Dini Hikayeler
Pages: 1
Allah izin verirse By: sidretül münteha Date: 10 Aralýk 2010, 16:16:17
Allah Ýzin Verirse


Bu yazýmda halkýmýzýn çok kullandýðý bir kelime üzerinde durmak ve bu kelimeyi size açýklamak istiyorum. Bu kelimemiz; “Ýnþallah” kelimesidir.
Siz de bu kelimeyi annenizin, babanýzýn veya bir baþka yakýnýnýzýn kullandýðýný duymuþ olmalýsýnýz.
Bu kelimenin manasý nedir ki insanlar bu kelimeyi çok çok kullanýyorlar.
Ýnþallah demek, “Allah izin verirse…” demektir.
Bir insan bir yere gitmek, birisiyle görüþmek veya bir iþi yapmak isteyince bu kelimeyi kullanýr. Eðer Allah izin verirse bu iþi yapacaðýný açýklar.
Allah izin vermezse o insan o iþi yapamaz hatta parmaðýný bile kýmýldatamaz. Öyle deðil mi? Hastanelerde felç olmuþ veya komaya girmiþ (ölüm durumuna) hastalar ellerini kollarýný ve hatta parmaklarýný kýmýldatabiliyorlar mý?

Ýþte Güzel Bir Örnek

Bizim tonton mu tonton bir hocamýz var ve ona ait anýlarý bir fýkra gibi hemen herkes birbirine anlatýr.
Hocamýzýn adý Nasreddin, meþhur olan söyleniþiyle Nasreddin Hoca’dýr.
Hocamýz bir akþam hanýmýna;
“Hatun. Benim heybemi* hazýrla. Yarýn pazara gideceðim” der. Hanýmý da ona;
“Ýnþallah, de” hoca der. Hoca bu sefer hanýmýna;
“Haným, bunun inþallahý maþallahý mý var, yarýn pazara gideceðim” der. Hanýmý
Hocaya tekrar;
“Hoca sen yine de inþallah de” diye cevap verir. Hoca baþýný iki tarafa sallayarak;
“Her zamanki gibi hatun, her zaman ki gibi…” der.
Sabah olur. Hoca eþeði Karakaçan’ý ahýrdan çýkartýr, heybesini sýrtýna alýr ve pazarýn
yolunu tutar.
Hoca yola koyulmuþ pazara giderken karþýna iki yabancý adam çýkar ve derler ki;
“Hocam biz Karakaya köyünü arýyoruz. O köy ne taraftadýr?”
Hoca baþlar bu yabancýlara köyün yolunu tarif etmeye… Fakat yabancýlar;
—“Hocam biz yabancýyýz, köyün yolunu çýkaramayacaðýz, bir zahmet sen bizi o
götürsen” derler.

Hoca Pazardan Uzaklaþýyor

Nasreddin Hoca onlara ne kadar iþi olduðunu, pazara gideceðini de söylese yabancý adamlar biraz da sert çýkarak Hocanýn köyün yolunu göstermesinde ýsrar ederler.
Hoca çaresiz, yabancýlarýn önüne düþer ve onlarla birlikte Karakaya köyüne doðru gitmeye baþlar. Bir müddet yol alýrlar. Karþýlarýna bir dere çýkar. Yabancýlardan biri;
“Hocam bizim bacaklarýmýzda romatizma var, biz suya giremeyiz, sen bizi sýrtýna
al ve karþýya geçir” derler.
Hoca bir iki “hýk, mýk…” dediyse de adamlar hocayý zorlarlar. Hoca da çaresiz paçalarýný sývar, sýrtýna aldýðý bu iki adamý iki sefer suya girerek karþýya geçirir. Ama kendisi de ýslanmýþ ve epey yorulmuþtur.
Neticede Karakaya köyüne varýrlar. Güneþ tepeye dikilmiþ vakit öðle olmuþtur.
Yabancýlar o köyde aradýðý adamý bulamazlar. Aranan adam meðer o esnada Azizler adýndaki komþu köye gitmiþtir. Yabancý adamlar Hocaya derler ki;
“Haydi, Hocam bir iyilik yaptýn bu iyiliði yarým býrakma, bizi o köye de götür”
Hoca efendi önde, adamlar onun arkasýnda akþama kadar dolaþýr dururlar. Sonunda
aranan adam bulunmuþtur ve yabancýlar orada misafir olurlar ve Hocaya da artýk izin verirler;
“Hoca efendi artýk sen gidebilirsin, sana çok zahmet verdik, çok teþekkür ediyoruz,
derler.
Hoca köyüne dönüp de evine gelinceye kadar vakit hayli ilerlemiþ ve gecenin bir
yarýsý olmuþtur.
Evini kapýsýna týk týk vurur. Kapýyý açan olmaz. Biraz daha sert vurur yine açan olmaz. Bu sefer kapýyý kýracak gibi yumruklar, tekme vurur. Neden sonra içeriden bir ses;
“Kim o…” Hoca yorgun ve bitkin bir halde içeriye seslenir;
—    Aç Hatun, aç. Ýnþallah ben geldim, der.
Biz de Dikkat Edelim

Bizler de konuþmalarýmýza dikkat edelim ve bir iþ yapacaðýmýz zaman “Ýnþallah…”
demeyi unutmayalým. Yapmak istediðimiz iþte Allah’tan yardým istemiþ olalým.
Tamam, mý? Sevgili çocuklar.

* Heybe: Omuzda taþýnan, önde ve arkada iki ayrý torbasý bulunan, halý veya kilimden yapýlmýþ eþya taþýyýcýsý.

 

Nevzat Laleli 

radyobeyan