Fikirlerden bir demet By: sumeyye Date: 08 Aralýk 2010, 17:13:47
FÝKÝRLERDEN BÝR DEMET
Kadýnlarýn Ýslamî Elbiseler Giymesi Þeriat’a Göre Farzdýr
Bazý insanlar Ýslam’ýn kadýnlar için emrettiði giysilerin sadece, giyinmeleri veya örtünmeleri için bir gelenek olduðunu ve bunun din ile hiçbir alakasýnýn olmadýðýný iddia etmektedirler. Görünen o ki; böylesi kimseler dini hayattan ayýran kapitalist akideden etkilen kimselerdir. Halbuki Kur’an-ý Kerimi okuyan her Müslüman için Ýslam’ýn kadýnlara emrettiði giysiler bilinmez deðildir. Bunu reddetmek veya kabul etmemek için kullanýlacak hiçbir açýk kapý býrakýlmamýþtýr. Allah (cc) þöyle buyurdu:
“Ey Nebi! Hanýmlarýna, kýzlarýna ve mü’minlerin kadýnlarýna de ki; (bir ihtiyaç için dýþarý çýktýklarý zaman) cilbablarýný giysinler. Onlarýn (hür ve namuslu olarak) tanýnmalarý ve incitilmemeleri için en elveriþli yol budur! Allah Ðafur’dur ve Rahim’dir.” (Ahzâb 59)
Ve Allah (cc) þöyle buyurmaktadýr:
“Mümin kadýnlara da söyle: Gözlerini (harama bakmaktan) korusunlar; namus ve iffetlerini esirgesinler. Görünen kýsýmlarý müstesna olmak üzere, ziynetlerini teþhir etmesinler. Baþ örtülerini, yakalarýnýn üzerine (kadar) örtsünler. Kocalarý, babalarý, kocalarýnýn babalarý, kendi oðullarý, kocalarýnýn oðullarý, erkek kardeþleri, erkek kardeþlerinin oðullarý, kýz kardeþlerinin oðullarý, kendi kadýnlarý (mümin kadýnlar), ellerinin altýnda bulunanlar (köleleri), erkeklerden, ailenin kadýnýna þehvet duymayan hizmetçi vb. tâbi kimseler, yahut henüz kadýnlarýn gizli kadýnlýk hususiyetlerinin farkýnda olmayan çocuklardan baþkasýna ziynetlerini göstermesinler. Gizlemekte olduklarý ziynetleri anlaþýlsýn diye ayaklarýný yere vurmasýnlar (Dikkatleri üzerine çekecek tarzda yürümesinler). Ey müminler! Hep birden Allah'a tevbe ediniz ki kurtuluþa eresiniz.” (Nûr 31)
Ýlk ayet, “Cilbab” giyilmesini emretmektedir. Cilbab; omuzlardan ayaklara (ayaklarýn üstüne) kadar serbestçe býrakýlarak vücudu kapatan tek parçalýk sýradan bir giysidir. Ýkinci ayette ise, “Himar” farz kýlýndý. Himar; baþý, yakalara (önde göðüslerin üzerine ve arkada omuz hizasýna dek saran bölgeye) kadar örten baþörtüsüdür.
Umumi Liderlik, Hususi Liderlikten Önce Gelir
Ýslam Devleti’ni kurmak için çalýþanlar, Peygamberlik Metodu üzere Raþidi Hilafet’i kurmak için çalýþtýklarýnýn idraki içerisinde olmalýdýrlar. Peygamberlik Metodu üzere Raþidi Hilafet, umumi bir liderliktir. Ve bunun için Emir’ul Mu’minin terimi kullanýlýr. Bu haliyle, Hilafet veya Ýmamet Müslümanlar için özel bir manaya sahiptir.
Bu umumi liderlik, vali veya amil gibi hususi liderlikten önce gelmelidir. Umumi lider olan Emir (Halife), gerekli kuvveti ve yetkiyi bey’at yoluyla ümmetten alýr. Bey’at ondan baþkasýna verilemez. Hususi emirlere gelince; onlar kuvvet ve yetkilerini Halife’den alýrlar. Yoksa doðrudan ümmetten almazlar. Onlar için bey’at yoktur. Dahasý onlar ümmetten diðerleri gibi Halifeye bey’at vermek zorundadýrlar.
Bu Sahabenin üzerinde icma ettikleri bir hükümdür. Onlar Halifeye bey’at verdiler ve sonra Halife, iþleri yürütme ve tayin etme mesuliyetini üzerine aldý. Bir bölgenin veya vilayetin yöneticileri veya valileri gibi hususi bir emir için bey’at verilmesi ile baþlamak, konularý tersine çevirmek ve Ýcma’ýn aksine hareket etmektir.
Kabilecilik, Yardýmcýdan Çok Katledicidir
Bir millete veya kabileye körü körüne baðlanmak, kokuþmuþ olan tehlikeli bir mefhumdur. Bu ümmeti parçalar, böler ve zayýf düþürür. Düþmana ümmet üzerinde kontrol ve nüfuz imkanlarýný kolaylaþtýrýr. Düþmanýn ümmet üzerinde amaçladýðý gayelerinin tahakkuku için, milletleri dayanýksýz hale getirir. Þari bunu mutlak olarak haram kýlmýþtýr. Þari bunu, Cabir hadisinde (muttefek aleyh) cahiliye narasý olarak tarif etmiþtir. Resulullah (sav) þöyle dedi: “Bu cahiliye narasý ne için?” dediler ki; “Ey Allah’ýn Resulü! Muhacirden bir adam, Ensar’dan bir adama vurdu.” Bunun üzerine Resulullah (sav) þöyle dedi: “Onu (kabileciliði) býrakýn! Zira o kokuþmuþtur.”
Yine el-Hakim’de yer alan ve Hudayfe (ra)’ýn rivayet ettiði bir diðer Sahih hadiste Allah’ýn Resulü (sav) þöyle buyurdu: “Ümmetim, aralarýnda temayüz, temayül ve mekaami’ görünmedikçe imtihan edilmeyecektir.” Dedim ki; “Ey Allah’ýn Resulü! Temayüz nedir?” O (sav) þöyle dedi: “Temayüz benden sonra Ýslam’da, insanlar tarafýndan deðiþtirilecek olan kavmiyetçiliktir.” Dedim ki; “Ey Allah’ýn Resulü! Temayül nedir?” O (sav) þöyle dedi: “Bir kavim, baþka bir kavmi karþýsýna alýr ve onun mukaddesatýna tecavüz eder.” Dedim ki; “Ey Allah’ýn Resulü! Mekaami’ nedir?” O (sav) þöyle dedi: “Bir adam kavmiyetçiliðe davet eder ve kavmiyetçiliði destekleyen cahiliye bayraðý altýnda öldürülürse, onun ölümü cahiliye ölümü olur.” Yine Müslim, Cendeb b. ‘Abdullah el-Beceli’den Resulullah (sav)’in þöyle dediðini rivayet etti: “Ýslam topraklarýnda kavmiyetçiliðin pis kokusu, burunlarýn kapanmasýna sebep olur.”
Ýslam Namusu Korur, Batý Ýse Ona Tecavüz Eder
Batý’nýn Kapitalizmi, tarihte örneði görülmemiþ, yüz kýzartýcý ve þehvet düþkünü bir hadarattýr. Anormal davranýþ, fesat ve çýplaklýk, insanoðlu arasýnda bulunabilir. Fakat kapitalizmde bu hareketler, kanunlarla korunmuþtur. Ve bu görülmemiþ bir þeydir. Bizler hayvanlar arasýnda fesadýn emarelerini görmüyoruz. Fakat Batý hadaratý, bunu bir kiþisel özgürlük olarak, garanti etmektedir. Dahasý onlara göre bu, insan haklarýndan veya kadýn haklarýndan bir parçadýr.
