Fitneler bahsi By: sidretül münteha Date: 29 Aralýk 2010, 21:11:49
FÝTNELER BAHSÝ
FÝTNELERE KARÞI UYARMA VE ONDAN UZAK TUTMA9764- Ebû Sa'lebe el-Huþenî radiyallahu anh'dan:
"O, Peygamber sallallahu aleyhi ye sellem'e 'Size nefsinizi korumak gerek' (Mâide, 105) âyeti hakkýnda sorunca, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem þu cevabý verdi: 'Ma rufla amel edin, kötülükten uzak durun. Cimri insana itaat edildiðini, hevâ ve hevese uyuiduðunu, dünyanýn âhirete tercih edildiðini ve herkesin kendi görüþünü beðendiðini gördüðünüz zaman (iþte o zaman) sen kendine bak, avam halký býrak! Sizden sonra Öyle bir zaman gelecek ki, o zamanda sabretmek, ovucuna köz (kor) almak gibidir. O zamanda bir isçi, bugün sizde çalýþan etli iþçinin aldýðý ücreti alacaktýr.'
Ona denildi ki: 'Ey Allah'ýn Resulü! Bizden elli kiþi gibi mi yoksa onlardan elli kiþi gibi mi ücret alacaktýr?' 'Bilakis sizden elli kiþinin aldýðýný alacaktýr' buyurdu." |Ebû Dâvud ve Tirmizî.l
9765- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Sen Öyle bir zamandasýn ki, burada kiþi emrolunduðunun onda birini býrakýrsa helak olur. Daha sonra Öyle bir zaman gelecek ki kiþi o zamanda emrolunduðunun onda birini yaparsa kurtulacaktýr." |Tirmizî.]
9766- Ýbn Amr radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem parmaklarýný birbirine geçirip: 'Ey Abdullah bin Amr! Sözleri ve emanetleri bir birine karýþmýþ hale gelen iþe yaramaz deðersiz insanlarýn arasýnda bulunduðun zaman sen nasýl hareket edeceksin?' Dedi ki: 'Ey Allah'ýn Resulü! O zaman ben nasýl davranayým?'
Þöyle buyurdu: 'Tanýdýðýnla iliþkilerini devam ettirir, tanýmadýðýndan uzak durursun. Seçtiðin iyi kimseleri kabul eder, kötü kimseleri ve avamý terkedersin." [Buhârî.]
9767- Ebû Zer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ey Ebû Zer!"
"Buyur, ey Allah'ýn Resulü, emrinize amadeyim."
"Zeyt mýntýkasýnýn taslan kanlara boðulduðu zaman sen ne yapacaksýn?"
"Allah'ýn ve Resulünün benim için tercih ettiði þeyi yaparým" dedim.
"iþte o zaman, sana kendilerinden olduðun yakýnlarýný tavsiye ederim."
"Ey Allah'ýn Resulü! Kýlýcýmý alýp omu-zuma asmayayým mý?"
"O zaman sen de onlara ortaklýk etmiþ olursun."
"O halde bana ne emredersin?"
"Evinden ayrýlmamaný."
"Ya evime girerse?"
"Eðer kýlýcýn parýltýsýndan korkarsan, elbisenle yüzünü örtersin de o (cani) hem senin günahýný, hem de kendi günahýný yüklenerek döner" buyurdu. |Ebû Dâvud daha uzun bir metinle.l
9768- Udeyse bint Uhbân radiyallahu an-ha'dan:
"Ali babama gelip kendisiyle beraber (harbe) çýkmak için çaðýrdý. Ona (Ali'ye) dedi ki: 'Benim dostum ve senin amcazaden (Peygamber) bana insanlar ihtilafa düþtükleri zaman odundan kýlýç edinmemi emretti. Ýþte ben de odundan bir kýlýç edindim. Ýstersen seninle birlikte çýkayým." Bunun üzerine Ali onu býraktý". [Tirmizî.|
9769- Ebû Musa radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem , buyurdu:)
"Kýyamet öncesinde, karanlýk gecenin parçalarý gibi fitneler meydana gelecektir. Ýste o zaman kiþi mü'min olarak sabahlayacak, kâfir olarak akþamlayacak ya da mü'min olarak akþamlayýp, kafir olarak sabahlayacak. O zaman oturan ayaktakinden, yürüyen koþandan, daha hayýrlý olacak. Öyleyse (o zaman) yaylarýnýzý kýrýn, kiriþlerini koparýn! Kýlýçlarýnýzý tasa vurup körletin! Sizden birinizin evine girerlerse o zaman o, Ademoðlunun iki oðlundan en hayýrlýsý (yani Ölen) olsun."
|Ebû Dâvud ve Tirmizî]
9770- Diðer rivayet:
"Peki o gün ne yapmamýzý emredersiniz?" diye sordular. Þöyle buyurdu:
"O gün evlerinizin çullarý olun (evlerinizden ayrýlmayýn!)"
