Cem ul Fevaid
Pages: 1
Vela varisi olmayanlar By: sidretül münteha Date: 08 Ocak 2011, 20:45:07
VELA, VARÝSÝ OLMAYANLAR, PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHÝ VE SELLEM'ÝN MÝRASI VE BAZI EÞYASI ÝLE MALLARI



VELA, VARÝSÝ OLMAYANLAR, PEYGAMBER SALLALLAHU ALEYHÝ VE SELLEM'ÝN MÝRASI VE BAZI EÞYASI ÝLE MALLARI

5147- Amr bin Þuayb'dan, o da babasýn­dan, o da dedesinden;

(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Mala kim vâris olursa velâya da vâris

olur." [Tirmizî; daha sonra "Ýsnadý kavý ýleðiidÝr" dedi.

5148- Amr bin Þuayb'dan, o da babasýn­dan; o da dedesinden:

(ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Velântn mirasý, erkeklerden en büyüðüne düþer. Kadýnlar velâya bizzat azat ettikleri ve­ya azat ettiklerinin azat ettikleri olmasý dýþýnda vâris olamazlar."

5149- Ebû Hureyre radiyallahu anh'daýý: "Âiþe azat etmek niyetiyle bir cariye salýn

almak istedi. Ancak cariyenin ailesi velayet hakký kendilerinin olmadan buna razý olmadý, Âiþe, durumu Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e anlatýnca, þöyle buyurdu: 'Bu þart seni alýkoymaz, çünkü velâ hakký azat edenin­dir'."

5150- Ebû Bekr bin Abdirrahman radiyal­lahu anh'dan:

"Âs bin Hiþâm Öldü. Üç tane oðul býraktý. Ýkisi anne bir oðullar, diðeri ise herhangi bir sebepten olan oðul. Anne bir olan oðullarýn biri öldü. Geride mal ve azatlý köleler býraktý. Anne-baba bir kardeþi malýna ve azatlý köle­lerinin velasma vâris oldu.Sonra vâris öldü, geride baba bir oðul ve kardeþ býraktý.

Oðul dedi ki: 'Babamýn hissesine düþen mal ve azatlý kölelerin velâsý benim hisseme düþmüþtür.' Kardeþi dedi ki: 'Durum böyle deðildir. Senin hissene sadece mal düþmüþ­tür, azatlýlarýn velâsýný deðil. Bugün karde­þim ölseydi meselâ ben ona vâris olmaz mýydým?' Bunun üzerine Osman'a baþvur­dular. Osman, azatlýlarýn velâsýný kardeþine verdi." [Mâlik.]

5151- Ziyâd bin Ebî Meryem radiyallahu anh'dan:

"Bir kadýn kendisine ait olan bir köleyi azal elti. Sonra öldü, geride oðlunu ve karde­þini býraktý: Sonra azatlýsý da öldü. Kadýnýn oðlu ile kardeþi miras hakkýnda ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e geldiler. ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem þöyle bu­yurdu: 'Miras kadýnýn oðlunundur.' Kardeþi dedi ki: 'Bir cürüm iþleseydi kime ait olur­du'?'

'Senin üzerine' buyurdu." |Dârimîl

5152- el-Hasan radiyallahu anh'dan:

Bir adam Peygamber sallallahvý aleyhi ve sellem'e bir köle getirdi. Dedi ki: "Ben bunu salýn aldým, azat edeceðim, ne dersin?"

"O senin kardeþin ve nýevlândýr (azatlý kölendir)."

"Onun dostluðu hakkýnda ne dersin?" "Sana teþekkür ederse, bu onun için hayýr, senin için serdir. Eðer sana karþý nankörlük yaparsa, bu senin için iyi, onun Ýçin kötü olur." "Peki malý hakkýnda ne dersin?" "Eðer akraba býrakmadan ölürse sen ona vâris olursun!" buyurdu.

