Sadaka By: Gulinur Date: 01 Ocak 2011, 14:28:43
SADAKA
Sadaka, Allah rýzasý için fakirlere, muhtaç kimselere, karþýlýksýz olarak verilen þey; yapýlan yardým, her türlü iyilik; Allah yolunda yapýlan harcamadýr.(1)
Yapýlan herhangi bir yardým veya iyiliðin sadaka sayýlabilmesi için þu üç özelliðin birlikte bulunmasý gerekmektedir.
1. Allah rýzasý için yapýlmalýdýr,
2. Özellikle fakir ve ihtiyacý olan kiþilere yapýlmalýdýr,
3. Karþýlýksýz olarak yapýlmalýdýr.
Bu üç þart birlikte gerçekleþmezse verilen þey sadaka olarak deðer kazanmaz.
Sadaka, Allah’ýn buyruklarýna uymanýn açýk bir iþareti ve fiili bir þahididir.
Yüce Rabbimiz; “Herhangi birinize ölüm gelip de, “Ey Rabbim! Beni yakýn bir zamana kadar ertelesen de, sadaka verip iyilerden olsam! demeden önce, size verdiðimiz rýzýktan harcayýn.”(2)
“Ey iman edenler! kazanlýklarýnýzýn iyilerinden ve yerden sizin için çýkardýklarýmýzdan Allah yolunda harcayýn…”(3) buyurarak inananlara sadaka vermeyi emretmekte,
Gerçek müminleri ise; “Kendilerine rýzýk olarak verdiðimizden de Allah yolunda harcarlar.”(4)
“Onlar bollukta, darlýkta Allah yolunda harcarlar.”(5) diye tarif etmektedir.
Sadaka, Allah’ýn rýzasýný kazanmanýn, dünya ve ahiret mutluluðunu elde etmenin yoludur.
Yüce Rabbimiz Kur’an-ý Kerim'de; Allah yolunda yapýlan her iyi ve güzel davranýþýn karþýlýðýný vereceðini belirterek þöyle buyurmaktadýr:
“Allah müminlerden mallarýný ve canlarýný, kendilerine (verilecek) Cennet karþýlýðýnda satýn almýþtýr.”(6)
“Kendiniz için yaptýðýnýz iyiliði daha iyi ve daha büyük ecir olarak Allah katýnda bulursunuz.”(7)
“Mallarýný Allah yolunda harcayan, sonra da harcadýklarýnýn peþinden (bunlarý) baþa kalkmayan ve gönül incitmeyenlerin Rabbleri katýnda mükafatlarý vardýr. Onlar için korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.”(8)
“Yaptýklarýna karþýlýk olarak onlar için ne mutluluklar saklandýðýný hiç kimse bilmez.”(9)
“…Sadaka veren erkeklerle, sadaka veren kadýnlar….var ya, iþte onlar için Allah baðýþlama ve büyük bir mükafat hazýrlamýþtýr.(10)
“Kim Rabbine kavuþmayý umuyorsa salih amel iþlesin ve Rabbine ibadette hiçbir þeyi ortak koþmasýn.”(11)
Sadaka, malý eksiltmez(12), malý çoðaltýr ve bereketlendirir.
Bir kutsi hadiste: “Ey Ademoðlu! Ýnfak et ki, Ben de sana infak edeyim.”(13) buyrulmaktadýr.
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v), Hz. Ebu Bekir’in kýzý Esma’ya þu tavsiyede bulunmuþtur.
“Ey Esma! Cimri olma ki, Allah da sana eksik vermesin. Saymadan ver ki, Allah da sana saymadan versin. Kesenin aðzýný baðlama ki, Allah da sana nimetini eksik etmesin, kesenin aðzýný baðlamasýn. Ýnfak et ki Allah da sana infak etsin.”(14)
Sadaka, Allah’ýn verdiði nimetlere þükrün ifadesidir.
