Nesevi By: armaðan Date: 02 Mayýs 2009, 12:24:35
Evliyânýn büyüklerinden. Ýsmi Muhammed bin Aliyyân’dýr. Bisme ilinin önde gelen âlimlerinden idi. Ebû Osman Hayrî ve Cüneyd-i Baðdâdî’nin sohbetlerinde bulundu ve onlardan ders aldý. Muhammed bin Aliyyân, mârifet ehlinin imâmý idi. Himmeti yüksek ve kerâmetleri açýk bir âlim idi. Kerâmetlerini hiç gizlemezdi. Muhammed bin Aliyyân’ýn doðum ve vefât târihleri bilinmemekle berâber, onuncu asýrda yaþamýþtýr.
Þöyle anlatýlýr: “Birgün aklýna bir suâl geldi. Düþündü taþýndý, buna bir türlü cevap bulamadý. Bu suâlin cevâbýný hoca Ebû Osman Hayrî’den baþka kimse halledemez dedi. Bulunduðu yerden suâline cevap almak için Niþâbur’a gitti. Suâlinin cevâbýný alýncaya kadar yolda hiçbir þey yemedi ve içmedi.”
Muhammed bin Aliyyân buyurdu ki: “Harama düþerim korkusuyla mübahlarýn çoðunu terk etmek, âhiret arzusunun anahtarýdýr.”
“Gözünün gördüðü nîmetleri senden esirgemeyeni nasýl sevmezsin? Yine O’na uymadýðýn hâlde, O’nu sevdiðini nasýl iddiâ edersin?”
“Allahü teâlânýn kulundan râzý olmasýnýn alâmeti nedir?” diye sorulunca, buyurdu ki: “Ýbâdetlerin tatlý ve rahat, günahlarýn zehir ve aðýr gelmesidir.”
“Cömert, cömertliðini küçük görmedikçe ve onu kabûl edeni kendinden üstün görmedikçe sofi olamaz.”
“Fakirlerle sohbet eden kimse, onlarla; sýrrýn selâmeti, nefsin cömertliði, gönlün geniþliði, nîmetlerle mihnetin kabûlü husûsunda sohbet etsin.”
“Fakirlerin en fakiri, kendisini ganî edecek kimseye (Allahü teâlâya) ulaþamayan (hidâyet bulamayan) dýr.”
“Ýyilik ve mürüvvet, dînin muhâfýzý, insanýn koruyucusu, müminin bekçisidir.”
“Mevcut olan þeyde cömertlik, kendisinde olan her türlü iþleri kusurlu görmektir.”
“Allahü teâlâya sevap umarak veya azâbýndan korkarak hizmet eden, tamahýný ve hasisliðini ortaya koyar. Kulun efendisine bir bedel (menfaat) karþýlýðý hizmet etmesi ne kötü þeydir.”
“Bu yolun baþlangýcýnda iken, nefsin âfetlerini görür ve onun gizlendiði yerleri bilir vaziyete gelmiþtim. Ona karþý kalbimde dâimî sûrette bir kin vardý. Bir gün boðazýmdan tilki yavrusunun çýkardýðý ses gibi bir þey çýktý. Allahü teâlâ beni, onu tanýr hâle getirdi. Anladým ki o, nefsdir, ayaklarýmýn altýna aldým, çiðnemeye baþladým, ama her tekme atýþýmda daha da büyüyordu. Ona; “Hey sana ne oluyor, herþey döðmek ve sýkýntý çekmekle helâk oluyor. Sen ise daha da fazlalaþýyorsun?” dedim. Bana dedi ki: “Benim yaratýlýþým terstir. Bir þeye sýkýntý ve üzüntü veren bir þey, bana rahat ve zevk verir. Diðer þeylere rahatlýk temin eden birþey, bana meþakkat getirir.”
“Mürüvvet; dînini korumak ve nefsini tanýmak, müminlere hürmet etmek, kendi kusurlarýný görmektir.”
1) Tabakât-üs-Sûfiyye; s.417
2) Tabakât-ül-Kübrâ; c.1, s.116
3) Hilyet-ül-Evliyâ c.10, s.376
4) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.4, s.222
Ynt: Nesevi By: Bilal2009 Date: 29 Ekim 2020, 14:47:27
Esselamü aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Nesevi By: es-Sabur Date: 30 Ekim 2020, 07:47:30
Evliyanýn büyüklerindendir onuncu asýrda yaþamýþtýr büyük alimlerin sohbetlerine katýlmýþtýr mekaný cennet olsun inþaAllah
Ynt: Nesevi By: Sevgi. Date: 31 Ekim 2020, 06:05:41
Aleyküm Selâm. Nefsini terbiye etmeden hak yolunda ilerlemek zordur. Rabb'im bizlere nefsini terbiye eden ve rýzasýna uygun þekilde yaþýyan kullarýndan eylesin inþaAllah