Tahiyyat By: meryem Date: 26 Kasým 2010, 21:20:23
Tahiyyat
514 - Soru: "Tahiyye" selâmlamak manasýna gelmektedir. Namazlarýn oturuþlarýnda okunan tehiyyat da bu manaya mý gelmektedir?
Cevap: Tahiyyat, asýl itibariyle selamlamalar manasýna gelmektedir. Burada "her türlü kavli ibadetler" dille yapýlan her türlü ibadet kast olunmaktadýr. Peygamber Efendimiz(sav), Rabbani bir ilhamla bunlarý okuduðunda, Cenab-ý Hak, bu selama mukabele buyurup "Esselamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh" cümlesiyle mukabele lütfunda bulunmuþtur. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz(sav) de "Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin" diye Rabbimizin selamýna mukabele etmiþtir.
515 - Soru: Bu tahiyyat diðer mezheplerde de aynen okunmakta mýdýr?
Cevap: Hanefi mezhebinde olanlarýn okuduðu bu tahiyyat, ashabtan Abdullah bin Mes'ud (ra)'dan rivayet olunan tahiyyat olup Hanbeli mezhebinde çok küçük bir farkla aynen okunmaktadýr. Þöyle ki: "Eþhedü en-lailahe illallah" ya da "Vahdehü la þerike leh" kelimelerini ziyade etmekte ve sonunda salevat okunmaktadýr.
Maliki mezhebi mensuplarýnýn okuduklarý tahiyyat ise þöyledir: "Ettehiyyatü lillahi, ezzekiyyatü lillahi, ettayyibatü esselevatü lillahi. Esselamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh. Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin, eþhede en lailahe illallahü vahdehu la þerika lehü ve eþhedü enne Muhammed Abdühü ve Resulüh."
Þafii mezhebi mensuplarýnýn okuduklarý tahiyyat da þöyledir: "Ettehiyyatü, el-mübarekatü, essalevatü, ettayyibatü lillahi, Esselamü aleyke eyyühennebiyyü ve rahmetullahi ve berekatüh. Esselamü aleyna ve ala ibadillahissalihin. Eþhedü en-lailahe illallah ve eþhedü enne seyidena Muhammeden Resulullah. "Þafii mezhebinde olanlarýn okuduðu bu tahiyyat, ashabtan Ebu Musa ve Ýbni Abbas (r.a.e.) hazeratýnýn rivayet ettikleri tahiyyat olmaktadýr. (el-Fýkýh ala mezahib'l-erbea c. l, s. 165-166)
516 - Soru: Ka'de-i ahirede farz olan oturmak mýdýr, yoksa tahiyyat okumak mýdýr?
Cevap: Tahiyyat okumak farz deðil vacibtir. Oturmak farzdýr ve bunda ulemanýn icmai vaki olmuþtur. Ancak bu oturmanýn miktarýnda deðiþik beyanlar varsa da biz Hanefilere göre "tahiyyat okuyacak kadar" oturulmasý gerekmektedir. Bir insan, namazýn secdelerinden birini unuttuðunu ka'de-i ahireyi yaptýktan sonra hatýrlasa, bu secdeyi ifa eder ve ka'deyi tekrar yapar ve sonunda sehiv secdesi gerekir. Kade-i ahire, rükünleri nihayete erdirmek için meþru olduðundan en sonunda ifa edilmesi gerekmektedir.
517 - Soru: Bir kimse kade-i ahirede teþehhüd okuyacak kadar otursa ve fakat Ettehiyyatü'yü okumadan selam verse nasýl hareket etmesi gerekir?
Cevap: Önce tahiyyatý okumasý, daha sonra selam verip, sehiv secdesi yapmasý gerekir.
518 - Soru: Bir kimse, tahiyyatý secdede okuyup sonra kalkýp otursa ve selam verse ne lazým gelir?
Cevap: Teþehhüdü mahallinden baþka bir yerde okuduðu için namazýn sonunda sehiv secdesi yapmasý gerekir.
519 - Soru: Sünnet'i istihfaf ile (hafife alarak) terk etmenin sonucu nedir?
Cevap: Ýstihfaf, izaha muhtaç bulunan bir kelimedir. Bir kimsenin istihfafý o sünnetin þariin nazarýnda ihtimam olunmayan bir þey olduðu zaman ile olursa "günah" olur. Þayet bu hafife alma þarii istihfaf olursa küfürdür. (Ni-metü'l-Ýslam, s. 153)
520 - Soru: Teþehhüdde parmak kaldýrmak hakkýnda bilgi verir misiniz?
Cevap: Bu, namazýn sünnetlerindendir. Sað elin baþ parmaðý ile orta parmaðý halka haline getirilerek "La ilahe" derken þehadet parmaðýný kaldýrýr, "Ýllallah"ta indirir. (Nimetü'l-Ýslam, l. ks, s. 167-168)
521 - Behce Fetvalarýndan: "Tahiyyatta (otururken) özrü bulunmadýðý halde sað ayaðýný dikmemek, sünneti terketmek olur" (H.Ec. 1/11)
522 - Soru: Bir kimse sünnet-i müekkede veya farz namazlarýn birinci teþehhüdünde "Allahümme salli ve barik"i okumuþ olsa ne yapmalýdýr, namaz sahih midir?
Cevap: Farz olan namazda kýyamý geciktirdiði için (sünnet-i müekkede ise farz olan kýraati geciktirmiþ olacaðý için) sehiv secdesi yapmasý gerekir. Böyle bir hal namazý bozmayacaðýndan ibadet sahihtir