Niyet By: hafiza aise Date: 27 Aralýk 2010, 12:58:33
NÝYET
Birinci Ayet لاَ يَتَّخِذِ الْمُؤْمِنُونَ الْكَافِرِينَ اَوْلِيَآءَ مِنْ دُونِ الْمُؤْمِنِينَ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَلِكَ فَلَيْسَ مِنَ اللهِ فِى شَىْءٍ اِلاَّ اَنْ تَتَّقُوا مِنْهُمْ تُقَيةً وَيُحَذِّرُكُمُ اللهُ نَفْسَهُ وَاِلَى اللهِ الْمَصِيرُMüminler müminleri býrakýp da, kâfirleri dost edinmesinler. Kim bunu yaparsa, ona Allah'tan hiçbir þey yoktur. Eðer ki, onlardan gelebilecek bir tehlikeden dolayý sakýnmýþ olasýnýz. Allah size, asýl kendinden korkmanýzý emrediyor. Nihayet gidiþ de ancak Allah’adýr." [24]
لَايَتَّخِذِ edinmesinler الْمُؤْمِنُونَ Müminler الْكَافِرينَ kâfirleri اَوْلِيَاءَ dost مِنْ دُونِ býrakýp da الْمُؤْمِنينَ müminleri وَمَنْ Kim يَفْعَلْ yaparsa ذلِكَ bunu فَلَيْسَ yoktur مِنَ اللّهِ Allah'tan فى شَىْءٍ hiçbir þey اِلَّا Eðer ki اَنْ تَتَّقُوا sakýnmýþ olasýnýz مِنْهُمْ onlardan تُقيةً gelebilecek bir tehlikeden dolayý وَيُحَذِّرُكُمُ size korkmanýzý emrediyor اللّهُ Allah نَفْسَهُ asýl kendinden وَاِلَى Nihayet اللّهِ ancak Allah’adýr الْمَصيرُ gidiþ de
Ayetin Nüzûlü ve Açýklamasý"Mü'minler mü'minleri býrakýb da kâfirleri evliya (dost) edinmesinler."[25] Mü'minler, iman hasletini küfür hasletine karýþtýracak ve müminlere þimdi veya gelecekte zararý dokunacak, Ýslam'ýn faydasýna aykýrý olabilecek bir þekilde kâfirlerle sýrdaþ olmasýn, sevgisini, buðzunu hep Allah için yapsýn.
Bu ayetin sebebi nüzulü ile ilgili olarak dört olay nakledilmiþtir. 1-Yahudilerden Haccac ibni Amir, Kehmes ibni Abdülhakýk, Kays ibni Zeyd, Ensardan bazýlarýna gizlice gelirler, kafalarýna kötü þey sokup dinlerini bozmak isterler. Rifaa ibni Münzir ve Abdurrahman ibni Cübeyr ve Said ibni Hayseme (r.anhüm), bu müslümanlara o Yahudîlerden sakýnmalarýný tavsýye ettiler, onlar dinlemediler. Bunun üzerine bu âyet nâzil oldu.
2- Müslimanlardan Hatýb ibni ebi Beltea gibi bazý kiþiler Mekke kâfirleriyle gizlice görüþüyorlardý, Allah’u Tealâ bunu yasak etti.