Ýkisi cie mürse. olarak Dârimî'ye aittir.]

5153- Amr bin Þuayb'dan, o da babasýn­dan, o da dedesinden:

"Riyâb bin Huzeyfe bir kadýnla evlendi; kadýn ona üç oðlan doðurdu. Anneleri öldü, onun mallarýna ve azat ettiði kimselerin velâ-sýna vâris oldular. Amr bin el-Âs onun oðulla­rýnýn asabesi (yani sadece vâris olduðunda malýn tamamýný alabilecek en yakýn akrabala-

rý) idi. Amr, onlarý Þam'a yolladý, orada öldü­ler. Amr bin el-Âs geldi. Onun bir azatlýsý da öldü ve mal býraktý. Kardeþleri Ömer'in nez-dinde ondan (Amr'dan) davacý oldular. Ömer þöyle dedi: ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem þöyle buyurdu: 'Çocuðun veya babanýn sahip olduðu mal, asabesi kimse onundur.' Ömer, Amr'a Abdurrahman bin Avf, Zeyd bin Sabit ve baþka bir adamýn þehâ-detini taþýyan bir mektup yazdý. Daha sonra Abdülmelik bin Mervan halife olunca, onlar onun yanýnda da davalaþtýlar. Abdülmelik: 'Ýþle bu, benim gördüðüm hükümdür' dedi ve Amr ise: 'Abdülmelik Ömer'in mektubu ile hükmetti. Artýk kýyamete kadar biz bundan ayrýlmayýz1 dedi." [Ebû Dâvud]

5154- el-Mikdâm radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Her mumine ben kendi nefsinden daha ileriyim. Kim bir borç veya bakmaya muhtaç çoluk-çocuk býrakýrsa bunlarýn sorumluluðu bana aittir. Kim bir mal býrakýrsa o, vârisle­rin olur. Ben mevlâsý olmayanýn mevlûst-yým(vârisi olmayanlarýn vârisiyim) malýna vâris olurum; esirini kurtarýrým. Dayý da mevlâsý olmayanýn mevlâsýdýr. Yeðenin malý­na vâris olur; onun esirini kurtarýr."

5155-  Diðer bir rivayet: "Kim borç gibi aðýr bir þey býrakýrsa, onu ödemek bana aittir; mal býrakýrsa vârislerine aittir. Ben vârisi olmayanýn vârisiyim; onun diyetini öderim ve ona vâris olurum." |Ebû Dâvud]

5156- Bureyde radiyallahu anh'dan: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e bir adam gelip þöyle dedi: "Benim yanýmda Ezd kabilesinden bir adamýn mirasý vardýr, o kabileye mensup kimse bulamadým ki ona ve­reyim." Þöyle buyurdu: "Haydi git tam bir yýl Ezd kabilesinden birini ara." Bil' sene sonra ona geldi ve dedi ki: "Bunu verecek bir Ezdî bulamadým." Þöyle buyurdu: "ilk rast gelece­ðin Huzâî kabilesinden bir adama bak, ona verirsin." Adam geri döndüðünde, "Bana o adamý getirin!" buyurdu. Adam gelince, þöy­le buyurdu: "Huzâa kabilesinin en yaþlýsýný bul ve bunu ona ver!"

5157-   Diðer bir rivayet: Huzâa'daýý bir adam öldü. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e onun mirasý getirildi, þöyle buyurdu: "Onun bir vârisini arayýn ya da bir akrabasý­ný arayýn." ona ne bir vâris ne de bir akraba bulabildiler. Bunun üzerine "Onu Huzûa'mn en yaþlýsýna verin!" buyurdu. |Ebû Dâvud]

5158- Âiþe radiyallahu anhâ'dan: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in azatlý kölelerinden biri öldü ve geriye mal býraktý. Ancak geride ne bir yakýn ne de bir çocuk býraktý. Peygamber sallallahu aley­hi ve sellem þöyle buyurdu: 'Onun mirasýný kendi köy halkýndan birine verin!'"

|Ebû Dâvud veTirmizî|

5159- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Bir adam Öldü geride vâris býrakmadý; sadece azat ettiði bir köleyi býraktý. Peygam­ber sallallahu aleyhi ve sellem onun mirasýný ona (azatlýya) verdi." |Ebû Dâvuýi ve Tirmizîl

5160-  Temîm ed-Dârî radiyallahu anh'­dan:

Dedim ki: "Ey ALLAH'ýn Resulü! Dalla önce müþrik iken müslüman birinin vasýtasýyla müslüman olan kimse hakkýndaki sünnet (hüküm) nedir?" Resûlullah bana bunu açýklayarak buyurdu ki: "Müslüman kiþi, Ýs­lâm'ý kabul edene saðlýðýnda da, ölümünde de insanlarýn en yakýný ve en ileri olanýdýr."

5161- Ukbe bin Âmir radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kimin vasýtasýyla bir adam müslüman olursa, ona cennet vacip olur."

|Taberânî, Mu"'ccmýý'Ý-Kebîr'de teyyîn bir senedle.J

5162-  Ömer radiyallahu anh'dan: "Bulunmuþ çocuk hürdür, (ona kimse ve­layet iddia edemez) mirasý da Beylü'l-Mal'a aittir.  Efendisi tarafýndan  'Senin üzerinde kimsenin velayeti olmasýn, seni azad ediyo­rum' diyerek azad edilen köle de hürdür ve mirasý da Beytü'l-Mal'a aittir." IRezînj

5163-  Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Vârislerim bir dinarý bile aralarýnda taksim edemezler. Hanýmlarýmýn nafakasý ve iþçimin geçiminden sonra, býraktýklarým birer sadakadýr." [Mâlik, Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud.|

5164- Âiþe radiyallahu anhâ'dan: "Fâtýma babasýnýn Ölümünden sonra Al­lah'ýn Peygamber sallallahu aleyhi ve sel­lem'e fcy olarak ihsan ettiði malýn mirasýndan Ebû Bekr'den istedi. Ebû Beki- ona þöyle de­di: 'Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: 'Biz miras olarak bir þey býrak­mayýz, býraktýklarýmýz birer sadakadýr." Fâtý­ma buna çok kýzdý. Ölünceye kadar Ebû Bekr ile konuþmadý. Fâtýma Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den sonra allý aya birkaç gün kala yaþadý. ALLAH'ýn Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e Hayber ile Fedek'lekÝ fey olarak ihsan ettiði maldan ve Medine'deki zekât ma­lýndan kendi hissesine düþeni istedi. Ebû Bekr bunu kabul etmedi ve: 'Bunlardan hiçbir þeyi sana veremem. Peygamber sallallahu aleyhi

ve sellem'in yaptýðý þeyden hiçbir þeyi lerkc-demem. O ne yaptýysa ben de onu yaparým. Onun emrine karþý gelirsem periþan olurum' dedi. Sonra Ömer de aynýsýný yaptý. Ancak Medine'deki sadakasýný Ömer, Ali ile Ab-bâs'a verdi. Hayber ile Fedek'i elde tuttu ve 'Bunlar ALLAH Resulünün sallallahu aleyhi ve sellem sadakasidir. Onunla ilgilenmek, gelir­lerini fakirlere ve ilgili yerlere daðýlmak, iþ­baþýnda olanlara aittir' dedi. Ýþle onlar bugüne kadar o hal üzere kalmýþlardýr."

5165- Diðer rivayet: "Bize vâris olunmaz; býraktýklarýmýz sadakadýr. Ne var ki Muham-ýned ailesi bu maldan (ALLAH'ýn malýndan) yerler ve geçinirler. Geçimlerinden baþka faz­la bir þey yapma haklarý da yoktur,"

| Müslim, EbO Dâvud ve Nesaî.l

5166-  Ebû't-Tufeyl radiyallahu anh'dan: "Fâtima babasýnýn mirasýný istemek için

Ebû Bekr'e geldi. Ebû Bekr ona þöyle dedi:

'ALLAH Resulü sallariahu aleyhi ve sellem'in þöyle buyurduðunu duydum: 'ALLAH, Peygam­berine onu geçindirecek bir þey ikram ederse, ondan geride kalan kendinden sonra iþ baþý­na geçenlerin emrine verilir'." |Ebû Dâvud]

5167- Aiþe radiyallahu anhâ'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve seüem

vefat ettikten sonra hanýmlarý, Osman'ý Ebû Bekr'e miraslarýný istemek için göndermek istediler. Bunun üzerine Âiþe þöyle dedi: Al­lah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem: Biz mi­ras býrakmayýz, býraktýklarýmýz ancak sada­kadýr' buyumýamýþ mýydý? dedi."

5168-  Diðer rivayet: "ALLAH'tan korkmu­yor musunuz, ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in þöyle dediðini duymadýnýz mý?: 'Biz miras býrakmayýz; býraktýðýmýz sadaka olur. Muhammed ailesinin bu malý, gelip ge­çenler ve misafirler içindir. Ben öldüðüm za­man, ise o benden sonra iþ baþýna geçecek olan emîrin olur'."

[Mâlik, Bulýârî, Müslim ve Ebû Dâvud.]

5169- Amr bin el-Hâris el-Huzâ'i radiyal­lahu anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ne bir dinar, ne bir dirhem, ne bir köle, ne bir ca­riye býrakmadý. Býraktýðý þey, binmiþ olduðu beyaz kalýr ile silahý ve ALLAH yoluna tasadduk elliði bir tarladan ibaretti."

[BuhârîveNesâî.l

5170- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem,

mushafm iki yanýný kuþatan ciltler arasýnda bulunandan (Kur'ân'dan) baþka bir þey býrak­mamýþtýr." IBulýûrîi

5171- Ýbn Þîrîn radiyallahu anh'dan. dedi ki:

"Kýlýcýmý Semure'nin kýlýcý þeklinde yap­tým. Semure de kýlýcýný Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in kýlýcý þeklinde yaptýðýný iddia etti. Semure son derece zâhid biri Ýdi."

jTirmizî]

5172- Câbir radiyallahu anh'daýa: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellcm,

Mekke'ye girdiði gün sancaðý beyaz idi." |TÝrmizî]

5173- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in

bayraðý siyah, sancaðý beyazdý." ITirmizfl

5174- Sýmak (b. Harb)'dan, o da kavmin­den bir adamdan, o da onlardan baþka birin­den:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in bayraðýný san olarak gördüm," |Ebû Davudi

5175- el-Berâ radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in

bayraðý alaca yün iþlemeli kaftanýndan dört köþeli siyah bir bayraktý." |Ebû Dâvud ve Tirmizîl

5176- Âsim el-Ahvel radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in

bardaðýný Enes'in yanýnda gördüm. Biraz es­kiyip içinde bazý çatlamalar olmuþtu da gü­müþle o çatlaklarý kapatmýþtý. Nudârdan ya­pýlmýþ geniþ bir bardak Ýdi." Ma'mer dedi ki: "Nudâr, Necid'de bulunan bir aðaç adýdýr."

Enes dedi ki: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e bu bardakla sayamadýðým kadar çok sayýda su ikram eltim."

