Efendimizi sevmenin alametleri By: S.bayar Date: 05 Aralýk 2010, 15:54:05
Gönüllerin Efendisi’ni
sevmenin alametleri nelerdir?
SALÝH OKUR
Ümmetimden beni çok seven kimseler
bulunacaktýr ki, onlar benden sonra gelecekler.
Onlardan biri beni görebilmek
için bütün aile ve malýný feda etmek isteyecektir.”
(Müslim)
Her soyut þeyin vücudu, var olduðu somut
bazý alametlerinden anlaþýlabilir; sevgi, þefkat,
nefret, korku, iman, aþk vs… Bebeðinin en ufak
bir gürültüsünde annesini yataðýnda fýrlatan hâl
þefkatin somutlaþmasý deðil de nedir? Zaten ana
demek de þefkatin somutlaþýp, ete kemiðe bürünmesi
demek deðil midir? Bunun gibi, her soyut
þey somut alamet ve iþaretlerle arz-ý endam
eder, kendini gösterir…
Peygamber’e duyulan iþtiyak da bazý emare
ve iþaretlerle kendini belli eder. Bir insanda bu
vasýf ve haller varsa o, Peygamber’ini seviyor kanaati
bizde hasýl olur. Nedir onlar? Ýsterseniz
maddeler halinde sýralayalým.
1- RESULULLAH’I HERKESE VE HER
ÞEYE TERCÝH ETMEK:
Bir mümin için Allah Resulü (sas) kendi canýndan
daha çok sevilmelidir. Kalbî alakada en büyük
pay o aleyh-i ekmelü’t-tahiyya efendimiz olmalýdýr.
Ve bu sevgi bizi O’na her hususta itaat ve
inkýyada götürmelidir. Yoksa, bir insanýn Resul’ün
aydýnlýk þehrahý haricinde bir yol, bir fikir
akýmý, bir ideoloji, bir izm’e kendini kaptýrýp, arkasýndan
da “Ben Resulullah’ý seviyorum” demesi
kendi kendini avutmasýdýr.
2- RESULULLAH’I ÇOK ANMAK:
Seven sevdiðini devamlý anar, hatýrlar, yâd eder.
Bir insanýn hayatýnýn her faslýnda Fahr-i alem’-
den izler bulmasý, O’nun adýný vird-i zeban etmesi
ona duyduðu iþtiyakýn alametidir.
3- ÝMAM CELALEDDÝN SUYUTÝ’NÝN
BÝLDÝRDÝÐÝ BÝR ALAMET:
O’na ulaþmayý, O’na kavuþmayý çok arzulamaktýr.
Merhum Akif’in þöyle konuþturduðu Sudanlý
gibi:
“Nasýl ki gün çýkýnca baðrý yanar sahranýn
Benim de ruhumu yaktýkça yaktý hicranýn”
Artýk böyle bir mümin için ölüm korkulan bir
þey olmaktan çýkar, bir vuslat gecesine dönüþür.
O hep þöyle inler:
“Aklým uzakta kaldýðý günleri saymakta.
Ruhuma sisli, dumanlý bir kasvet yaymakta.
Göster çehreni ki güneþ gurûba kaymakta.
Aklým uzakta kaldýðý günleri saymakta.”
4- O’NU HÛÞÛ-HÛDÛ ÝÇÝNDE,
ÝÇÝ SIZLAYARAK ANMAK:
Ýshak et Tucyibi diyor ki: “Resulullah’ýn ahirete
intikal etmesinden sonra ashabý onu andýklarý
zaman huþu ve hudu içerisinde vücutlarý titreyerek
aðlarlardý. Tabiinin çoðu da ayný þekildeydi.”
(Þifa-i Þerif)
Seyyid-ül müezzinin Bilal-i Habeþi (ra)’in bir
hadisesi de misal olarak ne yakýcýdýr. Resul-i Ekrem’in
vefatýyla Hz. Bilal’in dünyasý baþýna yýkýlmýþtý.
Artýk Medine ona dar geliyordu. Bu dayanýlmaz
ýzdýrabý bir nebze olsun dindirmek için
ayrýldý Resul’ün köyünden. Þam’a yerleþti. Aylar
sonra bir gece rüyasýnda güneþlere taç giydiren o
sultan çýkageldi: “Ey Bilal! Beni ziyarete gelmeyecek
misin?” sözü onun yataktan fýrlamasýna
yetmiþti. Hemen yola koyuldu. Peygamber þehrine
vardýðýnda ilk iþi Habib’in kucaðýna kendisini
salmak oldu. Hasan ve Hüseyin efendilerimiz o
gün sabah ezanýný onun okumasýný rica ettiler.