3-Münafýklarýn reisi Abdullah ibni Übeyy ve taifesi Yahudîlerle ve müþriklerle dost olup, onlara bilgi veriyorlar, Resulullah (a.s) aleyhine dedikodu ediyorlardý, mü'minler bundan men edildiler.[26]
4-Bu ayetteki; "meðer ki onlardan gelebilecek bir tehlikeden dolayý sakýnmýþ olasýnýz"[27] hükmünün tefsîrini Ýbn Abbas þöyle yapar. "Bu, kalbi iman ile dopdolu olduðu halde, diliyle küfür kelimesini söyleyip, iþkence ve ölümden kurtulmuþ olmasýdýr. Böyle yapan kimse hem hayatýný kurtarýr, hem de o anda günahý kaldýrýldýðý için, sorumlu olmaz."[28]
Ýbn Kesîr, bu konudaki ruhsatý þöyle açýklar: "Bazý yer ve zamanlarda inkârcýlarýn þerrinden korkanlar, niyyet ve kalblerinden deðil de, dýþ görünüþ bakýmýndan kendilerini koruyacak þekilde davranabilirler." [29]
Dahhâk'ýn Ýbn Abbas'tan rivayet ettiðine göre; bu âyet-i kerime Ensardan olan Ubâde b. es-Sâmit hakkýnda nazil olmuþtur. Ubâde, Bedir gazasýna katýlmýþ takva sahibi bir kiþi idi. Bazý yahudilerle antlaþmasý vardý. Peygamber (a.s) Ahzab (Hendek) günü savaþa çýkýnca Ubade þöyle dedi: Ey Allah'ýn Peygamberi, beraberimde beþyüz yahudi var. Ben bunlarýn benimle birlikte çýkarak düþmana karþý güç gösterisinde bulunmayý uygun görüyorum. Bunun üzerine yüce Allah: "Mü'minler, mü'minleri býrakýp da kâfirleri veli edinmesinler" âyetini inzal buyurdu.[30]
Ayette anlatýlmak istenen aþaðýdaki hadisin beyaný üzere mü’minin niyeti amelinden daha efdaldir. Çünkü yapýlan iþin ibadete tekabulü ancak niyetle olur. Kimin ne niyet taþýdýðýný da ancak Allah bilir.
Burada mü’mine düþen ibadetten ziyade niyetini halis tutmasýdýr.
Birinci Hadis
قَالَ رَسُولُ اللّهِ: إنَّمَا اْلاَ عْمَالُ بِالنِّيَّاتِ وَإنَّمَا لِكُلِّ امْرِئٍ مَا نَوَى، Allah Resûlü (a.s) buyurdular ki: "Kuþkusuz ameller niyetlere göredir. Ve elbette (kiþiye) her iþ için niyet ettiði þey vardýr."[31]
قَالَ buyurdular ki رَسُولُ Resûlü (a.s) اللّهِ Allah إنَّمَا Kuþkusuz اْلاَ عْمَالُ ameller بِالنِّيَّاتِ niyetlere göredir وَ Ve إنَّمَا elbette لِكُلِّ her امْرِئٍ iþ için مَا þey vardýr نَوَى ، niyet ettiði
Hadisin Vürûdu ve AçýklamasýVürudu: Hz. Ömer (r.a) anlatýyor:[32] Resûlullah (a.s) buyurdular ki: "Ameller niyetlere göredir. Herkese niyet ettiði þey vardýr. Öyleyse kimin hicreti Allah'a ve Resûlüne ise, onun hicreti Allah ve Resûlünedir. Kimin hicreti de elde edeceði bir dünyalýða veya nikâhlanacaðý bir kadýna ise, onun hicreti de o hicret ettiði þeyedir."[33]
Bu hadisin vürud sebebiyle ilgili olarak, bazý kaynaklarda þu açýklamaya rastlanýr: Resulullah'ýn Medine'ye hicret etmesi üzerine Müslümanlar Mekke'yi terkederler. Resûlullah'ýn emrine uyarak hicret edenlerden biri de Ümmü Kays adýnda bir kadýndýr. Bununla evlenmek düþüncesinde olan bir erkek, kadýnýn: "Hicret etmezsen seninle evlenmem" demesi üzerine, onunla evlenmek için hicret eder ve Medine'de evlenirler. Herkes Allah ve Resulü'nün rýzasý için hicret ederken, sýrf Ümmü Kays'la evlenmek için hicret eden bu þahýsýn niyeti herkesçe bilindiði için adama Ümmü Kays'ýn muhâciri manasýnda "Muhâciru Ümmü Kays" lakabý takýlmýþtýr.
Bu giriþten sonra niyetin önemini ve Ýslam dinindeki yerini açýklamaya çalýþalým.
