. Saîd radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanýnda bir adam öldü. Baþka bir adam onun hakkýnda þöyle dedi: "Ne mutlu ona hiç bir acý, sýzý ve hastalýk görmeden vefat etti." Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu: "Yazýk sana! Ne bi liyorsun? Allah eðer ona bir hastalýk versey di; belki de bu hastalýðý günahlarýna bir kef fâret olurdu." [Mâlik]
2306-Rezîn dedi ki: Nesâî þunu ekledi: "Mü'min hastalandýðý zaman eðer hastalýðý sebebiyle ölürse bu, kendisi için geçmiþ gü nahlarýna keffâret olur. Eðer Allah ona (mü'mine) þifa verirse yine geçmiþ günahlarý na keffâret ve onun için öðüt olur. Münafýða gelince, hastalanýp da iyileþtiði zaman sahibi tarafýndan baðlanýp sonra salýverilen develer gibidir; neden baðlandýklarýný ve niçin salý-verildiklerini bilemezler."
2307-Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Büyük mükâfat, büyük belâ ile birlikte olur. Þüphesiz Allah Teâlâ, bir kavmi sevdiðinde onlarý (belâlara) müptelâ kýlar. Kim razý olursa Allah da ondan razý olur; kim öfkelenirse Allah da ona öfkelenir."
2308-Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kýyamet gününde, dünyada iken hastala nýp sýkýntý çekenlere sevap verildiði zaman (onlarý gören dünyadaki) afiyet ve saðlýk ehli, (ölmeden) dünyada derilerinin makaslarla doðranmýþ olmasýný temenni ederler."
[Bu iki rivayet Timýizî'ye aittir.]
2309-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Mü'min erkek ve kadýnýn canýnda, çocuðunda, malýnda belâ eksik olmaz, ta ki Allah'a hiçbir günah olmaksýzýn kavuþur." [Mâ lik ve ayný lafýzla Tirmizî]
2310-Muhammed b. HâHd es-Sülemî, o da babasýndan, o da (Muhammed'in) dedesi radiyallahu anh'dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel lem'in þöyle buyurduðunu iþittim:
"Eðer bir kulun Allah katýnda bir makamý olup da. Allah eðer onu oraya ulaþtýrmamýþsa, onun bedenine, malýna, çocuðuna bir belâ verir. Kul da buna sabrederek durur sa Allah onu, hakkýnda takdir etmiþ olduðu makamýna ulaþtýrýr." [EbûDâvud]
2311-Mus'ab b. Sa'd'dan. o da babasýndan: Dedim ki: "Ey Allah Resulü! Ýnsanlarýn içinde en çetin belâya uðrayanlar kimdir?" Þöyle buyurdu: "Peygamberler, sonra sýra sýyla derecelerine göre insanlar; sonra sýrasý na göre insanlar. Sonra kiþi dinine göre imti hana maruz kalýr. Eðer dinine sýkýca baðlý ise, Allah onu çetin bir belâ ile imtihan eder. Eðer dinine baðlýlýðýnda gevþek ise, Allah onu dini nisbetinde imtihan eder. Belâ kuldan hiç ayrýlmaz, yakasýný býraktýðý zaman hiçbir güna hý kalmamýþ olur." [Tirmizî]
2312-Enes radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Rab Sübhânehu ve Teâla buyuruyor ki: «izzetim ve Celâlim hakký için; maðfiret etmek istediðim kulumu, gerek bedeninde bir hastalýk, gerekse rýzkýnda bir eksiklik vermek suretiyle tüm hatalarýný affetmeden dünyadan çýkartmam»."
2313-Þakîk (b. Seleme) radiyallahu anh'dan: Abdullah (b. Mes'ûd) hastalandý, onu zi yaret ettik. Kýnanýncaya dek aðladý, sonra þöyle dedi: "Hastalýðým için aðlamýyorum. Çünkü Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in þöyle buyurduðunu duydum: «Hasta lýk günahlara bir keffârettir.» Hastalýk, zafi yet anýnda geldiði için aðlýyorum. Çalýþma ve gayret zamanýnda bu hastalýk baþýma gelme di. Çünkü kula hastalandýðý zaman, hastalýk sebebiyle yapamadýðý için hastalanmadan ön ceki sevaplarý da yazýlýr." [Bu iki rivayet Rezîn'e aittir.]
2314-Enes radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Hastalanýp iyileþen bir hasta, güzel ve berrak havada gökten yere düþen dolu gibidir."
[Rezîn, Bezzâr ve Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat'la zayýf bir isnâdla.]
2315-Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: Kadýnlar Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e dediler ki: "Erkekler (senden istifâdede) bize galip geldiler. Ne olur bize mahsus bir gün tayin et." Bunun üzerine on lara bir gün tayin etti. O günde gidip onlara vaaz etti. Ýslâm'ýn emir ve yasaklarýný bildir di. Onlara söyledikleri arasýnda þunlar da vardý:
