Azrail By: sidretül münteha Date: 28 Kasým 2010, 20:02:00
Azrail
Anlatýlýr ki, adamýn biri köyün üst kýsmýndaki ormanlýk bölgeden çalý toplar, bunlarý köye getirip satarak geçinirdi.
Bir defasýnda çalýlarý sýrtýna yüklenip köye getiriyordu. Hava hayli sýcaktý, kan-ter içinde kalmýþtý. Üstelik çalýlarda bulunan bazý dikenler sýrtýna batýyordu. Çalýlarý yere býraktý. Yýllarýn çilesinden kurtulmak istedi:
"Ey ölüm nerdesin? Gel, beni bu hayattan kurtar!" diye baðýrdý. Birden yanýnda bir zat peyda oldu, "Beni mi çaðýrdýn? Ben Azrail'im, ne istiyorsun?" dedi. Adam iþin ciddiyetini anlamýþtý. Çile de çekse hayat tatlýydý.
"Þey..." dedi. "Þu yükleri kendi baþýma sýrtýma kaldýrmakta zorlanýyorum. Ucundan tutup sýrtýma yükler misin?"
O günden sonra adam, halinden hiç þikayetçi olmadý. Ama Azrail'in birgün tekrar geleceðini de hiç unutmadý, ömrünün kalan günlerini iyi bir þekilde deðerlendirdi.
Dört büyük melek olan Cebrail, Mikail, Ýsrafil ve Azrail arasýnda görev taksimi yapýldýðýnda Azrail (a.s.) :
"Ya Rabbi," der. "En zor görev bana düþtü. Bu insanlara hayat tatlý gelir. Ben onlarýn ruhlarýný kabzedeceðim. Sevenleri birbirinden ayýracaðým."
Cenab-ý Hak hikmet diliyle, "Ben , seninle ölüm arasýna hastalýklar, musibetler perdesini koyacaðým. Ýtiraz oklarý sana gelmeyecek" der.
Gerçekten de ölüm olaylarýnda Azrail'i pek hatýrlamayýz. " Falanca kazadan gitti, filanca hastalýktan gitti" deriz.
Hastalýk ve musibetler Azrail'e perde olduklarý gibi , Azrail de Ýlahi tasarrufa bir perdedir. Haþa, Hz. Azrail, Allah'ýn yardýmcýsý deðildir. Keza o, canýnýn istediði zaman can alan biri de deðildir. Verilen emre göre hareket eder, bu þekilde fýtri ibadetini yapmýþ olur.
ALINTI