Niyet: Azim, kasýt, kesin irade; kalbin bir þeyi bilmesi; kalbin bir þeye karar verip, o iþin niçin yapýldýðýný bilmesi anlamýnda bir fýkýh terimi. Çoðulu "niyyât"dýr.
Niyet-Ýbadet ÝliþkisiHanefilere ve bir rivayette Ýmam Mâlik'e göre abdest ve gusülde niyet farz deðil sünnettir. Delil; abdest ayetinde; "Ey iman edenler! Namaza kalkacaðýnýz zaman yüzlerinizi ve dirseklerinizle birlikte ellerinizi yýkayýn. Baþýnýzý meshedin. Her iki topuðunuzla birlikte ayaklarýnýzý da (yýkayýn)"[34] buyurularak abdestin dört farzý belirlenmiþ, niyetten söz edilmemiþtir. Hadislerde de niyetten söz edilmemiþtir. Diðer yandan necâsetten taharet ve setr-i avret gibi namazýn diðer þartlarýnda da, niyetin þart olmayýþýna kýyas yapýlmýþtýr.
Ýmam Þâfiî, Ahmed b. Hanbel ve baþka görüþünde Ýmam Mâlik'e göre ise abdestte niyet farzdýr. Delil; "Ameller niyetlere göredir" hadisi ile namaz ve teyemmümde niyetin farz oluþuna kýyastýr. Ayrýca ibadette ihlâsýn gerçekleþmesi ve abdestin namaz için emredilmiþ olmasý onlarýn dayandýðý delillerdendir.[35]
Teyemmüm abdestinde niyet farzdýr. Abdestin yerini alan yeni bir temizlik türü olduðu için niyetsiz olarak geçerli olmaz. Ýmam Züfer'e göre, teyemmümde niyet farz deðildir.[36]
Namaz konusunda niyet namazýn þartlarýndan olup, Allah rýzasý için ihlâsla namaz kýlmayý dilemek ve hangi namazýn kýlýnacaðýný bilmekten ibarettir. Ýbâdetin âdetten ayrýlmasý ve ihlâsýn gerçekleþmesi için niyet bir farzdýr. Bu da ibadeti yalnýz Allah'a tahsis etmeyi gerektirir. Ayette þöyle buyurulur: "Oysa onlar, yalnýz dini kendisine tahsis ederek... Allah'a ibadet etmekle emrolundular."[37]
“Ameller niyetlere göredir" hadisi de baþka bir delildir. Niyet kalbe ait olmakla birlikte dil ile de söylenmesi daha uygundur. Bu müstehaptýr. Çünkü burada dil kalbe yardýmcý olur. "Niyet ettim bugünkü öðle namazýnýn farzýný kýlmaya" demek gibi. Farz namazýn veya vitir, tilâvet secdesi, adak ve bayram namazlarý gibi vacib bir namazýn niyetinde bu namaz cinsinin belirtilmesi gerekir. Nitekim kaza namazlarýnda da hem vaktin hem de "ilk veya son kazaya kalan" þeklinde günün belirlenmesi gerekir.