Ýbn Þîrîn der ki: "Ben o bardaðý gördüm, üzerinde demirden bir halka vardý. Enes o halkanýn yerine gümüþ yahut altýndan halka yapmak istedi, fakat babasý Ebû Talha þöyle dedi: 'ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'in yaptýðý þeyden hiçbir þeyi deðiþtirip bozma!' Bunun üzerine Enes bundan vaz geç­ti." [Buhârî]

5177- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: Bana Abdullah bin Selâm dedi ki: "ALLAH Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in içtiði bardak ile sana su içireyim mi?" Onunla evi­ne gittim. O bardak Ýle bana su içirdi. Sevik (bir nevi yemek) de yedirdi ve bana "Burada namaz kýl; Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem burada namaz kýlmýþtýr" dedi. jRezîn]

5178- Sehl bin Sa'd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in bostanýmýzda Luheyf (noktasýz Ha harfiyle) adýnda bir atý vardý."

[Buhârî]

Diðer rivayette, Luhayf {noktalý Ha har­fiyle) þeklindedir.


5147-Bu hadisi Tirmizî (no. 2114), Kuteybe an Ýbn Lehî'a an Amr b. Þuayb an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti.

5149-Bu hadisi Müslim (ýtk no. 15, s. 1145), Ýbn e. Þeybe an Hâlid b. Mahled an Sül. b. Bilâl an Süheyl b. e. Sâlih an ebîhî an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

5150-Bu mevkûfu Mâlik (ýtk no. 22, s. 784), an Abdillah b. e. Bekr b. Muh. b. Amr b. Hazm an Abdilmelik b. e. Bekr b. Abdirrahman b. el-Hâris b. Hiþâm an ebîhî senedi ile tahrîc etti.

5151-Bu mürsel hadisi Dârimî (II, 372), Muh. b. ësâ an Ma'mer an Husayf an Ziyâd senedi ile tahrîc etti.

5152-Bu mürseli de Dârimî (II, 373), Yezîd b. Hârûn ani'l-Eþ'as ani'l-Hasan senedi ile tahrîc etti.

5153-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2917) ve Ýbn Mâce (no. 2732), Hüseyn el-Muallim an Amr b. Þuayb an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc ettiler.

Ýbnü'l-Medînî ve Ýbn Abdilberr'e göre isnâdý sahîhtir (Neyl VI, 76).

5154-5155-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2899-2900), Büdeyl b. Meysere an Alî b. e. Talha an Râþid b. Sa'd an Ebî Âmir el-Hevzenî ani'l-Mikdâm senedi ile tahrîc etti.

5156-5157-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2903-4), Cibrîl b. Ahmer an Abdillah b. Büreyde an ebîhî asl-ý senedi ile tahrîc etti.

5158-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2902), Tirmizî (no. 2105) ve Ýbn Mâce (no. 2733), Abdurrahman b. el-Ýsbehânî an Mücâhid b. Mervân an Urve an Âiþe asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî'ye göre isnâdý hasendir.

5159-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2905), Tirmizî (no. 2106) ve Ýbn Mâce (no. 2741), Süfyân b. Uyeyne an Amr b. Dînâr an Avsece an Ýbn Abbâs asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî'ye göre isnâdý hasendir.

5160-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2918), Tirmizî (no. 2112) ve Ýbn Mâce (no. 2752), Abdülazîz b. Ömer an Abdillah b. Mevheb an Temîm ed-Dârî asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Ýmâm eþ-Þâfiî ve Ahmed'e göre isnâdý zayýftýr.

5161-Heysemî diyor ki: "Ýsnâdýnda yer alan Muh. b. Muâviye en-Nîsâb‍rî çoðunluða göre zayýftýr. Hatta Yahyâ b. Maîn onu hadis uydurmakla ithâm etmiþtir" (Mecma‘ V, 334).

5163-Bu hadisi Mâlik (kitâbu'l-kelâm no. 28, s. 993), Buhârî (farâid 3, VIII, 4), Müslim (cihâd no. 55, s. 1382) ve Ebû Dâvud (no. 2974), Mâlik an Ebî'z-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

5164-5165-Bu hadisi Müslim (cihâd no. 51-54, s. 1379-82), Ebû Dâvud (no. 2968-9) ve Nesâî (kasmu'l-fey 1, VII, 132), ez-Zührî an Urve an Âiþe asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

5166-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2973), Osmân b. e. Þeybe an Muh. b. el-Fudayl ani'l-Velîd b. Cemî' an Ebî-t-Tufeyl senedi ile tahrîc etti.

5167-5168-Bu hadisi Mâlik (kitâbu'l-kelâm no. 27, s. 993), Buhârî (farâid 3, VIII, 4-5), Müslim (cihâd no. 51, s. 1379) ve Ebû Dâvud (no. 2976), ez-Zührî an Urve an Âiþe asl-ý senedi ile tahrîc ettiler. Ýlk lafýz Müslim'e, ikincisi ise Ebû Dâvud'a aittir.

 

5169-Bu hadisi Buhârî (vasâyâ 1, III, 186; cihâd 61/1, III, 220; cihâd 86, III, 228; fardu'l-humus 3/2, IV, 45; maðâzî 83, V, 144) ve Nesâî (ahbâs 1, VI, 229), Ebû Ýshâk an Amr b. el-Hâris asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

5170-Bu hadisi Buhârî (fadâilu'l-Kur'ân 16, VI, 106), Kuteybe an Süfyân an Abdilazîz b. Rufey' an Ýbn Abbâs senedi ile tahrîc etti.

5171-Bu hadisi Tirmizî (no. 1683), Muh. b. Þucâ' an Ebî Ubeyde el-Haddâd an Osmân b. Sa'd an Ýbn Sîrîn senedi ile tahrîc etti ve isnâdý hakkýnda "garîb" hükmü verdi.

5172-Bu hadisi Tirmizî (no. 1679), Yahyâ b. Âdem an Þerîk an Ammâr ed-Duhnî an Ebî'z-Zübeyr an Câbir asl-ý senedi ile tahrîc etti ve isnâdý hakkýnda "garîb" hükmü verdi.

5173-Bu hadisi Tirmizî (no. 1681), Muh. b. Râfi' an Yahyâ b. Ýshâk es-Sâlihânî an Yezîd b. Hibbân an Ebî Miclez Lâhik b. Humeyd an Ýbn Abbâs senedi ile tahrîc etti ve isnâdý hakkýnda "hasen garîb" hükmü verdi.

5174-Bu hadisi Ebû Dâvud (no. 2593), Ukbe b. Mükrim an Selm b. Kuteybe an Þu'be an Simâk an raculin min kavmihî senedi ile tahrîc etti.

5175-Bu hadisi Ahmed (IV, 297), Ebû Dâvud (no. 2591) ve Tirmizî (no. 1680), Ýbn e. Zâide an Ebî Ya'k‍b es-Sekafî an Yûnus b. Ubeyd mevlâ Muh. b. el-Kâsým ani'l-Berâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.

Tirmizî'ye göre isnâdý "hasen garîb"tir.

5176-Bu hadisi Ahmed (III, 247), Buhârî (fardu'l-humus 5/4, IV, 47; eþribe 30/3, VI, 252), Âsým'dan tahrîc ettiler.

Lafýz Ahmed'e aittir.

5178-Bu hadisi Buhârî (cihâd 46/2, III, 216), Alî b. Abdillah b. Ca'fer an Ma'n b. ësâ an Ubeyy b. Abbâs b. Sehl an ebîhî an ceddihî senedi ile tahrîc etti.


Ynt: Vela varisi olmayanlar By: Bilal2009 Date: 05 Temmuz 2019, 15:24:06
Esselamu aleyküm Rabbim bizlerin ilmini artýrsýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Vela varisi olmayanlar By: ceren Date: 05 Temmuz 2019, 16:32:30
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun paylasimdan kardeþim. ..
Ynt: Vela varisi olmayanlar By: Sevgi. Date: 06 Temmuz 2019, 16:59:21
Aleyküm selâm Velâ nýn mirasý ordaki erkeklerin en büyüðüne düþer

radyobeyan