Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Ey insanlar! itaat ediniz birlik olunuz By: sumeyye Date: 27 Aralýk 2010, 19:36:35
Ey insanlar! Ýtaat ediniz, birlik olunuz'

Ey insanlar! Ýtaat ediniz, birlik olunuz. Çünkü birlik Allah'ýn emrettiði ipidir. Cemaat içerisinde sizin hoþunuza gitmeyen, tek baþýnýza iken hoþunuza gidenden daha hayýrlýdýr. Çünkü Allah Teâlâ neyi yaratmýþsa, onun için bir sonuç yaratmýþtýr, o da o sonuca varýr.

Ýslâm'da da bir cansýzlýk baþ göstermiþ ve kuvvetinin sona ermesi yaklaþmýþtýr. Bundan sonra artar ve eksilir, kýyamete kadar. Bunun alameti de fakirliktir. Öyle bir zaman gelir ki, fakir kendisine yardým edecek hiç kimse bulamaz. Hatta zengin malýnýn kendisine kâfi gelmeyeceði telaþýna kapýlýr.

Hatta kiþi kardeþine, amcasýnýn oðluna gider, ister, buna raðmen kimse kendisine bir þey vermez. Hatta dilenci iki cuma arasýnda yürür, dilenir, fakat kimse ona bir þey vermez. Bu durum olduðu zaman yerden þiddetli bir ses gelir. Her taraftaki insanlar, o sesin yalnýz kendi bölgelerinden geldiðini sanýr. Sonra, yer Allah'ýn dilediði kadar sükûnete kavuþur. Sonra yer içindekileri dýþarý atar, ciðerparelerini kusar.

Ona: "Ey Eba Abdurrahman! Yerin ciðerpareleri nedir?" diye sordular. Ýbn Mes'ud,

"Altýn ve gümüþten damarlarýdýr. Ýþte o günden kýyamete kadar hiç kimse, artýk ne altýndan, ne de gümüþten faydalanamaz" dedi. [Taberani

Sýlay-ý rahimler kesilir, hatta zengin fakirlikten baþka bir þeyden korkmaz. Fakir de kendisine lütufta bulunan hiç bir kimseyi bulamaz. Hatta kiþi amcasýnýn oðlu zengin olduðu halde fakr-u zaruretten þikâyet eder de ona hiç bir yararý dokunmaz. [Ebu Nuaym]

"Ýhtilaf bundan daha þiddetlidir"

Ebuzer'e bir hediye götürüyorduk. Rebeze'ye vardýðýmýzda onu bulamadýk. Bize: "Hacca gitmek için izin aldý" dediler. Biz de Mekke yolunu tuttuk ve onu Mina'da bulduk. Biz onun yanýndayken ona: "Osman öðle ve ikindi namazýný dört rekât olarak kýldýrdý" dediler.

Ebuzer bu habere çok üzüldü ve Osman hakkýnda aðýr bir söz söyledi. Ondan sonra: "Ben burada Rasulullah'ýn ( s.a.s.) arkasýnda namaz kýldým. O iki rekât olarak kýldýrdý. Ebubekir ve Ömer'in arkasýnda da kýldým, onlar da iki rekât olarak kýldýrdýlar" dedi. Sonra namaz kýlmaya kalktý. Fakat dört rekât olarak kýldý.

Ona: "Mü'minlerin emirini dört rekât kýldýrdýðý için eleþtirdiðin halde, sen neden dört rekât olarak kýldýn?" dediler. O, cevap olarak: "Ýhtilaf bundan daha þiddetlidir. Çünkü Allah'ýn Resûlü bize hutbe okuyarak, "Benden sonra bir halife gelecektir. Onu zelil etmeyiniz. Kim ki onu zelil ederse o Ýslâm'ýn hükmünü boynundan çýkarmýþtýr. Onun tevbesi ancak Ýslâm'da açmýþ olduðu yarayý tedavi etmekle olur. Bunu da ancak hatasýndan dönüp baþlarýnda bulunan kimseye deðer verenler arasýnda yer almakla yapabilir" buyurdu.

Bize ancak þu üç hususta onlara itaat etmememizi emretti: Ýyiliði emretmemek, kötülüðü nehyetmemek ve din hükümlerini öðretmemek" dedi. [Heysemi, Bu hadisin senedinde ravilerden biri açýklanamamýþtýr]

Rasulullah'ýn ( s.a.s.) vefatýnda Hz. Ebubekir'ýn tavrý ve hutbesi

Hz. Ebubekir devesinin sýrtýnda Sunuh'dan geldi, mescidin kapýsýnda indi. Üzüntülü olarak Resûlullah'ýn hanesine yöneldi. Kýzý Aiþe'nin evine girmek için izin istedi. Ýçeri girdiðinde Rasulullah ( s.a.s.)vefat etmiþti ve yataðýnýn üzerindeydi. Kadýnlar onun etrafýnda bulunuyorlardý. Yüzünü kapatmýþlardý. Hz. Ebubekir, Rasulullah'ýn ( s.a.s.) yüzünü açtý, dizüstü çöktükten sonra Rasulullah'ýn ( s.a.s.) yüzünü öptü ve aðladý.

Ve: "Ýbn Hattab'ýn söylediði bir þey deðildir. Hayatýmý elinde tutan Allah'a yemin ederim ki, Rasulullah ( s.a.s.) vefat etmiþtir. Ey Allah'ýn Resûlü! Allah'ýn rahmeti senin üzerine olsun. Sen diriyken de, ölüyken de ne güzelsin!" dedikten sonra Rasulullah'ýn ( s.a.s.) yüzünü örttü ve süratle mescide geldi. Halkýn omuzlarýndan atlayarak minberin yanýna geldi. Onun geldiðini görünce, Hz. Ömer oturdu ve yüzünü ona çevirdi. Hz. Ebubekir minberin tam önünde durdu ve halka: "Oturunuz ve dinleyiniz" dedi.

Böylece bildiði þekilde hamd u senalar etti, þahadet getirdi ve "Hz. Peygamber sizin aranýzda ve henüz sað iken Allah Teâlâ ona ölümünü haber vermiþti. Bu ölümdür. Allah'tan baþka hiç kimse kalmaz. Allah Teâlâ: "Muhammed ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler geçti" (Al-i Ýmran: 3/144) buyurmuþtur" dedi. Hz. Ömer,

"Kur'an'da bu ayet var mýdýr? Allah'a yemin ederim ben bu ayetin bugünden önce indiðini bilmiyordum" dedi.

Ebubekir: "Allah peygamberine, "Kesinlikle sen de öleceksin, onlar da ölecek" (Zumer: 39/30) dedi. Yine, "Onun zatý hariç her þey fanidir. Hüküm ancak O'nundur, dönüþ ancak O'nadýr" buyurdu. Yine; "Yeryüzünde olan herkes fanidir. O'nun celal ve ikram sahibi yüzü (Zatý) baki kalýr" (Rahman: 55/26) buyurdu. Ve yine; "Her nefis ölümü tadýcýdýr, Siz ancak kýyamet gününde ecirlerinizi tam alýrsýnýz" (Al-i Ýmran: 3/185) buyuruyor" dedi.

Ve devamla: "Allah Muhammed'e ömür verdi. Allah dinini ikame edinceye kadar onu býraktý. O, Allah'ýn emrini ortaya çýkardý. Allah'tan gelen risaleti (Peygamberliði) teblið etti. Allah yolunda cihad etti. Sonra bunun üzerinde Allah onun canýný aldý ve ayný yol üzerinde sizi býraktý. Ancak uyarý ve þifadan (Kur'an'dan) sonra helâk olan helâk olur.

Kim ki Allah'ý rab tanýyor ve O'na ibadet ediyorsa, Allah diridir, ölmemiþtir. Kim ki Muhammed'e tapýyor ve onu ilah tanýyorsa, onun ilahý ölmüþtür.

Ey insanlar! Allah'tan korkunuz, dininize sýmsýký sarýlýnýz. Rabbinize tevekkül ediniz. Çünkü Allah'ýn dini ortadadýr. Allah'ýn kelimesi tamdýr, eksiksizdir. Allah kendisine (Dinine) yardým edene yardým eder ve dinini aziz kýlar. Allah'ýn kitabý aramýzdadýr. O, nurdur, þifadýr. Allah onunla Muhammed'i hidayet etmiþtir. Orada Allah'ýn helâli ve haramý vardýr.

Allah'a yemin ederim ki Allah'ýn mahlûklarýndan bizim aleyhimizde birleþenlerin hiç birinden perva etmem. Allah'ýn kýlýçlarý kýnlardan çekilmiþtir. Biz daha o kýlýçlarý býrakmamýþýz. Kesinlikle biz, bize muhalefet edenlerle cihad edeceðiz. Týpký Resûlullah ile beraber cihad ettiðimiz gibi. Hiç kimse kendi nefsinden baþkasýna saldýrmýþ sayýlmaz" dedi.

Sonra Hz. Ebubekir beraberinde muhacirler olduðu halde Rasulullah'ýn ( s.a.s.) hanesine yöneldi. [Beyhaki]



ALINTI

radyobeyan