Meselâ; "Bugünkü Cuma namazýnýn farzýna veya kurban bayramý namazýna niyet ettim" demek gibi. Genel olarak "farz namaza" diye niyet etmek yeterli deðildir. Nâfile namazlarda; "Niyet ettim þu vaktin ilk veya son sünnetini kýlmaya" diye niyet edilir. Bununla birlikte nafilelerde mutlak niyet de yeterlidir. Müekked veya gayri müekked sünnet olduðunu veya rekat sayýsýný tayin etmek gerekmez. Yalnýz teravih namazý için, "Teravih namazýný veya vaktin sünnetini kýlmaya niyet ettim" denilmesi ihtiyata daha uygundur. Diðer yandan namazlarda niyet ile tekbir arasýna, namaza aykýrý bir fasýla girmeksizin, niyetin namaza bitiþik olmasý gerekir. Bu fasýla namazda yapýlmasý uygun olmayan yeme, içme, konuþma gibi iþlerdir. Fakat arada abdest almak, ön safa namaz için yürümek gibi namaza ait bir fasýla olursa bunun zararý bulunmaz.[38]
Oruç ister farz, ister kaza veya nafile olsun bütün çeþitlerinde niyet þarttýr. Ýbâdeti âdetten ayýrmak için namazda olduðu gibi oruçta da niyet gerekir. Oruç kiþiye borç olan bir oruç ise buna geceden niyet edilmesi ve belirlenmesi gerekir. Ramazan orucunun kazasý, bozulan nafile orucun kazasý ve keffâret oruçlarý gibi. Bu çeþit oruçlara niyetin geceleyin veya en geç ikinci fecrin baþlangýcýnda yapýlmasý þarttýr. Çünkü bu oruçlar için Ýslâm'ýn belirlediði bir gün yoktur. Bu yüzden bunu oruç yükümlüsünün niyetiyle belirlemesi gerekir.
Diðer yandan akþamdan böyle bir oruca karar verilmiþ veya bunun için sahura kalkýlmýþ olmasý da niyet yerine geçer. Bazý oruçlara ise geceden niyetlenmek þart deðildir. Ramazan orucu, zamaný belli adak orucu, bütün nâfile oruçlar bu niteliktedir. Bu gibi oruçlara akþam güneþin batýþýndan, ertesi gün, gündüzün yarýsýndan öncesine kadar niyet edilebilir. Fakat güneþin batmasýndan önce veya tam istivâ zamanýnda yahut öðleden sonra akþama kadar hiçbir oruca niyet edilemez. Bu konuda mukîm ile yolcu veya hasta ile saðlam kimse arasýnda bir fark yoktur.[39]
Hz. Peygamber (a.s) bir gün Hz. Âiþe'ye þöyle buyurmuþtur: "Yanýnýzda öðle yemeði var mýdýr?" Hz. Âiþe; "Hayýr" diye cevap verince, Allah Elçisi: "O halde ben oruç tutuyorum" buyurdu.[40]
Mâlikîlere göre her çeþit oruca, geçerli olmasý için güneþin batmasý ile fecrin doðuþu arasýnda niyetlenmiþ olmak þarttýr. Þâfiîler'e göre ise yalnýz nafile oruçlara zevalden önceye kadar niyet edilebilir. Diðer oruçlara ise geceden niyet etmek þarttýr.[41]
Niyetin hac ibadetine etkisi haccýn çeþidini belirlemede görülür. Ýfrad, Temettu' veya Kýran haccý yapacak kimse mikatta ihrama girerken buna uygun olarak niyet eder. Ýhrama girerken mücerred hac için niyet edilmiþse, umre yapýlmaksýzýn yalnýz hac ibadetini ifa etmekle yetinilir. Ýhramda kalýþ Akabe cemresini yapýncaya kadar devam eder. Akabe cemresinden sonra isterse nafile olarak kurban keser, sonra traþ olur ve ihramdan çýkar. Temettü haccý ise; hac aylarýnda, önce umre niyetiyle ihrama girip umreden sonra ihramdan çýkýlmasý, sonra yeniden hac için ihrama girilmesi suretiyle yapýlan hac türüdür. Ayný hac mevsimi içinde umre yaptýktan sonra ihramdan çýkmadan yapýlan hacca da "Kýran haccý" denir. Temettu ve Kýran haccý yapanlara þükür kurbaný kesmek vacib olur.[42]
