Osman Nurakubi By: armaðan Date: 01 Mayýs 2009, 20:09:56
Evliyânýn meþhurlarýndan. Nûrakûb denilen yerde yaþamýþtýr. Doðum ve vefât târihi bilinmemekte olup, on sekizinci asrýn sonlarýnda yaþamýþtýr. Önce zâhirî ilim tahsîli ile meþgûl oldu ve tahsîlini tamamladýktan sonra tasavvufta yetiþmek için Halvetî tarîkatý þeyhlerinden Þeyh Þâkir nâmýnda bir zâta talebe oldu. Þâkir Efendinin sohbetlerinde yetiþmekte iken bu hocasý vefât etti. Bunun üzerine Edirne’de Kâdirî yolunun rehberlerinden Þeyh Abdülkâdir hazretlerine talebe oldu. Bu zâtýn sohbetlerinde kemâle erip, icâzet almakla þereflendi. Memleketi Nûrakûb’da insanlarý irþâd ile vazîfelendirildi. Bir müddet insanlara dîni anlatýp, öðreterek bu bilgilere uymalarýný saðladý. Bu hizmetinden sonra Anadolu’ya seyâhate çýktý. Anadolu’ya gelince, Nakþibendî yolunda olan bir zâta misâfir olmuþtu. Misâfir olduðu zâtýn Lemeât-ý Nakþibend adlý eserini kopye etmek, yazmak istedi. Bu iþle meþgûl iken, Nakþibendiyye yolunun büyüklerinin sýrasýyla isimlerini ve hayatlarýný okudukça; “Benim baþtan beri bu yola arzum vardýr. Ýlk niyetim bu yola girmekti. Acabâ beni bu yolun müntesibleri arasýna kabûl ederler mi? Yoksa mahrum mu kalýrým?” diye düþünerek çok mahzun oldu. O gece gördüðü bir rüyâ üzerine misâfir olduðu zâta talebe olarak Nakþibendî yolunda da yetiþti. Ýcâzet alýp memleketine döndü. Bundan sonra dersleriyle, sohbetleriyle ve hizmetleriyle tanýnan çok meþhur bir kimse oldu. Huzûrunda pekçok insan toplanýr, sohbetini dinlerlerdi.
Bir kerâmeti þöyle nakledilmiþtir: Bir gün bulunduðu beldenin ileri gelenlerinden birinin evine gitmiþti. O kimse çok kibirli birisi olduðundan, Þeyh Osman Efendiye hiç alâka ve iltifât göstermedi. Hattâ pencereden dýþarýya bakmaya baþladý. Þeyh Osman Efendi ise bir köþede oturup bekledi. Kibirli ev sâhibi bir ara dönüp arkasýna baktý. Odanýn üç köþesinde Þeyh Osman Efendi sûretinde üç ayrý zât oturuyordu. Çok þaþýrýp, bu nasýl bir hâldir, diye düþünürken, tekrar bakýnca Þeyh Osman Efendiyi yalnýz bir halde yerinde oturuyor gördü. Birdenbire toparlandý. Onun velî bir zât olduðunu anlayýp çok hürmet ve iltifât gösterdi. Sevenleri arasýna katýldý. Þeyh Osman Efendinin ve talebelerinin pekçok hizmetinin görülmesine ihtiyaçlarýnýn giderilmesine vesîle oldu.
Þeyh Osman Efendinin kabri Nûrakûb’da dergâhýnýn içindedir. Çok ziyâret edilir.
Zifiri Karanlýk
Nakledilir ki: Çok karanlýk bir gecede talebesinden biri ile câmiye gidiyordu. Hava yaðmurlu ve zifiri karanlýk idi. Talebesi elinde bir fener tutuyor ve bu fenerin aydýnlýðýnda gidiyorlardý. Yolda þiddetli yaðmur sebebiyle fener söndü. Yürümek imkânsýz gibiydi. Bu zor durum karþýsýnda talebesine þu feneri bana ver bakalým, diyerek sönmüþ feneri eline aldý. Feneri eline alýr almaz, fener yanmaya ve etrâfý aydýnlatmaya baþladý. Böylece yürüyüp câmiye gittiler.
1) Bahr-ul-Velâye, Süleymâniye Kütüphânesi, H.Hüsnü Kýsmý, No: 5799, v.474a
Ynt: Osman Nurakubi By: Bilal2009 Date: 24 Ekim 2020, 15:12:03
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri Ýslam yolunda gidenlerin peþinden gidenlerden eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Osman Nurakubi By: Sevgi. Date: 25 Ekim 2020, 04:01:09
Aleyküm Selâm. Rabbimiz kibirli olan kulunu sevmez. Oyüzden bu gibi hallerden uzak durmalýyýz.
Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim