ilimdunyasi.com Haberleri
Pages: 1
Kuran oku ahiretini kurtar By: reyyan Date: 11 Aralýk 2010, 08:28:34
Kur'an oku ahiretini kurtar



Kur'an-ý Kerim hayatýmýzýn neresinde? Onu ne kadar okuyor ve anlamaya gayret ediyoruz? Kur'an okumak ibadet sayýlýr mý?

Ali Ýhsan Er'in yazýsý

Kur'an-ý Kerim bizim hayat rehberimizdir. Her mümin, kendi hayatý içerisinde Kur'an'ý anlamaya yönelik yollar ve çareler aramalý, bu yol ve çareleri mutlaka bulup, Kur'an'ýn aydýnlýk ikliminden azamî istifadeye gayret etmelidir.

Kur'an'ý oku, dinle, anla ve yaþa

Kur'an'ý dinlemek de okumak gibi bir ibadettir ve en hayýrlý meþguliyetlerden birisidir. Onu okumanýn ve dinlemenin en etkili biçimi ise, okunulan ve dinlenilen ayet ve sûrelerin manalarýný anlamaktýr. Bu iþin zirvesi de Allah'ýn kelamýný hayata tatbik etmek, yani onu yaþamaktýr.

Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) de Allah Kelamý'ný tabii ki okur ve dinlerdi. Bir defasýnda Hûd sûresini okumuþ, manasý üzerinde yoðunlaþmýþ ve kim bilir neler neler hissetmiþti. Sonra da bu halet-i ruhiye ile arkadaþlarýnýn yanýna gelmiþti. Onu en iyi bilen zat olan Hz. Ebubekir, Efendimizin nurlar saçan simasýna bakmýþ, o mübarek yüzdeki farklýlýk ve derinliði görmüþ ve "Ýhtiyarlamýþsýnýz Ya Rasûlallah" demiþti. Allah Rasûlü, "Beni, Hûd ve Vakýa sûreleri ihtiyarlattý" diyerek mukabelede bulunmuþtu. (Tirmizi, Tefsiru Sureti'l-Vâkýa, 6)

Zira Hûd sûresinde Rabbimiz O'na "Emrolunduðun gibi dosdoðru ol" (Hud, 11/112) diyordu. Bunun manasý "diþini sýk dayan ve istikametini devam ettir" demekti. Peygamberimiz bu manayý almýþ, kim bilir daha hangi seziþ ve anlayýþlarla ayeti yudumlamýþtý. Aklý ve kalbiyle özümsediði ayetin yaptýðý tesir, Efendimiz'in manevî buudundan, maddî yanýna da taþmýþ ve bu hali O'nun mübarek simasýna aksetmiþti. Hz. Ebu Bekir'in gördüðü farklýlýk, iþte bu yansýmadan baþka bir þey deðildi.

BANA KUR'AN OKUR MUSUN?

Efendimiz bir defasýnda da, arkadaþlarýndan Abdullah b. Mesud'a "Bana Kur'an oku" buyurdu. Hz. Abdullah, "Ya Rasûlallah! Kur'an sana inmiþken, Onu sana ben mi okuyacaðým" dedi. Peygamberimiz, "Onu baþkasýndan dinlemeyi de severim" buyurdu. Hz. Abdullah diyor ki, "O'na Nisâ Sûresi'ni okudum. "Ey Resûlüm! Her ümmetten haklarýnda tanýklýk edecek bir þahit celb ettiðimizde ve seni de bütün onlara (ümmetine) þahit olarak getirdiðimizde, bakalým onlarýn hali nice olacak?" (Nisa, 4/41) ayetine gelince "Bu kadar yeter" buyurdu. Baktým, gözleri yaþlar içerisindeydi." (Buhari, Fedailü'l- Kur'an, 33)

Bu örnekleri, Kur'an'ý sadece okumak veya dinlemek deðil, onu anlamanýn da ne kadar ehemmiyetli olduðunu anlatabilmek için verdik.

Evet, iþin doðrusu her mümin, kendi hayatý içerisinde Kur'an'ý anlamaya yönelik yollar ve çareler aramalý, bu yol ve çareleri mutlaka bulup, Kur'an'ýn aydýnlýk ikliminden azamî istifadeye gayret etmelidir.

Arapça dilini bilmemenin geçerli bir mazeret olmayacaðýný burada hemen ifade edelim. Hemen her dile çevrilen Kur'an mealleri varken, böyle bir özrü kabul etmek mümkün deðildir. Tavsiye edilen bir meali temin etmek ise su içmek kadar kolaydýr. Bilen birilerini bulup Kur'an dersleri almak, vakit ve þartlar müsaitse Arapça'nýn hiç olmazsa okuma ve gramer kýsýmlarý üzerinde çalýþmak gibi daha farklý metotlar da kullanýlarak Allah Kelamý'ný anlama adýna mesafe kat edilebilir.

KUR'AN'I ANLAMIYLA BÝRLÝKTE OKUYUN


Vicdanýnýn sesini dinleyen her mümin, bu konuda her hangi bir mazeretinin olmadýðýný itiraf edecektir. Gün içinde yapacaðýmýz küçük küçük tasarruflarla, Kur'an'a günlük hayatýmýzda yer verebilir, Kur'an'ý okumakla birlikte, okunan yerlerin bir de mealini mütalaa edebilir ve bu konudaki ciddiyetimizle doðru orantýlý olarak çok deðiþik duyuþ ve seziþlere mazhar olabiliriz.

Kur'an okurken veya dinlerken, manasý anlaþýldýðýnda onun vicdanlarýmýza yapacaðý tesirin çok daha farklý olacaðýnda þüphe yoktur. Gayretli Müslümanlar, iþte bu farký elde edebilen talihli insanlardýr. Unutmayalým, Kur'an'dan en çok istifade edenler, Arapça'yý en iyi bilenler deðil, Allah'tan daha çok korkanlardýr.

Konuyu, Kur'an okumayla alakalý þu güzel anekdotla bitirelim: Bir gün Efendimiz, Kur'an'ý en güzel okuyan arkadaþlarýndan birisi olan Hz. Übeyy b. Ka'b'ý çaðýrmýþ ve ona "Allah Teâlâ, senin "Lem yekünillezîne" sûresini okumaný söylememi bana emretti" buyurmuþtu. Hz. Übeyy "Ya Rasûlallah! Allah Teâlâ sana bunu emrederken benim adýmý da andý mý? Übeyy dedi mi?" diye sormuþ, Efendimiz "Evet" deyince Hz. Übeyy gözyaþlarýna boðulmuþtu. (Buhari, Menakýbu'l- Ensar, 16)

Bugün
 


radyobeyan