9771- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Fitneler zuhur edecektir. O gün oturan ayakta olandan ayakta olan yürüyenden, yürüyen koþandan daha hayýrlý olacaktýr. Kim ona (fitneye) yönelirse o da ona yönelir. (Böyle bir durumda) Kim bir sýðýnak ya da barýnak bulursa ona sýðýnsýn." [Buhârî ile Müslim.j
9772- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ýnsanlarýn en güzeli malýnýn, dini uðruna fitnelerden kaçarak, daðlarýn eteklerinde yaðmurun düþtüðü yerlerde götürüp otlatacak olduðu koyunlar olmasý yakýndýr." [Mâlik, Buhârî, Ebü Dâvud ve Nesâî.]
9773- Ümmü Mâlik el-Behziye radiyallahu anhâ'dan:
"Allah'ýn Peygamber'i sallallahu aleyhi ve sellem, fitneden bahsetti ve onun yakýn olduðunu beyan etti. Dedim ki:
'Ey Allah'ýn Resulü'. O zaman insanlarýn en iyisi kitndirT
'Hayvanlarýn içinde olup da onlarýn hakkýný veren, Rabbine de bir yandan da ibadet eden kiþi. Bir de düþmana güçlü görünmek ve onu korkutmak için at besleyen kiþi'." |Tirmzî.|
9774- Muhammed bin Alî radiyallahu anh'dan:
"Ona Üsâme'nin azatlýsý Harmale bildirmiþ:
Üsâme, beni Ali'ye bir þey almam için gönderdi ve dedi ki: 'Þimdi o sana, arkadaþýn (Üsâme) neden geri kaldý?' diye soracak. Ona namýma þöyle de: 'Eðer sen arþlarým aðzýnda bile olsaydýn, seninle olmak isterdim. Fakat ben bu savaþma iþini doðru bulmuyorum.'
Harmale dedi ki: 'Ali bana (hakîkaten) bunu sordu, ben de ona durumu bildirdim. Bu nedenle o da bana hiçbir þey vermedi. Hemen Hasan ve Hüseyin ile Ca'fer'in oðlunun (Abdullah b. Ca'fer'in) yanýna vardým. Onlar beni binek deveme kadar yüklediler.'" [Buhârî.l
9775- Huzeyfe radiyallahu anh'dan: "Muhammed bin Mesleme dýþýnda fitneye
eriþecek olan her insanýn hakkýnda korku ve endiþelerim vardýr. Çünkü ben Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in ona hitaben þöyle dediðini duydum: 'Sana fitne zarar vermeyecektir.'" |Ebû Dâvud.]
9776- Ma'kil bin Yesâr radiyallahu anh 'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Here (fitne) zamanýnda ibâdet etmek, bana hicret etmek gibidir." |Müslim ve Tirmizî]
9777- el-Mikdâd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
'Fitneden kaçan bahtiyardýr, fitneden kaçan bahtiyardýr. Fitneye müstelâ olup da sabreden kimseye ne mutlu!" [Ebû Dâvud.]
9778- Yezîd bin Ebî Ubeyd radiyallahu anh'dan:
"Osman katledildiðinde Seleme bin el-Ek-va', Rebze'ye gitti. Sonra orada bir kadýnla evlendi, bir çok çocuklarý oldu. Ölmeden bir kaç gün önce Medine'ye indi ve orada vefat etti."
9779- Diðer rivayet:
"Seleme (b. el-Ekva') Haccâc'ýn yanýna girdi ve Haccâc ona dedi ki: 'Ey Ýbnü'I-Ek-va'! Geldiðin yere (çöle) tekrar döndün mü? Medine'yi býrakýp çölü (bedevîliði) mü tercih ettin? Þu cevabý verdi:
'Hayýr; lâkin Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bana çölde yaþamama izin verdi.'" [Buhârî, Müslim ve Nesâî.]
9780- Ýbn Abbâs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Yaklaþan serden vay Arabýn haline! Bundan ellerini çeken kurtuluþa ermiþtir."
|Ebû Davud]
9781- Saîd bin Zeyd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in yanmdaydýk; fitneden ve onun büyük hâllerinden söz etti.
Bunun üzerine, dedik ya da dediler ki: "Ey Allah'ýn Resulü! Bu bize ulaþýrsa bizi helak eder mi?'"
'Hayýr, size orada öldürülmek yetecektir' buyurdu.
Saîd dedi ki: 'Sonra ben, kardeþlerimin öldürüldüðünü gördüm.' [Ýkisi de Ebû Davud'a ait]
9782- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ümmetim beþ tabaka üzeredir: Kýrk sene birr ü takva üzere olan tabaka. Yüzyirmi senesine kadar onlarý takip eden merhamet ve ziyaret ehli olan tabaka. Yüzaltmýþ yýla kadar onlarý takib eden birbirlerine sýrt çevirip yekdiðerlerinden ilgi kesecek olan tabaka. Ondan sonra kargaþa ve fitne devri gelecek. 'Kurtuluþ, kurtuluþ!' (diye baðýracaklar)"
[Ýbn Mâce meçhul bir senedle]
9783- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"insanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, katil neden öldürdüðünü, maktul de neden Öldürüldüðünü bilmeyecek."
"Bu nasýl olacak?" diye soruldu: "Kargaþa ve fitne. Ýþte o zaman hem katil, hem de maktul cehennemlik olacaktýr" buyurdu. |Müslim|
9784- Ýbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'-dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Herde bir fitne olacak, Araplar ölülerini ateþe sürükleyecekler. O zaman dil, kýlýçtan daha etkili olacaktýr." |Tirmizî ve Ebû Davud.|
9785- Üsâme radiyallahu anh'dan: "Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem Medine damlarýndan birine bakýp þöyle buyurdu: 'Benim gördüðümü siz görüyor musunuz?'
'Hayýr' dediler.
'Ben evlerinizin arasýndan fitne yerlerini yaðmurun düþtüðü yerler gibi görüyorum' buyurdu. " [Buhârî ve Müslim|
9786- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Siz, sizden önceki insanlarýn yollarýna, mutlaka karýþ karýþ, arþýn arþýn uyacaksýnýz, hatta onlar kertenkele deliðine girseler bile, siz de onlara uyup o deliðe gireceksiniz."
"Ey Allah'ýn Resulü! Onlar Yahudi ve Hýristiyanlar mýdýr?" diye sordular.
"Ya baþka kim olacaktýr?" dîye cevab verdi,
[Ýkisi de Buhârî ve Müslim'e ait.|
9787- Aiþe radiyallahu anhâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Lât ve Uzzâ'ya tapýlmadýkça, gece ve gündüz gitmez (Kýyamet kopmaz)."
Dedim ki: "Ey Allah'ýn Resulü! Ben zannediyordum ki Allah: 'Müþrikler istemese de, bütün dinlere galip gelmek üzere, Resulünü hidâyet ve gerçek din ile gönderen O'dur' âyetini (Tevbe, 33) inzal buyurduktan sonra bu iþ artýk tamamlanmýþtýr."
Þöyle buyurdu: "Þüphesiz, bundan Allah'ýn dilediði olacaktýr. Sonra Allah hoþ bir rüzgâr gönderecek, kalbinde hardal tanesi kadar imaný bulunan herkesi öldürecek. Geride kendilerinde hiç bir hayýr bulunmayan insanlar kalacak ve onlar böylece gerisin geri atalarýnýn dinine dönecekler." |Müslim|
9788- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ýlerde (gerçeði duymayan) saðu; (hakký söylemeyen) dilsiz ve (gerçeði görmeyen) kör fitneler olacaktýr. Kim ona (fitneye) yönelirse, o da ona yönelecektir. Dilin ona yönelmesi (yani fitnede söz söylemek), kýlýç etkisi yapacaktýr." |Ebû Dâvud.|
9789- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ümmetim çalýmlý çalýmlý yürüyüp de, krallarýn çocuklarý, iranlýlar ve Rumlar onlara hizmet ettiði zaman, kötüleri, iyilerine musallat edilecektir." |Tirmizî.]
9790- Muâz radiyallahu anh'dan: "Ardýnýzda fitneler olacaktýr. O zaman mal çoðalacak, Kur'ân açýlacak, mü'min, münafýk, erkek, kadýn, köle, hür, küçük, büyük herkesin elinde Kur'ân olacak.
Ýçlerinden biri þöyle diyecek: 'Neden bana onlar tâbi olmuyorlar? Ben Kur'ân okuyorum, yine de kimse bana uymadý. Ben onlara Kur'ân'dan baþka bir þey uydurmadýkça bana uymayacaklar.' Böyle bir kiþinin uydurduklarýna tâbi olmaktan sakýnýn! Zira onun ortaya attýklarý dalâlet ve sapýklýktýr.
Ben sizi bilgili kimselerin ayaklarýnýn sürçmesine karþý uyarýyorum. Çünkü þeytan ilim sahiplerinin dili ile dalâlet ve sapýklýða davet edecektir. Münafýk da bazen doðru söz söyleyebilecektir.'* Yine dedi ki: "Sen bilgili kiþinin o þöhret kazanmýþ sözlerinden kaçýn ki, o sözler seni kaydýrýp yanýltmasýn. Kim bilir belki o bilgili kiþi bu sözlerinden döner. Sen hak ne ise onu kabul et, onun üzerinde ol, çünkü hakkýn üzerinde nur vardýr." [Ebû Dâvud.|
9791- Huzeyfe radiyallahu anh'dan: "Ýnsanlar Peygamber sallallahu aleyhi ve
sellem'e hep iyi þeylerden sorardý. Ben ise bana bulaþmasýndan korktuðum için hep kötü þeylerden sorardým. Dedim ki:
"Ey Allah'ýn Resulü! Biz cahiliyette kötü bir durumdaydýk, sapýklýk içindeydik. Sonra Allah bize bu güzel ve bütünüyle hayýr olan dini nasip elti, çok mutluyuz. Bu güzel ve hayýr olan þeyden sonra þer var mýdýr?"
"Evet."
"Peki o serden sonra hayýr olacak mý?"
"Evet. Onda bazý yanlýþlýklar (duman) da olacak." "Ey Allah'ýn Resulü! Onun yanlýþlýklarý (dumaný) nedir?"
