Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Ne mutlu gariplere By: sumeyye Date: 28 Aralýk 2010, 15:47:55
Ne Mutlu Gariplere


“Garîb” uzak olan demektir. Güneþ, bizden uzaklaþýp kaybolduðu için “güneþ gurub etti” denilir. Gurbet, vatandan uzaklaþmaktýr. Gurubda, kaybolma, gitme, bir köþeye çekilme vardýr. Anlaþýlmayan söze, anlayýþtan uzak olduðu için “garib” denir. Esmer bir kimsenin ak çocuðunun olmasý “garib” olur. Çünkü karalýkla aklýk birbirinden uzak iki þeydir. Uzak sefere çýkmak taðrible ifade edilir. Vahþi kuþlarýn uzaklarda olan yuvalarýna gitmesi de taðribdir. (1)

“Garib” kendi cemaatý, kavmi arasýnda olmayan, kendi beldesinde bulunmayan kimsedir. Ýlk müslümanlar kendi vatanlarýnda, kendi kavimleri arasýnda görünseler de gariptiler. Çünkü Nübüvetle mümin olmuþlardý. Küfürle iman, akla kara, görmekle körlük(2), bilmekle cehalet kadar zýt ve uzaktý. Bu sebepten onlarla diðerleri arasýnda mekana baðlý olmayan bir uzaklýk, hatta zýtlýk sözkonusu idi. Bu sebeple onlar toplumda imanlarý dolayýsiyle gariptiler. Artýk müþrik toplum onlarýn toplumu, kavmi kabilesi deðildi. Kardeþleri onlarý kardeþ, babalarý onlarý oðul, akrabalarý onlarý yakýn kabul etmiyordu. Ýslamiyet de müþriklikle ve müþriklerle kardeþliðe, yakýnlýða soðuk bakýyordu. Ancak Müslümanlarý bir toplum, bir kavim görüyordu. “Ancak bütün müminler kardeþtir” ayeti, kabile ve kavim kardeþliðinin yerine akide kardeþliðini koyuyordu. Bu sebepten onlar artýk kendilerine mensub olmayan müþrik toplum, müþrik Kureyþ arasýnda ve cahiliye zihniyetli kimseler içinde Gariplerdi.

Mekan açýsýndan, içi putlarla dolu Harem gerçekte müminin müslümanýn yurdu olamazdý. Mekke o hali ile onlara vatan olmaktan çok uzaktý. Mekke onlarýn olsaydý, onlar oranýn evlatlarý olsalardý, orada iþkence görürler miydi? Kendi imanlarý ile kendi beldelerinde hür, hakim olmazlar mýydý? Artýk Mekke Ýman yurdu(3) olmadýðý, tepeleme müþriklerin dolduðu orada müsrikler at oynattýðý için onlara vatan olmaktan çok uzaktý. Müminlerin yurdu ancak dâr-ý iman ve dâr-ý islam olabilirdi. Düne kadar, Kureyþ onlarýn kavmi, kabilesi, hemþehrisi Mekke yurdlarý iken, onlar mümin olunca, Kureyþle onlar arasýnda küfürle iman, karanlýkla aydýnlýk kadar bir uzaklýk olmuþtu. Þimdi Mekke onlarýn deðil, içinde hakim olan müþriklerin yurduydu. Onlar þimdi burada “Ðuraba” idiler. Bu haliyle Mekke onlardan uzak, onlar Mekkeden uzaktý.

Özellikle Mekkede, Ýslam garip, iman garip, müslümanlar gariptiler. Bir yabancý beldede gibi, yardýmsýz, uzak bir ülkede gibi çaresizdiler. Onlar bu ülkeden, bu ülke insanlarýndan cismen olmasa da manen, iman, zihniyet, hayata bakýþ açýsý, eþyaya, kainâta mana verme yönünden, müþrik medeniyetten çok uzaktýlar. “Her uzak olana uzaklaþana, kendi cinsin benzerleri olmayana” garib deniyorsa(4) onlar da gariptiler.

Ýslam Nasýl Garip Baþladý?

Yukarýdaki sebeplerden Allah Rasulü (gariplikleri sadece Mekke-i Mükerreme de son bulmayan) garip ashabý ve garip baþlayan islam için þöyle buyurmuþtu:

“Ýslam garip baþladý, baþladýðý gibi (bir hale) dönecektir. Ne mutlu gariplere!” (5)

Alimler, cahil çoðunluk yanýnda gariptirler(6), Az olan müminler, çok müþrik arasýnda gariptirler. Kötülerin ve þerlerin çokluðu yanýnda hayýrlar ve hayýrlýlar az olunca garip olurlar. Fýskýn, maasinin, büyük günahlarýn içinde takva, amel-i salih gariptir. Ayrýca zýtlýklarýn birbirinden uzaklýðý, maðlub ve mahkum olanýný garip eder.