Batýlýlar ve Batý’nýn aklýný çeldiði kimseler; Ýslam’ýn kadýnlarý haklarýndan mahrum býraktýðýný veya onlarý saklý tuttuðunu veya onlara baský yaptýðýný söylerken, hiç utanç duymamaktadýrlar. Bu þekilde insanlarýn haklarýnýn korunduðunu iddia etmek hayret verici deðil mi? Bu bakýþ açýsýyla; onu aþaðýlýk olarak veya onu mal veya eþya olarak gören bir kimse, kadýný saðlamca korunmuþ bir mücevher þeklinde gören bir kimse gibi olur mu? Ondan bir süt ineði gibi veya bir cariye gibi çalýþmasýný isteyen kimse, onu þefkatli bir anne veya evinin haným efendisi olarak düþünebilir mi?
Onu çalýþmaya zorlayanlar mý yoksa, (gerektiðinde meþru iþlerde) çalýþmasý için ona izin verenler mi? Onu bir þeref ve namus olarak korumak için hayatýný feda edenler mi yoksa, onun geceyi umumhanede geçirip geçirmediðini bilmeyenler mi? Onu ehlinden kýlan ve onunla bir aile inþa eden mi yoksa, onunla geçici ve anlýk arzularýný tatmin eden ve sonra veled-i zina olan çocuðu ile baþ baþa býrakýp veya kürtaj yaptýrýp terk eden mi?
Fetihler Rahmet, Sömürgecilik Cezadýr
Sömürge olan ülkelerin istisnasýz tamamý; haklarý çiðnenmiþ, servetleri yaðmalanmýþ ve iradeleri iptal edilmiþ ülkelerdir. Bu vakýa sabittir. Sömürgeciler, herkes tarafýndan bilinen þeytani üsluplarýyla varlýklarýný saðlama alýrlar. Sadece bu bile, geri kalmýþ ülke halklarýnýn nasýl þaþkýna çevrildiðini ve sömürgecilerin o insanlarý, iþçileri ve köleleri olsun diye kapitalist ülkelere savaþ gemileriyle götürülürken nasýl öldüklerini göstermek için, fazlasýyla yeterlidir.
Ýslamî fetihler tarihinde böyle bir þey var mýydý? Herhangi bir kimsenin devlet içerisinde rahatça hareket etmesine engel konuldu mu? Fethedilen ülkeler; sanayiden, tarýmdan ve ticaretten mahrum býrakýldý mý? Bir Hintlinin Þam’da veya bir Türk’ün Baðdat’ta yaþamasý yada bir Ermeni’nin Ýstanbul’da fabrika açmasý engellendi mi?
Hizb-ut TAHRÝR
Ynt: Fikirlerden bir demet By: Rüveyha Date: 19 Aralýk 2015, 20:25:23
Esselamu aleykum ve rahmetullah.Her biri ayrý ayrý çok önemli konular.Rabbim ilmimizi artýrsýn,amil kýlsýn ÝnþaAllah.Rabbim razý olsun
Ynt: Fikirlerden bir demet By: Kevšer Date: 19 Mart 2016, 02:06:41
Aleyna Ve Aleykümüsselăm.
Kur’an-ý Kerimi okuyan her Müslüman için Ýslam’ýn kadýnlara emrettiði giysiler bilinmez deðildir. Bunu reddetmek veya kabul etmemek için kullanýlacak hiçbir açýk kapý býrakýlmamýþtýr. Allah (cc) þöyle buyurdu:
''Ey Nebi! Hanýmlarýna, kýzlarýna ve mü’minlerin kadýnlarýna de ki; (bir ihtiyaç için dýþarý çýktýklarý zaman) cilbablarýný giysinler. Onlarýn (hür ve namuslu olarak) tanýnmalarý ve incitilmemeleri için en elveriþli yol budur! Allah Ðafur’dur ve Rahim’dir.” (Ahzâb 59
Mevlam bizleri hakkýyla örtünenlerden eylesin inþaAllah. Amin