"Bir takým insanlar gelecekler, benim yolumun (sünnetimin) dýþýnda bir yola girecekler, benim hidayetimden baþka hidayet tercih edecekler. Onlarýn bazý iþlerini ma' ruf bulursun; bazý iþlerini de kötü (münker) bulursun."
"Peki bu hayýrdan sonra þer var mýdýr?"
"Evet cehennem kapýlarýnýn üstünde da-vetçiler olacak, kim onlarýn çaðrýsýna uyarsa onlar onu cehenneme fýrlatýp atacak."
"Peki Ey Allah'ýn Resulü! Ben o zamana eriþirsem, ne yapmamý tavsiye edersin?"
''Ýþte o zaman, müslüman topluluklarýndan ve liderlerinden ayrýlma!"
"Ya onlarýn cemaati ve liderleri olmazsa?"
"O zaman tüm fýrkalardan uzaklaþ; hatta bir aðacýn kökünü ýsýrarak (yiyerek yalnýz) ya-þayabilirsen, ölüm sana gelinceye kadar öyle kal!" buyurdu.
9792- Diðer rivayet:
"Sünnetimin dýþýna çýkan ve baþka yolda olan bir takým insanlar gelecek, içlerinde insan kýlýðýnda fakat kalpleri þeytan kalbi olan bir takým adamlar olacak."
"O zamana yetiþirsem ne yapayým?"
"Dinle ve itaat et! Sýrtýna vurup malýný alsa bile, (imamý) yine dinleyip itaat et!"
[Buhârî, Müslim ve Ebû Dûvud]
9793- Ýbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'-dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Benden önce hiç bir peygamber gelmemiþtir ki, kavmine hayýr bildiði doðruyu gösterip öðretmi§ olmasýn. Onlara kötünün ne olduðunu bildirip de ondan alýkoymasýn.
Sizin bu ümmetinize gelince, afiyet onun hasýnda kýlýndý. (Ümmetin) sonuna ise belâ ve kabul etmiyeceðiniz bazý iþler ve birbirini takip edecek fitneler gelecektir. Fitne gelecek, mümin: 'Ýþte mahvim bundadýr' diyecek. Sonra fitne oradan ayrýlýp gidecek. Yine (baþka) fitne gelecek, mü'min: 'Ýþte þu, iþte þu!' diyecek. Kim cehennemden uzaklaþýp cennete girmek Ýsterse o, ölümü Allah ve âhiret gününe iman ederek karþýlasýn. Kendine nasýl muamele edilmesini dilersen insanlara da öyle muamele et! Kim bir imama tâbi olup da samimiyetle sadakat sözü vermiþ ise mümkün olduðu kadar ona itaat etsin. Bir baþkasý gelip onunla (önceki ile) çekiþmeye koyulursa, onun boynunu vurun!" [Müslim ve Nesâî.]
9794- Câbir radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Ýblis'in Arþ'ý denizdedir. Avanesini insanlarý azdýrmak ve saptýrmak için yeryüzüne salar. Onun katýnda en büyük ve kýymetlileri en çok azdýrandýr. Onlardan biri gelip: 'Bugün ben böyle böyle yaptým' der. Bunun üzerine ona þöyle der: 'Hiç bir þey yapmamýþsýn.' Sonra diðer biri gelip: 'Ben onun yakasýný býrakmadým, ta karýsýndan onu ayýrýncaya kadar ardýndan gittim.'
Bunun üzerine Ýblis onu kendisine yaklaþtýrýr ve yanýndan ayýrmaz, üstelik ona þöyle der: 'Sen ne güzelsin!'" |Müslim]
9795- Ebû Mûsâ radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü salîallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Bize karþý silah taþýyan o, bizden deðildir." [Buhârî, Müslim ve Tirmizî|
9796- Ýbnü'z-Zübeyrradiyaîlahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim kýlýcýný çekip de sonra kýnýna koyarsa, onun kaný heder olur." [Nesâi]
9797- Cündeb radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim kör (gayesi Ýslâm olmayan) bir bayrak altýnda bir asabiyete çaðýrýrken, ya da bir asabiyete yardým ederken öldürülürse onun ölümü, Câhiliyye ölümü üzeredir." [Müslim ve Nesâî.]
9798- Süfyan radiyallahu anh'dan:
"Bir adamýn Câbir el-Cuýfî'ye Cenâb-ý Hakk'ýn: 'Babam bana izin verinceye, ya da Allah benim için hükmedinceye kadar buradan asla ayrýlmam' âyeti (Yûsuf, 80) hakkýnda sorduðunu duydum. Câbir dedi ki: 'O âyetin te'vili yapýlmamýþtýr.' Süfyân: 'O yalan söylemiþtir.' dedi. Süfyân'a: 'Peki bununla neyi kasd etmiþtir?' diye soruldu.
'Râfizîlerden bir taifeyi kasd etmiþtir. Çünkü onlar diyorlar ki, Ali göklerdeki buluttadýr, Ali gökten 'filan kiþiyle çýkýnýz!' diye
sesleninceye kadar, onun çocuklarýndan herhangi birisi ile çýkmayýz." Ýþte onlara göre mezkûr âyetin te'vili budur. Câbir de, 'Onlar da yalan söylemiþlerdir. Çünkü bu âyet Hz. Yusuf'un kardeþleri hakkýndadýr.'"
Allah Teâlâ buyurmuþtur: 'Yok ettiðimiz kasaba halkýna artýk (iyi davranýþ) haramdýr. Zira onlar tekrar (hayata, tövbeye) dönmezler' (Enbiyâ, 95)".
[Müslim bunu kitabýnýn mukaddimesinde nakletmiþtir. |
9799- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem "Doðudaki Þeytan'in boynuzunun çýktýðý yeri göstererek 'Dikkat edin, iþte fitne buradadýr' buyurmuþtur.
9800- Diðer rivayet:
"Allahým! Bize Þam'ýmýzý mübarek et, Al-lahým bize Yemen'inimizi mübarek eyle," diye dua etti.
"Necdimizi de mi?" diye sorduklarýnda O yine þöyle buyurdu:
"Allahým! Bize Þam'ýmýzý mübarek eyle! Allahým! Bize Yemen'imizi mübarek eyle!" Yine: "Ey Allah'ýn Resulü! Necdimizi de mi?" diye sordular, sanýrým üçüncüsünde þu açýklamayý yaptý: "Zelzeleler, fitneler orada olacaktýr. Çünkü Seylan'ýn boynuzu oradan çýkmaktadýr."
9801- Diðer rivayet:
Salim (b. Abdillah b. Ömer) dedi ki: "Ey Irak ehli! Size küçük günahý sormayacaðým, siz büyük günah iþlediniz. Babam Ýbn Ömer'in þöyle dediðini duydum:
Ben Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in eliyle Doðuyu göstererek þöyle buyurduðunu iþittim:
"'iþte fitne buradan. Þeytan'in boynuzunun çýktýðý yerden zuhur edecektir." Siz o zaman birbirlerinizin boynunu vuracaksýnýz. Mûsâ Fir'avn ailesinden olan adamý yanlýþlýkla öldürmüþtü. Buna raðmen Allah ona þöyle dedi: 'Sen bir adam öldürdün, biz seni gam ve kederden kurtardýk, seni bir çok musibetlerle imtihan
ettik.'" [Buhârî, Müslim, Muvattâ' ve Tirmizî.J
9802- el-Ahnef bin Kays radiyallahu anh'dan:
"Ben þu adamý kasd ederek yola çýktým, yolda Ebû Bekre'ye rastladým. Sordu:
'Ey Ahnef nereye böyle?'
'Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel-lem'in amcasýnýn oðluna yardým etmek istiyorum.' Þöyle dedi: 'Ey Ahnef! Dön! Ben Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in þöyle buyurduðunu duydum:
'Ýki müslüman kýlýçlarýný çekip birbi'leriy-le çarpýþtýklarý zaman, hem katil, hem .naktûl cehennemlik olur.' Denildi ki: 'Ey Allar 'in Resulü! Katili anladýk, lâkin maktulün sjçu nedir?' Þöyle buyurdu: 'O da rakibini öldürmek Ýstiyordu.'" |Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.|
9803- Ýbn Mes'ud radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Mü'mine hakaret etmek faktýr, ona karþý çarpýþmak ise küfürdür."
[Buhârî, Müslim, Tirmizî ve Nesâî.]
9804- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Benden sonra sakýn, birbirlerinizin boynunu vurmak suretiyle kâfirlere dönüþmeyin!" [Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.l
9805- Ýbn Ömer radiyallahu anh'dan: (AlÝah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Kim ümmetimden bir adamý Öldürmeye giderse, (öldürülmek Ýstenen kiþi) ona þöyle desin: 'Katil cehennemdedir, maktul ise cennette olacaktýr.'" [EbûDâvud.]
9806- Ýbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: "Sizden biriniz 'Allahým ben sana fitneden sýðýnýrým' demesin, çünkü içinizden fitneye bulaþmayacak kimse yoktur. Sýðýnmak isteyen, fitnenin saptýrýcýlarýndan sýðýnsýn. Çünkü Allah þöyle buyurmuþtur: 'Mallarýnýz ve çocuklarýnýz ancak fitnedir.'"
ITaberânî Mýý'cetnýý'l-Kebîr'de munkatý' bir isnâd ile muhtelit bir râvi kanalýyla.)
9807- Ümmü Habîbe radiyallahu an-hâ'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Benden sonra ümmetimin karþýlaþacak olduðu þey olarak birbirlerinin kanlarýný akýtacaklarýný gördüm. Çünkü kendilerinden önceki ümmetlerde olduðu gibi onlara da (böyle bir fitneden) önce Allah' in kitabý gelmiþtir. Onun için kýyamette onlar hakkýnda þefaat etme yetkisini istedim ve bana o yetkiyi verdi."
(Alýmed ve Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat'ta.]
9808- Enes radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Þunlar kýyametin yaklaþtýðýnýn alametleridir: Hilal zamanýndan önce görülüp 'Bu iki geceliktir' denilmesi, Mescidlerin yol olark kullanýlmasý ve ani ölümlerin görülmesi." [Taberânî, Mu'cemu'l-Evsat ve's-Saðîr'de zayýf bir senedle]
9809-Ýbn Amr bin el-Âs radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Zina zuhur edinceye, akrabadan ilgi ke-silinceye, kötü komþuluk zuhur edinceye, emin kimse hýyanet edinceye kadar kýyamet kopmaz." Denildi ki:
"Ey Allah'ýn Resulü! O zaman mü'min kimse nasýl olacak?"
"Yere düþünce bozulmayan, yenilince kýrýlmayan, konulup güzel olan hurma gibi olacaktýr" buyurdu. [Bezzâr leyyin bir senedle]
9810- Huzeyfe radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Elbisenin parlaklýðý gittiði gibi islâm'ýn da parlaklýðý gidip sönecek. Hatta oruç nedir, namaz nedir, kurban nedir, zekât nedir bilinmeyecek. Bir gece Allah'ýn Kitâb'ý silinecek ve yeryüzünde ondan bir âyet dahi kalmayacak. Ýnsanlardan sadece yaþlý adamlar ve kadýnlar kalacak ve onlar da þöyle diyecekler:
'Bari babalarýmýzdan Öðrendiðimiz; Lâ ilahe illallah (= Allah'tan baþka hiç bir tanrý yoktur) kelimesini söyliyetim.'"
(Râvi) Sýla ona dedi ki: "Namaz nedir, oruç nedir, kurban nedir, zekât nedir? bilmi-yenlere bunun faydasý ne olacak ki?"
Huzeyfe bu soruya cevap vermedi. Tam üç kere tekrarlamasýna raðmen Huzeyfe onu cevapsýz býraktý, Üçüncüsünde ona dönerek -üç kere- þöyle dedi:
"Ey Sýla! Sen onlarý ateþten kurtarýrsýn."
[Ýbn Mâce.]
9811- Avf bin Mâlik radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)
"Deccâl öncesi aldatýcý seneler olacak, yaðmur çok yaðacak, bitki az olacak. Doðru kimseler yalanlanacak, yalancý kimseler doðrulanacak. Haine güvenilecek, güvenilir olan kiþi hain sayýlacak. Ruveybida söz sahibi olacak."
"Ruveybida nedir ey Allah'ýn Resulü?" diye sordular. "Kendisine Önem verilmeyen ayak takýmýndan olan kiþi" buyurdu.
|Taberânî, Mu'cemu'Ý-Kebir'de müdellis bîr râvi kanalýyla.] 9764- Bu hadisi Ebû Dâvud (4341), Tirmizî (3058) ve Ýbn Mâce (4014), Ýbnu'l-Mübârek an Utbe b. e. Hakîm an Amr b. Câriye el-Lahmî an Ebî Umeyye eþ-Þa'bânî an Ebî Sa'lebe asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ýsnâdý hakkýnda Tirmizî "hasen garîb" hükmü verdi.
9765- Bu hadisi Tirmizî (2267), Ýbr. b. Ya'kb an Nuaym b. Hammâd an Süfyân b. Uyeyne an Ebî'z-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti ve isnâdý hakkýnda "garîb" hükmü verdi.
9766- Bu hadisi Buhârî (salât 88, I, 123), Hâmid b. Ömer an Biþr an Âsým b. Muh. an Vâkýd b. Muh. an ebîhî an Ýbn Amr senedi ile tahrîc etti.
Bunu Ebû Dâvud (4342) ve Ýbn Mâce (3957), Umâre b. Amr an Ýbn Amr tarikiyle tahrîc ettiler.
9767- Bu hadisi Ebû Dâvud (4261) ve Ýbn Mâce (3958), Hammâd b. Zeyd an Ebî Ýmrân el-Cevnî ani'l-Muþaas b. Tarîf an Abdillah b. es-Sâmit an Ebî Zer asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9768- Bu hadisi Tirmizî (2203) ve Ýbn Mâce (3960), Abdullah b. Ubeyd an Udeyse binti Uhbân b. Sayfî an ebîhâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9769- Bu hadisi Ebû Dâvud (4259) ve Tirmizî (2204), Muh. b. Cuhâde an Abdirrahman b. Servân an Hüzeyl b. Þurahbîl an Ebî Mûsâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ýsnâdý hakkýnda "hasen garîb sahîh" hükmü verdi.
9770- Bu rivayeti Ebû Dâvud (4262), Ýbn Fâris an Affân an Abdilvâhid b. Ziyâd an Âsým el-Ahval an Ebî Kebþe an Ebî Mûsâ senedi ile tahrîc etti.
9771- Bu hadisi Buhârî (menâkýb 25, IV, 177; fiten 9/1-2, VIII, 92) ve Müslim (fiten 10-2, s. 2211-2), ez-Zührî an Saîd b. el-Müseyyeb ve-Ebî Seleme an Ebî Hureyre asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9772- Bu hadisi Mâlik (istîzân 16, s. 970), Buhârî (îmân 12, I, 10; bed'ul-halk 15, IV, 97; rikâk 34, VII, 188; fiten 14/2, VIII, 94), Ebû Dâvud (4267) ve (Nesâî (îmân 30, VIII, 123-4), Mâlik an Abdirrahman b. Abdillah b. Abdirrahman b. e. Sa'sa' an ebîhî an Ebî Saîd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9773- Bu hadisi Tirmizî (2177), Ýmrân b. Mûsâ an Abdilvâris b. Saîd an Muh. b. Cuhâde an raculin an Tâvus an Ümmi Mâlik senedi ile tahrîc etti ve isnâdý hakkýnda "hasen garîb" hükmü verdi.
