Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Hizmetteki lezzet By: sumeyye Date: 03 Ocak 2011, 15:57:10
Hizmetteki lezzet


Ýnsan, ömrü boyunca çalýþýr, çaba sarf eder, gayret gösterir. Bu gayretleri, bir þeylere hizmet etmek içindir. Çalýþýp çabalamakla, rýzkýný kazanmak sûretiyle evvelâ nefsine hizmet eder. Sonra, ailesinin huzuru ve mutluluðu için çalýþýr, ailesine hizmet eder. Askerlik yaþýna gelir, silâh altýna alýnýr. Vatanýný korumak için gerektiðinde canýný vermekten çekinmez, vatanýna hizmet eder. Yaþlý ve bakýma muhtaç olan anne ve babasýna hizmet eder, bundan da büyük bir mutluluk duyar. Bir misafiri aðýrlar, bir yolcuya yol gösterir, bir muhtaca yardým eder, bu hizmetleri yaparken de büyük bir lezzet alýr.

Bir ülkenin yöneticileri, bir ordunun kumandanlarý, bir dairenin amirleri ve bir hizmetin baþýnda bulunanlar, hep birer hizmetkârdýrlar. Hizmetlerinin karþýlýðý olarak her biri bir ücret alýr ama, en büyük ücret, o hizmetin içindeki lezzette gizlidir. Yani insan sevdiði ve saygý duyduðu deðerlere hizmet eder ve bu hizmetten de büyük bir lezzet alýr.

Ýnsan için öyle bir hizmet türü daha var ki, ücreti de, lezzeti de baþka hiçbir hizmette bulunmaz. Ýnsanýn en deðerli varlýðý, ebedî hayatýný kazandýran iman nimetidir. En büyük hizmeti de bu nimet için yapmalýdýr. Ýnsan imana hizmet etmenin lezzetini, imanýn kuvveti nisbetinde hisseder. Bu öyle bir lezzettir ki, en derin hasretleri vuslata çevirir, en koyu zulmetlerde nuru gösterir, en büyük dertlerde dermaný buldurur. Bu hizmet, zindanlarý saraylara çevirir, elemleri lezzetlere tercih ettirir.

Ýman hizmetinin mahiyetini ve lezzetini idrak etmek için, en kýsa ve en emniyetli yol, sünnet-i seniyye yoludur. Ýnsaný bu yola sevk ve teþvik eden en güzel müþevvik meslek ise, Risâle-i Nur mesleðidir. Risâle-i Nur’a uzaktan bakanlar bu lezzeti fark edemezler. Biraz yaklaþýp, bunun nasýl bir hizmet türü olduðunu, Nurlarýn mahiyetinin ne olduðunu anlamak için Risâle-i Nurlara dokunmak, nurcularý tanýmak, içlerine girmek gerekir. Nur dairesine girenler, zaten imanýn cereyanýna kapýlýr. Bu durum, kelebeðin lamba etrafýnda dönmesi, onun sýcaklýðýný hissetmesi gibidir. Ýnsan bu ateþte yandýkça hizmette aldýðý lezzet artar.

Ýmanýn cereyanýna kapýlanlar, her türlü fedakârlýðý, çileyi, mahrumiyeti göze alýrlar, gerektiðinde en aðýr bedeli ödemekten büyük bir zevk duyarlar. Daha da ileri giderek iman hizmetini hayatýnýn merkezine oturtanlar ise, hakkalyakîn derecesinde bu hizmetle bütünleþmiþ olurlar. Bu hâl, ateþin ne kadar lezzetli olduðunu fark ederek, kelebeðin kendini bu ateþin kollarýna býrakmasý halidir. Ateþle bütünleþen kelebeðin kanatlarý kavrulmuþ, bedeni bir tarafa savrulmuþ olur ama artýk onun kanatlara ihtiyacý kalmamýþtýr. Aþk ateþiyle yananlar, gözsüz görmeyi, kulaksýz iþitmeyi, kanatsýz uçmayý öðrenmiþtir.

Allah dostlarýnýn iman hizmeti yolunda çektikleri çilelerden zevk almalarýnýn sýrrý, hizmet içindeki bu lezzetten dolaydýr. Ýmam-ý Azam Hazretlerini zindanlara düþüren; Bediüzzaman Hazretlerine, dünyasýný da, ahiretini de feda ettiren ve ”Milletin imanýný selâmette görürsem cehennemin alevleri içinde yanmaya razýyým” dedirten sýr, hizmetteki lezzette gizlidir.

Hasbelkader veya ikram-ý Ýlâhî olarak kendisini iman hizmetinin içinde bulanlar, çektikleri sýkýntýlardan zevk aldýklarý nisbette hizmetten hisse aldýklarýný hissedebilirler.


Abdil YILDIRIM


radyobeyan