Hz. Peygamber s.a.v. devrinde istihbarat By: sumeyye Date: 07 Ocak 2011, 14:49:12
8- Hz. PEYGAMBER (Þ.A.) DEVRÝNDE ÝSTÝHBARAT
(Haber Alma Ve Casusluk)
Ýlk Bilgiler:
223. Hz. Peygamberin zamanýndaki fütuhatýn süratine mukabil bu harplerde nisbeten çok az insan kanýnýn akmasýnýn tarihte misli yoktur; ancak eski istila harplerinin yoðunluðu ve bu harplerden mað-lûb çýkan milletlerin zihniyetlerinde meydana gelen deðiþiklik kabili kýyas olabilir. Hz. Peygamberin siyasî hayatý evvelâ küçük bir þehir-devletin yani Medine'nin bir kýsmýnda baþlamýþtýr. Bu þehir devlet, bütün Arabistan Yarýmadasýný enine boyuna kaplamýþ, sonu gelmeyen ihtilâflar, kan dâvalarý ve anarþi ile kuþatýlmýþtý. On yýla varmadan evvelce küçük bir kasaba olan Medine, bir Ýmparatorluðun baþþehri oldu ki, bu devletin kapladýðý saha, Rusya hariç, Avrupa büyüklüðündeydi ve üç milyon kilometre kareden fazla tutan bu diyarda bir sulh ve sükûn nizâmý tesis edilmiþti.
224. Ortaya çýkan bu mucizede istihbarat servisinin hissesi asla küçümsenemez. Hz. Peygamber tatbik ettiði yüksek sevkulceyþ ile düþmana galebe etmesi yanýnda, bir düþman hakkýnda bilinmesi gerekli bütün esaslý malûmatý elde etmesi sayesindedir ki onlarý gafil avlamýþtýr. Mevzu bahis ettiðimiz bu konuya evvelce temas edilmediði anlaþýlmaktadýr. Bunun için onun bu devirde istihbarat servisini ve karþý casusluk þebekesini nasýl ve ne þekilde tesis ettiðini tam mânasiyle belirtmek mümkün deðildir. Ben sadece cereyan eden vak'alarý toplayýp bu þebekenin nasýl çalýþtýðýný göstereceðim.
225. Hz. Peygamber tarafýndan kurulan ve faaliyete geçirilen Ýslâm Devleti, kat'Ý ve sarih surette Hicretten bir ay evvel tesis edilmiþti. Bu tarih, üçüncü 'Akabe anlaþmasýnýn (biat) akdine tesadüf eden tarihdir ki Minâ'da hac mevsimi esnasýnda, bir taraftan Hz. Peygamber, diðer taraftan da içlerinde iki de kadýn olduðu halde yetmiþ üç Müslüman tarafýndan akdedilmiþtir. Bu Müslümanlar ona «fri-mek-re ve'I-menþat» yani sýkýntýlý ve sevinçli yahut harp ve sulh zamanlarýnda itaat edeceklerine, kim olursa olsun bütün insanlara karþý gerek onu ve gerekse Mekkeli ashabýný ve hattâ onlarýn da akraba ve dostlarýný, kendi þehirlerine yani Medine'ye hicret ettikleri takdirde himaye edeceklerine dair sadâkat yemini ettiler. Siyasî bir cemiyet ortaya çýkaran bu «içtimaî mukavele» derhal icra ve tatbik edildi. Mekkeli Müslümanlar grublar halinde bu yeni melcelerine sýkýndýlar. Bu 'Akabe anlaþmasýndan (= biat) sonra üç ay geçmemiþti ki, Mekkeli Gayrý Müslimler Ýslâmýn Peygamberini yani kendi hemþehrilerini öldürmek için bir suikast tertib ettiler; kendi cihetlerinden bu, bir harp ilânýndan baþka bir þey deðildi [321] Ýþte mev-zuumuz burada baþlamaktadýr. [322]
Hicret Sýrasýnda Haber Alma Ýþi:
226. Mekke Þehir - Devletinin kabile esasýna dayanan cemiyetinde, birinin diðerini öldürmesi neticesi öldürülenin mensub okluðu kabilenin öfke ve intikam duygusu, kaatilih mensub olduðu kabileye de teþmil edilir ve onu da tehlikeye sokardý. Mekke'de kabileler arasýnda akdedilen askeri ittifaklar, münferit yaþayan kabilelerin emniyetlerini daha da arl.Hr-mýþti. Mekke'de yaþayan Gayrý Müslim Kureyþliler, katil vâki'alarýný ve buna müteallik iþleri, azalarý herbir kabileden seçilmiþ bir halk meclisine tevdi etmeyi kararlaþtýrdýlar. Gayeleri þuydu: Hz. Peygamberin mensub olduðu kabile ile bunun müttefiki bulunduðu kabileleri, hasýmlarýndan sayýca az olduklarý hissine kaptýrmak ve ayrýca mücrimin iadesi ve hattâ kaatilin mensup bulunduðu kabilenin en ileri gelen bir ferdinin, asýl kaatile bedel cezalandýrýlmasý gibi taleplere tercihan (tabiatýyla þayet böyle bir talebi icra etmek imkâný varsa) kan diyeti ile iktifa etmek. Bu tertib müessirdi fakat henüz olgunlaþýp kemâle gelmemiþti. Bu tertibden güdülen esas gaye, anlaþýlan hemen yayýlmýþ ve Hz. Peygamber de bundan tam vaktinde (bk. aþaðýda 230. paragraf) haberdâr olarak artýk hicret etmeyi kararlaþtýrmýþtý.
227. Mekke'de emniyet ve selâmet kalmamýþtý. 'Ancak Hz. Peygamber, kendisinin yola çýkmasýndan önce hemþehrileri olan Müslümanlarýn Medine'ye hicret hareketlerinin tamamlanmasýný bekliyordu. Onun bu kararýnda bir þahsiyet ve ahlâk asaleti görmekteyiz. Þayet 'Akabe anlaþmasýnýn hemen arkasýndan, geride Müslümanlarý olduðu gibi býrakýp gitseydi, [323]
[321] Ýbn Hiþâm, s. 304-305; ayýaca bk. s. 299. Yazar burada Ai:nba biatini ayný zamanda «bir harp anlaþmasý- olarak ishn-Ierv.1 irmektedir;
[322] Muhammad Hamidullah, Hz. Peygamberin Savaþlarý, Yaðmur Yayýnlarý, Ýstanbul 1991: 193-194.
[323] Muhammad Hamidullah, Hz. Peygamberin Savaþlarý, Yaðmur Yayýnlarý, Ýstanbul 1991: 195-197.
Ynt: Hz. Peygamber s.a.v. devrinde istihbarat By: Burcu7 Date: 11 Mayýs 2014, 16:39:47
iletiþim her zaman insan hayatýnda olan biþi en çok kullanýlan
Ynt: Hz. Peygamber s.a.v. devrinde istihbarat By: 7/C Date: 13 Mayýs 2014, 18:16:31
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) her konuda olduðu gibi devlet idareciliði ve istihbarat konusunda da ümmetine, kendinden sonra gelen idarecilere, örnek olup yol göstermiþtir. Efendimiz (s.a.v) peygamber olduktan sonra Mekkeli müþriklerin türlü saldýrýlarýna maruz kalmasýna raðmen, bunlarý; kurduðu istihbarat birimlerinin ve casuslarýnýn da sayesinde bertaraf etmiþtir...