Yüce Rabbimiz; verdiði nimetlere þükretmemizi emretmekte, nankörlük etmememizi.(15) istemekte, “Verdiði nimetlere þükrettiðimiz takdirde bize nimetlerini artýracaðýný, (16); “Kýyamet gününde, bize verilen her türlü nimetten hesaba çekileceðimizi” bildirmektedir.”(17)
Sadaka, dünyada yoksulun, ahirette verenin yüzünü güldüren ve insaný Rabbine yaklaþtýran bir baðýþtýr.
Sahabe-i Kiramýn sevgili Peygamberimiz (sav)'e, "Ya Resulallah! Allah yolunda ne infak edelim?" Diye sormalarý üzerine, Yüce Rabbimiz: “(Ya Muhammed!) Sana Allah yolunda ne harcayacaklarýný soruyorlar. De ki: ihtiyaçtan arta kalaný.”(18) (harcayýn) buyurmuþtur. “Biz hayýr olarak ne verirsek, þüphesiz Allah onu bilmektedir.”(19) “Allah harcadýðýmýz her þeyin karþýlýðýný verecektir.”(20) “Zerre aðýrlýnca bir hayýr iþleyen onun karþýlýðýný görecektir.”(21)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “(Ýyilik yapmak ve) iyiliði tavsiye etmek sadaka olduðu gibi kötülükten sakýnmak ve baþkalarýný da sakýndýrmak sadakadýr.”(22)
"Sadaka vermede acele ediniz, zira bela sadakanýn önüne geçemez.”(23)
“Baþka bir gölgenin bulunmadýðý kýyamet gününde, Allah Teala yedi insaný Arþýn gölgesinde barýndýracaktýr. (Bunlardan biri de), sað elinin verdiðini, sol elinin bilmeyeceði kadar sadakayý gizli veren kimsedir.” buyurmuþlardýr.(24)
Ömer b. Abdülaziz: “Namaz seni yolun yarýsýna, oruç da Melik’in kapýsýna, sadaka ise Melik’in huzuruna iletir.” demiþtir.
Nitekim Yüce Rabbimiz “Kullarým, Beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki) gerçekten Ben (onlara) çok yakýným.”(25) buyurmaktadýr. Ýki kutsi hadiste ise bu gerçek þöyle ifade edilmektedir.
“Ben kulumun zannýna (inancýna) göreyim. Kulum Beni zikrettiðinde, Ben onunlayým. (Rahmetim, tevfik ve yardýmým onunla beraberdir). O Beni kalbinde gizlice zikrederse, Ben de onu bu þekilde anarým. Beni bir toplum içinde zikrederse, Ben de kulumu o toplumdan daha hayýrlý bir toplum içinde (Rahmetimle) anarým.”(26)
“Kulum bana bir karýþ yaklaþtýðý zaman, Ben ona bir arþýn yaklaþýrým; O Bana bir arþýn yaklaþýnca, Ben ona bir kulaç yaklaþýrým; O bana yürüyerek geldiði zaman, Ben ona koþarak varýrým.”(27)
“Sensin bize bizden yakýn, / Görünmezsin hicap nedir?”(28)
Dizeleriyle Yunusumuz bu gerçeði ne güzel ifade etmiþtir.
Sadaka, belayý önler, ömrü uzatýr, hatalarý yok eder ve insaný cehennem ateþinden korur.
Sevgili Peygamberimiz: “Az da olsa gücünüz yettiði kadar sadaka veriniz.” (29)
“Yarým hurma ile de olsa; kendinizi cehennem ateþinden koruyunuz, o kadarýný da bulamayanlar güzel bir sözle bile olsa kendilerini korusunlar.”(30) “güzel bir söz;(31) her meþru ve güzel bir iþ sadakadýr.(32)
“Bir hurma da olsa sadaka verin, çünkü o bir hurma açlýðý giderir. Suyun ateþi söndürdüðü gibi, sadaka da hatalarý yok eder.”(33)
“Sadaka Allah’ýn öfkesini söndürür ve kötü ölümü bertaraf eder.”(34)
“Sadaka, belayý önler ve ömrü uzatýr.”(35); ”Suyun ateþi söndürdüðü gibi günahlarýn azabýný söndürür.”(36) buyurmuþlardýr.