"Ýçinizden herhangi bir kadýnýn kendinden önce üç çocuðu öliirse, bunlar onun için ateþe karþý perde olur." Bir kadýn dedi ki: "(Ölen) iki olursa?" "Ýki olursa da böyle olur" buyur du. [Buhârî ve Müslim]
2316-Rezîn'in rivayeti: "Düþük nedeniyle ölü doðan çocuk, cennetin kapýsýnda anne ba basý gelinceye kadar bekleyecektir."
2317-Alî radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Düþük yapýlan çocuk, anne babasýný ateþe koyacaðý zaman Rabbine karþý duracaktýr Kendisine þöyle denilecek: 'Ey Rabbinin huzu runda duran düþük! Haydi anne ve babaný cen nete sok!' Bunun üzerine göbeðiyle onlarý çekip cennete sokacaktýr." [Ýbn Mâce zayýf bir senedle.]
2318-Ýbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kimin kendisinden önce, henüz buluð çaðýna ermemiþ üç çocuðu ölürse, bunlar onun için ateþe karþý saðlam bir kale olur lar." Ebû Zer dedi ki:
"Ya iki olursa." "iki olursa da olur" bu yurdu. Übeyy b. Kâ'b dedi ki:
"Ya bir olursa." "Bir olursa da öyle. Ancak; hu tabiî ilk acý anýnda göstereceði sabýr ve me tanete göredir" buyurdu. [Tirmizî]
2319-Ebû Zer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Üç çocuðu daha buluða ermeden ölen hiçbir müslüman ana-baba yoktur ki, Allah, çocuklara ihsan ettiði fazilet ve ihsan sebe biyle onlarý baðýþlamasýn." [Nesâî]
2320-Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ümmetimden her kimin kendinden önce ölüp âhirete gitmiþ iki öncüsü (çocuðu) varsa, onlar sayesinde cennete girer." Âiþe dedi ki: "Ümmetinden bir öncüsü olan?" "Ey baþarýlý kadýn! Bir öncüsü olan da" buyurdu.
"Ya ümmetinden hiçbir öncüsü bulunma yan?" deyince:
"Ben ümmetimin öncüsüyüm. Çünkü ba þlarýna benim ölümümden daha büyük belâ ve üzüntü gelmeyecektir" buyurdu. [Tiýmizî]
2321-Ýbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kimin bir erkek veya kýz bir evladý ölürse, (ölen evladý) müslüman olsun olmasýn, (evladý ölen kimse) razý olsun ya da olmasýn, sabretsin ya da etmesin, cennetten baþka karþýlýðý olmaz." [Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebir ve'l-Evsat'ta zayýf bir senedle.]
2322-Enes radiyallahu anh'dan:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Selerneoðullan meclisinde durup þöyle dedi:
"Ey Selerneoðullan içinizde rakûb kimdir?"
"Çocuðu olmayandýr" dediler.
"Bilakis o öncüsü (kendinden önce âhirete gitmiþi) olmayan kimsedir" buyurdu ve sordu:
"Peki içinizde adîm (bir þeyi olmayan) kimdir?"
"Malý olmayan kimsedir" dediler. "O, göçüp Allah katýnda bir ecri bulun mayan kimsedir" buyurdu. [Ebû Ya'Iâ ve Bezzâr.J
2323-Sehl b. Huneyf radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"içinizden kimin kendinden önce ölüp âhirete giden kimsesi (öncüsü) olmazsa, cen nete ancak ucu ucuna girer." Bir adam dedi ki: "Ey Allah Resulü! Hepimizin öncüsü (kü çükken ölen çocuðu) olmaz ki?"
"Birinizin müslüman kardeþini kaybetmesi (ölmesi), onun için öncü deðil midir?" buyurdu. [Taberânî, et-Mu'cemu'l-Evsat'ti zayýf hir senedie.]
2324-Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e, ölen kýzý Rukiyye nedeniyle taziye sunulunca þöyle buyurdu: "Çok iyi olan kýzlarý(mdan) olan kýzýmý defneden Allah'a hamd olsun." [Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr ve'l-Evsal'ta ve Bezzâr zay//bir senedie.]
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, saðlýktan ve sonra saðlýðýna þükreden kimse nin alacaðý sonsuz sevaptan söz etti. Sonra belâdan ve sabrettiði takdirde belâya uðrayan kimsenin alacaðý ödülün bolluðundan söz etti. Derken dedim ki: "Afiyette olup da þükret mem, hastalanýp sabretmemden yeðdir." Bu nun üzerine Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu: "Þüphesiz Allah senin le birlikte afiyeti (saðlýðý) pek sever." [Taberânî, zayýf bir senedle.]
2325-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (.Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kendimden önce (âhirete) hir düþük göndermem, benim için ardýmda yerime bir süvari býrakmamdan daha sevimlidir." [Ýbn Mâce zayýf bir isnâdla.]
2326-Ebû'd-Derdâ radiyallahu anh'dan:
2327-el-Berâ b. Âzib radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Bir damar veya gözün rahatsýzlanmasý, mutlaka iþlenen bir günah yüzündendir. Al lah'ýn affettiði ise daha çoktur." [Taberânî, el-Mu'cemus-Saðîr'ûe.]