Kurban ibadetinde de niyetin önemi büyüktür. Çünkü bayram günü sýrf fakirlere daðýtmak amacýyla bazý hayvanlar kesilip daðýtýlsa, kurban niyeti olmadýkça sadece sadaka ecri alýnabilir. "Besmele" kasten terkedilerek hayvanýn kesilmesi halinde, etini yemek veya fakirlere yedirmek haramdýr. Kurbanda, Yüce Allah'a ulaþan et veya deriler deðil; niyet, ihlâs ve takvâdýr. Kur'an-ý Kerim'de þöyle buyurulur:
لَنْ يَنَالَ اللّهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَاؤُهَا وَلكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوى مِنْكُمْ"Onlarýn ne etleri, ne kanlarý hiç bir zaman Allah'a ulaþmaz. Fakat sizden O'na yalnýz takva ulaþýr."[43] Kurban'da niyetin þart olmasý, onu âdet gereði hayvan kesmekten ayýrmak içindir. Bu konuda delil yine Ameller niyetlere göredir" hadisidir.[44]
Ýtikâf yapacak olan kimsenin buna niyet etmesi gerekir. Niyetsiz yapýlacak bir itikaf geçerli olmaz. Adanan bir itikâfta, ayrýca bunun dil ile de ifade edilmesi gerekir.[45]
Zekâtta da, diðer ibadetlerde olduðu gibi niyet þarttýr. "Ameller niyetlere göredir" hadisi burada da delildir. Nafile sadakadan zekâtý ayýran, niyettir. Zekatý yoksula verirken veya bu amaçla ayýrýrken zekât olduðuna kalben niyet edilmesi yeterlidir. Dil ile söyleme þart deðildir. Bir kimse bir malý yoksula niyetsiz olarak verse, sonradan zekâta niyetlense, eðer bu mal henüz yoksulun elinde mevcutsa niyet geçerli olur. Zekâtta vekilin deðil, mal sahibinin niyeti geçerlidir. Mal sahibinin, malýný yoksula verirken "bunu niçin veriyorsun?" gibi bir soruya düþünmeksizin "zekât olarak veriyorum" diyebilecek bir halde bulunmasý niyet yerine geçer. Zekâta niyet etmeksizin malýnýn tamamýný tasadduk eden kimseden zekât borcu düþer.[46]
Sonuç olarak, bu niyet meselesi, benim kýrk senelik ömrümün bir mahsulüdür. Niyet öyle bir özelliðe sahiptir ki, âdetleri, ibadete çeviren bir ilaç ve bir mayadýr.
Yine niyet ölü olan þeyleri ihya eden, hayatý ibadetlere çeviren bir ruhtur.
Ve yine, niyette öyle bir özellik vardýr ki, günahý sevaba ve sevabý günaha dönüþtürür.. Demekki, niyet bir ruhtur. [47]
Ynt: Niyet By: selinay 7b Date: 25 Ocak 2016, 15:06:36
Peygamber efendimiz " Kuþkusuz ameller niyetleri göredir . ve elbette kiþiye her iþ için niyet ettigi þey vardýr . " buyurmuþtur. Yaný her iþin baþýnda niyet gelir . niyet çok önemlidir. .
Allah razý olsun
Ynt: Niyet By: rabiayldz Date: 03 Þubat 2016, 21:50:59
Selamun aleyküm.
Niyet çok önemli.Her þeye niyetle baþlamalýyýz.
Her þeye Allah'ýn adýyla baþlarýz inþALLAH.
Allah'ým en büyüksün Yarabbim.
Bütün dualarýmýzý kabul eyle Yarabbim. (AMÝN).
Allah c.c razý olsun.
Ynt: Niyet By: Sevgi. Date: 27 Nisan 2017, 16:37:28
Esselamü Aleyküm verahmetüllah. Ameller niyetlere göredir buyuruyor Peygamberimiz. Niyet öyle bir özelliðe sahiptir ki, âdetleri, ibadete çeviren bir ilaç ve bir mayadýr.Mevlam niyetlerimizi herdaim hayr olanlardan eylesin inþaAllah.. Aminn Ecmain
Ynt: Niyet By: Bilal2009 Date: 27 Nisan 2017, 19:42:12
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlerin idrakýný artýrsýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Niyet By: ceren Date: 29 Aralýk 2017, 16:48:34
Aleykümselam.Rabbim bizlerin niyeti, her daim salih niyet doðru amel kýlsýn inþallah.Ameller yalnýzca niyetlere göredir.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim...