Mahkeme ve hapishaneler By: Hadice Date: 11 Ocak 2011, 11:24:23
Mahkeme
1570. Resulullah (AS)’ýn adlî duruþmalara mahsus sabit bir yeri yoktu: Mescit, pazar yeri, konaklama yerinde bir çadýr, hepsi onun için uygundu. Daha sonra halifelerin yaný sýra onlarýn atamýþ olduðu dâimî statüdeki hakimler, taraflarý ya mescitte ya da kendi konutlarýnda kabul etmiþlerdir. Henüz Halife Osman (RA) döneminde bir “mahkeme evi” (Dâru’l-Kazâ) olduðundan bahsedilir.493 Halifeler (örneðin Ömer), kendi tebaasýndan gayrimüslim veya yabancýlar da dahil bütün þikâyetçi taraflarý, eðer duruþma sýrasýnda orada bulunuyorlarsa mescitlerde kabul ederlerdi. Aslýnda mescit, Resulullah (AS) ve onu takip eden Halifeleri tarafýndan hem “devlet konuk evi” olarak, hem de mahkeme salonu ve dinî yükümlülüklerin yerine getirildiði bir yer olarak kullanýlýyordu.
Hapishaneler
1566. Bir cinayet iþlemiþ olan Sumâme ibn Usâl’den daha önce bahsetmiþtik: Kendisi hapse atýlmýþ ve birkaç gün boyunca Mescidin sütunlarýndan birine baðlanmýþtý. Ayný þekilde, Tay kabilesinden Hâtîm et-Tâî’nin kýzý Saffâne’nin de esir alýnarak Medine’ye getirildiðini ve “Mescitte sanýklarýn alýkonulduðu bir odaya götürüldüðünü görmüþtük.485 Ancak burada daha çok savaþ esirleri söz konusu idi.
1567. Belediye, ceza ve kamu hukuku kapsamýnda tutuklanan kiþilerle ilgili olarak, Kur’an, Yûsuf (AS) zamanýnda soruþturma sýrasýnda þüpheli kimselerin hapsedildiklerinden bahseder.486 Muhammed (AS)’in döneminde Medine’de de ayný uygulama geçerli idi: Bahz ibn Hakîm’in naklettiðine göre, dedesinin komþularýndan bazýlarý, cinayet zanlýsý olarak Resulullah (AS) tarafýndan hapse atýlmýþlardý. Ancak dedesinin araya girerek onlarýn masum olduklarý yolunda güvence vermesi üzerine, Resulullah (AS) onlarý serbest býrakmýþtýr.487 El-Hirmâs ibn Habîb de benzer bir olay nakleder: “Borçlularýmdan birinin bana ödemede bulunmasýndan ümidimi kesince, Resulullah (AS)’ýn huzuruna çýkýp þikayette bulundum; o da bana bu kimseyi hapse attýrma yetkisi verdi. Daha sonra Resulullah (AS) geceleyin tutukluya ne yapýldýðýný görmek üzere yanýna uðradý.”488 Bir rehin ya da kefalet karþýlýðýnda, ya da kaçmayacaklarýna ve duruþma sýrasýnda hakim huzuruna geleceklerine dair söz vermeleri halinde, Resulullah (AS)’ýn sanýklarý serbest býraktýðýný kanýtlayan durumlardan da söz edilmektedir.489
1568. Resulullah (AS) herhangi bir binayý hapishane olarak kullanýrdý; ilk dönemlerde tutuklularýn bazen bir kuyu içine bile hapsedildiði olmuþtur.490 Halîfe Ömer (RA), hapishane olarak kullanýlmak üzere Mekke’de bir ev satýn almýþtý. Ali (RA) de Kûfe’de Nâfi’ denilen bir hapishane kurmuþtu. Ancak tutuklular buradan kaçtýklarý için, Ali (RA) burasýný yýktýrarak yeniden inþâ ettirmiþ ve buraya Muhayyas adýný vermiþtir.491
1569. Bu arada, Mekkelilerin, Müslümanlara iþkence ve zulüm uyguladýklarý sýrada, onlarý damsýz ve çatýsýz odalarda (muhtemelen güneþ, yaðmur ve soðuktan korunamamalarý için) zincire vurarak hapsettiklerini de belirtelim. Ancak böyle bir yerden tutuklunun kaçma ihtimali de vardý. Rivayet edildiðine göre, bir defasýnda Resulullah (AS) casus göndererek, bir merdiven yardýmýyla bazý tutuklularý kurtarmýþ ve sað salim Medine’ye gelmelerini saðlamýþtýr.492
485 Makrýzî, I, 385.
486 Devletler hukukunda, savaþta ganimet olarak ele geçirilen mallarýn, savaþ sonrasýnda önceki hak sahiplerine geri verilmesini öngören kural. (Çev.)
487 Ýbn Hiþâm, s. 821.
488 Suheylî, II, 276; Kettânî, Terâtîb, I, 264; Ýbn Hiþâm, s. 887.
489 Ýbn Hiþâm, s. 818 vd.
490 A.g.e., s. 819.
491 A.g.e., s. 823-24.
492 A.g.e., s. 826.
493 Azrakî, s. 170-171