2328-Amr b. Murre radiyallahu anh'dan:
"Allah kulunu hasta eder, (ve bu vesileyle)
onun yalvarýþýný dinlemekten hoþlanýr" sözü de Allah Teâlâ'nm indirdiklerindendir. [Taberânî, el-Mu'cem el-Evsat'ta leyyin bir senedle.]
2329-Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Uhud daðý kadar günahý olan erkek veya kadýn bir kul, inilti ve sancýya müptelâ olursa, iyileþtiðinde üzerinde hardal dânesi kadar bi le günah kalmamýþ olur." [Ebû Ya'lâ.]
2330-Ebu'd-Derdâ radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Mü'min hastalandýðý zaman, o halde iken ecir almaz, ama Allah (hastalýðý sebebiy le) onun günahlarýný örtüp baðýþlar."
[Taberûnî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de. Ýsnadýnda Hafs b. Ömer b. Ebi'l-Kâsým vardýr.]
2331-Ayrýca Taberânî'nin Ýbn Mes'ûd'dan mevkuf olarak yani onun sözü olarak benzeri bir rivayeti vardýr.
2332-Âiþe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Allah, bir mü'mine bir hastalýk verdiði zaman, mutlaka onun bir günahým düþürür, ona bir sevap yazar ve bir de derecesini yük seltir." [Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat'ta..]
2333-Âiþe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Bir mü'minin ayaðýna bir diken ya da daha büyük bir þey batarsa, mutlaka Allah ondan bir günahý düþürür, bir de derecesini yükseltir." [Buhârî, Müslim, Muvaltâ ve Tirmizî]
2334-Taberânî, el-Mu'cemu'l-Evsat ve's-Saðîr'de zayýf bir isnâdla: "Mutlaka Allah ona on sevap yazar, on günahýný düþürür, on da derecesini yükseltir."
2335-Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Þehit Kýyamet gününde getirilip hesap için dikilir; sadaka veren getirilip hesap için dikilir imtihan edilip belâya uðratýlan da getiriliý; an cak ona ne mizan kurulur, ne de divan. Onlara yaðmur gibi sevaplar yaðdýrýlýr Onlarýn nail olduðu bu sonsuz mükâfatlarý gören mahþer halký, ah keþke dünyada iken biz de hastalan-saydýk da cesetlerimizi makaslarla kesseydik, temennisinde bulunacaklardýr." [Taberânî, el-Mu' cemu' l-Kebtr'inds leyyin bir senedle.]
2336-Onun ayrýca, zayýf bir senedle, el-Hasan b. Alî'den merfu bir rivayeti vardýr ki, sonu þöyledir: "Sabredenlere ecirleri hesap sýz tastamam verilir."
2337-Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in azatlýsý Ebû Ubeyd radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Cibril bana humma ve vebayý getirdi. Hummayý Medine'de tuttum; vebayý ise Þam'a gönderdim. Veba, ümmetim için bir þe-hâdet ve rahmettir; kâfir içinse bir azaptýr."
[Ahmed ve Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr'de.]
2338-Âiþe radiyallahu anhâ'dan:
Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e ve bayý sordum. Þöyle buyurdu: "O, sizden öncekile re Allah'ýn gönderdiði bir azaptý. (Þimdi) Allah, onu mü'minlere bir rahmet kýlmýþtýr Herhangi bir mü'min bulunduðu bir ülkede buna yakalanýp da sabrederek karþýlýðýný ancak Allah'tan bekleyip, bunun Allah'ýn bir yazgýsý olduðunu bilir ve ora yý terketmezse mutlaka bir þehidin aldýðý ecri alýr." [Buhârî]
2339-îbn Abbâs radiyallahu anh'dan:
Ömer, Þam'a çýkýp Serð mevkiine varýnca ken disini Ebû Ubeyde b. el-Cerrâh gibi ordu komutan larý ve arkadaþlarý karþýladýlar ve ona Þam'da veba olduðunu söylediler. Ömer dedi ki: "Haydi bana ilk muhacirleri çaðýr." Çaðýrdým; onlarla istiþare etti ve onlara Þam'da veba salgýný bulunduðunu bildir di. Bunun üzerine aralarýnda ihtilâfa düþtüler. Ki misi: "Sen bir iþ için çýkmýþ bulundun, geri dönme ni doðru bulmayýz" derken; kimileri de:
"Beraberinde kalan insanlar ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in ashabý vardýr; onla rý veba salgýný bulunan yere götürmeni doðru bul mayýz" dediler.
"Haydi gidebilirsiniz" dedi ve sonra: "Bana Ensâr'ý çaðýrýn" dedi. Onlarý çaðýrdým. Onlarla da istiþare etti. Onlar da aynen muhacirler gibi çeþit li görüþler bildirdiler. "Haydi siz de gidebilirsiniz, bana Kureyþ'in yaþlýlarýndan Fetih muhacirlerin den olanlarý çaðýr!" dedi. Onlarý da çaðýrdým.
Onlar söz ve fikir birliði halinde, hatta arala rýnda iki kiþi bile anlaþmazlýða düþmeden görüþ lerini þöyle bildirdiler: "Orduyu veba bulunan ye re sürüklemeni istemiyoruz, geri dönmeni salýk veriyoruz." Bunun üzerine Ömer þöyle seslendi: "Ben deveme binip geri dönüyorum, haydi hazýr lanýn!"
Hepsi dönmek üzere hazýrlandýlar. Ebû Ubey de þöyle dedi:
"Ey Ömer! Allah'ýn kaderinden mi kaçýyor sun?" Cevap verdi:
"Ey Ebû Ubeyde! Bupu keþke senden baþkasý söyleseydi!" Çünkü Ömer ona muhalefet etmek ten hoþlanmazdý. Ýlave etti: "Biz Allah'ýn bir ka derinden, yine Allah'ýn diðer kaderine kaçýyoruz. Vallahi, senin develerin olsa; bir tarafý otluk, öbür tarafi çorak olan bir vadiye inerlerse ve sen de on larý tercîhan otluk olan yerde otlatsan bu Allah'ýn kaderiyle olmuþ olmaz mý? Tutup onlarý çorak ye-
re götürüp otlatsan yine bu da Allah'ýn kaderiyle deðil midir?" O sýrada bazý iþleri için orada bulun mayan Abdurrahman b. Avf çýkageldi. Onlarýn aralarýndaki ihtilâfý duyunca, þöyle dedi: "Bu hu susta benim bir bilgim vardýr; Allah Resulü sallal lahu aleyhi ve sellem'in þöyle buyurduðunu duy dum: «Bir ülkede veba olduðunu duyarsanýz, ora ya gitmeyin. Eðer veba olan bir yerde bulunursa nýz sakýn oradan çýkmayýn!»" Bunun üzerine Ömer radiyallahu anh, Allah'a hamd ü senada bu lundu ve sonra oradan ayrýldý.
[Buhârî, Müslim, Muvattâ ve Ebû Dâvud]
2340-Üsâme radiyallahu anh'dan: Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, vebadan söz ederek buyurdu ki: "Bu öyle bir ceza ya da azaptýr ki, bazý milletler buna uð ratýlmýþtýr. Daha sonra ondan bir kýsmý yeryü zünde kalmýþtýr. Bazen gider, bazen gelir. Onun bir ülkede olduðunu duyan, oraya git mesin. Bulunduðu ülkede olursa, ondan kaç mak için oradan ayrýlmasýn!" [Mâlik, Buhârî, Müslim ve Tirmizî]
2341-Enes radiyallahu anh'dan: Ona vebayý sorduklarýnda þöyle dedi: "O, size bir rahmettir. Peygamberiniz sallal-lahu aleyhi ve sellem'in de bir duasýdýr. O, bu duayý Rabbine, ümmetinden kargaþa (ci nayetleri) kaldýrmasýný dileyip de bu dileði ni Allah kendine vermediði zaman yapmýþ ve þöyle demiþtir: «Allahým! Veba ve ölüm-let»"
2342-Diðer rivayette: "Allahýml Ta'n (cin çarpmasý) ve tâûnu (vebayý) ver!" [Rezîn]
2343-Yahya b. AbdiUah b. Buhayr'dan, dedi ki: Bana, Ferve b. Müseyk el-Murâ-dî'den duyan biri haber vererek dedi ki:
Þöyle dedim: "Ey Allah Resulü! Bizde Ebyen denilen bir yer var. Orada ekinlerimiz ve yiyeceðimiz var. Ancak orasý vebalý bir yer." Ya da þöyle dedi: "Oranýn vebasý pek þiddetlidir." Bunun üzerine Allah Resulü sal-lallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu:
"Orayý tamamen býrak! Zira hastalýklar dan insaný helak edeni de vardýr." [Ebû DâvudJ
2344-Ebû Musa radiyallahu anh'dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ümmetimin tükeniþi ta'n ve tâûnla ola caktýr." Denildi ki: "Ey Allah Resulü! Tâûnu (vebayý) biliyoruz, peki ta'n nedir?" Cevap verdi:
"Ta'n, cinlerden olan düþmanlarýnýzýn çarpmasýdýr. Her ikisinde de þehitlik vardýr." [Ahmed, Taberânî ve Ebû Ya'lâ.]
2345-Onun (Ebû Ya'lâ'nýn) ayrýca Âi-þe'den benzeri rivayeti vardýr ki, onda þöyle geçmektedir:
"(Tâûn) Ümmetime develerin vebasý gibi, cin düþmanlarýndan arýz olan bir þeydin Kim ona sabredip durursa kendini Allah'a adamýþ gibi olur. Kim de ona yakalanýp ölürse þehit olur Ondan kaçan ise, savaþtan kaçmýþ gibi dir."
2346-Semure b. Cundeb radiyallahu anh' dan:
(Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ademoðlunun þu üç þeydeki hasreti pek þiddetlidir: Adamýn su taþýyan devesi olur Topraðý susuz kalýn Mahsûlü çýkar, tam o an da su taþýyan devesi ölür. Adam hem devesine yanar, hem de topraðýnýn mahsûlüne.
Adam bir küheylân üzerinde olur. Düþ manla kaþýlaþýr, düþmaný maðlup düþer, tam onlara yetiþeceði zaman atý tökezleyip ölür. Bu yüzden adam hem ölen atýna, hem de zafe re kavuþamamasýna yanar.
Bir de son derece güzel ve kendisinden memnun olduðu karýsý bulunan bir adam var dýr, çocuk doðururken kadýn ölmüþ, çocuk kalmýþtýr. Onun gibi güzel bir kadýn bulama yacaðýndan dolayý hem karýsýna yanar, hem de ortada kalan çocuða kim bakacak diye yanýp tutuþur."
[Taberânî, el-Mu'cemu'l-Kebîr ve'l-Evsal'ta. Bez-zâr da ayný anlamda bir hadis rivayet etmiþtir.]