Böyle kötü bir çevrede ve zamanda, iman ve amel-i salihin ehemmiyeti pek büyüktür. Ýçinde yaþanýlan çevrede, fýsk, kebair, þer, maasi ne kadar çoksa, orada barýnabilen müminin, imanýn, salih amelin, takvanýn deðeri o derece artmaktadýr. Ýslam ve iman ilminin kalktýðý, (7) müminin, müslümanýn olmadýðý veya çok az olduðu bir toplumda “garib” olmak, amellerin sevaplarýný olabildiðince arttýracaktýr. Müminin zelil, hakir edildiði, facirin yüksek tutulduðu, fýskýn çok olduðu bir toplumda, imanýn ve amellerin keyfiyeti çok büyüktür. Orada, din gariptir müminler ðurabâdýr.

Bu hadis-i þerife göre:

a) islam garip baþlamýþtýr. Baþlangýcý tarih kitaplarýnda anlatýlýr. Bu iþi ilk baþlatanlar da bu bakýmdan gariplerdir.

b) Sonra islam, deniz dalgalarý gibi zuhur etmiþ(8), hak, iman, Ahkâm-ý ilahi galib olmuþtur. Bir zaman gelecek, islam ilk baþladýðý duruma gelecek, toplumda garip hale dönecektir. Elbette bu, islamla müslümanlarýn birbirlerinden uzaklaþmasýndan, islamýn öðrenilip anlaþýlamamasýndan, onun hükümlerinin toplumda dýþlanmasýndan ve kaldýrýlmasýndan dolayýdýr.

Böyle bir durumda genel bir bozulma, ekseriyette bu menfi halin bulunmasý, bidatlarýn, gayr-ý islamiliðin ve cahiliye zihniyetinin toplumda yer etmesi ile olacaktýr. Artýk ilk garipler dönemi gibi son garipler dönemi de baþlamýþtýr. Ýslamýn baþlangýcýnda müþrikler tarafýndan ashaba reva görülen þeyler; tahkirler, terziller, küçümsemeler, müslümanlarý hafife almalar vardýr. Toplumda onlara hayat hakký tanýmama, onlarý, zihniyetlerini ve hayat anlayýþlarýný ortadan kaldýrmaða çalýþma sözkonusudur. Ýlk Gariplerin yaþadýðý cemiyette, günahlar, isyanlar, maasi, fýsk nasýl diz boyu ise, þimdi de adý müslüman olan bir cemiyette, toplumda günahkârlar ve günahlar vardýr. Hatta toplumda günahkârlarýn, fasýklarýn, kötülerin zihniyeti hakimdir.

Yine ilk devirde olduðu gibi bu fâsid çevrede bozulan ümmet içinde, az olan bir takým garipler bulunur. Onlar çoðunluðu teþkil edenler karþýsýnda azlýk olmalarýna raðmen imanlarýna yapýþýrlar, çoðunluðun akýp gittiði mecradan farklý bir yönde yürürler, kafalarý, hayata bakýþlarý, anlayýþlarý, diðerlerine uymaz. Sanki o toplumun insaný deðillerdir. Fasid Ümmet fertlerinin onlara yaptýklarý türlü iþkencelere sabrederler, zaten karþý koymaya güçleri de yoktur. Maddi maðlubiyet ve mahkumiyetlerine raðmen, manen kuvvetlidirler. Dinlerine temessük ederler, dinde bütüne sahip çýkýp tavizlere yanaþmazlar. Ýþte bunlar ümmetin sonunda gelen “Ðuraba” dýr.

Son gariplerin yaþadýðý fasit ümmet cemiyetlerinde ne gibi kötü haller zuhur edeceðini Rasulüllah (SAV) hadis kitaplarýnýn fitne ile ilgili bölümlerinde anlatmýþ, ümmetini çok önceden uyarmýþtýr. Onun için sahabelerin ilk devirde dinlerinde fitnelendikleri gibi ümmetin sonlarýnda da fitne pek büyük bir rol oynayacaktýr.

Son Gariplerin zamaný da ilk gariplerin zamaný gibi pek þiddetli, tehlikeli, fitneli olacaktýr. Rasulüllah (SAV) ahir zamandan haber verirken genel hatlarý ile o zamaný bize tasvir etmiþtir.

Allah Rasülünün zaman zaman çeþitli þekillerde bize tablolaþtýrdýðý ümmetin fesadý zamanýnda, din ilk çýktýðý baþladýðý hale dönecektir. Dindarlar da çektikleri sýkýntýlardan dolayý, amellerindeki sevap bakýmýndan onlara benzeyeceklerdir.

Fakat ilk gariplerle son gariplerin önemli bir farký vardýr. Ýlk Garipler müþrik bir toplumda mucadele etmiþ gariplerdir. Ahir zamanda ümmetin sonlarýnda gelen son garipler, fesâd-ý ümmet zamanýnda, bozulmuþ islam cemiyeti içinde gelen gariplerdir. Bu noktadan da ilk gariplerle son garipler arasýnda derece farký olacaðý açýktýr. Birinciler hem ilk, hem müþrik cemiyet içinde olmuþlar. Ýkinciler, uzun devirler islam hakim olduktan, þanlý bir maziden, bütün dünya islamý duyduktan sonra ve islamdan uzaklaþan müslüman çoðunluk içinde gelmiþlerdir. Son gariplerin iþi, ilk gariplere göre daha kolay olmalýdýr. Zahmetleri daha azdýr. Bu sebepten sevapta hayýrda, külli fazilette ilk garipleri, sahabeleri geçmeleri mümkün deðildir. Ýlerlemeden sonra gerilemekle, iþe ilk baþlamanýn zorluðu bir deðildir.


Kaynaklar:

1. el-Müfredât, s. 359, el-Mucemul-Vasît, s. 647; el-Kâmûsul-Muhît I, 107-108.
2. Ayet-i kerimede “Görenle Görmeyen bir mi?” buyrulur. Rad 13/16.
3. Kurân-ý Kerîm de ensar övülürken kendilerinin Mekkeli Muhacirlere, Dâr-ý Ýslamý ve Ýman yurdunu hazýrladýklarý beyan edilir (Bk. Haþr 59/9).
4. el-Mufredât S. 359; el-Kâmûsul-Muhît I, 109, el-Mucemul-Vasît s. 648.
5. el-Câmi li Ahkâmîl-Kurân IV, 172, Ayrýca bk. Sahîhul-Müslim 232, 251. Hadisler, Sunenu Ýbn-i Mâce II, 1319 (no: 3987, 3988).
6. el-Câmili Ahkâmil-Kurân IV, 172; Ayrýca bk. Sahîhul-Müslim 232, 251. Hadisler, Sunenu Ýbn-i Mâce II, 1319 (no: 3987, 3988).
7. el-Mufredât s. 359; el-Kâmûsul-Muhît I, 108. Ayrýca bk. Tevîlü Muhtelifil-Hadîs s. 107-108; el-Aclunî Ali b. Muhammed Keþful-Hafâ, I-II, Kahire ty. 887 (islamýn garip baþlamasý ile ilgili hadis-i þerif için bk.)
8. Râmûzul-Ehâdîs s. 366; Sunenu Ýbn-i Mâce II, 1331 (no: 4015), 1339 (no: 4036: boþ adamlar nutuk atacaklar.) 1344 (no: 4047: Ýlim ve Kurân yani onu anlama azalacak.) 1335 (no: 4050-4052: ilim kalkacak cehalet yeryüzüne inecek, o hakim olacak. Burada ilimden maksat, gün geçtikce geliþen teknik, fen ilimleri, deðil, dini ilimlerdir). Ayrýca bk. el-Buhârî, Muðire b. Berdubeh, Sahîhul-Buhârî, I-VIII, Ýstanbul, ty. VIII, 8


Murat Sarýcýk (Prof.Dr.)
Ynt: Ne mutlu gariplere By: SevD@_GüLü Date: 06 Aðustos 2011, 23:52:21
Allah Teala iki cihanda Sadatlardan ayýrmasýn inþaAllah..
Allah razý olsunnn....
Ynt: Ne mutlu gariplere By: saniyenur Date: 07 Aðustos 2011, 00:11:04
Rabbim bizleri fitne, þer içinde garip kalabilenlerden eylesin inþ.
Ynt: Ne mutlu gariplere By: Lal-i Hal Date: 13 Mayýs 2016, 18:30:16
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.amin ecmain insallah.Rabbim Ìslam da garib kalanlardan eylemesin bizleri insallah.
Allah razi olsun paylasm icin
Ynt: Ne mutlu gariplere By: damla6d Date: 13 Mayýs 2016, 18:36:30
#Esselamu aleykum..Rabbim Ìslam da garib kalanlardan eylemesin bizleri inþallah.Rabbim razý olsun..#
Ynt: Ne mutlu gariplere By: yagmur_7-c Date: 13 Mayýs 2016, 19:19:08
Ve aleykum selam;
Garipler geçmiþte de olsun þimdi de olsun hep dýþlanmýþlardýr....Yani hep bir köþeye atýlmýþtýr....Uzak kalmýþlardýr insanlardan ....Rabbim garip kimselere sabýr ,onlarý dýþlayanlara akýl ,fikir versin inþallah...
Ynt: Ne mutlu gariplere By: Hazine Þahin 7D Date: 13 Mayýs 2016, 19:29:32
NE MUTLU GARÝPLERE .ALLAH GARÝPLERÝN HER ZAMAN YANINDA OLUR ÝNÞALLAH.GARÝPLERÝN DIÞLANMADIÐI ORTAM  NASÝPEYLESÝN.
Ynt: Ne mutlu gariplere By: Bilal2009 Date: 13 Mayýs 2016, 20:47:34
Ve aleylümüsselam ve rahmetüllah. Rabbim bizlere inkar ile sefa yerine iman ile cefayi nasip eylesin. Rabbim paylaþým için razý olsun.

radyobeyan