Peygamberimizin Hayatý
Pages: 1
O Pazartesi By: hafiza aise Date: 03 Ocak 2011, 15:50:41
O Pazartesi
 
Hayatýnda mühim hâdiselerin meydana geldiði pazartesi günü... Rebiülevvel ayýnýn 12'si... Böyle bir pazartesi gününde mübarek gözlerini dünyaya açmýþlardý.

Bu gün de, Resûl-i Kibriya Efendimizin bir ara hastalýðý hafifleyip kendine geldi. Bu hafifliði hisseder etmez yataðýndan kalktý. Hazýrlýklarýný yaparak Mescid-i Þerife teþrif etti.

O sýrada Ashab-ý Kiram saf baðlayýp Hz. Ebû Bekir'in arkasýnda sabah namazý kýlýyordu. Kâinatýn Efendisi, bu nurânî manzarayý görmekle son derece sevindi, hattâ tebessüm buyurdu. Kendileri de Hz. Ebû Bekir'e uyarak namazýný eda etti.

Resûl-i Ekrem Efendimizi, aralarýnda mütebessim bir sîma ile gören sahabîler, bütün bütün sýhhat zannýyla son derece sevindiler.1192

Peygamber Efendimiz, Hücre-i Saadetlerinde

Son günün sabah namazýný Hz. Ebû Bekir'e uyup ashabýnýn arasýnda kýlarak onlarý sevince garkeden Fahr-i Kâinat, namazýn edasýndan sonra yine Hücre-i Saadetine döndü. Yataklarýna yattýlar.

Bu arada, Kumandan Hz. Üsame, son defa kendisiyle vedalaþmak üzere geldi.

Resûl-i Ekrem, "Allah'ýn bereketiyle artýk hareket et!" buyurdu.

Emri alan Kumandan Hz. Üsame b. Zeyd, doðruca ordugâha gidip mücâhidlere hareket emrini verdi.

Hz. Ebû Bekir 'in, Ýzin Ýsteyip Sünh 'taki Evine Gidiþi

Pazartesi günü, Hz. Ebû Bekir de, Fahr-i Kâinat Efendimizin durumunun bir ara iyileþtiðini farketmiþti. Bunun için huzura girip, "Yâ Resûlallah!., Allah'a hamdolsun! O'nun lütuf ve keremi ile sað salim sabaha çýktýnýz! Müsaade buyurursanýz, Sünh'taki evime gideyim." dedi.

Resûl-i Kibriya Efendimiz, "Olur." buyurdu.

Bunun üzerine Hz. Ebû Bekir, Sünh'taki evine gitti."94

Müslümanlara ve Ev Halkýna Son Sesleniþi

Son gün... Pazartesi günü...

Resûl-i Kibriya Efendimizin mübarek dillerinden þu cümleler dökülüyordu:

"Ey insanlar!.. Karanlýk gece kýtalarý gibi fitneler geliyordur!

"Ey insanlar!.. Siz bana karþý hiçbir þeyle delil bulamazsýnýz; zîra ben, ancak Allah'ýn Kitabý Kur'ân'ýn helâl kýldýðýný helâl, haram kýldýðýný da haram kýldým!

"Ey kýzým Fâtýma!.. Ey halam Safýyye!.. Allah katýnda makbul olacak ameller iþleyiniz (Bana güvenmeyiniz)! Çünkü ben, sizi Allah'ýn azabýndan kurtaramam!"1195

Peygamberimizin, Hz. Fâtýma 'ya Söyledikleri


Hz. Fâtýma, Resûl-i Ekrem'in hayatta kalmýþ olan biricik kýzý idi. Kâinatýn Efendisinin evlâd sevgisini kendisiyle tatmin ettiði tek evlâdý..

Hz. Fâtýmatû'z-Zehra, güzel ahlâkta, yürüyüþte, oturuþta, kalkýþta Peygamber Efendimize en çok benzeyen evlâdý idi.

Resûl-i Ekrem, hastalýðýnýn son gününde bir ara biricik kýzý, güzel ahlâk ve zarafet timsâli Hz. Fâtima'yý yanýna çaðýrdý.

Hz. Fâtýma gelince, onu sol tarafýna oturttu. Ona gizlice bir þey söyledi.

Hz. Fâtýma'yý birden bir hüzün ve keder havasý kapladý. Arkasýndan gözyaþlarý boþanmaya baþladý.

Peygamber Efendimiz, sonra yine bu güzide kýzýna gizlice bir þey daha söyledi. Bu sefer, biraz evvel gözyaþý döken Hz. Fâtýma, birden gülümseyip sevinmeye baþladý.

O sýrada orada bulunan Hz. Âiþe, daha sonra bunun sebebini sorunca, Hz. Fâtýma þu cevabý verir:

"Önce bana pek yakýnda dünyadan ve benden ayrýlacaðýný söyledi; bunun için aðladým! Sonra da 'Ailem içinde en evvel bana sen kavuþacaksýn.' deyince de sevindim!"1196

Son Anlar...

Rebiülevvel ayýnýn 12'si, Pazartesi günü... Güneþ, batýya doðru kayýyordu.

Resûl-i Kibriya Efendimizin mübarek baþlan, Hz. Âiþe'nin kucaðýnda, göðsüne dayalý idi. Artýk, nefes alýp vermekte güçlük çekiyordu. Dili Allah'ý zikretmekle meþguldü: "Allah'ým, beni Refik-i Âlâ'ya* ulaþtýr!" duasýný tekrarlýyordu. Bu esnada bile ümmetime irþadda bulunmaktan geri durmuyordu: "Elleri-nizdeki kölelerinize iyi davranýnýz! Namaza, namaza dikkat ve devam ediniz!"1197 diyordu.

Bu hazin manzara, orada bulunan Hz. Fâtýma'nýn yüreðini âdeta daðlýyordu. Bir ara Resûl-i Kibriya Efendimizi baðrýna bastý; "Vay, babamýn çektiði ýzdýraba!.." diyerek gözlerinden yaþlar boþanmaya baþladý.

Peygamber Efendimiz, "Bugünden sonra baban hiçbir ýzdý-rap çekmeyecektir." buyurdu ve ilâve etti: "Kýzým, sakýn aðlama! Ben vefat ettiðim zaman 'Ýnnâ lillah ve Ýnnâ ileyhi raciûn.'de.""98

Hz. Cebrail ile Hz. Azrail 'in Birlikte Geliþleri

Resûl-i Kibriya Efendimiz, bu fânî dünyada artýk son dakikalarýný yaþýyordu.

Bu esnada, Hz. Cebrail, Hz. Azrail'le geldi. Resûl-i Kibriya Efendimizin hâl ve hatýrýný sordu; sonra, "Ölüm meleði Azrail, içeri girmek için izninizi ister!" dedi.

Resûl-i Kibriya Efendimiz müsaade edince, Hz. Azrail içeri girdi. Efendimizin önüne oturdu.

"Yâ Resûlallah!.." dedi, "Yüce Allah, senin her emrine itaat etmemi bana emretti. Ýstersen ruhunu alacaðým, istersen sana býrakacaðým!"

Resûl-i Kibriya Efendimiz, Hz. Cebrail'e baktý. O da, "Yâ Resûlallah, Mele-i Âlâ seni beklemektedir!" dedi.

Bunun üzerine, Hâtemû'1-Enbiya Efendimiz, "Yâ Azrail, gel, memuriyetini yerine getir." diye buyurdu."99

Peygamberimizin, Rabbine Kavuþmasý

Mübarek baþlan Hz. Âiþe'nin kucaðýnda, göðsüne dayalý idi. Yanýnda su kabý vardý. Ýki elini suya batýrýp ýslak ellerini mübarek yüzüne sürdü. Mübarek dudaklarýndan "Lâ ilahe Ýllallah." cümlesi döküldü. Sonra ellerini yüzünden kaldýrdý. Gözlerini evin tavanýna dikti. "Allah'ým, Refýk-i Âlâ!.." cümlesini tekrarlaya tekrarlaya 63 yaþýnda iken mübarek ruhu Refýk-i Âlâ'ya yükseldi.1200

Tarih, Hicret'in 11. senesi, Rebiülevvel ayýnýn 12'si, Pazartesi günü. Milâdî: 8 Haziran 632.

 
 


radyobeyan