Kurbanlar bahsi By: sidretül münteha Date: 10 Ocak 2011, 18:24:59
KURBANLAR BAHSÝ
3820- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ey Fâtýma! Kurbanýn için kalk ve yanýnda bulun. Zira kanýnýn her damlasýna karþýlýk senin geçmiþ günahlarýn baðýþlanacaktýr." Dedi ki:
"Bu, sadece biz Ehl-i beyte mi mahsustur, yoksa bütün müslümanlar da buna dahil midir?"
"Bilakis bize de tüm müslümanlara da þamildir." buyurdu. [Bezzâr leyyin bir isnadla.][1]
3821- Taberânî, Mu'cemu l-Kebîr ve'l-Evsat'mda zayýf bir senedle benzerini Ýmrân bin Husayn'dan þu ilâve ile nakletmiþtir: "Þöyle söyle: Inne salâtî ve nusukî ve mahye-ye ve memûtî lillahi (=Þüphesiz namazým, kurbaným, ölümüm, diriliðim ALLAH içindir)."[2]
3822- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kurban bayramý günü, sýla-i rahim hariç, Ademoðlu, kurban kaný akýtmaktan daha üstün bir amelde bulunamaz!'
ITaberânî, Mýt'cemýý'l-Kebîr'Ae leyyin bir senedle.][3]
3823- Mihnef bin Süleym radiyallahu anh'dan:
(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Her yýl, her hane halkýna bir kurban, bir de atîre kesmek gerekir. Atîre nedir bilir misiniz? Atîre, recebiyye dediðiniz (Receb ayýnda kesilen) kurbandýr." [Sünen ashabý][4]
3824- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: Bir adam ona: "Kurban kesmek vacip midir?" diye sordu.
Þu cevabý verdi: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ve müslümanlar kurban kesmiþlerdir." Adam soruyu tekrarladý. Bunun üzerine cevaben: "Anlamýyor musun? ALLAH Resulü ve müslümanlarm kurban kestiklerini söylüyorum" dedi.[5]
3825- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Medine'de on sene ikamet etti, bu müddet zarfýnda kurban kesti." [Ýkisi deTirmizî'ye aittir.][6]
3826- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kimin imkâný olup da kurban kesmezse, namazgahlarýmýza asla yanaþmasýn!" [Ýbn Mâte][7]
3827- Ýbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'dan:
(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kurban gününü bayram yapmakla emrolundum. ALLAH, onu bu ümmet için bayram kýlmýþtýr." Bir adam ona dedi ki: "Sütünden istifade ettikten sonra geriye verecek olduðum diþi bir hayvandan baþka bir þey bulamazsam onu kurban edeyim mi?"
"Hayýr, kendi saçlarýndan biraz al, týrnaklarýný kes, býyýklarýný kýrp, etek traþý ol! ALLAH katýnda bunlar (kesecek olduðun) kurbanýn yerine geçer." [Ebû Dâvud ve Nesâî][8]
3828- Nâfi' radiyallahu anh'dan:
"Ýbn Ömer, anne karnýndaki çocuk namýna kurban kesmezdi." [Mâlik][9]
3829- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ile bir seferde idik. Kurban gelip çattý, sýðýrda yedi kiþi ortaklaþýp kestik. Devede ise on kiþi ortaklaþýp kestik." [Tirmizî ve Nesâî][10]
3830- Ebû Eyyûb radiyallahu anh'dan: "Biz Medine'de tek koyundan baþka bir þey kesmezdik. Kiþi onu kendi ve ev halkýnýn namýna keserdi. Sonra insanlar bunu (kestikleri kurban sayýsýný) birbirlerine karþý bir öðünme vesilesi yaptýlar." [Mâlik ve Tirmizî][11]
3831- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan, dedi ki:
"Kurbanda cemaat iþtirak etmez; bu (iþtirak) sadece tek bir ev halký için bahis konusu olur." [Rezîn][12]
3832- Ebû Ümâme radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"En hayýrlý kurban koçtur; en hayýrlý kefen hülledir." [Tirmizî][13]
3833- Câbir radiyallahu anh'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, hacda, hanýmlarý namýna bir sýðýr kesti."[14]
3834- Diðer rivayette:
"Kurban bayramý günü Âiþe için bir sýðýr kurban etti." [Müslim][15]
3835- Haneþ radiyallahu anh'dan: "Ali'nin iki koç kurban ettiðini gördüm.
Ve þöyle dedi:
«Birini kendi namma, diðerini de ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in namýna.» Dedim ki:
«Neden?» Þu cevabý verdi:
«Bunu bana Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem emretti.» Yahut þöyle dedi:
«Bunu bana ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem vasiyyet etti. Bu nedenle bunu asla býrakmam»."
[Ebû Dâvud ve Tirmizî.][16]
3836- Ebû Kibâþ radiyallahu anh'dan:
"Kurban bayramýna yakýn, Medine'ye iki yaþýna girmiþ koyunlar getirdim. Pek içime sinmemiþ olacak ki Ebû Hureyre'ye sordum; þöyle dedi: ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in þöyle buyurduðunu duydum:
«Kurban olarak iki yaþýndaki koyunlar ne güzeldir!»
Bunun üzerine hemen insanlar gelip o koyunlarý kapýþtýlar." ITirmizî][17]
3837- el-Berâ radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kurbanlýklarda körlüðü belli olan kör, hastalýðý açýkça belli olan hasta, topallýðý açýk olan topal ve iliði kurumuþ zayýf hayvanýn kurban edilmesi caiz deðildir."
[Mâlik ve Sünen ashabý][18]
3838- Ali radiyallahu anh'dan:
"ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem keseceðimiz kurbanýn göz ve kulaðýna iyice bakmamýzý, mukabele, mudâbere, þarka ve harka (olan hayvanlarý) kurban etmememizi emretti."
"Mukabele: Kulaðýnýn bir tarafý önden kesik olan hayvan; mudâbere: kulaðýnýn yanýndan kesilmiþ olan hayvan; þarka: kulaðý ortadan boylamasýna yarýlmýþ; harka: kulaðý yuvarlak olarak delinmiþ olan hayvandýr."
[Sünen ashabý][19]
3839- Yezîd Zû Mýsýr'dan:
Utbe bin Abd es-Selemî'ye geldim. Ona dedim ki: "Kurbanlýk hayvanlar aradým, beðendiðim bir þey bulamadým; ancak azýlan dökülmüþ bir hayvan buldum; onu da kurban etmek istemiyorum." Dedi ki: "Onu bana ge-tirseydin olmaz mýydý?"
"Sübhanallah! Senin için caiz oluyor da benim için niçin caiz olmasýn" deyince þöyle dedi: "Çünkü sen þüphe ettin. Ben þüphe etmiyorum. ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem ancak þu hayvanlarýn kurban edilmesini yasaklamýþtýr: Musfarre, muþta'sale, bah-kâ', muþeyye'a ve kesrâ."
"Musfarre: Kulaðý kökünden (dibinden) kesilendir. Musta'sale: Boynuzu kökünden koparýlandýr. Bahkâ': Gözünün biri oyulmuþ, kör olandýr. Muþayye'a: Cýlýz ve zayýflýðýndan sürüyü takip edemiyendir. Kesrâ: Ayaðý kýrýk olandýr." [Ebû Dâvud][20]
3840- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Kurbanlýk bir koç getirdik, kurt iki kaba etini koparmýþtý. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e sorduk; onu kurban etmemizi emretti." [Ýbn Mâce zayýf ba senedle.][21]
3841- el-Berâ (b. Âzib) radiyallahu anh'dan:
"Ebû Burde adýndaki dayým namazdan önce kurban kesti. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona þöyle dedi: «Senin koyunun, etlik koyundur.» O da dedi ki: «Ey ALLAH'ýn Resulü! Yanýmda bir keçi oðlaðý vardýr, ne dersin onu kurban edeyim mi?» Þöyle buyurdu: «Onu kes, ancak bu, senden baþkasý için doðru olmaz.» Sonra þöyle buyurdu: «Kim namazdan önce kurban keserse, kendisi için kesmiþ olur; kim namazdan sonra keserse kurbaný tam olmuþ ve müslümanlarýn sünnetine (âdetine) de isabet etmiþ olur»."
[Mâlik hariç, Altý hadis imamý.][22]
3842- Diðer rivayet: "ALLAH Resulü sallal-lahu aleyhi ve sellem Kurban günü bize hitap edip þöyle buyurdu: «Hiçbiriniz namaz kýlýn-caya kadar, asla kurban kesmesin.»
Hemen dayým ayaða kalkýp þöyle dedi: «Ey ALLAH'ýn Resulü! Bugün et günüdür. Zor gündür. Çoluk çocuðuma, ev halkýna ya da komþularýma yedirmek için acele edip kurbanýmý kestim.» Þöyle buyurdu: «Baþka bir hayvan keserek kurbanýný iade et!»
«Ey ALLAH'ýn Resulü! Yanýmda diþi keçi yavrusu vardýr; et bakýmýndan iki koyunumdan daha iyidir, onu keseyim mi?»
«O, en iyi kurbanýndýr. Ama senden sonra hiç kimseye dili keçi yavrusu kurban olarak kâfi gelmez»."[23]
3843- Câbir radiyallahu anh'dan: "Kurban bayramý günü Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bize Medine'de namaz kýldýrdý ve birtakým insanlar, Peygamber sallalla-hu aleyhi ve sellem'in kurban kestiðini zannedip geçip kendi kurbanlarýný kestiler. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kendisinden önce kesenlere baþka bir kurban kesmelerini ve bir daha Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kurban kesinceye kadar kurban kesmemelerini emretti." [Müslim][24]
3844- Nâfý' radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem kurbanýný musallada (namazgâhda) keserdi. Ýbn Ömer de böyle yapardý." [Ebû Dâvud ve Nesâî][25]
3845- Nâfi' radiyallahu anh'dan:
Ýbn Ömer dedi ki: "Kurban, birinci günden sonra iki gün daha kesilebilir."
Mâlik dedi ki: "Ayný görüþ bana Ali'den de ulaþtý."[26]
3846- Âiþe radiyallahu anhâ'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, boynuzlu, siyah týrnaklý, siyah gözlü ve karnýnýn altý siyah olan bir koç getirilmesini emretti. Onu kurban etmek için getirtti. Sonra ona: «Ey Âiþe! Býçaðý getir ve taþla bile!» dedi. Ben de býçaðý getirdim ve biledim. Sonra býçaðý aldý, koçu da tutup yatýrdý. Sonra onu þöyle diyerek boðazladý: «Bismillahi, Alla-humme tekabbel min Muhammedin ve âli Mu-hammedin ve min Ümmeti Muhammed (=ALLAH'ýn adýyla, ALLAHým, bunu Muhammed' den ve ailesinden ve Muhammed'in ümmetinden kabul et)!»" [Ebû Dâvud ve ayný lafýzla Müslim.][27]
3847- Câbir radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e Kurban günü, boynuzlu, alaca ve hadým edilmeþ iki koç kesti. Kesmek üzere onlarý kýbleye karþý yatýrdýðý zaman þöyle dedi:
"Ýnnîveccehtii vechiye lillezî ve fâtare's-semavâti ve' l-ardý alâ milleti Ýbrâhîme hanî-fen ve mâ ene mine'l-müþrikîn. Ýnne salâtî ve nüsükî ve mahyeye ve memâtî lillâhi Rab-bi'l-âlemîne. Lâ þerike leh. Ve bizâlike ümir-tü ve ene evveliý l-müslimîn. Allâhümme minke ve leke. Allâhümme an Muhammedin - ve ümmetihi. Bismillahi vellâhü ekber. (-Yüzümü, gökleri ve yeri yar adana, ibrahim milleti üzerine hanîf olarak yönelttim. Ben müþriklerden deðilim. Þüphesiz namazým, kurbaným, diriliðim, ölümüm Âlemlerin Rabbi olan, hiçbir ortaðý bulunmayan ALLAH içindir. Ben müslümanlarýn ilki olarak bununla emredildim. ALLAHým! Bu sendendir ve sana mahsustur. ALLAHým! Muhammed ve onun ümmetinden (bu kurbaný kabul eyle)! Bismillahi vallahü ekber!" Sonra kesti.[28]
3848- Diðer rivayette: "Bismillahi vella-hü ekber. Bu, benim ve ümmetimden kurban kesemeyenlerin namýnadýr" þeklinde geçer.[29]
3849- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, boynuzlu, hayalarý alýnmamýþ (tohumluk olarak býrakýlmýþ), gözleri siyah, aðzý siyah, ayaklarý siyah, boynuzlu bir koç kurban ederdi." fÝkisi deTirmizîve Ebû Davud'a aittir.|[30]
3850- Ahmed ile Bezzâr:
"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e iki alaca koç getirildi. Birisini keserken, «Bu, Muhammed ve Ehl-i beyti namýnadýr»; diðerini keserken: «Bu da ümmetimden kurban kesemiyenlerin namýnadýr» derdi.[31]
3851- Ebû Ya'lâ, Mu'cemu'l-Kebîr ve'l-Evsat'ta Ebû Talha'dan:
"Ýkincisini keserken: «Bu, ümmetimden bana iman edip tasdik edenlerin namýna" derdi.[32]
3852- Enes radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, iki alaca ve boynuzlu koç kurban etti. Onu mübarek ayaðýný onlarýn böðürlerine koyup «Bismillahi ALLAHü ekber» diyerek bizzat kendi eliyle kestiðini gördüm. [Mâlik hariç. Altý hadis imamý.][33]
3853- en-Nu'mân bin Ebî Fâtýma radiyallahu anh'dan:
"O, iri gözlü boynuzlu bir koç almýþ. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem onu görünce: «.ibrahim'in kestiði koç iste böyle idi» buyurdu. Bunun üzerine Ensâr'dan bir adam onu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem için satýn almak istedi ve satýn aldý. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de onu alýp kesti." [Taberânî, Mu'cemu'I-Kebîr'de][34]
3854- Ebû Musa radiyallahu anh'dan: "O, kýzlarýna kurbanlarýný bizzat kendi elleri ile kesmelerini, ayaklarýný kurbanýn böðrüne koymalarýný ve besmele çekip tekbir getirmelerini emretti." [Rezîn][35]
3855- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, kurban etlerinin üç günden fazla (saklanýp) yenmesini yasakladý."
[Buhârî, Müslim, Tirmizî ve Nesâî][36]
3856- Âiþe radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanýnda kurbanlar kesilirken bedevilerden (yoksul) bir topluluk (Medine'ye) akýn ettiler. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu: «(Kurban etlerinizi) üç güne kadar saklayýn. Üç günden sonra artaný tasadduk edin!» Ondan sonra dediler ki:
«Ey ALLAH'ýn Resulü! Ýnsanlar su tulumlarýný kurbanlarýndan yapýyor. Onlarýn yaðýný da eritiyorlar.»
«Bunda ne var?» dedi.
(Bu defa halk): «Sen üç günden sonra etlerinin yenmesini yasak etmiþtin, bu durum bu sene de geçerli mi?» diye sordular.
«Ben size ancak su seyirtip giden bedevilerden dolayý yasak etmiþtim. Yiyin, daðýtýn ve saklayýn!» buyurdu."[37]
3857- Diðer rivayet: "(Hayvanýn) paçasýný kaldýrýr, onbeþ gün sonra yerdik" diye geçer. Baþka rivayette: "bir ay" olarak geçer.
[Altý hadis imamý.][38]
3858- Ebû Saîd el-Hudrî radiyallahu anh'-dan:
"Ona (bir yerden) kurban eti geldi, «Bunu iletin, yemem!» dedi ve çýktý. Anne bir kardeþi olan Ebû Katade bin en-Nu'mân'a geldi. O, Bedir'de bulunmuþ biri idi. Ona bu durumu anlatýnca, þöyle dedi: «Senden sonra üç günden sonra kurban etlerinden yenmesini yasaklayan hususu nakzedecek bir emir mi geldi?»
[Buhârî, Nesâî ve Muvatta'.][39]
3859- Diðer rivayet: "Onlar Katâde bin en-Nu'mân'a kurban eti sundular, þöyle dedi: «Bunu ALLAH'ýn Resulü sallallahu aleyhi ve sellem yasaklamamýþ mýydý?»" Ebû Saîd þöyle dedi: "Bu hususta (yeni) bir durum meydana geldi. Üç günden fazla onu yememizi Allah'ýn Resulü sallallahu aleyhi ve sellem yasaklamýþtý. Sonra üç günden sonra da yememize ve saklamamýza izin verdi."[40]
3860- Nubeyþe radiyallahu anh'dan
(ALLAH'ýn Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"(Etlerin faydasýnýn) size daha çok yaygýnlaþmasý için biz, size kurban etlerini üç günlükten fazla yemenizi yasaklamýþtýk. Ama þimdi durumunuz düzeldi ve imkânlarýnýz arttý. Onun için yiyin, saklayýn ve (müslümanla-ra daðýtarak) sevap kazanýn. Dikkat edin! Bu dir." fEbûDâvud][41]
3861- Ümmü Seleme radiyallahu an-hâ'dan:
(ALLAH'ýn Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kimin kesecek bir kurbaný olup da, Zi'lhicce ayý girerse, onu kesinceye dek, ne kýllarýndan ve ne de týrnaklarýndan bir þey kesmesin." [Müslim ve Sünen ashabý.][42]
3862- Kebîre bint Süfyân radiyallahu anhâ'dan:
(ALLAH'ýn Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Beyaz tüylü koyunun kanýný akýtmak siyah tüylü iki koyunun kanýný akýtýp kurban etmekten ALLAH katýnda daha iyidir."
[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebtr'âe zayýf bit senedle.][43]
3863- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH'ýn Resulü sallallahu aleyhi ve selJfiin buyurdup
"Ýki yaþýndaki koyunu kurban etmek, büyük keçiyi kurban etmekten daha hayýrlýdýr." Ebû Davud'un rivayeti: "Ýyi (saðlýklý) keçi" þeklindedir. [Ahmed. zayýf tm isnadla.][44] [1] Bu hadisi Bezzâr (no. 1202), Ýshâk b. Ýbr. el-Baðdâdî an Dâvud b. Abdilhamîd an Amr b. Kays an Atiyye an Ebî Saîd senedi ile tahrîc etti.
Atiyye, hakkýnda ihtilâf olan bir râvîdir. Bezzâr, Ebû Sa-îd'in bu rivayetinin en iyi tarikinin bu sened olduðunu söylemiþtir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191.
[2] Bu hadisi Taberânî, M. el-Evsat'ta (no. 2530) tahrîc etti. Râvilerinden Ebû Hamza es-Sumâlî zayýftýr (Mecma' IV, 18).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191.
[3] Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191.
[4] Alîn, Receb ayýnda ilk on gününde kesilen kurbandýr. Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2788), Tirmizî (no. 1518), Nesâî (akîka 6, VII, 167-8) ve Ýbn Mâce (no. 3125), Abdullah b. Avn an Âmir Ebî Remle an Mihnef asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ýsnadý hakkýnda Tirmizî "hasen garîb" hükmü vermiþtir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191.
[5] Bu hadisi Tirmizî (no. 1506), Ahmed b. MenT an Hu-seym an Haccâc b. Artât an Cebele b. Suhaym an Ýbn Ömer senedi ile tahrîc etti ve isnadý hakkýnda "hasen sahîh" hükmü verdi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191.
[6] Bu hadisi Tirmizî (no. 1507), Ýbn ebî Zaide an Haccâc b. Artât an Nâfi' an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc etti ve isnadý hakkýnda "hasen" hükmü verdi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191.
[7] Bu hadisi Ýbn Mâce (no. 3123), Ebû Bekr b. e. Þeybe an Zeyd b. el-Hubâb an Abdillah b. Ayyaþ ani'l-A'rec an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
Ýsnadýnda yer alan Abdullah b. Ayyaþ, hakkýnda ihtilâf olan bir râvidir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191.
[8] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2789) ve Nesâî (dahâyâ 2, VII, 213). Saîd b. e. Eyyûb an Ayyaþ b. Abbâs el-Kýtbâ-nîan îsâ b. Hilâl an Ýbn Amr asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/191-192.
[9] Muvattâ, dahâyâ 13, s. 487.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[10] Bu hadisi Ahmed (1,275), Tirmizî (905,1501), Nesâî (dahâyâ 16, VII, 222), Ýbn Mâce (no. 3131), Taberânî (no. 11929), Ýbn Huzeyme (no. 2908), Ýbn Hibbân (no. 3996) ve Beyhakî (V, 235), el-Hüseyn b. Vâkýd an Ýlbâ b. Ahmtr an Ýkrime an Ýbn Abbâs asl-ý senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî, isnadý hakkýnda "hasen garîb" hükmü vermiþtir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[11] Bu hadisi Mâlik (dahâyâ 10, s. 486), Tirmizî (no. 1505) ve Ýbn Mâce (no. 3147), Vmâre b. Abdillah an Atâ b. Yesâr an Ebî Eyyûb asl-ý senedi ile tahrîc ettiler. Tirmizî'ye göre isnadý "hasen sahîh"tir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[12] Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[13] Bu hadisi Tirmizî (no. 1517), Seleme b. Þebîb an Ebi'I-Muðîre an Ufeyr b. Ma'dân an Siileym b. Âmir an Ebî Umâme senedi ile tahrîc etti ve Ufeyr sebebiyle isnadýnýn "garîb" olduðunu söyledi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[14] Bu hadisi Müslim (hacc no. 356-7, s. 956), Ýbn Cü-reyc an Ebî'z-Zübeyr an Câbir asl-ý senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[15] Bu hadisi Müslim (hacc no. 356-7, s. 956), Ýbn Cü-reyc an Ebî'z-Zübeyr an Câbir asl-ý senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[16] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2790) ve Tirmizî (no. 1495), Þerfk an Ebî'I-Hasnâ' ani'l-Hakem an Haneþ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler. Lafýz Tirmizî'ye ait olup, bunun isnadý hakkýnda o "garîb" hükmü vermiþtir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[17] Bu hadisi Tirmizî (no. 1499), Yûsuf b. îsâ an Vekf m Osman b. Vâkýd an Kidâm b. Abdirrahman an Ebî Kibâþ senedi ile tahrîc etti ve isnadý hakkýnda hüküm vermedi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/192.
[18] Lafýz Tirmizî'ye aittir. Bu hadisi Mâlik (dahâyâ 1, 482), Ebû Dâvud (no. 2802), Tirmizî (no. 1497) ve Nesâî (dahâyâ 5-7, VII, 214-5), Ubeyd b. Feyrûz ani'l-Be-râ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ýsnadý Tirmizî'ye göre "hasen sahîh"tir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/193.
[19] Lafýz Tirmizî'ye aittir. Bunu Ahmed (I, 80, 108, 128, 149), Dârimî (II, 77), Ebû Dâvud (no. 2804), Tirmizî (no. 1498), Nesâî (dahâyâ 8-11, VII, 216-7), Ýbn Mâce (no. 3142), Tahâvî (IV, 169), Ebû Ýshâk an Þurayh b. en-Nu'mân an Ali asl-ý senedi ile tahrîc ettiler. = Tirmizî'ye göre "hasen sahîh"tir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/193.
[20] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2803), tsâ an Sevr an Ebî Humeyd er-Ru'aynî an YezîdZû Mýsr senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/193.
[21] Bu hadisi Ýbn Mâce (no. 3146), Abdürrezzâk ani's-Sevrî an Câbir b. Yeztd an Muh. b. Karaza el-Ensârî an Ebî Satd el-Hudrî senedi ile tahrîc etti. Câbir oldukça zayýf bir râvidir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/193.
[22] Bu hadisi Buhârî (adâhî 1, VI, 234; 8, VI, 236-7; 11, VI, 237-8; 12/3, VI, 238; îdeyn 3, II, 3; 5/2, II, 4; 8/4, II, 5-6; 10, II, 6; 17, II, 8; 23/1, II, 10), Müslim (adâhî 4-9, s. 1552-4), Ebû Dâvud (no. 2800), Tirmizî (no. 1508 ) ve Nesâî (dahâyâ 17, VII, 222-3), es-Þa'bî ani'l-Berâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ýlk lafýz Buhârî'ye (dahâyâ 8); ikincisi ise Tirmizî'ye aittir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/193.
[23] Bu hadisi Buhârî (adâhî 1, VI, 234; 8, VI, 236-7; 11, VI, 237-8; 12/3, VI, 238; îdeyn 3, II, 3; 5/2, II, 4; 8/4, II, 5-6; 10, II, 6; 17, II, 8; 23/1, II, 10), Müslim (adâhî 4-9, s. 1552-4), Ebû Dâvud (no. 2800), Tirmizî (no. 1508) ve Nesâî (dahâyâ 17, VII, 222-3), es-Þa'bî ani'l-Berâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ýlk lafýz Buhârî'ye (dahâyâ 8); ikincisi ise Tirmizî'ye aittir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/194.
[24] Bu hadisi Müslim (adâhî no. 14, s. 1555), Muh. b. Hatim an Muh. b. Bekr an ibn Cüreyc an EbVz-Ziibeyr an Câbir senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/194.
[25] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2811), Nesâî (dahâyâ 3/1-2, VII, 213-4) ve Ýbn Mâce (no. 3161), Nâft' an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/194.
[26] Muvattâ, dahâyâ 12, s. 487.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/194.
[27] Bu hadisi Ahmed (VI, 78), Müslim (adâhî no. 19, s. 1557), Ebû Dâvud (no. 2732), Tahâvî (IV, 176), Ýbn Hibbân (no. 5885) ve Beyhakî (IX, 267), Ýbn Vehb an Hayve b. Þurayh an EbîSahr an Yezîd b. Abdillah b. Ku-sayl an Urve an Âise asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/194.
[28] Bu hadisi Ahmed (III, 375), Dârimî (II, 75), Ebû Dâvud (no. 2795), Ýbn Mâce (no. 3121), Ýbn Huzeyme (no. 2899), Tahâvî (IV, 177), el-Hâkim (1,467) ve Beyhakî (IX, 273, 287), Muh. b. Ýshâk an Yezîd b. e. Habtb an Ebî Ayyaþ an Câbir asl-ý senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/194-195.
[29] Bu hadisi Ahmed (III, 375), Dârimî (II, 75), Ebû Dâvud (no. 2795), Ýbn Mâce (no. 3121), Ýbn Huzeyme (no. 2899), Tahâvî (IV, 177), el-Hâkim (1,467) ve Beyhakî (IX, 273, 287), Muh. b. Ýshâk an Yezîd b. e. Habtb an Ebî Ayyaþ an Câbir asl-ý senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[30] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2796), Tirmizî (no. 1496), Nesâî (dahâyâ 14, VII, 221) ve Ýbn Mâce (no. 3128 ), Ca'fer b. Muh. an ebîhîan EbîSaîd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ýsnadý hakkýnda Tirmizî "hasen sahîh garîb" hükmü verdi.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[31] Bu hadisi Ahmed (III, 8 ), Saîd b. Mansûr an Abdilazîz b. Muh. an Rubeyh b. Abdirrahman b. e. Saîd an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[32] Bu hadisin tariki: Ýshâk b. Abdillah b. e. Talha an ceddihî Ebî Talha. Ýshâk, dedesine yetiþememiþtir. Heysemî'ye göre râvileri Sahîh ricalidir.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[33] Bu hadisi Buhârî (hacc 117, II, 185), Müslim (adâhî 17-18, s. 1556-7), Ebû Dâvud (no. 2793-4), Tirmizî (no. 1494), Nesâî (dahâyâ 28-31, VII, 219-220) ve Ýbn Mâce (no. 3120), Katâde ve Ebû Kýlâbe an Enes asl-ý tarikiyle tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[34] Heysemî'ye göre râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma' V, 22).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[35] Lafýz Müslim'e aittir. Bu hadisi Buhârî (adâhî 16/6, VI, 240) ve Nesâî (dahâyâ 35/1, VII, 232), ez-Zührî an Salim b. Abdillah b.Ömer an ebîhî asl-ý senedi ile; Müslim (adâhî 26-27, s. 1560) ve Tirmizî (no. 1509), Nâfi' an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[36] Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195.
[37] Bu hadisi Mâlik (dahâyâ 7, s. 484), Ahmed (VI, 51), Dârimî (II, 79), Müslim (adâhî no. 28, s. 1561), Ebû Dâvud (no. 2812), Nesâî (dahâyâ 37/1, VII, 235), Tahâvî (IV, 188) ve Beyhakî (V, 240), Mâlik an Abdillah b. e. Bekr an (Abdillah b. Vâkýd an) Abdillah b. e. Bekr an Amre an Âise asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/195-196.
[38] Bu rivayeti Tayâlisî (no. 1528), Ahmed (VI, 102, 127, 136, 187, 209), Buhârî (afime 27, VI, 206; 37/2, VI, 209-10; eymân 22/1, VII, 230), Tirmizî (no. 1511), Nesâî (dahâyâ 37/2-3, VII, 235), Ýbn Mâce (no. 3159, 3313) ve Beyhakî (VII, 47; IX, 293), es-Sevrî an Abdirrahman b. Abis an ebîhî an Âise asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/196.
[39] Her iki lafýz da Nesâî'ye aittir. Ýlk rivayeti Buhârî (ma-ðâzî 12/2, V, 14) ve Nesâî (dahâyâ 36/2, VII, 233), Leys b. Sa'd an Yahya b. Saîd ani'l-Kâsým b. Muh. an Ýbn Habbâb an EbîSaîd asl-ý senedi ile; Ýkinci rivayeti ise Nesâî (36/3), Ubeydullah b. Saîd an Yahya an Sa'd b. ishâk an Zeyneb an Ebî Saîd senedi ile;
Yakýn mânâsý ile Mâlik (dahâyâ 8, s. 485), an Rabta b. e. Abdirrahman an EbîSaîd senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/196.
[40] Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/196.
[41] Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2813) ve Ýbn Mâce (no. 3160), Hâlid el-Hazzâ' an Ebî'l-Melîh an Nubeyþe asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/196.
[42] Bu hadisi Müslim (adâhî 39-42, s. 1565-6), Ebû Dâvud (no. 2791), Tirmizî (no. 1523) ve Nesâî (dahâyâ 1/1, VII, 211-2), Saîd b. el-Müseyyeb an Ümmi Seleme asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/196.
[43] Râvilerden Muh. b. Süleyman b. Mesmûl zayýftýr (Mec-ma' IV, 18).
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/196.
[44] Bu hadisi Ahmed (II, 402), Attâb an Abdillah an Dâvud b. Kays an Ebî Siðâl el-Meriyy an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
Rudani,Büyük Hadis Külliyatý, Cem’ul-fevaid, Ýz Yayýncýlýk: 2/196.
Ynt: Kurbanlar bahsi By: Bilal2009 Date: 07 Temmuz 2019, 13:56:17
Esselamü aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Kurbanlar bahsi By: ceren Date: 07 Temmuz 2019, 15:41:18
Esselamu aleyküm. RABBÝM bizleri farza uygun hakkiyla kurban kesen rahmete erisen kullardan olalim inþallah. ..