Kýramazdý elbet Nebi’nin bu elmas yadigarlarýný…
Gür sesiyle baþladý ezaný okumaya. “Allahüekber”
sadasý Medine âfâkýnda çýnlayýnca,
þehrin sakinleri Ýsrafil sûra üfürmüþçesine yataklarýndan
fýrladý. Sanki Resulullah geri dönmüþtü.
Herkes gözyaþlarý içinde mescide koþmaya baþladýlar.
Bilal Efendimiz “Eþhedü enne Muhammeden
Resulullah”ý tamamlayamadý, gözyaþlarý
içinde ayaklarýnýn baðý çözüldü ve baygýn bir þekilde
yere yýkýldý.”(Usdül Gabe)
5- RESULULLAH’IN DOSTLARINI DOST
BELLEMEK:
Ýman ve inançsýzlýk kesin hatlarla ayrýlmýþ gece
gündüz gibidir, kýþ-yaz gibidir, soðuk ve sýcak gibidir,
birbirinden ayrýdýr. Bundan dolayý bir mümin
imana, imana ait þeylere sevgi besler, alaka
duyar, müminleri sever. Ýnkar düþüncesine karþý
da içinde bir tiksinti ve buðz duyar. Bu da Resuli
Ekrem’i sevmesinin alametlerindendir.
RESULULLAH (SAS) 22 AÝLEM 23 MART 2007 CUMA
NAMAZLARINI HEP CEMAATLE
KILAR VE ASHABINA NAMAZDA
CEMAATÝ KAÇIRMAMALARINI
KUVVETLE TAVSÝYE EDERDÝ.
6- HER GÜN SALAVAT GETÝRMEK
7- SÜNNETÝNÝ SEVMEK
Ýnsan sevdiði kiþiye benzemek ister, bu psikolojik
bir hadisedir. Hatta bazen çok sevdiðimiz kiþileri
giydikleri elbiseden konuþma üslubuna kadar taklid
ederiz. Resul-i Ekrem’i seven de her hususta
ona ittiba edecek ve bid’atlardan sakýnacaktýr.
8- KUR’AN’I SEVMEK
Sahabenin en alimlerinden Ýbn-i Mesud diyor ki:
“Kiþi kendisinin durumunu Kur’an’a baþvurarak
anlayabilir. Kur’an’ý, Kur’an okumayý seviyorsa,
Allah’ý ve Resulü’nü seviyor demektir.”
9- EHL-Ý BEYT’Ý SEVMEK
Araplarýn güzel bir sözü var: Minel habibi ilel habibi
habib “Sevgiliden gelen her þey sevgilidir.” Sevgilimiz,
Efendimiz’in (sas) ev halkýný, Âl-i Aba’yý,
onlardan bugüne uzanan “Seyyid” denilen sülalesini
sevmek de Peygamber sevgisinin sýzýntýsýdýr.
Bu konuya hadis kitaplarý çok yer vermiþler. Numune
olarak Tirmizi’den bir nakille yetinelim: Resulullah:
“Kim Hasan ve Hüseyn’i severse beni
sevmiþ olur. Kim de beni severse Allah’ý sevmiþ
olur. Kim de bunlara buðz ederse, bana buðz etmiþ,
bana buðz eden de Allah’a buðz etmiþ olur.”
buyurdu.
10- DAVASINI
BENÝMSEMEK, OMUZLAMAK:
Bir insanýn öðretisini benimsemeden, onu sevdiðini
iddia etmek sevginin mahiyetinden habersiz olmak
demektir. Allah Resulü’nün bize miras býraktýðý
hak ve hakikati omuzlama vazifesi için cansiperane
koþturmamýz, aynen þanlý ashabý gibi “bu mal,
bu can bu uðurda feda” dememiz, bu yolda baþýmýza
gelebilecek sýkýntýlara katlanmamýz, fedakarlýðýmýz,
Peygamberimiz’e sevgimizin barometresidir.
Herkes Efendimiz’in hayatýný kendisine rehber
edindiði ölçüde o sevgiden bir pay almýþ demektir
radyobeyan