2301-Bu hadisi Ahmed (III, 4, 18, 24, 48, 61), Buhârî (mardâ 2/1, VII, 2), Müslim (birr ve's-sýla 52, s. 1992), Tirmizî (no. 966), Ebû Ya'lâ (no. 1237, 1256), Ýbn Hibbân (no. 2894) ve Beyhakî (III, 373), Muh. b. Amr b. Halhale an Atâ b. Yesâr an Ebî Saîd ve Ebî Hureyre asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Lafýz Müslim'e aittir.

2302-Bu hadisi Tayâlisî (no. 370), Ahmed (I, 381, 441, 455), Ýbn Sa'd (I, 207), Dârimî (II, 316), Buhârî (mardâ 2, 3, VII, 3; mardâ 13/2, VII, 6; mardâ 14/1, VII, 7), Müslim (birr ve's-sýla no. 45, s. 1991), Ebû Ya'lâ (239a), Ýbn Hibbân (no. 2926) ve Beyhakî (III, 372; VII, 68), el-A'meþ an Ýbrâhîm et-Teymî ani'l-Hâris b. Süveyd an Ýbn Mes'ûd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Lafýz Müslim'e aittir.

2303-Bu hadisi Müslim (birr ve's-sýla no. 53, s. 1993), el-Kavârîrî an Yezîd b. Zurey' ani'l-Haccâc es-Savvâf an Ebî'z-Zübeyr an Câbir senedi ile tahrîc etti.