9774- Bu hadisi Buhârî (fiten 20/2, VIII, 99), Ýbnü'l-Medînî an Süfyân an Amr b. Dinâr an Muh. b. Alî senedi ile tahrîc etti.
9775- Bu hadisi Ebû Dâvud (4663), el-Hasan b. Alî an Yezîd an Hiþâm an Muh. b. Sîrîn an Huzeyfe senedi ile tahrîc etti.
9776- Bu hadisi Müslim (fiten 130, s. 2268) ve Tirmizî (2201), Hammâd b. Zeyd ani'l-Muallâ b. Zeyd an Muâviye b. Kurre an Ma'kil asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9777- Bu hadisi Ebû Dâvud (4263), Ýbr. b. el-Hasan al-Massîsî an Haccâc b. Muh. ani'l-Leys b. Sa'd an Muâviye b. Sâlih an Abdirrahman b. Cübeyr an ebîhî ani'l-Mikdâd senedi ile tahrîc etti.
9778-9779- Bu hadisi Buhârî (fiten 14/1, VIII, 94), Müslim (imâret 82, s. 1486) ve Nesâî (bey'at 23, VII, 151-2), Kuteybe an Hâtim b. Ýsmaîl an Yezîd b. e. Ubeyd an Seleme asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9780- Bu hadisi Ebû Dâvud (4249), Ýbn Fâris an Ubeydillah b. Mûsâ an Þeybân ani'l-A'meþ an Ebî Sâlih an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
9781- Bu hadisi Ebû Dâvud (4277), Müsedded an Ebî'l-Ahvas an Mansûr an Hilâl b. Yesâf an Saîd b. Zeyd senedi ile tahrîc etti.
9782- Bu hadisi Ýbn Mâce (4058), Yezîd er-Rakâþî ve Ebû Maan an Enes (ayrý ayrý) asl-ý senedi ile tahrîc etti. Sindî, her iki senedi hakkýnda zayýf hükmü verdi.
9783- Bu hadisi Müslim (fiten 55-6, s. 2231-2), Ebû Hâzým an Ebî Hureyre asl-ý senedi ile tahrîc etti.
9784- Bu hadisi Ebû Dâvud (4265-6) ve Tirmizî (2178), el-Leys an Tâvus an Ziyâd el-A'cem an Ýbn Amr asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Tirmizî isnâdý hakkýnda "garîb" hükmü verdi.
9785- Bu hadisi Buhârî (fad. el-Medîne 8, II, 222; mazâlim 25/1, III, 103; manâkýb 25, IV, 176) ve Müslim (fiten 9, s. 2211), ez-Zührî an Urve an Usâme asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9786- Bu hadisi Buhârî (enbiyâ 50/4, IV, 144; i'tisâm 14/2, VIII, 151) ve Müslim (ilm 6, s. 2054), Zeyd b. Eslem an Atâ b. Yesâr an Ebî Saîd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9787- Bu hadisi Müslim (fiten 52, s. 2230), Hâlid b. el-Hâris an Abdilhamîd b. Ca'fer ani'l-Esved b. el-Alâ an Ebî Seleme an Âiþe asl-ý senedi ile tahrîc etti.
9788- Bu hadisi Ebû Dâvud (4264), Abdülmelik b. Þuayb an Ýbn Vehb ani'l-Leys an Yahyâ b. Saîd an Hâlid b. e. Ýmrân an Abdirrahman b. el-Beylemânî an Abdirrahman b. Hurmuz an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.
9789- Bu hadisi Tirmizî (2261), Abdullah b. Dînâr an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc etti ve birinci senedi hakkýnda "garîb" hükmü verdi.
9790- Bu hadisi Ebû Dâvud (4611), Yezîd b. Hâlid b. Yezîd ani'l-Leys an Ukayl ani'z-Zührî an Ebî Ýdrîs an Yezîd b. Umeyre an Muâz senedi ile daha uzun bir metinle tahrîc etti.
9791- Bu hadisi Buhârî (menâkýb 25, IV, 178; fiten 11, VIII, 92-3) ve Müslim (imâret 51, s. 1475), el-Velîd b. Müslim an Abdirrahman b. Yezîd b. Câbir an Busr b. Ubeydillah an Ebî Ýdrîs an Huzeyfe asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
Ebû Dâvud (4244-5), Nasr b. Âsým an Hâlid b. Hâlid el-Yeþkerî an Huzeyfe asl-ý senedi ile tahrîc etti.
9792- Bu rivâyeti Müslim (imâret 52, s. 1476), Yahyâ b. Hassân an Muâviye b. Sellâm an Zeyd b. Sellâm an Ebî Sellâm an Huzeyfe senedi ile tahrîc etti.
9793- Bu hadisi Müslim (imâret 47, s. 1472-3), Ebû Dâvud (4248) ve Ýbn Mâce (3956), el-A'meþ an Zeyd b. Vehb an Abdirrahman b. Abdirrabbilka'be an Ýbn Amr asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9794- Bu hadisi Müslim (sýfâtu'l-münâfikîn 66-7, s. 2167), el-A'meþ an Ebî Süfyân an Câbir asl-ý senedi ile tahrîc etti.
9795- Bu hadisi Buhârî (fiten 7/2, VIII, 90), Müslim (îmân 163, s. 98) ve Tirmizî (1459), Ebû Usâme an Büreyd b. Abdillah b. e. Bürde an Ebî Bürde an Ebî Mûsâ asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9796- Bu hadisi Nesâî (tahrîmu'd-dem 26/1-2, VII, 117), Ýbn Tâvus an ebîhî an Ýbni'z-Zübeyr asl-ý senedi ile tahrîc etti.
9797- Bu hadisi Müslim (imâret 57, s. 1478) ve Nesâî (tahrîmu'd-dem 28/2, VII, 123), Ebû Miclez an Cündeb asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9798- Bu hadisi Müslim (mukaddime bâb 5, s. 20), Seleme b. Þebîb ani'l-Humeydî an Süfyân senedi ile tahrîc etti.
9799- Bu hadisi Buhârî (fiten 16/1, 2, VIII, 95; menâkýb 5/3, IV, 157) ve Müslim (fiten 45-49, s. 2228-9), Sâlim ve Nâfi' an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9800- Bu rivayeti Mâlik (isti'zân 29, s. 975) ve Buhârî (istiskâ 27/2, II, 22-3; fiten 16/3, VIII, 95), Abdullah b. Dînâr ve Nâfi' an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9801- Bu rivayeti Müslim (fiten 50, s. 2229), Ýbn Fudayl an ebîhî an Sâlim an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc etti.
9802- Bu hadisi Buhârî (diyât 2, VIII, 37; fiten 10/1-2, VIII, 92), Müslim (fiten 14-6, s. 2213-4), Ebû Dâvud (4268) ve Nesâî (tahrîmu'd-dem 29, VII, 125), el-Ahnef b. Kays el-Hasan Rib'î an Ebî Bekre asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9803- Bu hadisi Buhârî (edeb 44, VII, 84; fiten 8, VIII, 91), Müslim (îmân 116, s. 81), Tirmizî (2634-5) ve Nesâî (tahrimu'd-dem 27, VII, 132), Abdurrahman b. Abdillah b. Mes'ûd ve Ebû Vâîl an Ýbn Mes'ûd asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9804- Bu hadisi Buhârî (maðâzî 77, V, 126; diyât 2, VIII, 35-6; fiten 8, VIII, 91), Müslim (îmân 119-20, s. 82), Ebû Dâvud (4686) ve Nesâî (tahrîmu'd-dem 28/10, VII, 126), Vâkýd b. Muh. b. Zeyd an ebîhî an Ýbn Ömer asl-ý senedi ile tahrîc ettiler.
9805- Bu hadisi Ebû Dâvud (4260), Ebû'l-Velîd et-Tayâlisî an Ebî Avâne an Rakabe b. Maskale an Avn b. e. Cuhayfe an Abdirrahman b. Semure an Ýbn Ömer senedi ile tahrîc etti.
9806- Ezberi bozuk sözkonusu râvi el-Mes'ûdî'dir (Mecma‘ VII, 220).
9807- Bu hadisi Ahmed (VI, 428), Ebû'l-Yemân an Þuayb ani'z-Zührî an Ýbn e. Hüseyn an Enes an Ümmi Habîbe senedi ile tahrîc etti.
9808- Râvilerinden el-Heysem b. Hâlid el-Massîsî zayýf bir râvidir (Mecma‘ VII, 325).
9809- Râvilerinden Abdurrahman b. Müferrâ ihtilâflý bir râvidir. Diðer râvileri Sahîh ricâlindendir (Mecma‘ VII, 327).
9810- Bu hadisi Ýbn Mâce (4049), Alî b. Muh. an Ebî Muâviye an Ebî Mâlik el-Eþcaî an Rib'î b. Hirâþ an Huzeyfe senedi ile tahrîc etti.
Sindî, isnâdýnýn sahîh olduðunu, râvilerinin güvenilir kimseler olduðunu söylemiþtir.
9811- Bu hadisi Taberânî birkaç isnâdla tahrîc etmiþtir ki, bunlardan en makbul olanýn isnâdýnda müdellis bir râvi olan Ýbn Ýshâk yer almýþtýr. Diðer râvileri güvenilir kimselerdir (Mecma‘ VII, 330).
Ynt: Fitneler bahsi By: ceren Date: 22 Temmuz 2019, 18:55:50
Esselamu aleykum. RABBÝM bizleri fitneden gunahdan uzak ýslami hakkiyla yasayan kullardan eylesin inþallah. ..
Ynt: Fitneler bahsi By: Bilal2009 Date: 23 Temmuz 2019, 15:34:48
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri fitnecilerden eylemesin Rabbim paylaþým için razý olsun