Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Muhammed Bin Anan By: armaðan Date: 06 Mayýs 2009, 23:04:42
Evliyânýn büyüklerinden. Doðum târihi ve hayâtý hakkýnda fazla bilgi yoktur. 1516 (H.922) senesi Rebî’ul-evvel ayýnda, namaz kýlarken vefât etti. Vefât ettiði zaman yüz küsûr yaþýndaydý. Cenâze namazý Bâb-ý Bahr’deki Maksim Câmiinde kýlýndý. Cenâze namazýnda Sultan Tomanbay da bulundu. Namazýný kýlmak için çok kalabalýk bir halk toplandý.

Muhammed bin Anân küçük yaþta ibâdet etmeye baþladý ve Kur’ân-ý kerîmi ezberledi. Tasavvuf yolunu Ebü'l-Abbâs Gamrî'den öðrendi. Geceleri çok ibâdet ederdi. Boþ yere hiç konuþmazdý. Çok kerâmetleri görüldü. Kerâmetlerinden bazýlarýný, talebesi Abdülvehhâb-ý Þa’rânî, Tabakât-ül-Kübrâ adlý eserinde anlattý.

Birgün Muhammed bin Anân’a çok sayýda misâfir geldi. Muhammed bin Anân, misâfirleri geldiði sýrada ekmek hamuru yoðuruyordu. Hamuru yoðurup piþirdikten sonra, annesine; “Þu örtüyü alýp yemek kabýnýn ve ekmeklerin üzerine örtünüz” dedi. Annesi onun dediði gibi yaptý. sonra örtüyü açmadan, örtünün altýndan durmadan ekmek çýkardý. Hemen hemen evinin yarýsý ekmekle doldu. Yemeði de öyle yaptý. Sonra Muhammed bin Anân annesine; “Artýk örtüyü açabilirsin” dedi. Annesi örtüyü açtýðý zaman, kapta ne yemek, ne de ekmek vardý. Annesi bu duruma hayret etti. Bunun üzerine Muhammed bin Anân; “Bu yapýlan çok görülmesin. Nefsim yed-i kudretinde olan Allahü teâlâya yemin ederim ki, eðer isteseydim, bu þehrin her yanýna, az olan hamurdan, Allahü teâlânýn izni ile ekmek doldururdum” buyurdu.

Gamri Câmii imâmý Emînüddîn þöyle anlattý: “Berhemtuþ Kabristanýnda bulunan bir ölü, geceleri kabrinde baðýrýp duruyordu. Onun hâlinden bezen halk, durumu Muhammed bin Anân hazretlerine anlattýlar. Bunun üzerine o da, o gece kabrin baþýna gitti. Baþ ucunda Mülk sûresini okudu. Sonra o þahsý baðýþlamasý için Allahü teâlâya duâ etti. O geceden îtibâren o þahsýn baðýrmasý kesildi.”

Abdülvehhâb-ý Þa’rânî þöyle anlattý: “Bir gece ayaklarýmý uzatýp yatmak istedim. Ayaklarýmý uzatmak istediðim her yönde, Allahü teâlânýn bir velî kulunun kabri bulunuyordu. Bu yüzden oturarak uyumaya baþladým. Uyurken Muhammed bin Anân yanýma gelerek, ayaklarýmý eliyle tutup kendi türbesine doðru uzattý ve “Benim türbeme doðru ayaklarýný uzatabilirsin” buyurdu. Uyandýðým zaman, ayaklarýmýn onun türbesine doðru uzatýlmýþ olduðunu gördüm.”

Birgün Þeyh Ahmed Necdî, elinde bir Kur’ân-ý kerîm olduðu hâlde Muhammed bin Anân’ýn huzûruna geldi. Kur’ân-ý kerîmi göstererek; “Bu kelâmýn sâhibi hakký için bana zikir telkini yap” dedi. Muhammed bin Anân o anda bayýldý. Ayýldýðý zaman ona zikir telkini yaptý ve; “Oðlum, bizim yolumuz böyle þeyler deðildir. Bizim yolumuzun aslý, Allahü teâlânýn kitâbýna ve O’nun Resûlünün sünnetine tam mânâsýyla tâbi olmaktýr.” buyurdu.

Þerîf isminde bir zâttan, Sultan Gavrî bir þeyler istedi. Ýstediklerini vermezse, onu hapse attýracaðýný bildirdi. Bunun üzerine Þerîf, Muhammed bin Anân hazretlerinin huzûruna geldi ve durumu anlattý. Buralardan kaçmak istediðini bildirdi. Muhammed bin Anân odasýna girdi. Orada bulunanlar, onun çýkmasýný beklemeye baþladý. Muhammed bin Anân’ýn odasýndan çýkmasý uzayýnca, Þerîf orada bulunanlara; “Þeyhin odadan çýkmasýný çabuklaþtýrsanýz iyi olur. Zor durumda kaldýðýmý siz de biliyorsunuz” dedi. Onun bu isteði üzerine, Abdülvehhâb-ý Þa’rânî odanýn kapýsýný açtý. Fakat odada kimse yoktu. Orada bulunan herkes, Muhammed bin Anân’ýn odaya girdiðini görmüþlerdi. Bir saat kadar daha beklediler. Sonra gözleri kançanaðý gibi kýpkýrmýzý bir hâlde, Muhammed bin Anân odadan dýþarý çýktý. Hemen Þerîf’e; “Ey Þerîf! Hemen bineðine bin ve yola çýk. Sana kimse yetiþemez” buyurdu. Bu emir üzerine Þerîf, derhâl yola çýktý. Sultan Gavrî, onun þehirden ayrýldýðýný iki gün sonra öðrenebildi. Derhâl peþinden adamlar gönderdi. Fakat Þerîf’e ne yetiþebildiler, ne de izini bulabildiler.

Muhammed bin Anân buyurdu ki: “Vücûdun rahat edip gece ibâdet yapmaya kalkabilmesi için istirahat þarttýr. Çünkü bedenin derin uykuya dalmasýna sebep þiddetli yorgunluktur.”

“Allahü teâlânýn sevgili bir kulu, vâcibi býrakmadýðý gibi, sünnetleri de býrakmamaya dikkat etmedikçe; büyük günahlardan nedâmet, piþmanlýk duyduðu kadar, küçük günahlardan da piþmanlýk duymadýkça, edeb makâmýna yükselemez.”

“Bir evliyânýn, bu âlemde kalbinden baþka sermâyesi yoktur. O kalbe, dünyâlýk iþlere dâir birþeyler doldurmak ona yakýþmaz. Kalb, sâdece Allahü teâlânýn sevgisi ile dolu olmalýdýr.”


Besmele  Ýle  Ye


Dâmâdý Þeyh Þemsüddîn Tuneyhî þöyle anlattý: “Beldemizde bir þahýs vardý. Çok yemek yeme hastalýðýna mübtelâ olmuþtu. Bu þahýs, birgün Muhammed bin Anân’ýn dergâhýnda misâfir oldu. Orada yemek yedi. Dimyat’a gitmek için binek istedi. Hizmetçisi, Muhammed bin Anân’a; “Bu þahýs, burada kaldýðý bir gecede, büyük bir balýk ve bir sepet dolusu hurma yedi. Yine de doymadý” dedi. Bunun üzerine Muhammed bin Anân onu yanýna çaðýrttý. Eline aldýðý bir dilim ekmeði ikiye böldü ve bir parçasýný o þahsa vererek; “Besmele çek ve bu yarým dilim ekmeði ye” buyurdu. O þahýs o ekmeði yiyince doydu. O andan itibâren, bir daha fazla yemek yemedi. Muhammed bin Anân'ýn ona verdiði ekmek ile her zaman doyardý.”

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.1, s.174
2) Tabakât-ül-Kübrâ; c.2, s.117
3) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.14, s.239

Ynt: Muhammed Bin Anan By: Bilal2009 Date: 16 Kasým 2020, 16:28:42
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri doðrularýn yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Muhammed Bin Anan By: Sevgi. Date: 25 Haziran 2021, 00:37:39
Aleyküm selam. Rabb'im bizleri sevdiklerinin yolundan gidenlerden eylesin inþaAllah

radyobeyan