2305-Bu hadisi Mâlik (k. el-ayn no. 8, s. 942), Yahyâ b. Saîd kanalýyla rivayet etmiþtir.

2306-Ebû Dâvud (no. 3028), bunu Abdullah b. Muh. en-Nüfeylî an Muh. b. Seleme an Muh. b. Ýshâk an Ebî Manz‍r eþ-Þâmî an ammihî an ammihî an Âmir er-Râm senedi ile tahrîc etmiþtir.

2307-Bu hadisi Tirmizî (no. 2396) ve Ýbn Mâce (no. 4031), Leys b. Sa'd an Yezîd b. e. Habîb an Sa'd b. Sinân an Enes asl-ý senedi ile tahrîc etmiþtir.

Tirmizî, bunun isnâdý hakkýnda "hasen garîb" hükmü vermiþtir. Ayrýca Tirmizî'nin lafzý daha uzundur.

2308-Bu hadisi Tirmizî (no. 2402), Abdurrahman b. Miðrâ ani'l-A'meþ an Ebî'z-Zübeyr an Câbir asl-ý senedi ile tahrîc etmiþ ve akabinde "hadis bu vecihten garîbtir" demiþtir.

Yine Tirmizî'ye göre bu hadis, el-A'meþ an Talha b. Musarrif an Mesr‍k tarikiyle onun sözü olarak rivayet edilmiþtir.

2309-Mâlik (cenâiz no. 40, s. 236), bunu Ebû'l-Hubâb Saîd b. Yesâr'dan belâðan; Tirmizî ise (no. 2399), Muh. b. Abdila'lâ an Yezîd b. Zurey' an Muh. b. Amr an Ebî Seleme an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etmiþ ve isnâdý hakkýnda "hasen sahîh" hükmü vermiþtir.

2310-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3090), Ebû'l-Melîh an Muh. b. Hâlid es-Sülemî an ebîhî an ceddihî asl-ý senedi ile tahrîc etti. Ýsnâdý garîbtir.

2311-Bu hadisi Tirmizî (no. 24037 ve Ýbn Mâce (no. 4023), Hammâd b. Zeyd an Âsým b. Behdele an Mus'ab b. Sa'd an ebîhî asl-ý senedi ile tahrîc etmiþtir. Tirmizî, isnâdý hakkýnda "hasen sahîh" hükmü vermiþtir.

2314-Ýsnâdýnda yer alan el-Velîd b. Muh. el-Muvakkirî oldukça zayýf bir râvidir (Mecma' II, 303).

2315-Lafýz Buhârî'ye aittir (ilm 36, I, 34). Bu hadisi Ahmed (III, 14, 34, 72), Buhârî (ilm 36, I, 34; cenâiz 6, II, 72; i'tisâm 9, VIII, 149), Müslim (birr ve's-sýla no. 152, s. 2018), Ebû Ya'lâ (no. 1279), Ýbn Hibbân (no. 2933) ve Beyhakî (IV, 67), Abdurrahman b. el-Ýsbehânî an Ebî Sâlih an Ebî Saîd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

2317-Bu hadisi Ýbn Mâce (no. 1608), Ebû Gassân an Mendel ani'l-Hasan b. el-Hakem en-Neha'î an Esmâ binti Âbis b. Rebî'a an ebîhâ an Ali asl-ý senedi ile tahrîc etti.

Mendel sebebiyle isnâdý zayýftýr.

2318-Bu hadisi Tirmizî (no. 1061) ve Ýbn Mâce (no. 1606), Nasr b. Alî an Ýshâk b. Yûsuf ani'l-Avvâm b. Havþeb an Ebî Muh. mevlâ Ömer b. el-Hattâb an Ebî Ubeyde an Abdillah b. Mes'ûd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî, isnâdý hakkýnda: "Bu hadis garîbtir, Ebû Ubeyde, Abdullah'ý iþitmemiþtir."

2319-Bu hadisi Ahmed (V, 151, 153, 154, 164), Dârimî (II, 204), Nesâî (cenâiz 25/2, IV, 24), Taberânî (no. 1644), Ýbn Hibbân (no. 4624, 4626) ve Beyhakî (î, 171), el-Hasan an Sa'sa'a b. Muâviye an Ebî Zerr asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

2320-Tirmizî bunu (no. 1062), Abdürabbih b. Bârik el-Hanefî an ceddihî Simâk b. el-Velîd el-Hanefî an Ýbn Abbâs asl-ý senedi ile tahrîc etmiþtir.

Ýsnâdý hakkýnda "hasen garîb" hükmü vermiþtir.

2321-Bu hadisin isnâdýnda yer alan Amr b. Hâlid el-A'þî zayýftýr, diðer râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma' III, 10).

2322-Heysemî'ye göre Bezzâr'ýn ricâli Sahîh ricâlindendir (Mecma' III, 3).

2323-Ýsnâdýndaki râvilerden Mûsâ b. Ubeyde zayýf bir râvidir (Mecma' III, 12).

2324-Heysemî, Osmân b. Atâ el-Horâsânî'nin zayýf olduðuna dikkat çekmiþtir (Mecma III, 12). Ýbnü'l-Cevzî ise Mevd‍at'ýnda irâd etmek suretiyle, bu hadisi uydurma addetmiþ, Zehebî'de bu hükmü onaylamýþtýr (Feyd III, 533).

2325-Bu hadisi Ýbn Mâce (no. 1607), Ebû Bekr b. e. Þeybe an Hâlid b Mahled an Yezîd b. Abdilmelik en-Nevfelî an Yezîd b. R‍mân an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

Sindî, Zevâid'inde isnâdý hakkýnda þu bilgileri vermektedir: "Yezîd, Ebû Hureyre'ye yetiþememiþtir. Ayrýca Yezîd b. Abdilmelik, her ne kadar Ýbn Sa'd tarafýndan tevsîk edilmiþ ise de Ahmed, Ýbn Maîn ve diðerleri tarafýndan zayýf addedilmiþtir."

2326-Râvilerinden Ýbrâhîm b. el-Berâ b. en-Nadr, zayýftýr (Mecma' II, 290).

2327-Heysemî diyor ki: "Senedinde yer alan es-Salt b. Behrâm güvenilir bir râvidir, ancak Mürcîe'dendir" (Mecma' II, 295).

2328-Râvilerinden Muh. b. Abdilmelik hakkýnda Ebû Hâtim: "güçsüzdür" hükmünü vermiþtir (Mecma' II, 2957.

2329-Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma' II, 301). Bu hadisi yakýn lafzýyla Ahmed ve M. el-Kebîr ve'l-Evsat'ýnda Taberânî tahrîc ettiler. Ýsnâdýnda hakkýnda ihtilâf olan Ýbn Lehi'a vardýr (Mecma' II, 301).

2330-Aslýnda bu hadiste bir kýssa mevcuttur. Heysemî, râvilerinden Hafs b. Ömer hakkýnda hiçbir bilgiye rastlamadýðýný vesâir râvilerinin ise güvenilir olduðunu söylemiþtir (Mecma' II, 300-301).

2331-Bu hadisi Taberânî (no. 8506), Ömer b. Hafs es-Sed‍sî an Âsým b. Alî ani'l-Mes'ûdî an Câmi' b. Þeddâd an Temîm b Seleme an Ebî Ma'mer an Ýbn Mes'ûd senedi ile tahrîc etmiþtir.

Heysemî'ye göre isnâdý hasendir (Mecma' II, 301).

2332-Bu hadisi el-Hâkim (I, 347), Ebû'l-Abbâs Muh. b.Ya'k‍b ani'r-Rebî b. Süleymân an Esed b. Mûsâ an Ýmrân b. Zeyd et-Taðlebî an Abdirrahman b. el-Kâsým an Sâlim b. Abdillah an Âiþe senedi ile tahrîc etmiþ ve verdiði sahîh hükmünü Zehebî de onaylamýþtýr. Heysemî'ye göre ise isnâdý hasendir (Mecma' II, 304).

2333-Bu hadisi Tayâlisî (no. 1380), Ahmed (VI, 42, 278) ve Müslim (birr ve's-sýla no. 46, s. 1991), Mansûr b. el-Mu'temir an Ýbrâhîm ani'l-Esved an Âiþe asl-ý senedi ile;

Tayâlisî (s. 197), Ahmed (VI, 42, 173, 254), Müslim (birr ve's-sýla no. 47, s. 1991-2), Tirmizî (no. 965) ve Beyhakî (III, 373-4), el-A'meþ an Ýbrâhim.. asl-ý senedi ile;

Müslim (no. 49), Eb‍'t-Tâhir an Ýbn Vehb an Mâlik ve Yûnus ani'z-Zührî an Urve an Âiþe senedi ile;

Mâlik (k. el-ayn no. 6, s. 941) ve Müslim (no. 50, s. 1992), Mâlik an Yezîd b. Husayfa an Urve ... asl-ý senedi ile;

Müslim (no. 51, s. 1992), Harmale b. Yahyâ an Ýbn Vehb an Hayve an Ýbni'l-Hâd an Ebî Bekr b. Hazm an Amre an Âiþe senedi ile;

Buhârî (mardâ 1/1, VII, 2), Ebû'l-Yemân an Þuayb ani'z-Zührî an Urve an Âiþe senedi ile tahrîc ettiler.

2334-Heysemî'ye göre râvilerinden Revh b. Müsâfir zayýftýr (Mecma' II, 304).

2335-Heysemî diyor ki: "Râvilerinden Mücâ'a b. ez-Zübeyr'i Ahmed tevsîk etmiþ, Dârekutnî ise zayýf addetmiþtir" (Mecma' II, 305).

2336-Bunun evvelinde küçük bir kýssa yer almýþtýr. Ýsnâdýnda yer alan Sa'd b. Tarîf, oldukça zayýf bir râvidir (Mecma' II, 305).

2337-Bu hadisi Ahmed (V, 81), Yezîd b. Hârûn an Müslim b. Ubeyd Ebû Nusayre an Ebî Useyb senedi ile tahrîc etmiþtir.

Heysemî, bu isnâdýn ricâlinin güvenilir kimseler olduðunu söylemiþtir (Mecma' II, 310).

2338-Bu hadisi Ahmed (VI, 64, 154, 251), Buhârî (enbiyâ 54, IV, 150; týbb 31, VII, 22; kader 15, VII, 215) ve Beyhakî (III, 376), Dâvud b. ebî'l-Furât an Abdillah b. Bureyde an Yahyâ b. Ya'mer an Âiþe asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

2339-Bu hadisi Buhârî (týbb 30/2, VII, 21), Müslim (selâm no. 98-100, s. 1740-2), Ebû Dâvud (muhtasar olarak no. 319) ve Mâlik (k. el-câmi' no. 22, s. 894-6), ez-Zührî an Abdilhamîd b. Abdirrahman b. Zeyd b. el-Hattâb an Abdillah b. Abdillah b. el-Hâris b. Nevfel an Ýbn Abbâs an Abdirrahman b. Avf asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Ayrýca Mâlik (no. 24, s. 896-7), ez-Zührî an Abdillah b. Âmir b. Rebî'a an Abdirrahman senedi ile de tahrîc etmiþtir.

2340-Bu hadisi Mâlik (k. el-câmi' no. 23, s. 896), Buhârî (enbiyâ 54/8, IV, 150; hiyel 13, VIII, 64, lafýz buna ait), Müslim (selâm no. 92-97, s. 1737-1739) ve Tirmizî (no. 1065), Âmir b. Sa'd b. e. Vakkâs an Usâme b. Zeyd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.


2343-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 3923), Abdürrezzâk an Ma'mer an Yahyâ b. Abdillah b. Buhayr asl-ý senedi ile tahrîc etti.

Görüldüðü gibi isnâdýnda mechûl bir râvi vardýr.

2344-Bu hadisi Tayâlisî (no. 534) ve Ahmed (IV, 395, 417), Ziyâd b. Ýlâka an raculin an Ebî Mûsâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Ýrâkî, isnâdý hakkýnda "ceyyiddir"; Heysemî: "Ahmed'in tariklerinden birinin ricâli güvenilir kimselerdir"; Ýbn Hacer: "mübhem râvisi dýþýndakiler güvenilir kimselerdir" demiþlerdir (Feyd IV, 444).

2345-Ýsnâdý Heysemî'ye göre hasendir (Mecma' II, 315).

2346-Bu hadisin iki senedi vardýr. Ýsnâdýnýn birisi hasen olup içinde Saîd b. Beþîr adlý bir râvi vardýr ki, onun hakkýnda ihtilâf vâki olmuþtur (Mecma' III, 12).


Ynt: Cenazeler bahsi By: ceren Date: 24 Haziran 2019, 17:21:20
Esselamu aleykum. Cenaze bahsi noktasýnda da islama uyan kullardan olalim inþallah. ..
Ynt: Cenazeler bahsi By: Bilal2009 Date: 25 Haziran 2019, 14:54:04
Ve Aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Cenazeler bahsi By: Melek Nur Çelik koü Date: 25 Haziran 2019, 15:07:14
Paylaþým için Allah razý olsun..
Ynt: Cenazeler bahsi By: Sevgi. Date: 26 Haziran 2019, 02:08:25
Aleyküm selâm. Rabbimizin lütfu öylesine güzelki dertlerin içinde dermanýnýda sunuyor elhamdülillâh. Rabbim bizleri herzaman rýzasýna uygun þekilde her haline sabreden ve þükredenlerden eylesin inþaAllah 🌷
Bilgiler için Allah sizlerden razý olsun kardeþim

radyobeyan