Hz.Peygamberin Savaslarý
Pages: 1
Mekkenin fethi By: sumeyye Date: 07 Ocak 2011, 15:05:07
5- MEKKENÝN FETHÝ


(Ramazan, 8. H. Yýl / 14 Aralýk, 629 M., Çarþamba)
 

«Namazdan sonra, Iîz. Peygamber (S.A.), Kabe etrafýnda büyük bir kalabalýk halinde toplanmýþ olan þehir ahâlisine bir hitabede bulundu ve bunlara, ken­disine ve ashabýna neler yaptýklarým ve onlarýn ne kadar çok haksýzlýklarda bulunduklarým hatýrlattýktan sonra, artýk kendisinden ne bekliyebile çeklerini sor­du. Kýsa bir duraklamadan sonra þöyle devam etti:

«Bugün, artýk size hiç bir mes'ûliyet yüklenme­yecek; daðýlýp gidiniz, hepiniz serbestsiniz.»[232]

Anî olarak Mekke'nin havasý deðiþti; akþama doðru hemen bütün ahâli Ýslâmý kabul etmiþlerdi. Baþka bir þey onlarý bu derece samimî ve derin­lemesine kendisine baðlamamýþtý. Onlar, artýk mað­lûp ve fethedilmiþ bir þehir halký deðil, haklar ve mükellefiyetlerde galiplerle müsavi vaziyette idiler. Bir þehrin Fâtihi Allahýn Resûlu olursa, esasen hiç bir þekilde bir müfrit hareket beklenemez.» [233]

 

Hz. Peygamberin (S.A.) Tatbik Ettiði Strateji:
 

157.  Resûlullahm  da ifâde   ettiði gibi   Hendek muhasarasý  (Hicri 5— Milâdî 627), Kureyþliierin hücum teþebbüslerinin en yüksek noktasýný teþkil edi­yordu. Müslümanlarýn devamlý gayretlen neticesi Mekkeliler tamamen bitap bir halde, daimî bir artýþ gösteren Ýslâm kuvvet ve kudretine karþý müdafaa­ya çekilmekle iktifa ettiler. Bunun sebepleri muhte­liftir. Bu deðiþen tavýrlarýnda, sadece Bedr savaþý ve Hendek muhasarasmdaki ademi muvaffakiyetleri mü-sebbib olarak gösterilemez.

158.    Hakikaten  Hz.   Peygamber   (S.A.)   her  za­man, umumî bir siyaset icabý olduðu kadar bir pren­sip meselesi olarak da, düþmaný tamamen imha et­mekten ziyâde, sadece ona galebe etmeyi müreccah addetmiþtir. Bu gayesine varmak için de iki ayrý yo­la müracaat ediyordu:

1.  Kureyþlüeri iktisadî baský altýna almak,

2. Uzak görüþlü siyasetiyle mütemadiyen kendi askerî kuvvetini artýrmak.


Hz. Peygamber (S.A.), umumiyetle Öyle bir zaman­da darbeyi indiriyordu ki, düþman artýk mukaveme­te yeltenemiyordu bile; bu suretle maksat ve gayesi en kansýz bir þekilde tahakkuk ediyordu. Neticede, düþman kaynak ve kuvvetleri el deðdirilmemiþ bir halde, kendilerinden müsbet bir yolda istifade müm­kün olduðu nisbette îslâm Devletinin kuvvet ve kud­retine ilâve olunuyordu.[234]

159. Mekke,  —diðer bir deyiþle   «mezru  olma­yan vadi"  (Kur'an, 14/37) —, sâkinlerinin yegâne ol­mamakla beraber maiþet vasýtalarý, yaz - kýþ yaptýk­larý kervan ticaretiydi2. Medine'ye  hicreti  müteakip dört ay geçmemiþti ki, Hz. Peygamber  (S.A.)  kuzeyde, Medine'den geçip Mýsýr ve Suriye'ye varan, Mek-keliJerin yaz mevsimi (Rýhlet'us-Sayf) [235] ticaret yolu­nu seyr ü sefere kapamak için teþebbüse geçti ve bunda fiilen muvaffak da oldu. Hz, Peygamber (S.A.) Medine'nin batýsýnda oturan Yanbû'nun komþusu olan kabilelerle ittifak anlaþmalarý akdetti. Bu ara­zi kesiminde Mekkelüerin sýk sýk aþtýklarý yollar bu­lunmaktadýr. Tarih, bu anlaþmalarýn bir çoðunun me­tinlerini bize kadar mahfuz tutmuþ bulunmaktadýr. [236] Ýslâmm ve îslâm Devletinin yayýlýp geniþlemesiyle Hz. Peygamberin (S.A.) nüfuz ve tesiri de arttý. Ar­týk o Kureyþlilerin Necd üzerinden geçerek Irak'a var­malarýna bile mâni olabilecek bir hâle gelmiþtis. [237] Bu kuzey mýntakalar yazýn sýk sýk kullanýlýrdý. Kýþýn Mekke kervanlarý umumiyetle .güneye inerler. Tâ'if tarikiyle Yemen ve Umân'a giderlerdi. Tabiatiyle ilk günler bu yolu kolaylýkla kesmek mümkün deðildi. Mamafih Avrupa ile Hindistan arasýndaki Mekke üzerinden geçtiði söylenen beynelmilel ticaret dur­muþ ve neticede bu durum, Kureyþlileri beynelmilel ticaret kervanlarýna muhafýz kýtalarý terfik etme in­hisarýndan mahrum etmiþti. Kuzey bölgeleri le doð­rudan doðruya yaptýklarý ve kendilerine yüzde yüz kâr býrakan kervan ticareti hiç mevzuubahs edilmese bile, bu muhafýzlýktan gelen gelir çok ehemmiyetli bir miktarý bulmaktaydý. Düþmana zarar vermek gaye­siyle onun güney ticâret yollan üzerine de küçük as­kerî birlikler sevkedümiþtir. Bu istikamette tertip edi­len askerî seferlerden birine Abdullah'ibn Cahþ ku­manda ediyordu;   kendisi   Tâ'if   yakýnýndaki   Nahle mevkiini vurmuþtur. [238] Bir müddet sonra, bir diðeri Hicrî 3, Milâdi 624 senedinde, Oarada mýntakasýna gönderilmiþ ve Mekkelilerden 100.000 dirhem kýyme­tinde gümüþ ele geçirmiþlerdir. [239] Acaba bu mal tran­sit emteadan mýydý? Hendek savaþýndan sonra Hicri 5 ve Milâdî 627 yýlýnda Müslüman nüfuz ve tesiri Necd havalisinden doðudaki Yemâme bölgesine kadar uzaklara yayýlmýþtý. Yemâme, Kureyþlilerin bütün hububat ithalâtým yaptýklarý bir zahire anbarý duru­mundadýr. Yemâme mýntakasý hâkimi Sumâmet'ubn Usâl, Hz. Peygamberin (S.A.) teþviki ile hububat ih­racýný durdurur durdurmaz, tarihçilerin verdikleri malûmata göre, Mekke'de kýtlýk baþ göstermiþtir.[240] Tarîhen sabittir ki, Hicrî 6 ve Milâdî 627 - 628 yýlý Hi­caz mýntakasý için kurak geçmiþ ve yaðmur yaðma­mýþtýr. Rivayet edilir ki, Hz. Peygamber (S.A.) bir defasýnda, 500 altýn dinar tutarýnda bir meblâðý, o zamanki düþmaný Mekke'nin mahrumiyet içinde bu­lunan fakirlerine sarfedilmek üzere göndermiþtir. Ebû Sufyân, Hz. Peygamberin (S.A.) þehir ahalisi arasýn­da ayrýlýk husule getirmek maksadýyla Mekke'deki gençlerin kalblerini kazanmaya teþebbüs etmesi kar­þýsýnda acý acý homurdanmýþtý. [241] Bu hâdisenin yuka­rýda iþaret ettiðimiz kuraklýk mevsimine raslamasý muhtemeldir. Belki de bu âmiller içinde en esaslýsý, Kureyþlilerin müttefikleri tarafýndan ya Ýslâm dinini kabul etmeleri veya Hz. Peygamberle (S.A.) dostluk anlaþmalarý imzalamak suretiyle tedricen yalnýz bý­rakýlmalarýydý. Filhakika, tedkik edersek bu tarihte Mekke'nin bütün istikametlerinde, kuzeyinde, batýsmda, hattâ güneyinde Müslüman kabilelerinin sakin olduklarý hakikati ile karþý karþýya kalýrýz. Esasen az sonra da Hudeybiye anlaþmasý yapýldý. (H. 6 — M. Ocak 628). Kuzeyde Hayber mýntakasý, bu tarihten iki ay sonra, islâm Devletine inkýyat etti (Hicrî 7. yý­lýn Muharrem ayý — M. 628). Ancak, bir yýl geçmiþti ki Mekkeliler, bu Hudeybiye anlaþmasýný bozdular; her ne kadar piþman oldularsa da artýk iþ iþten, geç­miþti. Sonra Medine'ye bir heyet göndererek Hudey­biye anlaþmasýný yenilemek istediler. Hz. Peygamber (S.A.) bunu yenilemek taraftarý deðildi. Tabiatiyle Mekkeliler, Müslümanlarýn her an bir mukabele! bil-misil yapacaklarýndan endiþeleniyorlardý; sonra artýk yalmzdslar. ve fiilen de yardýmýna güvenecekleri kim­seleri  kalmamýþtý. [242]


[232] Taberi, C. I, s. 1642.

[233] Muhammad Hamidullah, Hz. Peygamberin Savaþlarý, Yaðmur Yayýnlarý, Ýstanbul 1991: 135.

[234] Kur'an,   106/1-4.

[235] Kur'an, 106/2.

[236] eI-Vesâîq*us-Siyâsiyye adlý kitabýma bak.

[237] Ýbn Hiþftm, s. 547.

[238] Ýbn Hiþâm, s. 423-24.

[239] Taberî,  s.  1375.

[240] Ibn Hiþâm. s. 997; Ýbn Abd'ul-Berr, tstî'âb. No. 37ft

[241] Serahsi. el-Mebsût, C. X. s. 91-92.

[242] Muhammad Hamidullah, Hz. Peygamberin Savaþlarý, Yaðmur Yayýnlarý, Ýstanbul 1991: 135-139.

[243] Ýbn Hiþâm,  s.  805.



Ynt: Mekkenin fethi By: yagmur_7-c Date: 28 Ocak 2014, 22:35:02
Aleyküm selam;


«Namazdan sonra, Iîz. Peygamber (S.A.), Kabe etrafýnda büyük bir kalabalýk halinde toplanmýþ olan þehir ahâlisine bir hitabede bulundu ve bunlara, ken­disine ve ashabýna neler yaptýklarým ve onlarýn ne kadar çok haksýzlýklarda bulunduklarým hatýrlattýktan sonra, artýk kendisinden ne bekliyebile çeklerini sor­du. Kýsa bir duraklamadan sonra þöyle devam etti:

«Bugün, artýk size hiç bir mes'ûliyet yüklenme­yecek; daðýlýp gidiniz, hepiniz serbestsiniz.»[232]

Anî olarak Mekke'nin havasý deðiþti; akþama doðru hemen bütün ahâli Ýslâmý kabul etmiþlerdi. Baþka bir þey onlarý bu derece samimî ve derin­lemesine kendisine baðlamamýþtý. Onlar, artýk mað­lûp ve fethedilmiþ bir þehir halký deðil, haklar ve mükellefiyetlerde galiplerle müsavi vaziyette idiler. Bir þehrin Fâtihi ALLAHýn Resûlu olursa, esasen hiç bir þekilde bir müfrit hareket beklenemez.» [233]

Mekke nin fethi ile Peygamber Resulü nun doðumunun olduðu yer Mekke çok kutsal ...
Allah oraya gitmeyi nasip etsin.
  :) :)

 
Ynt: Mekkenin fethi By: 7/C Date: 13 Mayýs 2014, 18:17:58
Ýslam peygamberi Muhammed Mekke'ye haber göndererek, öldürülenlerin kan bedellerinin ödenmesini veya Beni Bekir kabilesiyle olan ittifakýn sonlandýrýlmasýný, aksi halde Hudeybiye Antlaþmasý'nýn bozulmuþ sayýlacaðýný ve savaþa mecbur kalacaklarýný bildirdi. Mekkeliler, teklifleri reddettiler ve harbe hazýrlanacaklarýný bildirdiler...
Ynt: Mekkenin fethi By: Bilal2009 Date: 15 Aralýk 2018, 07:25:56
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri Peygamberimiz in izinden ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan