Ali Beka By: armaðan Date: 06 Mayýs 2009, 11:12:12
Evliyânýn büyüklerinden. Künyesi Ebü'l-Hasan'dýr. Lakabý Bekkâ olup, "çok aðlayan" demektir. 1174 (H.570) senesinde doðdu. 1271 (H.670)de vefât etti. Kudüs civârýna yakýn bir yerde zaviyesi, tekkesi vardý. Burada bulunur, gelip geçenlere ve ziyâretine gelenlere yardým eder, yiyecek ikrâm ederdi. Hayâtý hakkýnda fazla bilgi yoktur. Melik Mensûr Kalevûn, onu çok methederdi. Melik Mensûr'a bütün iþlerinde yardýmcý olurdu. Birçok meseleyi, ona Allahü teâlânýn kendisine haberdar etmesiyle bildirmiþti. Hattâ Melik olacaðýný da önceden iþâret etmiþti.
Ali Bekkâ hazretlerinin çok aðlamasýnýn ve "Bekkâ" çok aðlayan lakabýnýn verilme sebebi þöyle anlatýlýr:
Sâlih ve kendisi gibi velî bir arkadaþý vardý. Hâller ve kerâmetler sâhibi idi. Bir defâsýnda ikisi birlikte Baðdat'tan bir yolculuða çýkmýþlardý. Gidecekleri yer ile Baðdat arasý, yürümekle bir senelik yol idi. Onlar, kerâmetleriyle bir senelik yolu bir saatte almýþlardý. Bu arkadaþý ona;
"Ben, falan vakitte, falan memlekette öleceðim. O zaman yanýmda bulun." diyerek, Ali Bekkâ hazretlerine vasiyet etmiþti. Fakat bu arkadaþý, son nefesde îmânsýz öldü. Bu hâdise karþýsýnda Ali Bekkâ hazretleri, Allahü teâlânýn rýzâsýna kavuþamamaktan ve son nefes endiþesi ile korkarak çok aðlardý. Îmânsýz giden arkadaþýnýn hâlini, kendisi þöyle anlattý:
"Söylediði vakit gelince yanýna gittim. Hayâtýnýn son anlarýný yaþýyor ve can çekiþiyordu. Yönünü doðu tarafýna dönmüþtü. Tutup kýbleye çevirdim. Tekrar doðuya döndü. Tutup yine kýbleye çevirdim. Bu arada gözlerini açýp bana dedi ki:
"Hiç uðraþma, ben bu tarafa dönmüþ olarak öleceðim!" Hýristiyan ruhbanlarýnýn söylediði küfür olan, îmâný gideren sözler söylemeye baþladý. Dîn-i Ýslâmdan çýktý. Nihâyet îmânsýz öldü. Ölüsünü kaldýrýp, oradaki bir kiliseye götürdük. Bir de gördük ki, kilisede bir kalabalýk toplanmýþ ve çok üzgün bir hâlde idiler. Önlerinde yatan bir cenâzenin etrâfýnda duruyorlardý. "Nedir bu hâl?" dediðimizde;
"Bizim meþhûr bir ruhbanýmýz vardý, yüz sene yaþadý. Bugün öldü. Fakat, ölmeden önce dînimiz olan hýristiyanlýktan çýktý. Müslüman olduðunu söyledi ve müslüman olarak öldü." dediler. Biz de onlara;
"Bizim elimizdeki cenâze de müslüman idi. Son nefesinde hýristiyanlýk dîni üzere öldü ve îmânsýz gitti. Siz bunu alýn, o, müslüman olarak ölen ruhbanýnýzýn cenâzesini de bize verin." dedik. Bu teklifimizi kabûl ettiler. Biz o müslüman olanýn cenâzesini alýp, yýkadýk, kefenledik, müslüman mezarlýðýna defnettik. Onlar da öbürünü alýp, hýristiyan mezarlýðýna defnettiler. Allahü teâlâdan, son nefesimizde îmân ile gitmeyi nasîb etmesini dileriz, yalvarýrýz!" âmin.
1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.178
2) Tabakât-ül-Evliyâ; s.461
3) El-Bidâye ven-Nihâye; c.13, s.262
Ynt: Ali Beka By: Bilal2009 Date: 12 Kasým 2020, 15:32:13
Esselamü aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Ali Beka By: Sevgi. Date: 13 Kasým 2020, 05:35:46
Aleyküm selam. Rabb'im ömrümüzü rýzasýna uygun olarak güzel akýbetimizi de hayýrlý olanlardan eylesin.. Amin Ecmâin