Peygamberimizin Hayatý
Pages: 1
Efendimizin Hz. Sevde'yle evlenmesi By: hafiza aise Date: 11 Ocak 2011, 13:21:36
EFENDÝMÝZÝN, HZ. SEVDE'YLE EVLENMESÝ

Bundan sonra, Havle Hâtûn, Þevde binti Zem'a'ya gitti.

Hz. Þevde, Sekran b. Amr'ýn zevcesi idi. Ýlk Müslüman kadýnlardandý ve kocasýyla birlikte Habeþistan'a hicret etmiþti. Daha sonra Mekke'ye dönmüþlerdi. Mekke'ye döndüklerinde Hz. Þevde, bir gece rüyasýnda, Ay'ýn süzülüp üzerine iniverdiðini görmüþtü. Bunu kocasýna anlatýnca da, þu karþýlýðý almýþtý:

"Eðer rüyan doðru ise, ben yakýnda öleceðim. Benden sonra sen de evleneceksin!"

Hakikaten de, kýsa bir zaman sonra Sekran, hastalanýp vefat etmiþti; böylece, Hz. Þevde de dul kalmýþtý.

Havle Hâtûn, kendisine, "Resûlullah, beni, sana, dünürlük için gönderdi!" deyince, Hz. Þevde son derece sevindi. Ancak, bir tereddüdü vardý: Acaba Nebîyyi Ekrem, yanýnda bulunan beþ küçük çocuðuna da rýza gösterebilecek miydi?

Bu endiþe ve tereddüt sebebiyle, Resûli Kibriya Efendimize hemen cevap vermedi. Resûlullah, dini îmaný uðruna yerini, yurdunu, akrabasýný terkedip yabancý bir diyara göç edecek kadar fedakârlýk ve kahramanlýkta bulunmuþ bu mücâhideyi þereflendirmek ve taltif etmek istiyordu. Buna binâen kendisinden bir cevabýn gelmediðini görünce, bir gün bizzat kendisiyle görüþtü ve, "Seni, benimle evlenmekten alýkoyan nedir?" diye sordu.

Hz. Þevde, "Vallahi yâ Resûlallah, beni seninle evlenmekten alýkoyan hiçbir mühim sebep yoktur; ancak, þu çocuklarýn sabah akþam baþýnda výzýldayacaklarýný düþünüyorum da, onun için çekmiyorum!" diye cevap verdi.

Bunun üzerine Resûli Ekrem Efendimiz, "Allah sana rahmet etsin! Kadýnlarýn hayýrlýsý, küçük çocuklarýndan dolayý zorluklarla karþýlaþandýr." buyurarak, bu endiþe ve tereddüdünemahâl olmadýðýný belirtti; sonra da, "Seni nikahlamak için, kavminden birini vazifelendir." dedi.

Hz. Þevde, kayný Hatip b. Amr'e salâhiyet verdi. O da, Hz. Sevde'yi, bi'setin 10. yýlýnda Resûli Kibriya Efendimize nikahladý. O sýrada, Hz. Þevde 55 yaþlarýnda idi.342

Görüldüðü gibi, Resûli Kibriya Efendimiz, akrabalarýndan ayrýlarak îman safýna iltihak etmiþ ve bir daha akrabalarýnýn üzerinde bulunduðu þirk inancýna dönmek istemeyen bu mücâhide yaþlý hanýmý, sâdece Allah'a ve Allah'ýn dinine olan baðlýlýk ve sadâkatinden dolayý himâyesi altýna alýyor ve onu "mü'minlerin annesi" olmak þerefine ulaþtýrýyordu!



--------------------------------------------------------------------------------

342 ibni Sa'd, Tabakat, c. 8, s. 5253; Ahmed Ibni Hanbel, Müsned, c. 6, s. 211.



radyobeyan