Cariye tutmak By: hafiza aise Date: 08 Aralýk 2010, 12:32:54
Bâb: Cariye Tutmak
334- Kuteybe bize anlatarak dedi ki: Ýsmail b. Cafer bize Humeyd'den, o Enes b. Mâlik'ten (ra) þunu nakletti:
Allah Resulü (sav) Hayber ile Medine arasýnda üç (gece) konakladý. Saflyye bn. Huyey (r.anhâ) ile gerdeðe girdi. Ben Müslümanlarý O'nun düðün yemeðine davet ettim. Yemekte ne ekmek vardý, ne de et. Sadece emri üzerine deri kaplar getirilerek içlerine burma, çökelek ve tereyaðý karýþýmý konmuþtu. Bu O'nun düðün yemeði idi. Müslümanlar kendi aralarýnda sordular: Acaba Müminlerin Annelerinden biri mi oldu, yoksa O'nun cariyelerinden mi?
Sonra (fikir yürüterek) þöyle dediler: Eðer hicaba girerse Müminlerin Annelerinden biri olmuþtur. Hicaba girmezse cariyelerinden biri oldu demektir.
Allah Resulü (sav) yola çýktýðýnda, devesinin terkisini ona hazýrladý ve insanlarla arasýna da hicabý yaydý.[2]
Þerh
Bu hadis-i þerif daha önce (bkz. 314 no) geçmiþ ve þerhedilmiþ olduðu için ayný bilgileri tekrarlamak istemiyor, sadece Ýmam Buhârî'nin hadise bu bapta yer verme sebebine bakmak istiyoruz. Hadisin metninden de anlaþýldýðý üzere, savaþta elde edilen kadýn esirler, fidyeleri ödenmediði takdirde cariye olarak alýnmakta idiler. Bu kadýnlarla ilgili olarak sahipleri iki yoldan birine baþvurur, bunlarý ya bulunduklarý cariye statüsünde tutmaya devam eder, veya azat edip evlenirlerdi. Allah Resûlü'nün (sav) Hz. Safiyye'yi almasýndan sonra sahabe de bunu merak etmiþ ve azat edilip nikahlanmanýn belirtisi olan hicaba girme hâlini takip etmiþlerdir. Ertesi gün Hz. Safiyye'nin (r.anhâ) hicaba girdiðini görünce, cariye olarak deðil nikahlý haným olarak alýndýðýný anlamýþlardýr.
Bâb: Cariyenin Azatlýk Bedelini Mehir Saymak
335- Þuayb b. el-Habhâb'dan, o Enes b. Mâlik'ten (ra) þunu nakletti:
Allah Resulü (sav) Safiyye'yi azat etti ve azatlýk bedelini mehir saydý.[3]
Þerh
Daha önce de beyan edildiði üzere Hz. Safiyye (r.anhâ) Hayber gazasýnda esir alýnmýþ ve Peygamber efendimiz tarafýndan azat edilerek nikahý altýna alýnmýþtý. Mehir olarak ne verdiði sorulduðunda Efendimizin hizmetkârý Hz. Enes'in (ra) cevabý, azat edilmesi olduðu yönünde gelmiþti. Bundan çýkarýlacak hüküm, cariyenin azatlýk bedelinin mehri sayýlabileceðidir. Allah Resulü (sav) bunu bizzat kendisi uygulamýþtýr.
[2] Bkz. 314 no.lu hadis-i þerif.
[3] Bkz. 314 no.lu hadis-i þerif.
radyobeyan