Ýbni Ebi Ca’d: “Sadaka yetmiþ kötülük kapýsýný kapatýr.”diyor
Hz. Lokman, oðluna: “Oðlum! Bir hata iþlediðinde hemen arkasýndan sadaka ver.”(37) tavsiyesinde bulunmuþtur.
Þunu iyi bilmeliyiz ki; “Az sadaka çok belayý defeder.”
Sadaka, en kýymetli, en iyi, en temiz, en güzel ve en sevimli malý Allah rýzasý için infak etmektir. Zira, Allah Teala temizdir. Ancak temiz olaný kabul eder.(38)
Hz. Peygamber: “Helaldan kazandýðý malýný infak edenlere müjdeler olsun.”(39) buyurmuþtur.
Servetinin iyisini kendisine býrakýp, kötüsünü Allah yolunda infak etmek insan için uygun bir davranýþ deðildir. Ýnanan insan malýnýn kötüsünü deðil, iyisini Allah yolunda infak eder.
Yüce Allah: “Ey iman edenler! Kazandýklarýnýzýn iyilerinden ve rýzýk olarak yerden size çýkardýklarýmýzdan hayra harcayýn. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacaðýnýz kötü malý, hayýr diye vermeye kalkýþmayýn. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye layýktýr.”(40) buyurmaktadýr.
Bir Hadis-i Þerifte; “Kim helal kazancýndan bir sadaka verirse Allah onu kabul eder.”(41) Diðer bir hadis-i Þerifte ise: “Sadakanýn en deðerlisi; fakirin gücü nispetinde gizlice baþka bir fakire verdiði sadakadýr.”(42) buyurulmuþtur.
Sadaka: Bir nevi Allah’a ödünç vermedir. Verilen bu sadakanýn karþýlýðýný Allah kat kat verecektir. Nitekim Kur’an-ý Kerim’de: “Ey iman edenler! Eðer siz Allah’a (Allah’ýn kullarýna) yardým ederseniz, Allah da size yardým eder."(43)
“Eðer Allah’a güzel bir borç verirseniz Allah onu size kat kat öder ve sizi baðýþlar. Allah þükrün karþýlýðýný verendir, Halim’dir (hemen cezalandýrmaz, mühret verir)”(44) buyrulmaktadýr.
Sevgili Peygamberimiz: “Hangi Müslüman çýplaklýðýndan dolayý bir Müslümana elbise giydirirse, Allah da ona cennet elbiselerinden giydirir. Bir müslüman açlýðýndan dolayý bir müslümaný doyurursa, Allah da onu kýyamet günü cennet meyvelerinden doyurur. Hangi müslüman susuzluðundan dolayý bir müslümana su içirirse, Allah Teala da Onu kýyamet gününde “Rahik-i mahtum’dan” içirir.”(45)
Yapýlan her türlü yardým ve iyilik sadakadýr. Ýyilik ve mutluluða ulaþmanýn yolu sadakadan geçmektedir. Yüce Rabbimiz: “Sevdiðiniz þeylerden (Allah yolunda) harcamadýkça “iyiliðe ulaþamasýnýz”(46) buyurmaktadýr.
“Ýyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanmak, (Allah’ýn rýzasýný gözeterek) yakýnlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmýþlara, dilenenlere ve kölelere sevdiði maldan harcamak, namaz kýlmak, zekat vermek, anlaþma yaptýðý zaman sözlerini yerine getirmek, sýkýntý, hastalýk ve savaþ zamanlarýnda sabretmektir.” Kuran-ý Kerim'in beyanýna göre :
“Ýyilik, yüzlerinizi doðu ve batý tarafýna çevirmeniz (den ibaret) deðildir. Asýl iyilik, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitap ve peygamberlere iman edenlerin; mala olan sevgisine raðmen onu yakýnlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmýþa, (ihtiyacýndan dolayý) isteyene ve (özgürlükleri için) kölelere verenlerin; namazý dosdoðru kýlan, zekatý veren, anlaþmalarý yaptýklarýnda sözlerin yerine getirenlerin ve zorda, hastalýkta ve savaþýn kýzýþtýðý zaman (direnip) sabredenlerin tutum ve davranýþlarýdýr.”(47)
Ýyilikte bulunan kullarýn özellikleri ve karþýlaþacaklarý mükafatlar ise þöyle tarif edilmektedir.
“Ýyiler ise, katkýsý kafur olan içecekler dolu bir kadehten içerler.”
“Bu Allah’ýn has kullarýnýn içtikleri ve akýttýkça akýttýklarý bir pýnardýr.” Bir pýnar ki, Allah’ýn kullarý ondan içer, O’nu (istedikleri þekilde) fýþkýrtýp akýtýrlar. O kullar adaklarýný yerine getirirler. Kötülüðü her yaný kuþatmýþ bir günden korkarlar. Onlar, seve seve yiyeceði yoksula, yetime ve esire yedirirler. (yedirdikleri kimselere þöyle derler:) “Biz size sýrf Allah rýzasý için yediriyoruz. Sizden bir teþekkür ve karþýlýk beklemiyoruz.”(48)
Rivayete göre bu Ayet-i Kerimeler: Ehli Beyt hakkýnda nazil olmuþtur.
Sevgili Peygamberimizin torunlarý Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hastalanýrlar. Hz. Ali ve Hz. Fatýma üzüntü içindedirler. Sahabe-i Kiramdan bazýlarý Hz. Fatma ve Hz. Ali’ye çocuklarýnýn hastalýktan kurtulmalarý için Allah yolunda adak yapmalarýný önerirler. Hz. Ali ve Fatýma çocuklarý hastalýktan kurtulduklarý takdirde üç gün oruç tutmayý adak yaparlar. Hz. Hasan ile Hüseyin saðlýklarýna kavuþurlar. Hz. Ali ile Fatýma adak oruçlarýný tutmaya baþlarlar. Ýlk günün akþamýnda iftar vaktinde kapýya bir miskin gelerek yardým talebinde bulunur. Hz. Ali ve Fatýma iftar için hazýrladýklarý tüm yiyeceklerini miskine ikram ederler, kendileri oruçlarýný su ile açarak yetinirler ve ertesi günün orucuna niyet ederler. Ýkinci gün akþamý iftar esnasýnda kapýya bir yetim gelerek Hz. Fatýma ve Ali’den yardým talebinde bulunur. Hz. Ali ve Fatýma hazýrladýklarý yiyecekleri yetime ikram ederler, kendileri su ile oruçlarýný açýp, ertesi gün için oruçlarýna niyet ederler. Üçüncü günü iftar vaktinde kapýya bir esir gelir, Hz. Ali ve Fatýma’dan yardým talebinde bulunur. Hz. Ali ve Fatýma hazýrladýklarý yiyeceklerini kapýya gelen esire verirler ve arkasýndan þöyle derler, biz size sýrf Allah rýzasý için yediriyoruz, sizden bir teþekkür ve karþýlýk beklemiyoruz, derler. Oruçlarýný su ile açarak yetinirler. ...
Sadakanýn en üstünü, kiþinin ilim öðrenip sonra da onu bir müslüman kardeþine öðretmesi(49) ve hayrý devam eden bir yardýmda bulunmasýdýr ki, biz buna sadaka-i Cariye diyoruz.” Müslümanýn hayatta iken yaptýrdýðý cami, okul, hastane, çeþme, köprü v.b. sosyal hizmetler Sadaka-i Cariyedir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu hususta þöyle buyurmuþlardýr. “Ýnsanoðlu öldüðü zaman amel defteri kapanýr. Üç þey onun amel defterinin açýk kalmasýný saðlar:
1. Sadaka-i Cariye, (hayrý devam eden iyilikler)
2. Yararlanýlan ilim.
3. Kendisine dua eden hayýrlý evlat"(50)
“Ýnanan kiþinin hayatta iken öðrenip neþrettiði ilim, geride býraktýðý salih bir evlat, miras býraktýðý bir Mushaf (Kur’an-ý Kerim), inþa ettiði bir mescit, yolcular için yaptýrdýðý bina (misafirhane), yaptýrdýðý bir çeþme hayatta ve saðlýklý iken verdiði her þey sadakadýr."(51)
“Her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlil (la ilahe illallah demek) bir sadaka, her tekbir sadaka, iyiliði tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakýndýrmak sadakadýr…”(52)
“Bir Müslüman bir aðaç diker de, onun meyvesinden bir insan yahut bir hayvan yerse, muhakkak o aðaç sahibi için sadakadýr.”(53)
“Müslüman kiþi, ailesinin nafakasý için harcar ve bundan sevap umarsa, bu ona sadaka olur. Hatta Müslümanýn Müslüman kardeþine güler bir yüz göstermesi de sadakadýr.”(54)
Sadakalarý gizli ve aþikar vermek mümkündür. Fakat gizli olarak vermek daha güzeldir.
“Eðer sadakalarý (zekat ve benzeri hayýrlarý) açýktan verirseniz ne güzel! Fakat gizleyerek fakirlere verirseniz bu sizin için daha hayýrlýdýr ve günahlarýn bir kýsmýna da kefaret olur. Allah yaptýklarýnýzdan hakkýyla haberdardýr.”(55)
“Mallarýný gece gündüz; gizli ve açýk Allah yolunda harcayan var ya, onlarýn Rabblerin katýnda mükafatlarý vardýr. Onlara korku yoktur, onlar mahzun da olacak deðillerdir.”(56)
Bu Ayeti Kerime Hz. Ebu Bekir hakkýnda nazil olmuþtur.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v), Sahabe-i Kiramdan, Tebük seferine çýkan orduya yardým etmelerini istemiþ, bunun üzerine Hz. Ali elinde bulunan dört dinardan birini gece, birini gündüz, birini gizli, birini açýktan infak etmiþtir.
Hz. Ömer malýnýn yarýsýný infak ederek, bu konuda herkesi geçtiðini zannetmiþtir. Fakat Hz. Ebu Bekir, tüm malýný Allah yolunda infak etmiþtir.
Bunun üzerine, Peygamber Efendimiz (s.a.v.); “Çoluk çocuðuna ne býraktýn, ya Eba Bekir?" diye sormuþ, Hz. Ebu Bekir de, “Allah ve Resulünü býraktým Ya Resulallah!” diye cevap verir. Bu olaydan sonra Hz. Ebu Bekir evine dönerek, abdest alýp iki rekat namaz kýldýktan sonra; “Ya Rabbi! her þeyimi Senin rýzan için infak ettim. Þimdi bir dileðim daha var, o da þudur. Kýyamet gününde benim bu nazik vücudumu o kadar büyüt ki, vücudum cehennem ateþi üzerini kaplasýn, müminlerden cehenneme gireceklerinin yerine beni yak, Ya Rabbi! diye dua eder. Yukarýda geçen Bakara Suresinin 274. Ayeti Kerimesi nazil olunca, Hz. Peygamber (s.a.v.); “Çok mal biriktirenler sefildir.” buyurmuþlardýr. Sahabe-i Kiramdan biri bunun hiçbir istisnasý yok mu? Ya Resulallah! diye üç defa sormuþ, Peygamber Efendimiz (sav) mübarek elleriyle iþaret ederek, malýyla saðýndan ve solundan þöyle ve þöyle, arka ve önünden þöyle ve þöyle infak edenler bunun dýþýndadýr buyurmuþlardýr. Diðer bir Ayeti Kerimede, “Mallarýný Allah yolunda harcayanlarýn durumu, yedi baþak bitiren ve her baþakta yüz dane bulunan bir tohum gibidir. Allah dilediðine kat kat verir. Allah lütfü geniþ olandýr, hakkýyla bilendir.”(57) buyrulmaktadýr. Bu Ayeti Kerime nazil olunca, Sevgili Peygamberimiz, üç defa “Ya Rabbi! ümmetime daha da artýr.” diye dua etmiþ ve arkasýndan; “Muhakkak sabredenlere, mükafatlarý hesapsýz ödenecektir”(58)müjdesi gelmiþtir.
Mehmet Emin BAYAR, Din Hizmetleri Müþaviri
Dipnotlar:
(1) Türk Dil Kurumu sözlüðü Sadaka maddesi
(2) Münafikun 63/10
(3) Bakara: 2/267
(4) Bakara: 2/3
(5) Al-i Ýmran 3/134
(6) Tevbe: 9/111
(7) Müzemmil: 73/20
(8) Bakara: 2/262
(9) Secde 32/17
(10) Ahzab 33/35
(11) Kehf : 18/110
(12) Müslim: Birr 69; Muvatta Sadaka 12
(13) Buhari, Zekat 28; Müslim Zekat 57
(14) Buhari, Zekat 21;Müslim, Zekat 88; Tirmizi, Birr 40
(15) Bakara, 2/152
(16) Ýbrahim 14/7
(17) Tekasür, 102/8
(18) Bakara, 2/219
(19) Bakara, 2/273
(20) Sebe, 34/39
(21) Zilzal, 99/7
(22) Müslim Misafirin 48, Zekat 56; Buhari, Sulh 11
(23) Fey’zül Kadir, 3/195
(24) Buhari, Ezan 36, Zekat 16; Müslim, Zekat 91
(25) Bakara 2/186
(26) Riya-üz- Salihin Tercemesi cilt 3 sayfa 38-39 h. no. 1464
(27) Buhari, Tevhid 50; Müslim, Zikir 2,3 20-22
(28) Yunus Emre
(29) Buhari, Zekat 21
(30) Buhari, Zekat 10, 9, Edeb 34; Müslim, Zekat 66-67
(31) Buhari, Edeb 34, Müslimi, Zekat 56
(32) Buhari, Edeb 33; Müslim, Zekat 53
(33) R,iyaz’üz Salihin, .
(34) Tirmizi, Zekat 28
(35) Defterdar S.M. Paþa Devlet Adamlarýna öðütler, 124
(36) Riyaz’ül Salihin Hadis no 1525
(37) Lokman:
(38) Buhari, Zekat 8; Müslim, Zekat 68
(39) Bezzar
(40) Bakara: 2/267
(41) Buhari, Tirmizi
(42) Hadis-i Þerif
(43) Muhammed 47/7
(44) Tegabun: 64/17
(45)Tirmizi, Kýyamet 42
(46) Al-i Ýmran: 3/92
(47) Bakara: 2/177
(48) Derh: 76/5-8
(49) Kütüb-ü Sitte Muhtasarý c. 16 s. 548 H. no. 6060
(50) Müslim, zikir 23, 20/22; Buhari Tevhid 50
(51) Kütüb-ü Sitte Muhtesarý, c.16 s. 547 H. no. 6059
(52) Müslim Misafirin, 84, Zekat: 56; Buhari Sulh: 11, Cihad 72
(53) Sahih-I Buhari Muhtesarý, c. 12, sayfa 129
(54) Buhari, Nafakat 1, Ýman 41; Müslim, Zekat 48
(55) Bakara: 2/271
(56) Bakara 2/274
(57) Bakar:2/261
(58) Zümer 39/10[/color][/b][/size]
radyobeyan